Yolsuzluk çarkını gizlemek için çalışanlar üzerine şirket kurmak, siyasilerin sık kullandığı bir yöntemdir.
Son ayların çok konuştuğu iki sıvacıdan bahsedelim;
İlk sıvacımızın ismi Adem Soytekin.
Adem Soytekin, İBB eski başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yüzde 80 ortak olduğu İmamoğlu İnşaat A.Ş. de “sıva ustası” olarak çalışan bir işçidir.
Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü belediye başkanı seçildikten sonra AdemSoytekin’nin mali durumunda inanılmaz bir değişim gözlenir, Adem Soytekin “kendi adına” inşaat ve yatırım şirketi kurmuş ve ne tesadüftür eski patronu olan Beylikdüzü belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan toplamda 25 milyarlık ihaleler almıştır.
İnsanoğlu işte doymak bilmiyor, bu kadar avanta ihale aldıktan sonra bile yaptığı birçok inşaat projesi davalık oluyor, kaçak bölümler yapıyor, imara aykırı işler yapıyor.
Beylikdüzü’nde yer alan 125 metre yüksekliğinde Akros İstanbul binası işte bu sıvacının sahibi olduğu Ak proje inşaat tarafından yapılmış, ilginç bir yükseliş hikayesi değil mi?
İmamoğlu inşaata sıva ustası olarak çalışırken biranda inşaat ve yatırım şirketi sahibi ol, üstüne üslük Beylikdüzünün en yüksek binasını yapacak kadar bir servete sahip ol, sadece bu binanın değerini yazalım;
Biri 35, ikisi 18 katlı 3 bloktan oluşan Akros İstanbul Beylikdüzü projesi toplam 496 konut ve 33 adet ticari üniteden meydana geliyor. Akros İstanbul projesinde büyüklükleri 79 metrekare ile 312 metrekare arasında değişen stüdyo, 1+1, 2+1, 5+1 konut seçenekleri bulunuyor.
2+1 dairenin fiyatı şu an da 6.850.000 TL’den satılıyor, yeryüzünün en hızlı zengin olan sıvacısı olarak Guinness rekorlar kitabına alınmalı Adem Soytekin.
Ekrem İmamoğlu’nun “sen önden yürü” dediği sıvacı Adem Öztekin bununla kalmamış; Ekrem İmamoğlu İBB başkanı seçildikten sonra servetlerine servet katmaya devam etmiş.
Elbette bu yolculukta belediye başkanı olan İmamoğlu’nun desteğiyle büyümüş bu servet.
Sıvacı’nın patronu İBB başkanı olunca sıvacıya “doğrudan alım yöntemiyle” 15 kreş ihalesi, KİPTAŞ ’tan 1500 konut ihalesi, İstanbul genelinin cadde düzenleme işleri ihalesi vs. ne bulduysa vermiş.
İmamoğlu suç örgütü için hazırlanan iddianameye bakarsanız; tanık ifadelerinde Adem Soytekin için “İmamoğlu’nun kasası”, İmamoğlu’nun mal varlığının büyük kısmı Sıvacı’nın üstüne” gibi ifadeleri görmek mümkün.
Yukarıda küçük bir özet verdiğimiz tabloya bakarsanız İmamoğlu inşaatta sıvacılık yapan bir insanın bu kadar servet sahibi olması iddianameyi doğrular nitelikte.
Bunlar yetmez diye düşünen varsa; Ekrem İmamoğlu'nun mal beyanında bulunmadan önce 2017 ve 2018 yıllarında İmamoğlu İnşaat'ın 8 adet taşınmazını bedelsiz bir şekilde Adem Soytekin 'in şirketi üzerine devrettiği, yine Adem Soytekin'in üzerindeki malların bir kısmını bila bedel İmamoğlu'nun diğer kasası olarak bilinen Fatih Keleş'e devrettiğinin tespit edildiğini yazmamız gerekiyor.
