İnsan vücudunun enerji ihtiyacı; alınan besinlerdeki karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Bu besin öğeleri sindirilirken glikoz adı verilen basit şekerler açığa çıkar. Glikoz vücudun tüm organları için en önemli besin kaynağıdır. Hücrelerin glikozun enerjisini kullanabilmesi için, glikozun hücre içine alınması gerekir. Glikozun hücre içine girmesini ve glikojen olarak depolanmasını sağlayan, pankreas bezi tarafından salgılanan insülin hormonudur. Diyabet birkaç farklı türde görülebilir, 3 temel tipi bulunur. Bunlar; Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabettir.

Konu ile ilgiliİç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Kılınç Candemir, Tip 2 diyabetin başlangıcının yavaşt olduğunu bu nedenle tanısının yıllar boyunca geciktiğini söyleyerek, şu uyarılarda bulundu: “ Tip 1 diyabet, tip2 diyabet ve gestasyonel diyabet (gebelikte ortaya çıkan) gündelik yaşantımızda en sık karşılaştığımız diyabet tipleridir. Tip 2 diyabetli kişilerde esas sorun vücutta kan şekeri kontrolünü sağlayan insüline biyolojik cevabın azalması ile ortaya çıkan insülin direncidir. Bu durum obezite ile yakından ilişkilidir. Tip 2 diyabetin başlangıcı yavaştır, bu nedenle tanısı yıllar boyunca gecikmektedir. Görülme sıklığı ileri yaşlarda artar. Hastaların yaklaşık yüzde 40-50’sinde birinci derece aile fertlerinde anne, baba, çocuk) diyabet öyküsü vardır. Tip 2 diyabetli kişilerin yaklaşık yarısı asemptomatik (herhangi bir şikayetin olmaması) iken, kalan yarısı klinikte sık idrara gitme, çok su içme, ağızda kuruluk, bulanık görme, aşırı yorgunluk, uyku hali, iştah artışı, kilo kaybı, cilt enfeksiyonları, genital bölgede kaşıntı ve enfeksiyonlar gibi şikayetler ile karşımıza çıkmaktadır. Diyabete eğilimi olan bayanlarda gestasyonel diyabet olarak adlandırdığımız gebelikte ortaya çıkan diyabeti de sık görmekteyiz. Kontrolsüz bir gestasyonel diyabet hem anne hem bebek için ciddi sorunlara sebep olabilir. Ayrıca gestasyonel diyabet gelişen gebeler, gebelik sonlandıktan sonra tip 2 diyabet geliştirebilirler. Diyabet kronik bir hastalıktır. Hastanın diyabet hakkında bilgilendirilmesi, hastalığı ile ilgili farkındalığının artması, düzenli ve dengeli beslenmesi ve yeterli egzersiz yapması uzun vadede ortaya çıkan komplikasyon riskinin minimuma indirgenmesi için büyük önem arz etmektedir. Bunların yanı sıra kardiyovasküler riski azaltmak için sigaranın bırakılması, tansiyon ve kolesterol seviyelerinin kontrol altında tutulması gereklidir. Tip 1 diyabet ve gestasyonel diyabette insülin tedavisi, Tip 2 diyabette insülin tedavisine ek olarak oral antidiyabetik ilaçlar, hastalığın kontrol altına alınması için kullanılan yöntemlerdir.”

Diyabet kronik bir hastalıktır ve kesin bir tedavisi yoktur. Hastalığın tedavisi, hastalığın olumsuz etkilerini önleyebilmek ve hastanın yaşam kalitesinin düşmesini engellemek içindir. Sağlıklı günler.