Bursa Büyükşehir Belediye meclisi Eylül ayı toplantısını YouTube’dan izledim.
BBB meclisinde CHP grup sözcüsü olan Yücel Akbulut adlı bir arkadaş var, şimdi ben bu arkadaşın internet sitelerinden kopyala yapıştır usulüyle konuşma metni hazırladığını, hatta o kadar uyduruk sitelere meyletmiş ki yalan yanlış bir sürü ifadeyi oradan alarak Bursa’ya seslendirdiğini geçen yazılarda ayrıntısına kadar yazmıştım.
Bu arkadaş o kadar tembel ki; BBB meclisi Eylül toplantısında da aynı tarzını devam ettirdi, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk partisi ünvanını alan CHP’nin Bursa gibi büyük bir şehirde, bu arkadaşı sözcü olarak seçmesi demokratik gelişimimiz açısından son derece düşündürücü ve üzücü.
Oliver Sacks adlı bir Nöroloğun birkaç kitabı var bunlardan biri de “karısını Şapka sanan adam” kitapta doktorun hastalarıyla yaşadığı süreçler anlatılıyor
Kitapta “Kayıp Denizci” adlı bir bölümde doktorun 1975 yılında tanıştığı Jim adlı bir hastadan bahseder ama hastanın hafızası 1945 yılında kalmıştır, yani hasta için 1945 ten sonrası yoktur.
Jim dışarıdan bakıldığında gayet akıllı ve sağlıklı durmakta ama 1975 yılında yaşamasına rağmen 1945 yılında olduğunu sanmaktadır.
Niye bunu anlattım?
CHP Grup sözcüsü yaptığı konuşmada vesayet ve darbeler döneminde kaldığının işaretlerini vermiştir.
Harp okulunda gerçekleşen resmi mezuniyet töreni sonrası yapılan korsan gösteri hakkında konuşan CHP grup sözcüsü; “Kara harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin Atatürk'ün askerleri sloganı söylemeleri onun fikirlerini benimsediklerini örnek aldıklarını ve onun gibi Vatan Mevzu bahis olduğunda hiçbir tehlikeden kaç aklarını göstermektedir gurur duyulacak bir sloganda çalışanlar arkanızdaki resmin temsil ettiği fikirden Ari sadece çerçevesini görenler Anayasamızın 2 maddesinde yazılı Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletine bağlı kalacaklarına vatanın Bölünmez bütünlüğüne dair yemin eden teğmenler imiz asla yalnız değildir”.
Şeklinde konuşarak, 2024 yılında olduğumuzu unutmuştur. Yücel Akbulut Mustafa Kemal maskesinin arkasına sığınarak, gerçekte halkın iradesine müdahale etmeye yemin etmiş darbecileri unutmuş gözüküyor belki de onlara umut bağlamak isteyen bir konuşma yapmıştır.
Bu korsan yemini edenlerin bu ülkede bu yemin ifadeleriyle 4 askeri darbe, 28 Şubat ve e-muhtıra gibi kanunsuz ve anti demokratik işlere bulaştıklarını, 15 Temmuz’da uçakla, helikopterle, bombalarla kendi halkına saldırdıklarını unutmuş veya bilmemektedir.
CHP grup sözcüsü hangi yılda kaldığını anlayamadığım hafızası ile 2002 yılında ülke insanının seçimle yönetime el koyduğunu, askeri vesayet, nato vesayeti gibi halk iradesine aykırı işleyişleri yerle yeksan ettiğini, 15 Temmuz işgal girişiminde de gerekirse bu uğurda can vereceğini göstermiş ama sözcünün hafızası takılı kaldığı için bugünlerin değerini anlama imkanı olmamıştır.
Artık herkes kendi işini layığıyla yaptığı bir dönemdeyiz, şanlı askerimiz ülkemizi düşmanlardan koruma görevini başarıyla icra etmektedir.
Siyaset kurumu, emri ve yetkiyi sadece halktan alan bir tarzda çalışmaya devam etmektedir.
Yücel Akbulut Konuşmasına şöyle devam etti “Sayın Başkan 30 Ağustos zaferi uzun yıllar Sonrasında Bursa'mız da sizin öncülüğünü de hepimizin zaferine yakışır şekilde kutlandı geçmişte siyasi parti mitinglerinde toplu taşımayı ücretsiz yapanlar hepimizin zaferinde yapmamıştı Siz yaptınız heykelden eski Atatürk stadyumuna Bursalıların muhteşem katılımı ile meşalelerle ve coşkuyla yürümemiş Siz yürüdünüz konser alanında kütüphanenin ismini Atatürk Kütüphanesi olarak görmek ise Bursalılar için güzel bir sürpriz oldu hepimizin zaferinin Bursa'ya yakışır şekilde kutlanmasını sağladığınız için teşekkür ederiz”.