Bu sıvacı, emekçi arkadaşın ve şirketlerinin hesaplarında yaklaşık 600 milyon TL tutarında para bulunduğu. 2020-2024 yılları arasında bu hesaplara yaklaşık 1.25 milyar TL tutarında para geldiği, bu paraların yine ait çeşitli şirketlere dağıtıldığı ve çekilerek kaynağı belirsiz kişi ya da kurumlara ulaştırıldığı iddianamenin Masak raporunda çok açık belirtiliyor.
Yeter mi? Elbette yetmez.
Sıvacı dediğin sıvayacak değil mi?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, soruşturma kapsamında dosyalarda yaptığı incelemede, Soytekin'in çeşitli öncelik ve üstünlük sahibi "çakarlı" araç kullandığını tespit etti.
Aracın koruma kararı bulunan Muğla'da görevli ve İstanbul'a gelmeyen bir cumhuriyet savcısına kiralandığını belirleyen ekipler, Soytekin'in bu sayede İstanbul trafiğinde öncelik ve üstünlük sahibi araçla haksız şekilde seyahat ettiğini ortaya çıkardı. Emniyet ifadesinde söz konusu durumun sorulması üzerine Soytekin'in, "İlgili cumhuriyet savcısını tanımadığını, aracı tamir için İstanbul'a geldiği süreçte kullandığı" cevabını verdiği öğrenildi. Beyan üzerine fiziki takip ve Plaka Tanıma Sistemleri'ndeki kayıtları inceleyen ekipler, verilen ifadenin doğru olmadığını belirledi. Ayrıca, söz konusu aracın para taşıma konusunda da kullanıldığı iddia edildi. Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgili cumhuriyet savcısı hakkında HSK'ya suç duyurusunda bulunulacağı öğrenildi.
Rüşvet paralarının taşındığı araç bile çakarlı ve bir savcıya ait, film gibi bir soygun değil mi?
Adem Soytekin adlı sıvacı, aynı zamanda rüşvetle elde edilen kazançların toplandığı kasalardan en büyüğü olabilir.
Yine bu sıvacı arkadaş İBB’ye bağlı KİPTAŞ’ı öyle bir ele geçiriyor ki; sıvacıya rüşvet vermeden KİPTAŞ’tan daire satın almak neredeyse imkansız hale geliyor.
İmamoğlu örgütü çalıyor, sıvacı sıvıyor.
İmamoğlu’nun sıvacısının kısa hayat hikayesi böyle, sonrasını Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk davasında mahkemede vereceği ifade ve cezaevinde yazacağı anılarından okumak için sabırsızlanıyoruz.
Gelelim Bursa’nın sıvacısına; ismi Emin Adanur.
Emin Adanur denince ilk akla gelen isim Faruk Çelik oluyor, hatta Google’a her iki simi birlikte yazınca neler çıkıyor neler.
Biliyorsunuz yapay zekaya sorma modası başladı, bende sorayım dedim ve Faruk Çelik Emin Adanur yazdım çıkan cevap şaşırtıcı değil;
“Faruk Çelik ve Emin Adanur arasındaki ilişki, hem kişisel dostluk hem de ticari işbirliği düzeyinde şekillenmiştir.Kişisel düzeyde birbirlerinin acılı günlerinde yanlarında olmuşlardır.Ticari düzeyde ise, büyük inşaat projeleri ve gelir paylaşımı anlaşmaları gibi ortaklıklar söz konusudur.Ancak, bu projelerde yaşanan tapu sorunları ve mağduriyetler, ilişkilerinin karmaşıklığını ve dikkat edilmesi gereken yönlerini ortaya koymaktadır.”
Aslında; Emin Adanur, Faruk Çelik’in sıvacısıdır demek istiyor, aslında Ergünkent inşaatın arkasında Faruk Çelik var gibi yorumlarda çıkıyor.
Bursa’nın meşhur sıvacısı ne hikmetse tüm inşaatlarını Nilüfer Belediyesi’nin sorumluluk alanında yapıyor, inşaat yaptığı yıllarda Mustafa Bozbey ilçenin belediye başkanı, Turgay Erdem belediye başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.
