SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Monopoly Bozbey

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2024 13:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2024 13:34

Kapitalizm ilginç bir düzen, aslında düzensizlik, daha özlü bir ifadeyle sermaye düzeni.

Aldığın her nefes, uyuman, çalışman, yemen içmen her şey sermaye için.

Tam bir eşitsizlik, insanlık dışı bir düzen.

“Kapitalizm kendisini asacak ipi bile satar” diye yazmıştı Hasan Pulur, ne kadar doğru. Bu düzen sadece almak üzerine kurulu, ne kadar alırsan o kadar mutlusun diye aşıladılar insanlara.

Yani şu kapitalizmin kutsal mekanları olan AVM’lere bakmak bile yeterli aslında, insanlar ihtiyaçları olmadığı halde sürekli bir alış derdinde ve bunu mutlu olmak adına yapıyorlar maalesef.

Hani şu Mudanya yolundaki Korupark tabelasına lütfen gidin bakın “mutluluğun merkezi” yazıyor hiç utanmadan, çünkü kapitalizm utanmayı bile unutturdu insanlara.

Monopoly oyununu bilir misiniz? Hani kutusunu açınca bir sürü kart çıkar, kağıt paralar çıkar, sonra üzerinde yer adları yazılı oyunun oynanacağı bir büyük karton, zarlardan ve piyonlardan oluşur.

Oyunculara baştan paralar dağıtılır, attığın zarın rakamı kadar kartonda ilerler ve o yerin tanımladığı görevi yaparsın, oyunun ana mantığı mümkün olduğu kadar yer satın almak, kiraya vermek, rakiplerini iflas ettirmektir.

Dünyanın en çok oynanan kutu oyunlarından biridir Monopoly.

Geçen bir filmde görmüştüm dört kişi bu oyunu oynuyordu ve oyun ilerledikçe çok iyi arkadaş olanlar bile; mülk almaktan, kiralamaktan, iflas etmekten, kaybetmekten o kadar hırslandılar ki sonunda mutlu olanlar, ağlamaklı olanlar hatta kavga edenler oldu işte dedim kapitalizm budur ve bunu bile hem satar hem de oynatır hem kendi reklamını yaparken para kazanır.

Monopoly görünce ilk aklımdan geçen şey insanlık dışı bu düzen olduğu gibi, oyun oynanan o kartonu Nilüfer ilçemiz gibi düşündüm.

25 yıl önce tek tük evlerin olduğu yemyeşil ağaçların, verimli tarlaların olduğu bu ilçe kapitalizme, ranta kurban edildi.

Elbette sanayi şehri de olan Bursa’da maalesef tarım arazilerine konut, işyeri, AVM filan yapılacak çünkü nüfus hızla büyüyor ama bunun bile bir düzeni olmalı değil mi?

Bunun bile bir ahlakı olmalı değil mi?

Ama Monopoly oynar hırsıyla bu ilçeyi 20 yıl yöneten Mustafa Bozbey ve rant arkadaşları ne kural tanıdılar ne kaide ve güzelim ilçe, yemyeşil ilçe şimdilerde sadece gökdelen yığınına dönüştü.

İki hafta önce Emirkoop’ta dönen Bozbey dolaplarının bir kısmını yazmıştım, okuyanlar hatırlar, nasılda bir yerleri ucuza kapatmak için mücadele vermiş sonrasında nasılda kat üstüne kat alacak imarları kendisi vermiş ne paralar kazanmıştı Monopoly Bozbey.

Bunları ilk söyleyen ben değilim, bakın Nilüfer’den CHP aday adayı olanlar bile rantla, rüşvetle, yolsuzlukla işimiz olmayacak diye açıklama yapmak zorunda kalıyorlar.

Ne kadar utanç verici değil mi?

İnsanoğlu, hile hurda dolu bir ticaretle mutlu olmaz, insan; insanların can güvenliğini tehlikeye atarak dikilen katlarla mutlu olmaz, insan aldığı verdiği rüşvetle, yolsuzlukla mutlu olmaz, olsa bile geçicidir, sadece daha fazla zengin olur, aç gözlü olur.

6 Şubat depremini hep beraber yaşadık, Hatay örneğin, neredeyse sağlam bina kalmamıştı, o binaları yapan müteahhitler, sorumlular yakalandıkça nasılda sevindik, peki bu imarları veren, ne karşılığı veren CHP’li belediye başkanı niye sorgulanmadı, niçin hesap sorulmadı?

Hesap sorulmadığı gibi önümüzdeki seçimde bir kez daha CHP aday yapıldı.

Aynı şey Monopoly Bozbey için de geçerli değil mi? adı bu kadar şaibeye karışmışken, mahkemelerde onca dosyası varken ve maalesef paralel hukuk eliyle yıllarca kollanıyorken Monopoly Bozbey neden ve nasıl aday yapıldı?

Tüm bunları unutturmak için Atatürk fotoğraflı Türk bayrağı yaptırıp tüm şehre dağıtmak gerçekten iyi numara.