Şimdi deveye sormuşlar boynun niye eğri deve demiş “nerem doğru ki” misali, her 30 Ağustos’ta toplu ulaşım ücretsiz olmuştu bu bir, Kemal Bey Bursa’ya geldiğinde toplu ulaşım nasıl ücretsiz olduysa Cumhurbaşkanımız geldiğinde de ulaşım o yüzden ücretsiz olmuştu yani bu ne boş gürültü anlamak imkansız.
Şu “Bursa’ya yaraşır şekilde 30 Ağustos kutlanması “hikayesine şunu ekleyelim, devletimiz FETÖ’yü terör örgütü olarak görüp mücadeleye başladıktan sonra 30 Ağustos 2014 yılında şimdi BBBB olan Mustafa Bozbey FETÖ desteğiyle yine Nilüfer Belediye başkanıydı ve 2014 yılı 30 Ağustos kutlamasını FETÖ’nün Zaman gazetesine tam sayfa ilan vererek kutlamıştı.
Şimdi CHP sözcüsü sayın Akbulut hangi kutlamanın Bursa’ya yaraşır olduğunu bize açıklamak zorundadır.
Yanlış hatırlamıyorsam sayın sözcü tamda o dönemler CHP Nilüfer ilçe başkanıydı, sahi ilanı hanginiz Zaman paçavrasına verdi? Bozbey ile ortak karar vererek mi ilanı verdiniz?
Sahi, neden terör örgütünün yayın organına bu ilanı verdiniz? Seçim diyeti için mi? yayın organı o dönem zorda kaldığı için mi?
30 Ağustos en iyi böyle kutlanır demek için mi?
Meclis toplantısı ilk oturumu çok eğlenceli geçti, ikinci oturum parmak kaldır indir oynandı, “kabul edenler etmeyenler kabül edilmiştir”.
İlk oturumda Cumhur ittifakı sözcüleri, Bursa’nın sorunlarını aktardılar, Bozbey’in vaatlerinin neden gerçekleşmediğini sorguladılar.
Hamitlerde koku yaymaya devam eden katı atık tesisinin çevreye yaydığı kokuyu, Kayapa nitelikli katı atık tesisinin neden iptal edildiğini sorguladılar sayın Bozbey’in verdiği cevap tüm Bursa’yı güldürdü “biz bilimin ışığında işler yapacağız” hangi bilim ne bilimi? Kayapa tesisi için üç üniversitenin konusunda uzman insanları “burada olur” demişken Bozbey başka hangi bilimden bahsediyor, Bozbey’in bahsettiği bilim rant bilimi, müteahhitlik bilimi mi?
Hatırlarsanız bir kez daha yazmıştım Bozbey Nilüfer belediye başkanı olduğu dönemde (2016) TV’ye çıkıp depremi önceden haber veren bir sistem geliştirdiklerini anlatmıştı, sahi bu bilimin ışığı ne oldu? Niye bu cihazdan haber alamıyoruz?
Bozbey’in bilim diye bildiği şey, işte bu deprem cihazı gibi bir şey.
Yine Cumhur ittifakı üyeleri Bozbey’in vaad edip yapmadığı Halk kart ve Kantin kart uygulamasını sordular, Bozbey’in cevabı “bakıyoruz, dağıtıyoruz, arkadaşlar konu üstünde çok yoğun çalışıyor”.
Kapatılan Ana Kucakları soruldu, Bozbey’in cevabı “bakıyoruz, açıyoruz, arkadaşlar konu üstünde çok yoğun çalışıyor” ama başkan ana sınıflarının eğitimi 15 gün önce başlamalıydı? Bozbey “biz kiralık yerde Bursa Yuvam çalıştırmayız”.
Bozbey, muhalefetten gelen haklı sorulara hem hazırladığı klişe cevapları vererek bizi güldürdü hem de konuyu değiştirmek için genel siyaseti öne sürdü.
Kantin kart, halk kart, Hamitler, Ana kucaklarının kapatılması, Kırtasiye desteğinin verilmemesi gibi yerel sorunlara ilişkin söyleyecek sözü ve yüzü olmadığı için başka konularda saçmalamak zorunda kaldı.
“Bursa’da hastane yatağı çok az, hastalar çevre illere gidiyor” diye bir şey ortaya attı, bunu hiç tartışmaya gerek yok çünkü gerçeklerden kaçmak için bu yöntemi kullanıyor.