Arsalar ucuza paslanıyor, bıyıklı kral parayı veriyor, sıvacı Adanur inşaatı yapıyor, Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem imzaları atıyor, 5 kat imarlı alan 15 kat yapılıyor, 10 kat imarlı yer 17 kat yapılıyor, paralar paylaşılıyor.
Bursa’nın sıvacısı toplamda 3400 konut yapacak güce ve kuvvete ulaşıyor.
Geçenlerde X canlı yayınına katılan Adanur şöyle iki cümle kurdu .
“Ben Nilüfer Belediyesi’nde büyüdüm”
“Faruk Çelik’i 5 yaşımdan beri tanırım”
Şimdi ilk cümle yaş olarak mı büyüdü? Servet olarak mı büyüdü? Bence her ikisi de.
İkinci cümle beni Faruk Çelik yetiştirdi şeklinde okunabilir.
Evet Bursa’nın meşhur sıvacısı geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından inanılmaz şeyler paylaştı.
“Milyarlarca lira yolsuzluk yaptınız. Bursa'nın yarısının sahibi oldunuz. Yetmedi. Orta düzeydeki insanların zar-zor elde etmeye çalıştıklarına da göz diktiniz, çökmeye çalıştınız. Önce zor duruma düşürdünüz, sonra zor durumdayken de zulmettiniz. Yarın Bursa'nın en büyük yolsuzluk dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edeceğim, şikayette bulunacağım. Eski, yeni bazı belediye başkanları, Kulüp Başkanları, İlçe Başkanları, meclis üyeleri, imar müdürleri, ruhsat şefleri.. En başta da kendisini iş adamı sıfatıyla tanıtmaya çalışan, belediyelerin sağladığı büyük imkanlarla rant elde eden hokkabazlar mahvolacak. Sizinle her alanda mücadele edeceğim” dedi.
Amca diye hitap ederek başladığı başka bir paylaşımda “Oğlunu da kendine benzetmişsin, her ne olursa olsun onu çok seviyorum ve senden hep ayrı tutuyorum sana çok kızgın ona çok kırgınım, o yanındaki yancının Çamlıca’daki villasında sana demiştim ki "Beni kullandın, sorun değil, sen büyük adamsın sana kimse birşey yapamaz ama bu şehrin Büyükşehir belediye başkanı, il başkanı, kurum müdürleri, savcısı, polisi, senin yüzünden senin bana yaptırdıkların yüzünden bir gün beni ağır düzeltecekler, bu pis işleri keşke büyük oğluna yaptırsaydın, ona kıyamadın ama bana kıydın, başıma ne gelirse gelsin, önemli değil. Benden uzak dur, sakın beni birdaha arama" dedim. Bana hep "Ufaklık haklı" derdin ya, yine haklı çıktım, dediğim gibi yaptılar:) Sen rahat uyu Amca, benden sana zarar gelmez, sen her ne kadar da "Tutuklayın, biraz yatsın, akıllansın" desende.. Evet, bunuda biliyorum. İyi geceler Amca.”
Başka bir paylaşımda.
“……AK Partinin en tepesindeki isimlerin Alinur Aktaş’a karşı sokak sokak gezip Mustafa Bozbey’e topladığı oylarını birlikte yaptıkları ticaretlerin, gizli görüşmelerin ortaya çıkmasının sonuçlarına katlanacaklar” diye tehdit vari bir paylaşımı var
AK Partinin en tepesindeki isimden kasıt yine Faruk Çelik ismi akla geliyor 2019 yerel seçimlerinde Faruk çelik, Mustafa Bozbey, Emin Adanur üçlüsünün nasıl çalıştığını daha önce yazmış aynı ekibin 2024 seçimlerinde yaptıkları işlerin ulusal basın tarafından bile dillendirildiğini hep beraber okumuştuk.
Burada “amca” diye hitap edilenin Faruk Çelik olduğu iddia ediliyor.
“HOKKABAZ” diye hitap ederek Bozbey döneminde Nilüfer Belediyesinden aldığı ballı kaymaklı yerlere konutlar diken eski Karayolları işçisi sonranın büyük müteahhiti Ekrem Pamuğu işaret ederek neler yazdı neler.
