Belediyecilik zor iş, her babayiğidin yapacağı iş değil. Düşünün öyle bir bütçeniz var ki yani merkezi idare size öyle paralar gönderiyor ki siz gönderilen her kuruştan sorumlusunuz, gelen parada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var
Yani bu parayı zimmete geçirmek, eşe dosta partiliye dağıtmak, yapılan ihalelerden komisyon filan almak, kul hakkı bilen bir insan için çok büyük günah, utanılacak bir olay
Beş kat imarlı yere 15 kat imar vermekte aynı sorumlulukta, yani o binaya haksız verdiğiniz o imarla bir şey olursa inanın olacaklardan sizde sorumlusunuz
Tabii bu yazdıklarım, kul hakkını bilenler, Allah’a hesap vereceğine inananlar için geçerli. Yani yaşadığımız çağda insan kalabilmek bile güçken; ilde, ilçede yaşayan insanların hakkını gözeterek yöneticilik yapmak çok daha zor
Ülkemizdeki yolsuzlukların, rüşvetin en fazla döndüğü yerler maalesef belediyeler
Belediyeler öyle bir hale geldi ki son CHP büyük kongresinde bile belediye eliyle delegelere para dağıtıldığı yine kongre üyesi CHP’liler tarafından beyan edildi
Gelelim Bursa’ya ve Nilüfer ilçe belediyesine
Nilüfer belediyesinin sayıştay raporlarını yıllardır okurum, duyup gördüklerimizi bir kenara bırakıp, okuduklarımla bile eski yeni Nilüfer belediye başkanlarının bu halkın yüzüne nasıl baktığını yıllardır anlayamıyorum, tüm bunları bilip okuyup hala muhalefet partisi ilçe başkanlığı koltuğunda oturanları da anlamıyorum (MHP Nilüfer ilçeyi ayrı tutmak lazım, onlar yeri geldiğinde ses verip hesap soruyorlar)
Nilüfer’i yıllardır “yönetenler” ilginçte bir slogan bulmuşlar
“Gülümseyin Nilüfer’desiniz”
Pardon ama niye gülümsüyoruz? Hani Korupark denilen AVM’nin dev tabelasında gördüğümüz “mutluluğun merkezi” yazısı kadar saçma bir slogan
Bir AVM, bir beton yığını neden mutluluk merkezi olsun ki? Orada geleceğimizi sattığımız kredi kartlarıyla sınıf atlama uğraşımız neden bizim mutluluğumuz olsun ki?
Rantın takla atar hali olmuş bir Nilüfer bizi neden gülümsetsin ki?
Bizi güldürmediği kesin ama Nilüfer’de ne koşulda olursa olsun, hangi zamanda olursa olsun sürekli gülen bir cenah var;bu cenahın adı“rant kardeşliği” bu kardeşlerNilüferde sürekli gülüyor
Bu kardeşlerin hangi partiden olduğu kimsenin umurunda değil, Nilüferi yönetenler herkesi kucaklıyor, boş göndermiyor, FETÖ’den yargılananlar, FETÖ’ nün parasını çalıştıranlar, sözüm ona çevreci solcular, eski mücahitler… diktikçe kat üstüne kat, aldı mı imarını, katını, arsasını, basıyor gülümsemeyi, geride kalanlar nasıl gülsün, neye gülsün
Rant kardeşliği gülümsüyor Nilüfer’de
Hatta bu rant kardeşliği aldıklarının karşılığını vermek üzere medyalar kurup, kimden aldılarsa onlar adına köşeler yazdırmıyorlar mı? onların reklamını yapmıyorlar mı? onların seçim bütçelerini üstlenmiyorlar mı?
Yıllarca Mustafa Bozbey’i güldüren Nilüfer, şimdilerde Turgay Erdem’i ziyadesiyle güldürüyor.Sadece CHP’liler değil, AK Parti görünümlü siyasilerde yıllardır gülüyor, isimleri herkesçe biliniyor değil mi?