“Bursa’da okullar niçin hep Nilüferde” Allah Allah sayın Bozbey büyük kısmını kaçak yaptığınız için CHP’li Nilüfer belediyesi tarafından 40 milyon lira ceza kesilen sizin okulunuzda Nilüfer’de değil mi? sahi ne oldu o ceza işi ödediniz mi? anlaştınız mı?
Sayın Bozbey’in görevde 6. Ayı ama biz Bozbey’i 25 yıldır tanırız, ne yapabileceğini, neleri yapamayacağını, çapını, vizyonunu ezbere biliriz.
Yani 25 yıldır Nilüfere kazandırdığı tek bir eser yoktur, NilVak dışındaki o vakıfta şahsi vakfı çıktı.
6 aylık hizmet özeti; bitmiş olan Mudanya plajını açtı, bitmiş olan İnegöl’de karanlık gökyüzü parkını açtı, Gölpark tesislerinin tabelasını semt lokantası yaptı, Ana kucaklarını ücretli yaptı çoğunu kapattı okullar açıldı Ana kucakları hala açılmadı ama tabelası Bursa Yuvam oldu.
Ulu camii hanlar bölgesinde Alinur Aktaş döneminde bitirilen otoparkı bile halen açamadı.
Bakın önümüzdeki yıl ölmez sağ kalırsak icraat olarak yine sadece bunları yazacağız.
Bu arada sayın Bozbey’e iki konuyu hatırlatmak isterim;
1- Mal varlığınızı niçin açıklamıyorsunuz.
2- Belediyenin son altı aylık reklam bütçesinin büyüklüğünü, nerelere ne kadar reklam bütçesi harcandığını bizimle paylaşır mısınız ( sayın Bozbey bu sorulardan çok korkar ve cevaplayamaz o yüzden Cumhur ittifakı meclis üyelerinden bu sorulara belediye meclisinde cevap bulmalarını rica ediyorum.
Bozbey’in tutmadığı yüzlerce vaadinden biri olan Kırtasiye yardımı konusunda sosyal medyada bir ileti paylaşıp “AK Parti Osmangazi ilçe göreve” yazmıştım, sağ olsun ilçe yönetimi konuyla ilgili yaptıkları çalışmaların raporunu göndermiş, okurken çok keyif aldım, var olsunlar.
Selam ve saygıyla
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdülkadir Karakaya
Bozbey’in boş geçen ikiyüz günü
Bursa Büyükşehir Belediye meclisi Eylül ayı toplantısını YouTube’dan izledim.
BBB meclisinde CHP grup sözcüsü olan Yücel Akbulut adlı bir arkadaş var, şimdi ben bu arkadaşın internet sitelerinden kopyala yapıştır usulüyle konuşma metni hazırladığını, hatta o kadar uyduruk sitelere meyletmiş ki yalan yanlış bir sürü ifadeyi oradan alarak Bursa’ya seslendirdiğini geçen yazılarda ayrıntısına kadar yazmıştım.
Bu arkadaş o kadar tembel ki; BBB meclisi Eylül toplantısında da aynı tarzını devam ettirdi, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk partisi ünvanını alan CHP’nin Bursa gibi büyük bir şehirde, bu arkadaşı sözcü olarak seçmesi demokratik gelişimimiz açısından son derece düşündürücü ve üzücü.
Oliver Sacks adlı bir Nöroloğun birkaç kitabı var bunlardan biri de “karısını Şapka sanan adam” kitapta doktorun hastalarıyla yaşadığı süreçler anlatılıyor
Kitapta “Kayıp Denizci” adlı bir bölümde doktorun 1975 yılında tanıştığı Jim adlı bir hastadan bahseder ama hastanın hafızası 1945 yılında kalmıştır, yani hasta için 1945 ten sonrası yoktur.
Jim dışarıdan bakıldığında gayet akıllı ve sağlıklı durmakta ama 1975 yılında yaşamasına rağmen 1945 yılında olduğunu sanmaktadır.
Niye bunu anlattım?
CHP Grup sözcüsü yaptığı konuşmada vesayet ve darbeler döneminde kaldığının işaretlerini vermiştir.
Harp okulunda gerçekleşen resmi mezuniyet töreni sonrası yapılan korsan gösteri hakkında konuşan CHP grup sözcüsü; “Kara harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin Atatürk'ün askerleri sloganı söylemeleri onun fikirlerini benimsediklerini örnek aldıklarını ve onun gibi Vatan Mevzu bahis olduğunda hiçbir tehlikeden kaç aklarını göstermektedir gurur duyulacak bir sloganda çalışanlar arkanızdaki resmin temsil ettiği fikirden Ari sadece çerçevesini görenler Anayasamızın 2 maddesinde yazılı Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletine bağlı kalacaklarına vatanın Bölünmez bütünlüğüne dair yemin eden teğmenler imiz asla yalnız değildir”.
