Talimat 2: Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin yararına büyük enerji yatakları var. Onlardan faydalanmalarını engelleyin.
Talimat 3: Adam uzaya da el attı. Çok oldu bu. Derhal yaptıklarını itibarsızlaştırın ve ekonomilerine saldırıları çoğaltın. Yeni tezgâhlar kurun.
Talimat 4: Donald bunu pek bir övüyor. Aralarını bozun. Durumu öyle bir gösterin ki sanki Donald buna saldırıyormuş gibi gösterin.
Bu talimatlar ve daha da fazlası dünyayı yöneten Paganlar tarafından uşaklarına verilmiş olup, gerçekten korktuklarının bariz bir ifadesidir. Türkiye’nin Karadeniz’de zannedildiğinden büyük bir enerji kaynağına bir başka deyişle doğalgaza ulaşmış olması onları iyice panikletmiştir. Ayrıca memleket içinde bulunan bir başka kaynak (artık radyoaktif midir değil midir? Bilmem) paniğin artmasına neden olmuştur. Bu arada Doğu Akdeniz’de bulunan ancak henüz açıklanmayan doğalgazımızın kokusu da burunlarına gitmiştir elbet.
Ağzına bir parmak bal çalıp “Arkandayız, sen hiç merak etme.” diyerek öne sürdükleri Yunanistan bunların gazına gelmiş ancak sıkıyı gördüklerinde kullanılmış bir oyuncak gibi kenara atılacaklarını görememektedir. (bakınız: yazı sonundaki kısa açıklama.)
Kendini Roma İmparatorluğunun tek varisi olarak görme gibi bir hayal peşinde koşan Fransa’nın oraya özellikle yerleştirilmiş son imparatoru olduğunu düşünen Makaroni ise (pardon Makron olacaktı.) Türkiye’ye ayar vereceği düşüncesine kapılmış laga luga ederken donanması da gemilerinin bütün sistemlerinin neden bir anda kilitlendiğini anlamaya çalışıyor.
Haber 1: “Meis adasına tüm anlaşmalara aykırı olarak asker çıkarttılar.”
Haber 2: Almanya tüm AB memleketlerine Yunanistan’a destek olma çağrısı yaptı.
Haber 3: “Ekonomimize saldırılar artıyor. Buna rağmen güçleniyoruz.”
Haber 4: "CHP'nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na hakaret içeren o mektubu nasıl öğrendiğini, ilk tepkisini anlattı. O an için “Kılıçdaroğlu'nun en çok kızdığı olaylardan biri budur.” dedi. (Sözcü Gazetesi)"
İman dolu ve haklı olanların yanında kim vardır bilmiyorlar elbet. Bilmiyorlar ki o Türkiye eski Türkiye değil. Öğrenecekler, er ya da geç öğrenecekler…
Bir hikâye;
Dimyat Mısır’da Süveyş Kanalı ağzında ve Portsait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır’ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Türkiye’ye gelirdi.
Dimyat’a pirinç almaya giden bir Türk tüccarının bindiği gemi Akdeniz’de Arap korsanları tarafından soyulmuş ve adamcağızın kemerindeki bütün altınlarını almışlar.
Bin bir müşkülât içinde Türkiye’ye dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmek durumuna düşmüş. İstanbul’dan kalkmış memleketi olan Karaman’a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak sözünün aslı buradan kalmıştır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Alpan
TALİMATLAR VE HABERLER!
Talimat 1: Adaları silahlandırın.
Talimat 2: Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin yararına büyük enerji yatakları var. Onlardan faydalanmalarını engelleyin.
Talimat 3: Adam uzaya da el attı. Çok oldu bu. Derhal yaptıklarını itibarsızlaştırın ve ekonomilerine saldırıları çoğaltın. Yeni tezgâhlar kurun.
Talimat 4: Donald bunu pek bir övüyor. Aralarını bozun. Durumu öyle bir gösterin ki sanki Donald buna saldırıyormuş gibi gösterin.
Bu talimatlar ve daha da fazlası dünyayı yöneten Paganlar tarafından uşaklarına verilmiş olup, gerçekten korktuklarının bariz bir ifadesidir. Türkiye’nin Karadeniz’de zannedildiğinden büyük bir enerji kaynağına bir başka deyişle doğalgaza ulaşmış olması onları iyice panikletmiştir. Ayrıca memleket içinde bulunan bir başka kaynak (artık radyoaktif midir değil midir? Bilmem) paniğin artmasına neden olmuştur. Bu arada Doğu Akdeniz’de bulunan ancak henüz açıklanmayan doğalgazımızın kokusu da burunlarına gitmiştir elbet.
Ağzına bir parmak bal çalıp “Arkandayız, sen hiç merak etme.” diyerek öne sürdükleri Yunanistan bunların gazına gelmiş ancak sıkıyı gördüklerinde kullanılmış bir oyuncak gibi kenara atılacaklarını görememektedir. (bakınız: yazı sonundaki kısa açıklama.)
Kendini Roma İmparatorluğunun tek varisi olarak görme gibi bir hayal peşinde koşan Fransa’nın oraya özellikle yerleştirilmiş son imparatoru olduğunu düşünen Makaroni ise (pardon Makron olacaktı.) Türkiye’ye ayar vereceği düşüncesine kapılmış laga luga ederken donanması da gemilerinin bütün sistemlerinin neden bir anda kilitlendiğini anlamaya çalışıyor.
Haber 1: “Meis adasına tüm anlaşmalara aykırı olarak asker çıkarttılar.”
Haber 2: Almanya tüm AB memleketlerine Yunanistan’a destek olma çağrısı yaptı.
Haber 3: “Ekonomimize saldırılar artıyor. Buna rağmen güçleniyoruz.”
Haber 4: "CHP'nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na hakaret içeren o mektubu nasıl öğrendiğini, ilk tepkisini anlattı. O an için “Kılıçdaroğlu'nun en çok kızdığı olaylardan biri budur.” dedi. (Sözcü Gazetesi)"
İman dolu ve haklı olanların yanında kim vardır bilmiyorlar elbet. Bilmiyorlar ki o Türkiye eski Türkiye değil. Öğrenecekler, er ya da geç öğrenecekler…
Bir hikâye;
Dimyat Mısır’da Süveyş Kanalı ağzında ve Portsait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır’ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Türkiye’ye gelirdi.
Dimyat’a pirinç almaya giden bir Türk tüccarının bindiği gemi Akdeniz’de Arap korsanları tarafından soyulmuş ve adamcağızın kemerindeki bütün altınlarını almışlar.
Bin bir müşkülât içinde Türkiye’ye dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmek durumuna düşmüş. İstanbul’dan kalkmış memleketi olan Karaman’a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak sözünün aslı buradan kalmıştır.