2019 yerel seçimlerini hepimiz hatırlıyoruz İBB başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu televizyonlara çıkarak, yazılı basına demeç vererek AK Parti döneminde yapılan “yolsuzluklardan”, “israftan, “vakıflara aktarılan kaynaklardan” bahsetmiş “tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmem” demişti.

Ardından sözünü ispat için Yenikapı’da makam araçlarını sergilemek zorunda kalmıştı, araçlara baktığınızda kamyonet, ambulans, evde sağlık hizmeti veren araçları göstermiş bizce rezil, CHP’li seçmen nazarında kahraman olmuştu.

Hemen ardından 2432 aracı kiralamak için ihaleye çıkan İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, kiralama şartlarında koltuk ısıtma bile istemişti hatta halk ekmek müdürüne bile 32 milyonluk araç kiralanmıştı.

Yani baştan sona büyük bir yalanı ŞOV şeklinde izlemiştik.

Vakıflara para aktarma yalanını; aynı İBB başkanı İmamoğlu  T3 vakfına 42 milyar TL para aktarıldığını iddia etmiş, T3 vakfı iddiayı yalanlayarak bu iftirayı mahkemeye taşımıştı, mahkeme İmamoğlu’ndan cevap istemiş İmamoğlu yalanını yutarak “  'Mahkeme bize sormuş. İBB para aktardı mı, aktarmadı mı? Cevap da verdik. Kanunen ne cevap gerekiyorsa onu vermişiz. Bu işin içinde T3 yok, doğru. Zaten mahkeme bunu sordu. Para aktarıldı mı? Hayır dedik.' diyerek T3 Vakfı’na para ödenmediği ve kaynak aktarılmadığını beyan etti.

Tabi T3 vakfı bu açıklamayla yetinmeyerek tazminat davaları açmış ve hepsini kazanmıştı.

Ama yalan çok çabuk yayılmış doğru ise ortaya çıkmasına rağmen aynı hıza ulaşamamıştı.

İsraf yalanını çok sık tekrar eden İmamoğlu’nun 2022 yılı itibariyledeprem için harcadığı rakam 63.5 milyon TL. Kendisi için harcadığı reklam parası ise 908 milyon TL.

Yine son yerel seçimde Ekrem İmamoğlu 'İsrafı durdurduk, israfı bitirdik' dediği İstanbul Başardı kampanyası için; 18 Ocak itibariyle başladığı kampanyasında TV'de 35 farklı kanalda 100 milyon TL harcadı. Açıkhava'da başta alınlıklar olmak üzere; farklı ünite ve duvarlarla 50 milyon TL harcadı. Dijital medyada ise 25 milyon TL medya alımı yaptığı ortaya çıktı.

Ekrem İmamoğlu ile dost olan ve Bursa Büyükşehir belediye başkanı seçilen Mustafa Bozbey, özgün şeyler yapacak kapasiteye, yeteneğe sahip olamadığı için Ekrem İmamoğlu’nu kopya eden, onun bu yanlış yolunda ilerleyen bir başkan imajı çizmeye çalışıyor.

Henüz seçildiği gece medyaya verdiği demeçle “Büyükşehir binasına tır çekilmiş, evraklar taşınmış filan olmuş falan olmuş açıklaması yaptı.

Sabahında pişman olup Emir Sultan’da sabah namazı kıldı, Şimdi oraya çekilen tır değil kamyonet, belki de bu algıyı oluşturmak için o kamyoneti bile oraya Bozbey göndermiştir.

Çünkü fonlama basına servis edilen fotoğrafta bir kamyonet var ama ne bir insan ne bir dosya yani başka hiçbir şey yok. Kardeşim iletişim çağındayız cep telefonun var çek bir video, çek iki fotoğraf paylaş biraz inandırıcı olsun.

Baktın belediye binasında kimse yok Bozbey’in çok hizmetini alan FETÖ cüler gibi kur bir tezgah arka fona koy belediye binasını, çantalar dosyalar getir bir yerlerden “bakın kaçırıyorlar” diye ses kaydı gir ver İzmir marşını değil mi? yok buda yok, ben söyledim oldu ile yetinmişler alt yapı yetersiz kalmış.

Maalesef bu yalanı uyduracak hatta bu komployu kuracak çapta ahlaka sahip bir başkanla 5 güzel yıl geçireceğiz.

Tabi bu seviyesizlik burada kalmadı, ardından fonladığı bir medyadabir köşe yazarına çok ilginç bir senaryo yazdırıldı kısaca alıntı yapalım;

“Öte yandan Bozbey'in zaferinin ardından Büyükşehir'in meşhur 7. katının da hayli hareketli olduğu yönünde bilgiler geldi.