Ama aynı bayrağa “Devrimlerinin izindeyiz” yazdırıyor.

Yani Monopoly Bozbey zarı sallıyor, bölgeye konuyor, evleri dikiyor, imar veriyor, kiraya veriyor, devlet arazisine eğlence merkezi kurup kendisine, yeğenine, ortaklarına bölüştürüyor, kodes bölümüne gelince işleri hep paralel gidiyor.

Yani Monopoly Bozbey başka bir iz’den ilerlerken “Devrimlerinin izindeyiz” sözü reklam kokan hareketler kısmına giriyor.

Kurduğu imar oyunuyla, rant hırsıyla, birinci derece deprem bölgesinde verdiği 15-20 kat hatta 35 kat imarlarla aslında büyük bir yıkıma ve tehlikeye yol açtığını anlamamız için kaç deprem yaşamamız lazım.

Ve bu organize kötülüğe, sadece rant aşkına, daha fazla sermaye aşkına imza atan Monopoly Bozbey’in iki dönemdir Bursa Büyükşehir belediye başkan adayı olması sadece bana mı acayip yüzsüzce ve korkutucu geliyor?

Lütfen Monopoly Bozbey her gördüğünüzde bunları kendisine sorun, eminim AVM’den hiç ihtiyacı olmadan beş çanta alışveriş yapmış insan modunda yüzsüzce cevaplar verecektir.

Biz bu pişkin cevapları; “NilVak belediyenin vakfı değil mi?” diye soran gazeteciye “Hayır aile vakfımız” dediği günden hatırlıyoruz.

Neyse,

Efendim kapitalizme başlayan yazımıza aynı konuyla devam edelim. Biliyorsunuz bu satırların yazarı bir dönemlerin hızlı devrimcisidir (halen devrimciyim aslında).

Öyle evde oturup yorum yapan devrimci olmadık hiçbir zaman, sürekli mitinglerde, pankart elde, slogan dilde, duvara afiş asan, gözaltına alınan filan bir tiptik.

2000 li yılların başında yine bir yürüyüş yaparak bir şeyleri protesto ederken, kortejin yanına markasının Jaguar olduğunu öğrendiğim metalik renkli bir araba yanaştı kapı yavaşça açıldı, içinden kim indi dersiniz? Elbette Monopoly Bozbey, geldi ve kortejde yürüdü.

 O an rahmetli Cem Karaca’nın “Tamirci Çırağı” şarkısı çınladı kulağımda.

Arkadaşlara “ben bu durumu hazmedemiyorum” dediğimde soda tavsiye etmişlerdi.

Geçen gün Monopoly Bozbey bir TV yayına canlı bağlantı yaptı sunucu yerli ve milli gururumuz aynı zamanda Bursa’da üretildiği için çok başka bir gurur taşıdığımız yerli otomobil markamız TOGG hakkında soru sordu, CHP Bursa Büyükşehir belediye başkan adayı Monopoly Bozbey soruyu şöyle cevapladı “yeri konusunda hala soru işaretlerim var. Bütün yatırımları bir kente yüklerseniz o kentte sorunları artırmaya başlarsınız." Evet, başka bir yerde olabilirdi” dedi.

Bu şahıs Bursa Büyükşehir belediye başkan adayı, yani hazımsızlığa bakın. Nerede olursa size uyar sayın Bozbey? Sizin arazilerde olmayınca tukaka mı oluyor bu milli gurur.

Sonrasında gelen haklı tepkiler üzerine Monopoly Bozbey köşeler yazdırdı bir köşe yazarımız şıracılık yaparken o kadar saçmaladı ki;

“Gemlik fay hattında olduğu için bu fabrikanın oraya yapılması elbette yanlış olmuş, tarım şehri Bursa’da sanayi alanları için daha dikkatli olunmalıymış” falan filan.

Japonya neyin üzerinde ve neler üretiyor? TOGG fabrikasının inşaatının neler göz önüne alınarak dikkatlice yapıldığını söylesek, fabrika binasının Nilüfer’deki gökdelenlere hiç benzemediğini dolayısıyla Monopoly Bozbey’i haklı çıkarmak için bu kadar saçmalamanın akla aykırı olduğunu anlayabilir mi acaba bu köşe yazarımız.

Madem bu köşe yazarımız Bursa depremi için bu kadar endişeli, o halde bataklık halindeki Nilüfere, rant için bu kadar kat imar veren Bozbey’e bunları niçin yaptığını sormasını beklememiz gerekmez mi, deprem konusunda bu kadar hassas bir köşe yazarının bu yüzden kendisine oy vermeyeceğini de beyan etmeli değil mi?

TOGG konusunda Monopoly Bozbey’e soda tavsiye ediyorum, seçim gezilerinde kim Monopoly Bozbey’i görürse soda ikram etmesini rica ediyorum.

Selam ve saygıyla

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.