Yıllardır yerel seçimlerde HDP ve türevleri (HADEP, HEP, DEP v.s.) niçin Nilüferde aday göstermiyor?
Adına sol denen partiler niçin Nilüferde aday göstermiyor? Ben cevabı biliyor gibiyim hani şu rant pastası var ya ha işte o pastanın paylaşılmasından geriye kalan kırıntıları bunlar mı paylaşıyor? Belediye’de iş mi veriliyor? İhalesiz yer mi veriliyor? Neden seçime girip kendi dünya görüşlerini vatandaşa anlatmıyorlar?
Nilüferde ne sağın ne solun davası yokmuş gibi siyaset yapılıyor, Nilüferde hakim olan dava maalesef rant davası
Bozbey yıllarca çeşitli davalara konu olan iş ve işlemlerinden önce FETÖ gücüyle (FETÖ Bursa iddianamesinde var bu ifadeler) sonra hatırlı gülümseyen vekiller gücüyle tereyağından çekilen kıl misali sıyrılıyor. Yani bir bilinen el sürekli bu dosyaları raflarda tutuyor ve bu rant tayfası organize şekilde gülmeye devam ediyor
Ak parti ne yapıyor Nilüfer’de? Cevap HİÇBİR ŞEY
Görmedim, duymadım, bilmiyorum
Unutmuyorum,2016 yılı çalışma raporu okunurken AK partili meclis üyeleri “uyuyakalıp” evet oyu veriyor üç gün sonra sözde uykudan uyanıyordu, yani Nilüfer böyle bir yer (o dönemin ilçe başkanının adı şimdi Nilüfer belediye başkan adaylığı için geçiyor, bence gerek yok, ha CHP kazanmış ha bu anlayıştaki AK parti adayı)
Sonraki ilçe başkanının da bu başkan farkı olmadı maalesef; gazetemizde günlerce manşetten verilen Emir-Koop vurgununda bile AK parti Nilüfer yönetimi, belediye meclis üyeleri tek cümle kuramadılar, kuramazlar çünkü olay kazındığında çok tanıdık bir isim çıkıyordu
Sayıştay raporları da öyle, Nilüfer ilçede muhalefet yok gibi sayıştay raporları bile konuşulmuyor, gündem olmuyor, çünkü bu raporlar tamamen duygusal bağlara zarar verebilir
Giriş uzun oldu ama Nilüferi anlatmak için az bile
Konumuz sayıştayın 2022 Nilüfer raporu; neler var neler
Sayıştay raporunda öne çıkan çok konu var, raportörler 38 maddeye ayırmış bu “usulsüz” gibi görünen işleri
Bu kadar maddeyi tek tek yazmak olanaksız merak edenler sayıştay sayfasından okuyabilir
Biz öne çıkan birkaç başlığı yazımıza taşıyalım
*Yapılan incelemede, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden ve İdareden temin edilen verilere göre, 429 adet taşınmazın tapu kayıtlarında yer aldığı halde muhasebe kayıtlarında yer almadığı,
291 adet taşınmazın muhasebe kayıtlarında yer aldığı halde tapu kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*Satışı yapılan taşınmazların ilgili maddi duran varlık hesaplarından çıkış kayıtları incelenmiş, 81 adedi arazi ve arsalar, 2 adedi binalar hesabından olmak üzere toplam 83 adet çıkış kaydında satış nedeniyle oluşan olumlu farkın gelirler hesabına kaydedilmeksizin varlığın değerine eklendikten sonra çıkışının yapıldığı görülmüştür. Bu nedenle muhasebe kayıtlarında 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’nın 171.143.778,97 TL, 252 Binalar Hesabı’nın 36.164.440,01 TL fazla ve 600 Gelirler Hesabı’nın 207.308.218,98 TL kadar eksik tutarda yer aldığı tespit edilmiştir. Satış bedeli ile kayıtlı bedel arasındaki fark yanlış muhasebeleştirilmesi nedeniyle İdarenin dönem sonu mali tablolarında ilgili varlık ve gelir hesapları söz konusu tutar kadar doğruyu ve gerçek durumu yansıtmamaktadır.
