Mustafa Bozbey, yapamadığı, yapmadığı hemen her konuda, kurgulanmış mazeretler türetmede usta bir belediye başkanı

Bu ustalığı hemen tüm mazeretlerinde görmek mümkün.

Sayın Bozbey göreve geleli 19 ay oldu Bozbey öncesi BURULAŞ tam biletleri 12 TL idi 19 ay sonunda BURULAŞ tam bilet ücreti 35 TL oldu, yani yüzde 300 zam yapıldı.

BURULAŞ çalışanları ile zam görüşmesi olduğunda Bozbey “Büyükşehir’in BURULAŞ’a her ay 350-400 milyon TL destek verdiğini, eğer sendikanın istediği zammı yaparsa BURULAŞ bilet fiyatlarının 64 TL olması gerektiğini “günlerce hiç utanmadan sıkılmadan bizlere anlattı.

BURULAŞ yıllık ortalama 350 milyon yolcu taşıyor ve rakipsiz, bu kadar “müşteri” potansiyeli olan bir kurum neden her ay 350- 400 milyon TL zarar etsin ki?

Bizler, yani 350 milyon BURULAŞ “müşterisi” kartlara para yükleyip her gün cihazlara basıyoruz hem de nakit. Çek yok, senet yok, tahsilat problemi yok.

BURULAŞ neden ve nasıl her ay 400 milyon TL zarar ediyor? Yıllık 350 milyon yolcu taşıyan BURULAŞ’ın kasasında bir delik mi var? Dolu olması gereken kasa neden eksi veriyor?

Bu soruya hem Fahrettin Beşli hem de sayın Bozbey açıkça cevap vermeli.

Pandemi döneminde toplu ulaşımın yapılmaması, kısıtlı yapılması, tercih sebebi olmaması gibi durumlardan dolayı büyükşehirden her ay düzenli destek yapıldığını biliyoruz.

Hizmetlerine tarihin en büyük zammını (yüzde 300) yaparak ve Avrupa’nın en pahalı toplu ulaşım firması unvanını elinde bulunduran, çalışanlarına 40.000-60.000 TL aylığı reva gören Büyükşehir’e bağlı BURULAŞ neden ve nasıl her ay 350-400 milyon TL zarar ediyor?

BURULAŞ gibi önemli bir kurumu yönettiğini iddia eden Fahrettin Beşli BURULAŞ’ı her ay 400 milyon TL zarar ettiriyorsa neden hala o koltukta oturuyor?

Fahrettin Beşli BURULAŞ’ı yönetecek bilgi, birikim ve liyakat sahibi midir?

Fahrettin Bey, Kuleli askeri lisesi ardından Kara harp okulundan mezun olmuştur. Bursa terminal müdürlüğü, CHP Osmangazi’den meclis üyeliği yapmış ardından asrın hırsızlığına imza atan Ekrem İmamoğlu İBB başkanı olunca onun ekibinde görev alarak 6 yıl İBB İstanbul otogarı işletme müdürlüğü yapmış, Mayıs 2024 tarihinde İmamoğlu’nun emaneti olarak Bozbey tarafından BURULAŞ genel müdürü olarak atanmıştır.

Bu özgeçmişin, 3 milyon nüfuslu Bursa gibi bir şehrin toplu ulaşımını yönetmeye yetmediğini hep beraber yaşıyor ve görüyoruz .

Mustafa Bozbey’in hatta CHP il başkanının bile durumdan memnun olmamasına rağmen Fahrettin Beşli’yi halen o koltukta tutan gücün; yolsuzluk, rüşvet davalarından tutuklu bulunan eski İBB başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu düşünüyorum, yani bir nevi İmamoğlu’nun temsilcisi gibi bir durum yaşanıyor ve bu nedenle kimse Fahrettin Beşliye ilişemiyor (du).

BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli ve İnsan kaynakları müdürü Elif Şenol hakkında evrakta sahtecilik, suç uydurma, iftira gibi suçlardan dava açılmasına rağmen dava sonuçlanana kadar görevden el çektirme gibi bir seçenek bile Bozbey tarafından kullanılamadı.

BURULAŞ’ da bir santimetre dahi yeni metro hattı inşaatı yokken, tek bir kuruş yatırım yapılmamışken BURULAŞ kasası neden her ay eksi veriyor?

Asrın hırsızı İmamoğlu hakkında yazılan iddianame önümüzdeki hafta açıklanacak ve iddianame açıklanır açıklanmaz Fahrettin Beşli’nin görevden alınacağı iddia ediliyor ama öyle elini kolunu sallayarak gitmek olmaz, daha karpuz keseceğiz.