Bazı noter taahhütlerinin ve malum defterlerin bulunduğu çekmecenin temizlendiği söyleniyor.

Bilgisayarların formatlandığı konuşuluyor.

Planlar karşılığında bolca bağışlanan, yüzdelerle anılan üst düzey teknik bürokratın aldıklarının hesabını nasıl vereceğini kara kara düşündüğü de iddia ediliyor”.

Bu yazıda bahsi geçen olayların gerçek olma ihtimali nedir? Bence SIFIR.

Neden?

Büyükşehir binasının 7. Katı hareketliymiş diyor fonlama yazar öyleyse bu yazar veya yazara bunu aktaranlar bu katta bulunuyor değil mi? başka türlü bu hareketlenme nasıl yazılır.

Peki bu fonlama yazar bu katta, noter taahhütlerinin ve malum defterlerin bulunduğu çekmeyi yazıyor, yani çekmeceyi ve içindekileri görecek kadar içeriye sızmış bir yazardan bahsediyoruz, niye gördüklerini yazmıyorsun değil mi? çekmecenin içini görüyor ama içerisindekileri bizimle paylaşmıyor.

“Bilgisayar formatlanmış” Allah Allah müdahale etseydin sen oradasın ya...

Ne kadar fonlanmışsa artık “üst düzey teknik bürokratların kara kara düşündüğünü” bile görmüş evet görmüş ve yazmış.

Yani hayal gücü bu kadar kirlenmiş bu arkadaşın bu iş için ne kadar fonlandığını merak ediyorum bence ne verilse fazla çok kötü ve basit bir fantezi.

Şimdi bu yazarın sahip olduğu gazete sayfasına girdiğinizde fonun sahibi sizi “Gülümseyin Bursa’dasınız” adlı çalışmayla karşılıyor (sahi Bursa’yı defalarca turlayan bu anlamsız reklam masrafını kim karşılıyor?)  elbette bunun bir bedeli var değil mi?

Ben hislerimde yanılmıyorsam tipik üretme kabızı sol siyasetle karşı karşıyayız.Hizmet üretmek, proje geliştirmek yerine İstanbul’da yapılan yalan siyasetini kopyala yapıştır ile Bursa’da yapmak istiyorlar.

Ve bu yalan siyaset için Bursa medyasının büyük kısmı fonlanmış şekilde sotede yatmış bekliyor.

Yarın öbür gün her türlü iftira kampanyasına hazır olmak lazım .

Şimdi; seçim sürecinde mal varlığını açıklamaktan ısrarla kaçan, konuya sağır dilsiz kalan veya konuşmaya yüzü olmayan bu başkanın bu yalanları toplumda nasıl karşılık bulacak yaşayıp göreceğiz.

Bursa’da Bozbey adıyla aynı satırda geçen dört kelimenin yolsuzluk, rüşvet, rant, liyakatsizlik olduğunu interneti olan herkes çok rahat görebilirken.

Bozbey’in en iyi bildiği yerden başkanlığa başlaması hepimizi çok heyecanlandırıyor.

Yani fonlama medya yazarının yazdıklarını sokakta herhangi bir Bursalıya okuyup burası neresidir ne anlatılıyor diye sorsanız ilk akla gelen cevap “kesin Mustafa Bozbey’in Nilüfer belediyesindeki maceralarından biri anlatılıyor” diyeceği kesin.

Bozbey’in ikinci hamlesinin Bursa Büyükşehir çalışanları ile dayanışma için kuracağı BurVak olacağını düşünüyorum sonrasında bu vakıf Bozbey’in eşinin vakfı, ailesinin vakfı, ailesinin vakfının başında eşinin olduğu vakıf gibi değişik şekiller alabilir ama sorun yok.

Sahi Mustafa Bozbey mal varlığını neden açıklamıyor? Neyden çekiniyor?

Mustafa Bozbey NilVak’a kimin ne kadar bağış yaptığını niye açıklamıyor tarihleriyle birlikte, yani bu şehrin hayırsever müteahhitlerinin ismini bilmek bu şehrin hakkı değil mi?

Bozbey ilk hamleyi medyayı güldürmekle başladı, rantsever müteahhitler BurVak’ın kurulmasını ve kendilerine gülme sırasının gelmesini heyecanla bekliyorlar haa bu müteahhitlerin bir çoğu da “çelik gibi AKP’li”.

Çok eğlenceli bir beş yıl bizi bekliyor, çay demleyin bol çekirdek alın (” Demleyin” yazınca Bozbey’in söz verdiği diyet ödeyeceği DEM’i kast etmedim elbette) .

Selam ve saygıyla