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*Yapılan incelemede, 251 Yeraltı Ve Yerüstü Düzenleri ve 252 Binalar hesaplarında yer alan taşınmazların mülkiyet değeri ile tahsis değeri arasında 10.827.987,02 TL fark olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazların mülkiyet değeri ile tahsis değeri arasında oluşan toplam 10.827.987,02 TL fark tutar nedeniyle 251 Yeraltı Ve Yerüstü Düzenleri ve 252 Binalar hesapları dönem sonu mali tablolarda söz konusu tutar kadar doğruyu ve gerçek durumu yansıtmamaktadır.
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*12/09/2022 tarihindeNilüfer Belediyesi Sınırları Dâhilinde Evsel Atıklarının Toplanması ve Genel Temizlik Hizmetlerinin Yapılması İçin Araç Kiralanması işi. İhalesi yapılır ancak ihale şartnamesinde “adrese teslim” maddeler sayıştay raporuna şu şekilde yansır
“İhale işlem dosyası incelenmiş, 12 adet aracın en az 2014 model olması ve bu araçların T.C. Sayıştay Başkanlığı Bursa Nilüfer Belediyesi 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 25 yüklenicinin kendi malı olması şartlarının yeterlik kriteri olarak arandığı ve bu yeterlik kriterlerinin rekabeti daralttığına ilişkin 14 farklı isteklinin İdareye yazılı olarak şikâyette bulunduğu görülmüştür. Nitekim 32 adet istekli tarafından doküman satın alınmasına karşın 6 adet isteklinin ihaleye katıldığı, sadece 1 adet teklifin geçerli olduğu bu nedenle olması gereken rekabet ortamının sağlanamadığı anlaşılmıştır. Yapılan incelemede; ihale konusu işte 5 farklı model olmak üzere toplam 12 adet aracın yüklenicinin kendi malı olması istendiği, söz konusu araçların maliyetinin yüksek olması ve en az 2014 model olma koşulunun aranması anılan Yönetmelik hükümleri çerçevesinde idarenin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilir nitelikte olmadığı, bu haliyle söz konusudüzenlemenin fırsat eşitliğini ve rekabeti engelleyici nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Yani ihalenin verileceği şirket önceden belirlenmiş o şirkete göre şartname hazırlanmış diyor sayıştay raporu
Peki bu adrese teslim ihaleyi kim almış? KARACAN İNŞ.TAAH.NAK.PEYZAJ TEM.PET.ASFALT MAD.TAŞ OCAĞI İŞL.SAN.VE TİC.LTDÇŞTİ.
İhale bedeli: 185.224.466,00 TL
Şirket tanıdık gelmediyse Kutlucan holdinge ait bit alt şirket
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*2021 yılında park yapım ihalesi açılıyor ve ihale çok “duygusal” bir nedenle yine adrese teslim ediliyor. Sayıştay olayı şöyle anlatıyor
“Yapılan incelemede, Park Bahçeler Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “2021 yılı muhtelif parkların bakım ve onarımı yapılması”, “Nilüfer Belediyesi sınırları içerisinde muhtelif alanlarda park yapılması”, “Nilüfer Belediyesi Sınırları İçerisinde 2022-1 Muhtelif Mahallelerde Yeni Park Yapım İşi” ve “2022/1 Muhtelif Parkların Revize Edilmesi işi” olmak üzere 4 adet ihalede yükleniciler tarafından çok düşük fiyat teklif edilen iş kalemlerinin yapılmadığı, yüksek fiyat teklif edilen iş kalemlerinin ise öngörülenden fazla imalat ile sonuçlandırıldığı tespit edilmiştir.
