SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Fransa'da köşe yazmak isterdim!

Yazının Giriş Tarihi: 12.01.2015 14:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.01.2015 14:30
 

Fransa’daki olayları ben de merakla ve acı çekerek izledim. Bu sabahki BBC haberlerini de...

BBC haberlerini izlerken içim sızladı...

BBC haber sunucuları bu olaylara, onlarca kişinin ölümüne neden olan derginin kapağını flulaştırmayıp açık açık gösterdiklerini ve Fransa dışında bunu yapabilen(!) tek yayın organı olmakla övünüyorlardı. “Amerika bile kapağı flu olarak verdi. Ama biz bunun açıkça yayınlanmasından yanaydık.” diyorlardı...

Esas konuya gelelim. TV’de çatışmaları izlerken Skype’ımdan Charles aradı. Kendisiyle Göcek’de tanışmıştık. Charles bir işadamı. Göcek’de bir motor yatı vardı. Sonradan satıp gitti. Epeydir görüşmemiştik. Nezaketen üzüntülerimi bildirdim tabii.

Ardından konuşma uzadı gitti.

Bana Fransızların düşünce ve basın özgürlüğüne verdiği önemi anlatan küçük bir konferans verdi. Bunun üzerine ben de, “Yani ben şimdi Fransa’da köşe yazarı olsam ne yazarsam yazayım saygı duyarlar ve hiç kızmazlar öyle mi?” diye sordum.

Konuşmamızın ardından uzun uzun düşündüm. Sonunda karar verdim. Fransa’da bir günlüğüne de olsa köşe yazarı olmak istiyorum. Fransızcam çok ama çok kötü. İngilizce yazabilirim. İngilizceme laf ettirmem. (Maalesef Lisan ı Osmani’m iyi değil.) Neyse, isterlerse tercüme de ettiririz. Ama bir gazetede, bir gün de olsa köşe yazmak ve denemek istiyorum özgürlük anlayışlarını.

Kimse kusura bakmasın ama bu iş özgürlük anlayışından daha başka bir şeye benziyor.

Son 24 saat içinde Fransa'nın batısındaki Le Mans bölgesindeki bir camiye 4 el bombası atıldı ve bombalardan biri patladı. Cami etrafında patlamamış halde 3 el bombası ele geçirildi. Fransa'nın güneyindeki Port-la-Nouvelle kentindeki bir mescide de akşam saatlerinde ateş açıldığı, saldırıda mescidin camlarının kırıldığı açıklandı. Bu, özgürlük anlayışı gelişmiş Fransızlarca yapılıyor.

Bakın, Berlingske Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lisbeth Knudsen ne diyor? Gazete haberinden alıntı yapalım:

“Diğer taraftan karikatür krizi esnasında hakaret karikatürlerini yayımlamaya mesafeli yaklaşan Berlingske gazetesi, bugün Charlie Hebdo tarafından daha önce yayımlanan bazı karikatürleri yayımladı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Berlingske Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lisbeth Knudsen, karikatürleri, Charlie Hebdo saldırısını gerçekleştiren kişilerin saldırı esnasında ''Hz. Muhammed'in intikamını aldık'' dediği için basmaya karar verdiklerini söyledi.”

Ne mi yazacağım?

Mesela iki kişiye 80 bin polisle saldırmalarını eleştireceğim. Operasyon düzenleyip iki kişiyle birlikte kendi insanlarını da öldürmekten çekinmediklerini konu edeceğim.

Bakın baştan söyleyeyim. Terörü desteklemek mümkün değil. Ben de her türlü terörü lanetliyorum. (Paralel terör başta) Ama sırf bunların basın özgürlüğü teranesini test etmek için şöyle bir şeyler yazsam ne olur diye merak ettiğimden, “Camilere şerefsizce saldırıyorlar.” Ve de “Fransız polisi vahşice davranarak 80 bin kişiyle iki cihadçıyı ve kendi insanlarını katletti. Bu iki kardeş yoksa susturulmak mı istendi? İşin içinde bir iş mi var? ” Diye yazsam. Hatta hatta, “Utanmadan sıkılmadan özür dileyeceğiniz yerde bu karikatürleri tekrar yayınlayıp yangına körükle gidiyorsunuz.” Desem bana ne yapacaklarını merak ediyorum...

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.