Hasılı tüm paylaşımlardan çıkarılacak sonuç 2012-2016 yılları emsal artışları, 2016 sonrası kentsel dönüşüm işlerinde çok büyük rüşvet ve yolsuzluk yapıldığını, bu konularda Mustafa Bozbey, Turgay Erdem, Ekrem Pamuk isimlerini vererek Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu beyan etti
Meğer; Emin Adanur, hem Faruk Çelik’in hem Mustafa Bozbey’in hem de Turgay Erdem’in sıvacısıymış, yetenekli bir sıvacı demek ki.
Konu bir basın toplantısında Mustafa Bozbey’e soruldu, Bozbey, Emin Adanurla kesinlikle ticari ilişkisi olmadığını paylaşımların iftira olduğunu beyan etti.
Emirkoop diye yoksullara konut üretme amaçlı bir kooperatif var, bu “yoksullara konut” üretme kooperatifi yönetiminde Mustafa Bozbey’in kardeşi Hüseyin Bozbey, yoksulportlarıyla nam salmış Faruk Çeliğin yeğeni Şener Güngör gibi tanınmış isimler var.
Bu kooperatifin yönetim kurulu üyesi Hüseyin Bozbey 18 bin 621 metrekarelik arsa için ağabeyi Mustafa Bozbey’den yapı ruhsatı alıyor.
Hazır ruhsat işi aile içinde halledilmişken aile kooperatifi arsayı satışa çıkarıyor ama ne tesadüf yine aynı aile dört ayrı kooperatif üzerinden bu arsayı satın alıyor, yani satan, alan, ruhsat veren hep aynı aile.
18 bin 621 metrekarelik arsa, sadece 6 milyon TL’ye, hem de iki yıl taksitle Bozbey ailesine satılıyor.
Bittiğinde Bulvar Plus adını alan proje toplamda 8 blok 264 konuttan oluşuyor.
Bunların 222 tanesi 3+1 daire, 42 adeti ise 3+1 dubleks daire olarak yapılıyor.
İzinlerini Belediye Başkanlığı döneminde Mustafa Bozbey’in verdiği projeden Bozbey ailesi en az 66 daire, 15 dükkân ve 2 ofis alıyor.
İki yılda taksitle 6 milyon verip bittiğinde 66 daire 15 dükkan 2 ofis alıyor Bozbey ailesi.
Özeti bitirip devam edelim;
Ardından 17 Aralık 2020 tarihinde (tarih çok manidar) İldam Aydın Bozbey- Mustafa Bozbey-Hüseyin Bozbey ortaklığında PERÇEM İnşaat A.Ş. şirketi kuruluyor.
Tesadüfün bu kadarı ancak Bozbey’de olur, yeni kurulan bu inşaat şirketi 24 Aralık 2020 tarihinde Emin Adanur’un sahibi olduğu Ergünkent inşaat A.Ş ile bu 18 bin 621 metrekarelik projede yüzde elli elli ortaklık yaptıklarını noterde kayıt altına aldırırlar.
O kadar inşaat şirketi varken neden Ergünkent ve Emin Adanur ile ortaklık yapıldı?”
İşte sayın Bozbey’in “ticaretimiz olmamıştır” dediği Emin Adanur ile ortak yaptıkları 8 bloklu bir sitenin hikayesi bu, daha ne ticaretleri var savcılıkta ortaya dökülür diye bekliyoruz.
Yine uzun oldu ama; ülkemizde servet gizlemenin, rüşvet gizlemenin paravanı olarak kullanılan iki sıvacısının hikayesi sanırım daha kısa anlatılamazdı.
Artık gözümüz kulağımız İstanbul ve Bursa cumhuriyet savcılıklarında .
Son söz çok sevdiğim rahmetli Alev Alatlı hocamdan gelsin.
“Aslolan hakkın helal edilmesi olmalıdır.
Aslolan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır.
Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz."
Selam ve Saygıyla
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdülkadir Karakaya
İki sıvacı hikayesi: Adem Soytekin-Emin Adanur
Yolsuzluk çarkını gizlemek için çalışanlar üzerine şirket kurmak, siyasilerin sık kullandığı bir yöntemdir.