Şeklinde konuşarak, 2024 yılında olduğumuzu unutmuştur. Yücel Akbulut Mustafa Kemal maskesinin arkasına sığınarak, gerçekte halkın iradesine müdahale etmeye yemin etmiş darbecileri unutmuş gözüküyor belki de onlara umut bağlamak isteyen bir konuşma yapmıştır.
Bu korsan yemini edenlerin bu ülkede bu yemin ifadeleriyle 4 askeri darbe, 28 Şubat ve e-muhtıra gibi kanunsuz ve anti demokratik işlere bulaştıklarını, 15 Temmuz’da uçakla, helikopterle, bombalarla kendi halkına saldırdıklarını unutmuş veya bilmemektedir.
CHP grup sözcüsü hangi yılda kaldığını anlayamadığım hafızası ile 2002 yılında ülke insanının seçimle yönetime el koyduğunu, askeri vesayet, nato vesayeti gibi halk iradesine aykırı işleyişleri yerle yeksan ettiğini, 15 Temmuz işgal girişiminde de gerekirse bu uğurda can vereceğini göstermiş ama sözcünün hafızası takılı kaldığı için bugünlerin değerini anlama imkanı olmamıştır.
Artık herkes kendi işini layığıyla yaptığı bir dönemdeyiz, şanlı askerimiz ülkemizi düşmanlardan koruma görevini başarıyla icra etmektedir.
Siyaset kurumu, emri ve yetkiyi sadece halktan alan bir tarzda çalışmaya devam etmektedir.
Yücel Akbulut Konuşmasına şöyle devam etti “Sayın Başkan 30 Ağustos zaferi uzun yıllar Sonrasında Bursa'mız da sizin öncülüğünü de hepimizin zaferine yakışır şekilde kutlandı geçmişte siyasi parti mitinglerinde toplu taşımayı ücretsiz yapanlar hepimizin zaferinde yapmamıştı Siz yaptınız heykelden eski Atatürk stadyumuna Bursalıların muhteşem katılımı ile meşalelerle ve coşkuyla yürümemiş Siz yürüdünüz konser alanında kütüphanenin ismini Atatürk Kütüphanesi olarak görmek ise Bursalılar için güzel bir sürpriz oldu hepimizin zaferinin Bursa'ya yakışır şekilde kutlanmasını sağladığınız için teşekkür ederiz”.
Şimdi deveye sormuşlar boynun niye eğri deve demiş “nerem doğru ki” misali, her 30 Ağustos’ta toplu ulaşım ücretsiz olmuştu bu bir, Kemal Bey Bursa’ya geldiğinde toplu ulaşım nasıl ücretsiz olduysa Cumhurbaşkanımız geldiğinde de ulaşım o yüzden ücretsiz olmuştu yani bu ne boş gürültü anlamak imkansız.
Şu “Bursa’ya yaraşır şekilde 30 Ağustos kutlanması “hikayesine şunu ekleyelim, devletimiz FETÖ’yü terör örgütü olarak görüp mücadeleye başladıktan sonra 30 Ağustos 2014 yılında şimdi BBBB olan Mustafa Bozbey FETÖ desteğiyle yine Nilüfer Belediye başkanıydı ve 2014 yılı 30 Ağustos kutlamasını FETÖ’nün Zaman gazetesine tam sayfa ilan vererek kutlamıştı.
Şimdi CHP sözcüsü sayın Akbulut hangi kutlamanın Bursa’ya yaraşır olduğunu bize açıklamak zorundadır.
Yanlış hatırlamıyorsam sayın sözcü tamda o dönemler CHP Nilüfer ilçe başkanıydı, sahi ilanı hanginiz Zaman paçavrasına verdi? Bozbey ile ortak karar vererek mi ilanı verdiniz?
Sahi, neden terör örgütünün yayın organına bu ilanı verdiniz? Seçim diyeti için mi? yayın organı o dönem zorda kaldığı için mi?
30 Ağustos en iyi böyle kutlanır demek için mi?
Meclis toplantısı ilk oturumu çok eğlenceli geçti, ikinci oturum parmak kaldır indir oynandı, “kabul edenler etmeyenler kabül edilmiştir”.
İlk oturumda Cumhur ittifakı sözcüleri, Bursa’nın sorunlarını aktardılar, Bozbey’in vaatlerinin neden gerçekleşmediğini sorguladılar.
