SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bozbey ile boş geçen ilk yıl

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2025 11:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2025 11:13

1999 yılında toplumun McDonaldlaştırılması adlı bir kitap okumuştum, (kitaplara okuduğum tarihi yazmak gibi bir huyum var) CHP belediyelerini izlerken aklıma bu kitap geldi.
McDonald bildiğiniz gibi dünyanın hemen her ülkesinde şubesi bulunan hazır gıda tüketimine yönelik bir köfteci dükkânı.
Onu bu kadar ünlü yapan şeylerden biri bunun bir kültür haline gelmesi, yani dünyanın her yanında aynı menülerle aynı köfteyle aynı soslarla hizmet veriyor, çabuk hazırlanıp, çabuk tüketilip, çabuk haz alıp, yemek yediğiniz masayı temizleyip, çabukça dükkânı terk ediyorsunuz, yeni müşteriler geliyor.
Bu kültür emperyalizmi, sonrasında birçok markaya sıçradı; İkea, Burger King, KFC, birçok kahve markası ve daha birçoğu aynı taktikle ünlü oldu.
Çünkü Mc Donald aslında toplumu dönüştüren (ama geliştirmeyen hatta gerileten) bir kültür oluşturdu. Kısaca hız ve haz üzerine yaşayan bir toplum kurgulandı .

CHP belediyeleri de (birkaç örnek ayrı tutulmak şartıyla) Mc belediyecilik anlayışının ülkemiz temsilcileri gibi hareket ediyor, aynı menü, hız ve haz.

Ne demek istiyorum biraz daha açalım;
CHP belediyeleri denince aklımıza ilk gelen şeyler neler?
Konser, Heykel, akraba kadrolaşması, kent lokantası algısı, eski belediyeden yakınma, borç yalanı, hizmet yaptırmıyorlar yalanı, israfı bitirdik yalanı, vaatleri unutma, yolsuzluk, usulsüzlük, zam üstüne zam.
İşte CHP’nin belediyecilik menüsü, ülkenin her yanında bu menü uygulanıyor tıpkı McDonald’s gibi.

Bu giriş başlı başına bir yazıyı hak ediyor ama konumuz MC belediyeciliğini Bursa’da sergileyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in bir yıllık icraatları.

Sayın Bozbey seçim döneminde bir yığın vaatte bulundu, bu vaatlerini www.mustafabozbey.com sayfasında aylarca sergiledi ama seçim bitti bu vaatler sayfadan kaldırıldı.
Kısaca bu vaatleri sayalım; Halk kart, Kantin kart, emeklilere HER AY 2000 TL, Bursa Metro ile tanışacak, kentsel dönüşüm, trafik rahatlayacak, kent parkları, 47 KM metro, 4 füniküler hat, Mudanya’ya metrobüs, Hamitler Çöplüğünü kapatacağız, semtlere kreşler, çiftçiye 610.000 litre ücretsiz mazot, çiftçiye 6500000 Kg ücretsiz tohum, çiftçiye 1500000 Kg ücretsiz gübre…

Sayın Bozbey’in bir yıllık başkanlık sürecine vaatleriyle birlikte bakmak lazım;
Yukarıda yazmaya çalıştığımız vaatlerin bir tanesi dahi gerçekleşmedi ve bana inanın görev süresinin bitiminde tekrar yazacağım kaç yıl başkan olarak kalırsa kalsın, tek bir vaadini bile yerine getirmeyecek, hatta daha iddialı yazalım Bozbey dönem sonunda bile, tek bir eser ortaya koyamayacak.

Vaatler kısmını geçelim çünkü bu kısım komple boş, gelelim gerçeklere;
Sayın Bozbey, Bursalının helal oylarıyla başkanlığa seçilir seçilmez ilk yalanını o gece söyledi “belediye binasına tırlar yanaştı, bir şeyleri tırlara taşıyıp götürdüler, elimizde görüntüler var” dedi, Bozbey’den cüzdan şişiren vicdansızlar bu yalanı köşelerine taşıdılar ve tam bir koca yıl geçti ne görüntü var ne video, çünkü koca bir yalan uydurdu Bozbey.

Bozbey ne zaman mikrofon bulsa şeffaflıktan bahseder ama bir yıl geçti, biz hala Mustafa Bozbey’in mal varlığını bilmiyoruz, çünkü açıklayamadı.

Ardından eş, dost, hısım, akraba, akrabanın hısımı kim var kim yok belediyeden maaşa bağlandı, ulusal basının bile diline sakız oldu sayın Bozbey ama bu sakız olmayı bile algıyla haber yaptırdı “en çok konuşulan başkanlar arasında” diye belediyenin resmi sitesine bile utanmadan yazdırdı

https://www.bursa.bel.tr/haber/baskan-bozbey-en-cok-konusulan-baskanlar-arasinda-35318

halbuki eş dost akraba kadrolaşması bu konuşulmayı sağlamıştı ve maalesef menfi konuşmalar bu sıralamayı getirdi ama imaj çağında MCDonald belediyeciliğinde bunun reklamı bile prim yapıyor, yiyen yiyor.