Son ayların çok konuştuğu iki sıvacıdan bahsedelim;
İlk sıvacımızın ismi Adem Soytekin.
Adem Soytekin, İBB eski başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yüzde 80 ortak olduğu İmamoğlu İnşaat A.Ş. de “sıva ustası” olarak çalışan bir işçidir.
Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü belediye başkanı seçildikten sonra AdemSoytekin’nin mali durumunda inanılmaz bir değişim gözlenir, Adem Soytekin “kendi adına” inşaat ve yatırım şirketi kurmuş ve ne tesadüftür eski patronu olan Beylikdüzü belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan toplamda 25 milyarlık ihaleler almıştır.
İnsanoğlu işte doymak bilmiyor, bu kadar avanta ihale aldıktan sonra bile yaptığı birçok inşaat projesi davalık oluyor, kaçak bölümler yapıyor, imara aykırı işler yapıyor.
Beylikdüzü’nde yer alan 125 metre yüksekliğinde Akros İstanbul binası işte bu sıvacının sahibi olduğu Ak proje inşaat tarafından yapılmış, ilginç bir yükseliş hikayesi değil mi?
İmamoğlu inşaata sıva ustası olarak çalışırken biranda inşaat ve yatırım şirketi sahibi ol, üstüne üslük Beylikdüzünün en yüksek binasını yapacak kadar bir servete sahip ol, sadece bu binanın değerini yazalım;
Biri 35, ikisi 18 katlı 3 bloktan oluşan Akros İstanbul Beylikdüzü projesi toplam 496 konut ve 33 adet ticari üniteden meydana geliyor. Akros İstanbul projesinde büyüklükleri 79 metrekare ile 312 metrekare arasında değişen stüdyo, 1+1, 2+1, 5+1 konut seçenekleri bulunuyor.
2+1 dairenin fiyatı şu an da 6.850.000 TL’den satılıyor, yeryüzünün en hızlı zengin olan sıvacısı olarak Guinness rekorlar kitabına alınmalı Adem Soytekin.
Ekrem İmamoğlu’nun “sen önden yürü” dediği sıvacı Adem Öztekin bununla kalmamış; Ekrem İmamoğlu İBB başkanı seçildikten sonra servetlerine servet katmaya devam etmiş.
Elbette bu yolculukta belediye başkanı olan İmamoğlu’nun desteğiyle büyümüş bu servet.
Sıvacı’nın patronu İBB başkanı olunca sıvacıya “doğrudan alım yöntemiyle” 15 kreş ihalesi, KİPTAŞ ’tan 1500 konut ihalesi, İstanbul genelinin cadde düzenleme işleri ihalesi vs. ne bulduysa vermiş.
İmamoğlu suç örgütü için hazırlanan iddianameye bakarsanız; tanık ifadelerinde Adem Soytekin için “İmamoğlu’nun kasası”, İmamoğlu’nun mal varlığının büyük kısmı Sıvacı’nın üstüne” gibi ifadeleri görmek mümkün.
Yukarıda küçük bir özet verdiğimiz tabloya bakarsanız İmamoğlu inşaatta sıvacılık yapan bir insanın bu kadar servet sahibi olması iddianameyi doğrular nitelikte.
Bunlar yetmez diye düşünen varsa; Ekrem İmamoğlu'nun mal beyanında bulunmadan önce 2017 ve 2018 yıllarında İmamoğlu İnşaat'ın 8 adet taşınmazını bedelsiz bir şekilde Adem Soytekin 'in şirketi üzerine devrettiği, yine Adem Soytekin'in üzerindeki malların bir kısmını bila bedel İmamoğlu'nun diğer kasası olarak bilinen Fatih Keleş'e devrettiğinin tespit edildiğini yazmamız gerekiyor.
Bu sıvacı, emekçi arkadaşın ve şirketlerinin hesaplarında yaklaşık 600 milyon TL tutarında para bulunduğu. 2020-2024 yılları arasında bu hesaplara yaklaşık 1.25 milyar TL tutarında para geldiği, bu paraların yine ait çeşitli şirketlere dağıtıldığı ve çekilerek kaynağı belirsiz kişi ya da kurumlara ulaştırıldığı iddianamenin Masak raporunda çok açık belirtiliyor.