Hamitlerde koku yaymaya devam eden katı atık tesisinin çevreye yaydığı kokuyu, Kayapa nitelikli katı atık tesisinin neden iptal edildiğini sorguladılar sayın Bozbey’in verdiği cevap tüm Bursa’yı güldürdü “biz bilimin ışığında işler yapacağız” hangi bilim ne bilimi? Kayapa tesisi için üç üniversitenin konusunda uzman insanları “burada olur” demişken Bozbey başka hangi bilimden bahsediyor, Bozbey’in bahsettiği bilim rant bilimi, müteahhitlik bilimi mi?
Hatırlarsanız bir kez daha yazmıştım Bozbey Nilüfer belediye başkanı olduğu dönemde (2016) TV’ye çıkıp depremi önceden haber veren bir sistem geliştirdiklerini anlatmıştı, sahi bu bilimin ışığı ne oldu? Niye bu cihazdan haber alamıyoruz?
Bozbey’in bilim diye bildiği şey, işte bu deprem cihazı gibi bir şey.
Yine Cumhur ittifakı üyeleri Bozbey’in vaad edip yapmadığı Halk kart ve Kantin kart uygulamasını sordular, Bozbey’in cevabı “bakıyoruz, dağıtıyoruz, arkadaşlar konu üstünde çok yoğun çalışıyor”.
Kapatılan Ana Kucakları soruldu, Bozbey’in cevabı “bakıyoruz, açıyoruz, arkadaşlar konu üstünde çok yoğun çalışıyor” ama başkan ana sınıflarının eğitimi 15 gün önce başlamalıydı? Bozbey “biz kiralık yerde Bursa Yuvam çalıştırmayız”.
Bozbey, muhalefetten gelen haklı sorulara hem hazırladığı klişe cevapları vererek bizi güldürdü hem de konuyu değiştirmek için genel siyaseti öne sürdü.
Kantin kart, halk kart, Hamitler, Ana kucaklarının kapatılması, Kırtasiye desteğinin verilmemesi gibi yerel sorunlara ilişkin söyleyecek sözü ve yüzü olmadığı için başka konularda saçmalamak zorunda kaldı.
“Bursa’da hastane yatağı çok az, hastalar çevre illere gidiyor” diye bir şey ortaya attı, bunu hiç tartışmaya gerek yok çünkü gerçeklerden kaçmak için bu yöntemi kullanıyor.
“Bursa’da okullar niçin hep Nilüferde” Allah Allah sayın Bozbey büyük kısmını kaçak yaptığınız için CHP’li Nilüfer belediyesi tarafından 40 milyon lira ceza kesilen sizin okulunuzda Nilüfer’de değil mi? sahi ne oldu o ceza işi ödediniz mi? anlaştınız mı?
Sayın Bozbey’in görevde 6. Ayı ama biz Bozbey’i 25 yıldır tanırız, ne yapabileceğini, neleri yapamayacağını, çapını, vizyonunu ezbere biliriz.
Yani 25 yıldır Nilüfere kazandırdığı tek bir eser yoktur, NilVak dışındaki o vakıfta şahsi vakfı çıktı.
6 aylık hizmet özeti; bitmiş olan Mudanya plajını açtı, bitmiş olan İnegöl’de karanlık gökyüzü parkını açtı, Gölpark tesislerinin tabelasını semt lokantası yaptı, Ana kucaklarını ücretli yaptı çoğunu kapattı okullar açıldı Ana kucakları hala açılmadı ama tabelası Bursa Yuvam oldu.
Ulu camii hanlar bölgesinde Alinur Aktaş döneminde bitirilen otoparkı bile halen açamadı.
Bakın önümüzdeki yıl ölmez sağ kalırsak icraat olarak yine sadece bunları yazacağız.
Bu arada sayın Bozbey’e iki konuyu hatırlatmak isterim;
1- Mal varlığınızı niçin açıklamıyorsunuz.
2- Belediyenin son altı aylık reklam bütçesinin büyüklüğünü, nerelere ne kadar reklam bütçesi harcandığını bizimle paylaşır mısınız ( sayın Bozbey bu sorulardan çok korkar ve cevaplayamaz o yüzden Cumhur ittifakı meclis üyelerinden bu sorulara belediye meclisinde cevap bulmalarını rica ediyorum.
Bozbey’in tutmadığı yüzlerce vaadinden biri olan Kırtasiye yardımı konusunda sosyal medyada bir ileti paylaşıp “AK Parti Osmangazi ilçe göreve” yazmıştım, sağ olsun ilçe yönetimi konuyla ilgili yaptıkları çalışmaların raporunu göndermiş, okurken çok keyif aldım, var olsunlar.
Selam ve saygıyla