Sonrasında bu kepazeliği unutturup gündem değiştirmek için “Enkaz devraldık, çok borç var” diyerek başka bir yalana sarıldı, halbuki eski başkan Alinur Aktaş BBB toplam borcunun gelirlerinin 0.44 katı olduğunu belgeleriyle ortaya koydu ama yalan söylenmişti bir kere.

Peki hiç mi bir şey yapmadı? Olur mu öyle şey McDonald belediyeciliği tam gaz devam etti
Yalanların ardından, “icraatlar” başladı .

12 ay sürecinde 30’a yakın konser düzenlendi ne kadar harcandı rakam belli değil.
Kent meydanına Atatürk heykeli yapıldı hem de 100 metre ileride Osmangazi belediyesi yeni bir heykel yapmışken hatta o heykel açılışına sayın Bozbey’de katılmışken, heykel çelikten yapılmıştı “bir çivi bile çakmadın” diyen bizlere nazire olsun diye.

Aslında hepimiz şunun farkındayız, belediye bütçesinden yani halkın parasından en kolay yolsuzluk yapmanın yolu; konser ve heykel yapmak, çünkü ölçülebilir şeyler değiller.
Mansur Yavaş tek bir konsere 69 milyon TL harcamıştı yine İstanbul eski belediye başkanı ve şu an yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla Silivri cezaevinde tutuklu olan E.İmamoğlu pandemi döneminde 1388 konser düzenlediği belediyenin resmi evraklarıyla ortaya çıkmıştı, yani sayın Bozbey’in 12 ayda bu kadar konsere gerçekte ne harcadığı evrakta ne yazdığını bilmek mümkün değil, yine heykel dikmek; bana göre beş paradır ama Bozbey milyon paralar ödemiş olabilir, bilmiyoruz.
Halk otobüsçüleri belediyeden hak ettikleri paraları alamadıkları için içleri kan ağlıyor, pek çoğu borç alıp kira ödüyor, kredi kartı ödüyor ama sayın Bozbey bu hak ettikleri parayı ödemek yerine, papa İznik’e gelecek diye Fazıl Say’a 5.2 milyon TL’ye beste yaptırıyor.
Basına haber yaptırdığı büyük şovunu unutmayalım; iki makam aracı satarak beş midibüs almıştı sayın Bozbey.
İşte burada bile algı belediyeciliği kendini gösteriyor, tercihler kendini belli ediyor.

Reis bir konuşmasında ülkemiz düşmanlarını kastederek “topunuz gelin” demişti, Kıbrıs Türk devletinden kovulan; vatan, bayrak, devlet düşmanı fetönün kucağında büyümüş bir terzi yamağını Barbaros Şansal’ı sayın Bozbey, Bursa’dan VIP minibüs göndererek İstanbul adliyesinden aldırıp tarihi belediye binasına getirtti akşam yemek yediler ve yemekte belediyenin bir tarihi binası bu tipe peşkeş çekildi.

Bir yılın sonunda en iyi yaptığı işlerden birisi de tabela belediyeciliği.
Göl park tesisleri bir gecede Kent lokantası oldu, Millet bahçesi Kütüphanesi bir gecede Atatürk stadyumu kütüphanesi oldu, UKOME yeniden açıldı, yıllardır düzenlenen Körfez turları; Bursa’ya 2024 yılında deniz gelmiş edasıyla tekrar başladı ama ilk defa yapılmış gibi sunuldu, Mudanya plajı eski dönemde yapıldı Bozbey döneminde kurdeleli açılışı tekrar yapıldı, karanlık gökyüzü parkı eski dönemde bitirildi yeni dönemde reklamlarla tekrar açıldı, yılların Botanik parkı tabela değiştirilerek yeni açılmış gibi reklamı yapıldı, Alinur bey zamanında açılan ve ücretsiz hizmet veren Ana Kucakları adlı kreşlerde tabela değişikliği oldu ismi Bursa Yuvam oldu. Yeni bir şey yapamadığı için eskiden yapılmışlara yeni tabela takıp hizmet ettiğini sanan bir yönetimle karşı karşıyayız.

Kaç kere yazdım bilmiyorum ama hizmet etmek hizmetkar olmak CHP’nin yapabileceği bir şey değil. Onlar kendilerini bu ülkenin efendisi olarak gördüklerinden dolayı hizmet edemezler, hizmetkar hiç olamazlar. Onlar için en büyük icraat eski yapılana yeni bir ad verip efendi oluşlarını ilan etmektir.