“aşırı düşük teklif sorgulaması sadece toplam teklif bedeli üzerinden yapılmakta, iş kalemi bazında tekliflerin sorgulanması ve teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle isteklilerden bir kısmı, bazı iş kalemlerine çok yüksek, bazı iş kalemlerine ise çok düşük teklifler verebilmekte, buna rağmen toplam teklif bedeli diğer isteklilerden düşük olduğu için ihaleyi kazanabilmektedirler. Esasen iş kalemi bazında düşük veya yüksek teklif verilmesi nihai sonucu değiştirecek nitelikte bir husus değildir. Zira öngörülen tüm işler gerçekleştirildiğinde diğer isteklilerin tekliflerine göre daha az ödemede bulunulmuş ve kamu menfaati yine sağlanmış olacaktır. Ne var ki sözleşmenin uygulama aşamasında bazı iş
kalemlerinin yaptırılıp bazılarından vazgeçilmesi veya azaltılması suistimale neden olacaktır.
Ne kadar kibar anlatmış Sayıştay raportörü değil mi? Suistimal
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
* … Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinden hareketle; idarelerin salt parasal limitin altında kalmak ve ihale yoluyla karşılanması gereken bir ihtiyacını doğrudan teminle karşılamak amacıyla mal, hizmet alımlarını kısımlara bölemeyecekleri anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede; 3 parça halinde kaya tuzu alımı, 16 parça halinde otobüs kiralama hizmeti ve 3 parça halinde halıların yıkanması, dezenfeksiyon işi olmak üzere toplam 22 adet mal ve hizmet alımının parasal limitin altında kalmak amacıyla kısımlara bölündüğü, 4734 sayılı Kanun'un 22'nci maddesinin (d) bendine göre doğrudan temin yönteminin kullanıldığı tespit edilmiştir. Aynı nitelikteki bazı mal ve hizmet alımlarının kısımlara bölünerek doğrudan temin yöntemiyle yapılması rekabet ortamının sağlıklı şekilde oluşamamasına ve temel ihale usullerinin uygulanmasından sağlanacak faydadan mahrum kalınmasına neden olmaktadır.
Rant kardeşliği gülsün diye bulunan yöntemi okudunuz değil mi?
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*İdareye ait taşınmazların ortak hizmet projesi kapsamında derneklere tahsis edildiği ve tahsis amacına aykırı olarak proje uygulayıcısı dernek tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği görülmüştür.
Bu yetmemiş bir de tüy dikmişler, oda şu şekilde geçiyor raporda
“Yapılan incelemede, 23 taşınmazın ortak hizmet projesi kapsamında yapılan protokolle bir derneğe tahsis edildiği, ilgili taşınmazlardan 18 adedinin aynı dernek tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği tespit edilmiştir. Ortak hizmet projesine konu edilse dahi taşınmazların derneklere tahsisi mümkün değildir. Aynı zamanda ortak hizmete konu edilen söz konusu taşınmazların dernek tarafından üçüncü kişilere kiralanması, tahsis amacına aykırılık teşkil edecek ve kamu kaynağının transferi anlamına gelecektir
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*Belediye sınırları içerisinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyet yürüten işletmelerin bulunduğu görülmüştür
Yapılan incelemede; Vergi Dairesi Başkanlığından temin edilen verilere göre, belediye sınırları içerisinde 69.502 adet faal iş yeri bulunmaktadır. Bahse konu Vergi Dairesi Başkanlığından alınan bu işyeri sayısı içerisinde avukatlık büroları, eczaneler, doktor muayenehaneleri, muhasebe büroları, özel eğitim kurumları, noterler gibi belediyeden ruhsat almak zorunda olmayan işyerleri de bulunmaktadır. Belediye kayıtlarına göre ise; belediye sınırları içerisinde toplam 14.522 adet işyerinin belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı aldığı görülmüştür. Faal işyeri sayısının 69.502 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ruhsat verilen 14.522 adet işyeri dışında geriye kalan 54.980 adet işyerinin tamamının Belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaktan muaf işyeri olamayacağı kanaatine varılmaktadır.
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
Daha yazacak çok şey var ama bana ayrılan sayfayı fazlasıyla aştım
Sayıştay üyeleri Nilüfer raporunu yazarken gülümsemiş midir?