Yeter mi? Elbette yetmez.
Sıvacı dediğin sıvayacak değil mi?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, soruşturma kapsamında dosyalarda yaptığı incelemede, Soytekin'in çeşitli öncelik ve üstünlük sahibi "çakarlı" araç kullandığını tespit etti.
Aracın koruma kararı bulunan Muğla'da görevli ve İstanbul'a gelmeyen bir cumhuriyet savcısına kiralandığını belirleyen ekipler, Soytekin'in bu sayede İstanbul trafiğinde öncelik ve üstünlük sahibi araçla haksız şekilde seyahat ettiğini ortaya çıkardı. Emniyet ifadesinde söz konusu durumun sorulması üzerine Soytekin'in, "İlgili cumhuriyet savcısını tanımadığını, aracı tamir için İstanbul'a geldiği süreçte kullandığı" cevabını verdiği öğrenildi. Beyan üzerine fiziki takip ve Plaka Tanıma Sistemleri'ndeki kayıtları inceleyen ekipler, verilen ifadenin doğru olmadığını belirledi. Ayrıca, söz konusu aracın para taşıma konusunda da kullanıldığı iddia edildi. Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgili cumhuriyet savcısı hakkında HSK'ya suç duyurusunda bulunulacağı öğrenildi.
Rüşvet paralarının taşındığı araç bile çakarlı ve bir savcıya ait, film gibi bir soygun değil mi?
Adem Soytekin adlı sıvacı, aynı zamanda rüşvetle elde edilen kazançların toplandığı kasalardan en büyüğü olabilir.
Yine bu sıvacı arkadaş İBB’ye bağlı KİPTAŞ’ı öyle bir ele geçiriyor ki; sıvacıya rüşvet vermeden KİPTAŞ’tan daire satın almak neredeyse imkansız hale geliyor.
İmamoğlu örgütü çalıyor, sıvacı sıvıyor.
İmamoğlu’nun sıvacısının kısa hayat hikayesi böyle, sonrasını Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk davasında mahkemede vereceği ifade ve cezaevinde yazacağı anılarından okumak için sabırsızlanıyoruz.
Gelelim Bursa’nın sıvacısına; ismi Emin Adanur.
Emin Adanur denince ilk akla gelen isim Faruk Çelik oluyor, hatta Google’a her iki simi birlikte yazınca neler çıkıyor neler.
Biliyorsunuz yapay zekaya sorma modası başladı, bende sorayım dedim ve Faruk Çelik Emin Adanur yazdım çıkan cevap şaşırtıcı değil;
“Faruk Çelik ve Emin Adanur arasındaki ilişki, hem kişisel dostluk hem de ticari işbirliği düzeyinde şekillenmiştir.Kişisel düzeyde birbirlerinin acılı günlerinde yanlarında olmuşlardır.Ticari düzeyde ise, büyük inşaat projeleri ve gelir paylaşımı anlaşmaları gibi ortaklıklar söz konusudur.Ancak, bu projelerde yaşanan tapu sorunları ve mağduriyetler, ilişkilerinin karmaşıklığını ve dikkat edilmesi gereken yönlerini ortaya koymaktadır.”
Aslında; Emin Adanur, Faruk Çelik’in sıvacısıdır demek istiyor, aslında Ergünkent inşaatın arkasında Faruk Çelik var gibi yorumlarda çıkıyor.
Bursa’nın meşhur sıvacısı ne hikmetse tüm inşaatlarını Nilüfer Belediyesi’nin sorumluluk alanında yapıyor, inşaat yaptığı yıllarda Mustafa Bozbey ilçenin belediye başkanı, Turgay Erdem belediye başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.
Arsalar ucuza paslanıyor, bıyıklı kral parayı veriyor, sıvacı Adanur inşaatı yapıyor, Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem imzaları atıyor, 5 kat imarlı alan 15 kat yapılıyor, 10 kat imarlı yer 17 kat yapılıyor, paralar paylaşılıyor.