Bozbey yönetimi 2024 yılını Nazım Hikmet yılı ilan etmişti hatırlarsınız, yani ömrü hayatı CHP zulmüyle cezaevlerinde geçen, CHP faşizmi nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan bir şairi CHP’li bir belediye yönetiminin yıl boyu anacak olması gerçekten çok ilginç, inanın bunlar partilerinin tarihini de bu ülkenin şair ve yazarlarının hayatlarını da zerre bilmiyorlar ama algı işte haz ve hız, yaşandı ve bitti.
Bozbey Nilüfer belediye başkanı olduğu 20 yıl boyunca da böyleydi mesela 2013 yılını Sabahattin Ali yılı ilan etmişti hatta yazarın kızı Filiz Ali’de sempozyum için gelmişti. Ama işin ilginç yanı Sabahattin Ali’nin bütün ömrü CHP zulmüyle geçmiş, öğretmenlikten kovulmuş, defalarca CHP tarafından cezaevinde yatırılmış hatta yine CHP iktidarı tarafından öldürülmüş bir yazar ve şairdir ama bu tarihten hiç bahsedilmez.

Bir yıllık icraatlar ile devam edelim;
Seçim öncesi Bukart ile ulaşım 12 TL iken bir yılın sonunda 26 TL’ye yükseldi
Öğrenci abonman 200 TL’den 450 TL’ye yükseldi
BESAŞ ekmeği 7,5 TL’den 12.5 TL’ye yükseltildi
Sosyal Tesisler yüzde 80 zam yapıldı
BurBak otoparkları saat ücreti ilk 15 dk ücretsizken şu an 100 TL oldu
Bozbey belediyeciliği mezarlıklara bile yüzde 50 zam
Huzurevlerine yüzde 233 zam yapıldı

Bursa 1.derece deprem kuşağında yer almasına rağmen Bozbey yönetimi ne deprem envanteri ne de kentsel dönüşüm konusunda tek bir icraat yapmadı ama her basın toplantısında aynı nakaratı dinleyip durduk “arkadaşlar çalışıyor, bu konuda çok yoğun çalışıyor” sanki deprem bu çalışmanın bitmesini bekliyor gibi bir vurdum duymazlık içinde
Dilinden hiç düşürmediği bilim insanları “Gemlik çok riskli ve taşınmalı” diye avaz avaz bağırıyor ama Bozbey bu işte rant görmediği için olsa gerek kulağının üstüne yatıyor .

Bozbey’in şimdilik son yalanıyla yıllık değerlendirmemizi bitirelim; önce şunu yazayım İstanbul eski belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na yolsuzluk, rüşvet ve terörden tutuklanacağını herkes çok önceden biliyordu. Bunun önüne geçmek için seçimlere 3 yıl daha varken İmamoğlu’nu CB adayı gibi pazarladılar ki tutuklama siyasi operasyon gibi algılansın, bir şey daha yaptılar AK Partili bir büyükşehir belediye başkanına bir kara çalmaları ve onun yolsuzluk, rüşvet gibi suçlardan toplum önünde suçlanması gerekiyordu, buldukları isim Alinur Aktaş olmuştu.

Alinur Aktaş ile ilgili ilk büyük yalanı grup konuşmasında Özgür Özel dillendirdi ve bizde bunu yazdık.

https://www.sehirmedya.com/yazarlar/abdulkadir-karakaya-168/ozgur-ozel-in-acizligi-caresizligi-319189

Daha sonra bu tür iftiraların sözcüsü İp vekili Selçuk Türkoğlu aynı yalanı mecliste tekrar etti ki tüm toplum haberdar olsun.

https://www.sehirmedya.com/yazarlar/abdulkadir-karakaya-168/organize-isler-bunlar-319225

Ardından yalanlar ustası sayın Mustafa Bozbey basın toplantısıyla bu yalanı tekrar etti bunu da yazdık.

https://www.sehirmedya.com/yazarlar/abdulkadir-karakaya-168/yalan-ve-kurgu-siyasetiniz-yerin-dibine-batsin-319204

Şimdi bu organize yalanın kaynağı Mustafa Bozbey ve defalarca kendisine selendik dedik ki “bu iddianız ile ilgili faturaları gelin kamuoyu ile paylaşın” paylaşın ki varsa bir yolsuzluk, usulsüzlük hep beraber üstüne gidelim ama iki aya yakın süre geçti ne bir fatura var ne bir belge.

Nasıl başlamıştık yazıya; CHP McDonald belediyeciliği uyguluyor, her büyükşehirde aynı yalanlar, aynı vaatler, şu kart, bukart, o kart aynı kadrolaşma, konserler, heykeller, şaibeli ihaleler, rüşvetler, yolsuzluk.
Bursa’da da aynı menü aynı şekilde maalesef uygulanıyor.
Yolsuzluk konusuna gelince; sayın Bozbey’in aşina olduğu bir konudur, hakkında onlarca davası vardır ve bu ay bu davalara 3 yeni dava daha eklendi. Eğer Bozbey ile ortaklığından dolayı Bozbey’e hukuki kalkan olan AK partili gözüken rant partili tiplerin kalkanı işlevsiz hale gelirse Bursa çok daha temiz günlere ulaşabilir.
Bizim koskoca bir yılda, aldığımız ve verdiğimiz notlar bunlar, eksik gören, yanlış gören lütfen yorum yazsın.

Selam ve saygıyla

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.