Selam ve Saygıyla
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdülkadir Karakaya
Sayıştay raporu: “Gülümseyin Nilüfer’desiniz”
Belediyecilik zor iş, her babayiğidin yapacağı iş değil. Düşünün öyle bir bütçeniz var ki yani merkezi idare size öyle paralar gönderiyor ki siz gönderilen her kuruştan sorumlusunuz, gelen parada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var
Yani bu parayı zimmete geçirmek, eşe dosta partiliye dağıtmak, yapılan ihalelerden komisyon filan almak, kul hakkı bilen bir insan için çok büyük günah, utanılacak bir olay
Beş kat imarlı yere 15 kat imar vermekte aynı sorumlulukta, yani o binaya haksız verdiğiniz o imarla bir şey olursa inanın olacaklardan sizde sorumlusunuz
Tabii bu yazdıklarım, kul hakkını bilenler, Allah’a hesap vereceğine inananlar için geçerli. Yani yaşadığımız çağda insan kalabilmek bile güçken; ilde, ilçede yaşayan insanların hakkını gözeterek yöneticilik yapmak çok daha zor
Ülkemizdeki yolsuzlukların, rüşvetin en fazla döndüğü yerler maalesef belediyeler
Belediyeler öyle bir hale geldi ki son CHP büyük kongresinde bile belediye eliyle delegelere para dağıtıldığı yine kongre üyesi CHP’liler tarafından beyan edildi
Gelelim Bursa’ya ve Nilüfer ilçe belediyesine
Nilüfer belediyesinin sayıştay raporlarını yıllardır okurum, duyup gördüklerimizi bir kenara bırakıp, okuduklarımla bile eski yeni Nilüfer belediye başkanlarının bu halkın yüzüne nasıl baktığını yıllardır anlayamıyorum, tüm bunları bilip okuyup hala muhalefet partisi ilçe başkanlığı koltuğunda oturanları da anlamıyorum (MHP Nilüfer ilçeyi ayrı tutmak lazım, onlar yeri geldiğinde ses verip hesap soruyorlar)
Nilüfer’i yıllardır “yönetenler” ilginçte bir slogan bulmuşlar
“Gülümseyin Nilüfer’desiniz”
Pardon ama niye gülümsüyoruz? Hani Korupark denilen AVM’nin dev tabelasında gördüğümüz “mutluluğun merkezi” yazısı kadar saçma bir slogan
Bir AVM, bir beton yığını neden mutluluk merkezi olsun ki? Orada geleceğimizi sattığımız kredi kartlarıyla sınıf atlama uğraşımız neden bizim mutluluğumuz olsun ki?
Rantın takla atar hali olmuş bir Nilüfer bizi neden gülümsetsin ki?
Bizi güldürmediği kesin ama Nilüfer’de ne koşulda olursa olsun, hangi zamanda olursa olsun sürekli gülen bir cenah var;bu cenahın adı“rant kardeşliği” bu kardeşlerNilüferde sürekli gülüyor
Bu kardeşlerin hangi partiden olduğu kimsenin umurunda değil, Nilüferi yönetenler herkesi kucaklıyor, boş göndermiyor, FETÖ’den yargılananlar, FETÖ’ nün parasını çalıştıranlar, sözüm ona çevreci solcular, eski mücahitler… diktikçe kat üstüne kat, aldı mı imarını, katını, arsasını, basıyor gülümsemeyi, geride kalanlar nasıl gülsün, neye gülsün
Rant kardeşliği gülümsüyor Nilüfer’de
Hatta bu rant kardeşliği aldıklarının karşılığını vermek üzere medyalar kurup, kimden aldılarsa onlar adına köşeler yazdırmıyorlar mı? onların reklamını yapmıyorlar mı? onların seçim bütçelerini üstlenmiyorlar mı?
Yıllarca Mustafa Bozbey’i güldüren Nilüfer, şimdilerde Turgay Erdem’i ziyadesiyle güldürüyor.Sadece CHP’liler değil, AK Parti görünümlü siyasilerde yıllardır gülüyor, isimleri herkesçe biliniyor değil mi?