Bursa’nın sıvacısı toplamda 3400 konut yapacak güce ve kuvvete ulaşıyor.
Geçenlerde X canlı yayınına katılan Adanur şöyle iki cümle kurdu .
“Ben Nilüfer Belediyesi’nde büyüdüm”
“Faruk Çelik’i 5 yaşımdan beri tanırım”
Şimdi ilk cümle yaş olarak mı büyüdü? Servet olarak mı büyüdü? Bence her ikisi de.
İkinci cümle beni Faruk Çelik yetiştirdi şeklinde okunabilir.
Evet Bursa’nın meşhur sıvacısı geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından inanılmaz şeyler paylaştı.
“Milyarlarca lira yolsuzluk yaptınız. Bursa'nın yarısının sahibi oldunuz. Yetmedi. Orta düzeydeki insanların zar-zor elde etmeye çalıştıklarına da göz diktiniz, çökmeye çalıştınız. Önce zor duruma düşürdünüz, sonra zor durumdayken de zulmettiniz. Yarın Bursa'nın en büyük yolsuzluk dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edeceğim, şikayette bulunacağım. Eski, yeni bazı belediye başkanları, Kulüp Başkanları, İlçe Başkanları, meclis üyeleri, imar müdürleri, ruhsat şefleri.. En başta da kendisini iş adamı sıfatıyla tanıtmaya çalışan, belediyelerin sağladığı büyük imkanlarla rant elde eden hokkabazlar mahvolacak. Sizinle her alanda mücadele edeceğim” dedi.
Amca diye hitap ederek başladığı başka bir paylaşımda “Oğlunu da kendine benzetmişsin, her ne olursa olsun onu çok seviyorum ve senden hep ayrı tutuyorum sana çok kızgın ona çok kırgınım, o yanındaki yancının Çamlıca’daki villasında sana demiştim ki "Beni kullandın, sorun değil, sen büyük adamsın sana kimse birşey yapamaz ama bu şehrin Büyükşehir belediye başkanı, il başkanı, kurum müdürleri, savcısı, polisi, senin yüzünden senin bana yaptırdıkların yüzünden bir gün beni ağır düzeltecekler, bu pis işleri keşke büyük oğluna yaptırsaydın, ona kıyamadın ama bana kıydın, başıma ne gelirse gelsin, önemli değil. Benden uzak dur, sakın beni birdaha arama" dedim. Bana hep "Ufaklık haklı" derdin ya, yine haklı çıktım, dediğim gibi yaptılar:) Sen rahat uyu Amca, benden sana zarar gelmez, sen her ne kadar da "Tutuklayın, biraz yatsın, akıllansın" desende.. Evet, bunuda biliyorum. İyi geceler Amca.”
Başka bir paylaşımda.
“……AK Partinin en tepesindeki isimlerin Alinur Aktaş’a karşı sokak sokak gezip Mustafa Bozbey’e topladığı oylarını birlikte yaptıkları ticaretlerin, gizli görüşmelerin ortaya çıkmasının sonuçlarına katlanacaklar” diye tehdit vari bir paylaşımı var
AK Partinin en tepesindeki isimden kasıt yine Faruk Çelik ismi akla geliyor 2019 yerel seçimlerinde Faruk çelik, Mustafa Bozbey, Emin Adanur üçlüsünün nasıl çalıştığını daha önce yazmış aynı ekibin 2024 seçimlerinde yaptıkları işlerin ulusal basın tarafından bile dillendirildiğini hep beraber okumuştuk.
Burada “amca” diye hitap edilenin Faruk Çelik olduğu iddia ediliyor.
“HOKKABAZ” diye hitap ederek Bozbey döneminde Nilüfer Belediyesinden aldığı ballı kaymaklı yerlere konutlar diken eski Karayolları işçisi sonranın büyük müteahhiti Ekrem Pamuğu işaret ederek neler yazdı neler.
