SON DAKİKA
Hava Durumu

Yalnızlık yaşlıları daha çok üzüyor

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2022 20:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2022 20:34

Kültürümüz, kalabalık aile olarak yaşayan köklerden geliyor. Çocuklar, evde ailelerinde mutlaka büyüklerle bir arada olur, onların masalları ve anıları ile büyürdü. Bizlerin hep çocuklar için güzel kazanım diye düşündüğü bu beraberlik aslında yaşlılar için de büyük önem taşıyor. İnsanların giderek daha küçük aileler olarak yaşaması, pandemi günlerinde sağlık nedeniyle mesafelerin daha da uzaması yaşlılarımızı yalnızlıkla yüz yüze bıraktı. Yapılan araştırmalar, yalnızlaşan yaşlıların bu sebebe bağlı hastalıklar yaşadığını ortaya koyuyor. 


Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlıların psikolojik sağlığı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu ve tavsiyelerini paylaştı ve şunları söyledi: “Yaşlanma ise doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yaşlılık ‘kişinin çevreye uyum sağlama yeteneğinin yavaş yavaş azalması’ olarak tanımlarken 80 ve üstü yaş aralığını ise yaşlı olarak belirlendi. Günümüzde yaşlı nüfusun gittikçe arttığını görüyoruz. Özellikle gelişmiş ülkelere baktığımızda nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluşturuyor. Bu durum ülkenin yaşlılar için ayrıca sosyal, psikolojik, ekonomik anlamda stratejiler geliştirmesini gerektiriyor. Ülkemizde toplam nüfus içinde 60 yaş ve üstü nüfus 1950 yılında %5.9 iken, 2016’da yaklaşık 6,5 milyon ile nüfusun %8,3’ünü oluşturuyor. Bu oran 2021 yılında %9,7'ye yükseldi. Nüfus tahminlerine göre yaşlı nüfus oranının 2025 yılında %11,0, 2030 yılında %12,9 olması bekleniyor.” 


Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir’in yaşlılık döneminin önemine vurgu yaptığı sözleri dikkate almalıyız: “Asıl odak noktası, yaşlının yaşam memnuniyetini ve yaşam kalitesini arttırmak olmalı. Yaşlının yaşam kalitesini ve memnuniyetini yüksek tutmadığımızda karşımıza pek çok problem çıkabiliyor. Yaşlılarda görülen psikiyatrik hastalıklara baktığımızda; depresyon, çeşitli demans tipleri, uyku bozuklukları, anksiyete bozukluklarının görüldüğünü söyleyebiliriz. Yaşlılık döneminde herhangi bir organik hastalığa bağlı ya da tamamen tek başına en sık rastladığımız psikiyatrik hastalık majör depresyondur. Halk arasında sıklıkla depresyon olarak tariflenen bu tabloda yaşlı yaşam enerjisi kaybeder, yaşamak artık onun için anlamsız hale gelir, alınganlıklar artabilir, yakınlarının kendisiyle yeterince ilgilenmediğini düşünebilir, ilgi ihtiyacı artabilir, uyku ve iştah problemleri görülebilir, hatta daha da ileri gittiğimizde intihar isteği ile karşılaşabiliriz. Bu intihar etme isteğini genelde pasif bir şekilde ‘artık yaşamın anlamı kalmadı, ölsem de kurtulsam’ ya da “artık Allah’ın canımı almasını bekliyorum’ ifadeleriyle duyabiliriz.”


Bizlere hayata başladığımız yıllarda emek veren, yetişkinliğimizde yaşlılık dönemine tanık olduğumuz aile büyüklerimiz için evimizde, soframızda ve en önemlisi hayatımızın en özel köşesinde mutlaka yer bulabiliriz.
 
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.