Yıllardır yerel seçimlerde HDP ve türevleri (HADEP, HEP, DEP v.s.) niçin Nilüferde aday göstermiyor?
Adına sol denen partiler niçin Nilüferde aday göstermiyor? Ben cevabı biliyor gibiyim hani şu rant pastası var ya ha işte o pastanın paylaşılmasından geriye kalan kırıntıları bunlar mı paylaşıyor? Belediye’de iş mi veriliyor? İhalesiz yer mi veriliyor? Neden seçime girip kendi dünya görüşlerini vatandaşa anlatmıyorlar?
Nilüferde ne sağın ne solun davası yokmuş gibi siyaset yapılıyor, Nilüferde hakim olan dava maalesef rant davası
Bozbey yıllarca çeşitli davalara konu olan iş ve işlemlerinden önce FETÖ gücüyle (FETÖ Bursa iddianamesinde var bu ifadeler) sonra hatırlı gülümseyen vekiller gücüyle tereyağından çekilen kıl misali sıyrılıyor. Yani bir bilinen el sürekli bu dosyaları raflarda tutuyor ve bu rant tayfası organize şekilde gülmeye devam ediyor
Ak parti ne yapıyor Nilüfer’de? Cevap HİÇBİR ŞEY
Görmedim, duymadım, bilmiyorum
Unutmuyorum,2016 yılı çalışma raporu okunurken AK partili meclis üyeleri “uyuyakalıp” evet oyu veriyor üç gün sonra sözde uykudan uyanıyordu, yani Nilüfer böyle bir yer (o dönemin ilçe başkanının adı şimdi Nilüfer belediye başkan adaylığı için geçiyor, bence gerek yok, ha CHP kazanmış ha bu anlayıştaki AK parti adayı)
Sonraki ilçe başkanının da bu başkan farkı olmadı maalesef; gazetemizde günlerce manşetten verilen Emir-Koop vurgununda bile AK parti Nilüfer yönetimi, belediye meclis üyeleri tek cümle kuramadılar, kuramazlar çünkü olay kazındığında çok tanıdık bir isim çıkıyordu
Sayıştay raporları da öyle, Nilüfer ilçede muhalefet yok gibi sayıştay raporları bile konuşulmuyor, gündem olmuyor, çünkü bu raporlar tamamen duygusal bağlara zarar verebilir
Giriş uzun oldu ama Nilüferi anlatmak için az bile
Konumuz sayıştayın 2022 Nilüfer raporu; neler var neler
Sayıştay raporunda öne çıkan çok konu var, raportörler 38 maddeye ayırmış bu “usulsüz” gibi görünen işleri
Bu kadar maddeyi tek tek yazmak olanaksız merak edenler sayıştay sayfasından okuyabilir
Biz öne çıkan birkaç başlığı yazımıza taşıyalım
*Yapılan incelemede, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden ve İdareden temin edilen verilere göre, 429 adet taşınmazın tapu kayıtlarında yer aldığı halde muhasebe kayıtlarında yer almadığı,
291 adet taşınmazın muhasebe kayıtlarında yer aldığı halde tapu kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*Satışı yapılan taşınmazların ilgili maddi duran varlık hesaplarından çıkış kayıtları incelenmiş, 81 adedi arazi ve arsalar, 2 adedi binalar hesabından olmak üzere toplam 83 adet çıkış kaydında satış nedeniyle oluşan olumlu farkın gelirler hesabına kaydedilmeksizin varlığın değerine eklendikten sonra çıkışının yapıldığı görülmüştür. Bu nedenle muhasebe kayıtlarında 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’nın 171.143.778,97 TL, 252 Binalar Hesabı’nın 36.164.440,01 TL fazla ve 600 Gelirler Hesabı’nın 207.308.218,98 TL kadar eksik tutarda yer aldığı tespit edilmiştir. Satış bedeli ile kayıtlı bedel arasındaki fark yanlış muhasebeleştirilmesi nedeniyle İdarenin dönem sonu mali tablolarında ilgili varlık ve gelir hesapları söz konusu tutar kadar doğruyu ve gerçek durumu yansıtmamaktadır.