Hasılı tüm paylaşımlardan çıkarılacak sonuç 2012-2016 yılları emsal artışları, 2016 sonrası kentsel dönüşüm işlerinde çok büyük rüşvet ve yolsuzluk yapıldığını, bu konularda Mustafa Bozbey, Turgay Erdem, Ekrem Pamuk isimlerini vererek Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu beyan etti
Meğer; Emin Adanur, hem Faruk Çelik’in hem Mustafa Bozbey’in hem de Turgay Erdem’in sıvacısıymış, yetenekli bir sıvacı demek ki.
Konu bir basın toplantısında Mustafa Bozbey’e soruldu, Bozbey, Emin Adanurla kesinlikle ticari ilişkisi olmadığını paylaşımların iftira olduğunu beyan etti.
Bozbey unutmuş olabilir ama tarih ve arşiv unutmuyor, not alıyor. Bakın 12/01/2024 yılında ne yazmışız; https://www.sehirmedya.com/yazarlar/abdulkadir-karakaya-168/mustafa-bozbey-in-yesil-aski-317983
Emirkoop diye yoksullara konut üretme amaçlı bir kooperatif var, bu “yoksullara konut” üretme kooperatifi yönetiminde Mustafa Bozbey’in kardeşi Hüseyin Bozbey, yoksulportlarıyla nam salmış Faruk Çeliğin yeğeni Şener Güngör gibi tanınmış isimler var.
Bu kooperatifin yönetim kurulu üyesi Hüseyin Bozbey 18 bin 621 metrekarelik arsa için ağabeyi Mustafa Bozbey’den yapı ruhsatı alıyor.
Hazır ruhsat işi aile içinde halledilmişken aile kooperatifi arsayı satışa çıkarıyor ama ne tesadüf yine aynı aile dört ayrı kooperatif üzerinden bu arsayı satın alıyor, yani satan, alan, ruhsat veren hep aynı aile.
18 bin 621 metrekarelik arsa, sadece 6 milyon TL’ye, hem de iki yıl taksitle Bozbey ailesine satılıyor.
Bittiğinde Bulvar Plus adını alan proje toplamda 8 blok 264 konuttan oluşuyor.
Bunların 222 tanesi 3+1 daire, 42 adeti ise 3+1 dubleks daire olarak yapılıyor.
İzinlerini Belediye Başkanlığı döneminde Mustafa Bozbey’in verdiği projeden Bozbey ailesi en az 66 daire, 15 dükkân ve 2 ofis alıyor.
İki yılda taksitle 6 milyon verip bittiğinde 66 daire 15 dükkan 2 ofis alıyor Bozbey ailesi.
Özeti bitirip devam edelim;
Ardından 17 Aralık 2020 tarihinde (tarih çok manidar) İldam Aydın Bozbey- Mustafa Bozbey-Hüseyin Bozbey ortaklığında PERÇEM İnşaat A.Ş. şirketi kuruluyor.
Tesadüfün bu kadarı ancak Bozbey’de olur, yeni kurulan bu inşaat şirketi 24 Aralık 2020 tarihinde Emin Adanur’un sahibi olduğu Ergünkent inşaat A.Ş ile bu 18 bin 621 metrekarelik projede yüzde elli elli ortaklık yaptıklarını noterde kayıt altına aldırırlar.
O kadar inşaat şirketi varken neden Ergünkent ve Emin Adanur ile ortaklık yapıldı?”
İşte sayın Bozbey’in “ticaretimiz olmamıştır” dediği Emin Adanur ile ortak yaptıkları 8 bloklu bir sitenin hikayesi bu, daha ne ticaretleri var savcılıkta ortaya dökülür diye bekliyoruz.
Yine uzun oldu ama; ülkemizde servet gizlemenin, rüşvet gizlemenin paravanı olarak kullanılan iki sıvacısının hikayesi sanırım daha kısa anlatılamazdı.
Artık gözümüz kulağımız İstanbul ve Bursa cumhuriyet savcılıklarında .
Son söz çok sevdiğim rahmetli Alev Alatlı hocamdan gelsin.
“Aslolan hakkın helal edilmesi olmalıdır.
Aslolan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır.
Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz."
Selam ve Saygıyla