Haydi başlayalım;

Metro vagonlarına yalap şap yapıştırılan Mustafa Kemal fotoğrafları kafamı çok kurcaladı, aklıma rahmetli Uğur Mumcu’nun “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır" sözü geldi.

Derken “yok canım” dediğimde oldu, “neden olmasın” dediğimde. Ama metro vagonunun ön camına “bir çift mavi göz” yapıştırmayı başka türlü açıklamak aklıma hakaret olur diye düşündüm.

Türbeye çaput bağlamakla, vagonlara Mustafa Kemal resmi yapıştırmak kıyasıya yarışırken, lafa geldi mi bilimden bahsedenlerin vagon üstü resimlerden ne murad ettiklerini bilim nasıl açıklayabilir?

Şehrimizi ziyarete gelen turistler bu resimlerin burada olmasını gülerek ve şaşkınlıkla izliyorlar.

Bu resimler vagonların içinin gözükmesini engelliyor, başka neleri maskeliyor?

Bu soruya birlikte cevap arayalım;

İmamoğlu’nun temsilcisi pozisyonunda BURULAŞ genel müdürlüğü yapan Fahrettin Beşli ilginç ORGANİZASYON işlerine imza atıyor, birbirlerini pek sevmeseler de Bozbey ile ortak yönlerinden biride bu organizasyonlar, işlevsel olarak boş, maskeleme olarak kullanışlı organizasyonlar.

Fahrettin Beşli BURULAŞ’a Mayıs 2024 tarihinde geliyor hemen BURULAŞ piknikleri organize diliyor Haziran 2024, Eylül 2024 ve Mart 2025 tarihlerinde 3 piknik organize ediliyor, aslında çok güzel bir fikir, çalışanlar ve aileleri tanışır güzel vakit geçirirler AMA her piknik için 5 milyon TL para harcandığı iddia ediliyor bu iddia doğru mudur?

5 milyon TL’ye piknik olmayacağı aklı başında herkesin malumu, dolayısıyla belgeleri Bursa kamuoyuyla paylaşır mısınız? Yalnız asrın dâhisi Mansur Yavaş gibi “piknik alanında günlük yevmiyesi 100.000 tl olan işçiler çalıştı” gibi şeyleri yemeyiz baştan söyleyeyim.

BURULAŞ etkinliği için günlük kirası 1500 TL olan çadırlar 30.000 TL ye kiralandı mı?

BURULAŞ çalışanlarına eğitim adı altında, hangi firmalara ne kadar ücret ödendi?

Eğitim için kişi başı 10.000 TL ödendiği iddia ediliyor, doğru mudur?

Yat Limanı ile ilgili olarak enteresan bilgiler geliyor; “yer yok ama, şu kadar verirseniz buluruz” gibi uygulamalar yapılıyor mu?

Sayın Beşli’nin elinden gelen tek iş olan Bursa Terminal müdürlüğünde, hak sahiplerinin hakları yok sayılarak yeni kiracılarla başka türlü kontratlar yapılıyor mu?

BURULAŞ personeli olup 40-50.000 TL maaş alırken Nilüfer ilçesinin lüks mahallelerinde 8 milyon TL’ye ev, babasına araba alma “başarısı” gösteren personele bu işin sırrı soruldu mu?

Bu hanımefendinin banka hesabı niçin aldığı maaşın çok çok üzerinde işlemlere konu oluyor? Bu kişinin her yediği içtiğini paylaştığı sosyal medya hesabını hem takip eden hem her gönderiyi beğenmeye zamanı olan Fahrettin Beşli’nin bu ev ve araba mevzusunu bildiğini ve bizleri de bilgilendireceğini sanıyoruz.

26 Ağustos’ta terminalde kaçakçılık ile ilgili bir sorun oluştu mu? Olayı polise bildirmek isteyen bir çalışan işten uzaklaştırıldı mı? Konu yargıya taşındı mı?

Fahrettin Beşli’nin yönettiğini sandığı BURULAŞ’ta çalışmak için, yıllardır çalıştığı yerden başka yere sürülmemek için; kör- sağır-dilsiz olmak, düşünmemek, milletin-devletin çıkarını gözetmemek, özellikle “şurada doğmuş, şurada doğmamış olmak” gibi şartlar var mıdır? Yoksa, onlarca insan niçin kanunsuzca işten çıkarıldı, onlarca insan çalıştığı yerden başka bölümlere hangi gerekçelerle sürüldü? BURULAŞ, Fahrettin Beşli’nin çiftliği mi?

Bu sorulara makul mantıklı, vicdanlı cevaplar alabilirsek BURULAŞ’ın dibi delik kasasını anlamamız daha kolay hale gelecek.

Selam ve saygılarımla