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*Yapılan incelemede, 251 Yeraltı Ve Yerüstü Düzenleri ve 252 Binalar hesaplarında yer alan taşınmazların mülkiyet değeri ile tahsis değeri arasında 10.827.987,02 TL fark olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazların mülkiyet değeri ile tahsis değeri arasında oluşan toplam 10.827.987,02 TL fark tutar nedeniyle 251 Yeraltı Ve Yerüstü Düzenleri ve 252 Binalar hesapları dönem sonu mali tablolarda söz konusu tutar kadar doğruyu ve gerçek durumu yansıtmamaktadır.
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*12/09/2022 tarihindeNilüfer Belediyesi Sınırları Dâhilinde Evsel Atıklarının Toplanması ve Genel Temizlik Hizmetlerinin Yapılması İçin Araç Kiralanması işi. İhalesi yapılır ancak ihale şartnamesinde “adrese teslim” maddeler sayıştay raporuna şu şekilde yansır
“İhale işlem dosyası incelenmiş, 12 adet aracın en az 2014 model olması ve bu araçların T.C. Sayıştay Başkanlığı Bursa Nilüfer Belediyesi 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 25 yüklenicinin kendi malı olması şartlarının yeterlik kriteri olarak arandığı ve bu yeterlik kriterlerinin rekabeti daralttığına ilişkin 14 farklı isteklinin İdareye yazılı olarak şikâyette bulunduğu görülmüştür. Nitekim 32 adet istekli tarafından doküman satın alınmasına karşın 6 adet isteklinin ihaleye katıldığı, sadece 1 adet teklifin geçerli olduğu bu nedenle olması gereken rekabet ortamının sağlanamadığı anlaşılmıştır. Yapılan incelemede; ihale konusu işte 5 farklı model olmak üzere toplam 12 adet aracın yüklenicinin kendi malı olması istendiği, söz konusu araçların maliyetinin yüksek olması ve en az 2014 model olma koşulunun aranması anılan Yönetmelik hükümleri çerçevesinde idarenin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilir nitelikte olmadığı, bu haliyle söz konusudüzenlemenin fırsat eşitliğini ve rekabeti engelleyici nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Yani ihalenin verileceği şirket önceden belirlenmiş o şirkete göre şartname hazırlanmış diyor sayıştay raporu
Peki bu adrese teslim ihaleyi kim almış? KARACAN İNŞ.TAAH.NAK.PEYZAJ TEM.PET.ASFALT MAD.TAŞ OCAĞI İŞL.SAN.VE TİC.LTDÇŞTİ.
İhale bedeli: 185.224.466,00 TL
Şirket tanıdık gelmediyse Kutlucan holdinge ait bit alt şirket
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*2021 yılında park yapım ihalesi açılıyor ve ihale çok “duygusal” bir nedenle yine adrese teslim ediliyor. Sayıştay olayı şöyle anlatıyor
“Yapılan incelemede, Park Bahçeler Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “2021 yılı muhtelif parkların bakım ve onarımı yapılması”, “Nilüfer Belediyesi sınırları içerisinde muhtelif alanlarda park yapılması”, “Nilüfer Belediyesi Sınırları İçerisinde 2022-1 Muhtelif Mahallelerde Yeni Park Yapım İşi” ve “2022/1 Muhtelif Parkların Revize Edilmesi işi” olmak üzere 4 adet ihalede yükleniciler tarafından çok düşük fiyat teklif edilen iş kalemlerinin yapılmadığı, yüksek fiyat teklif edilen iş kalemlerinin ise öngörülenden fazla imalat ile sonuçlandırıldığı tespit edilmiştir.
“aşırı düşük teklif sorgulaması sadece toplam teklif bedeli üzerinden yapılmakta, iş kalemi bazında tekliflerin sorgulanması ve teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle isteklilerden bir kısmı, bazı iş kalemlerine çok yüksek, bazı iş kalemlerine ise çok düşük teklifler verebilmekte, buna rağmen toplam teklif bedeli diğer isteklilerden düşük olduğu için ihaleyi kazanabilmektedirler. Esasen iş kalemi bazında düşük veya yüksek teklif verilmesi nihai sonucu değiştirecek nitelikte bir husus değildir. Zira öngörülen tüm işler gerçekleştirildiğinde diğer isteklilerin tekliflerine göre daha az ödemede bulunulmuş ve kamu menfaati yine sağlanmış olacaktır. Ne var ki sözleşmenin uygulama aşamasında bazı iş
kalemlerinin yaptırılıp bazılarından vazgeçilmesi veya azaltılması suistimale neden olacaktır.
Ne kadar kibar anlatmış Sayıştay raportörü değil mi? Suistimal
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
* … Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinden hareketle; idarelerin salt parasal limitin altında kalmak ve ihale yoluyla karşılanması gereken bir ihtiyacını doğrudan teminle karşılamak amacıyla mal, hizmet alımlarını kısımlara bölemeyecekleri anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede; 3 parça halinde kaya tuzu alımı, 16 parça halinde otobüs kiralama hizmeti ve 3 parça halinde halıların yıkanması, dezenfeksiyon işi olmak üzere toplam 22 adet mal ve hizmet alımının parasal limitin altında kalmak amacıyla kısımlara bölündüğü, 4734 sayılı Kanun'un 22'nci maddesinin (d) bendine göre doğrudan temin yönteminin kullanıldığı tespit edilmiştir. Aynı nitelikteki bazı mal ve hizmet alımlarının kısımlara bölünerek doğrudan temin yöntemiyle yapılması rekabet ortamının sağlıklı şekilde oluşamamasına ve temel ihale usullerinin uygulanmasından sağlanacak faydadan mahrum kalınmasına neden olmaktadır.
Rant kardeşliği gülsün diye bulunan yöntemi okudunuz değil mi?
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*İdareye ait taşınmazların ortak hizmet projesi kapsamında derneklere tahsis edildiği ve tahsis amacına aykırı olarak proje uygulayıcısı dernek tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği görülmüştür.
Bu yetmemiş bir de tüy dikmişler, oda şu şekilde geçiyor raporda
“Yapılan incelemede, 23 taşınmazın ortak hizmet projesi kapsamında yapılan protokolle bir derneğe tahsis edildiği, ilgili taşınmazlardan 18 adedinin aynı dernek tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği tespit edilmiştir. Ortak hizmet projesine konu edilse dahi taşınmazların derneklere tahsisi mümkün değildir. Aynı zamanda ortak hizmete konu edilen söz konusu taşınmazların dernek tarafından üçüncü kişilere kiralanması, tahsis amacına aykırılık teşkil edecek ve kamu kaynağının transferi anlamına gelecektir
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
*Belediye sınırları içerisinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyet yürüten işletmelerin bulunduğu görülmüştür
Yapılan incelemede; Vergi Dairesi Başkanlığından temin edilen verilere göre, belediye sınırları içerisinde 69.502 adet faal iş yeri bulunmaktadır. Bahse konu Vergi Dairesi Başkanlığından alınan bu işyeri sayısı içerisinde avukatlık büroları, eczaneler, doktor muayenehaneleri, muhasebe büroları, özel eğitim kurumları, noterler gibi belediyeden ruhsat almak zorunda olmayan işyerleri de bulunmaktadır. Belediye kayıtlarına göre ise; belediye sınırları içerisinde toplam 14.522 adet işyerinin belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı aldığı görülmüştür. Faal işyeri sayısının 69.502 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ruhsat verilen 14.522 adet işyeri dışında geriye kalan 54.980 adet işyerinin tamamının Belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaktan muaf işyeri olamayacağı kanaatine varılmaktadır.
Gülümseyin Nilüfer’desiniz
Daha yazacak çok şey var ama bana ayrılan sayfayı fazlasıyla aştım
Sayıştay üyeleri Nilüfer raporunu yazarken gülümsemiş midir?
Selam ve Saygıyla