Günümüzde toplumsal adalet kavramı, insanların eşitlik ve hakkaniyet içinde yaşamalarını sağlama amacıyla önem kazanmıştır. Ancak son zamanlarda yaşanan emekli zammı skandalı, adalet duygusunu tamamen çiğneyen bir karara işaret ediyor. İşçi ve memurlara yapılan büyük zamlar yapılırken, emeklilere sadece küçük bir zam verilmesi, halk arasında büyük bir rahatsızlık yaratmıştır.
Özellikle iktidar partisi AKP'nin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir daha aday olamayacağı göz önüne alınsa da yerel seçimler gibi önemli siyasi süreçler gelecekteki politik dengeleri etkileyebilir. AKP'nin bu yerel seçimleri kaybetme riski de bulunmaktadır. Bu durumda, 15 milyonu aşkın emeklinin haklarına saygı gösterilmemiş ve onlar adeta yok sayılmıştır.
Emeklilik dönemi, çalışma hayatının sonunda hak ettiği dinlenme ve refah sürecidir. Birçok emekli, yıllarca emek verdiği işiyle özdeşleşmiş ve ülkesine hizmet etmiştir. Ancak bu insanların maaşlarındaki artış bile olmayacak olması, onların değerini inkâr etmek anlamına gelmektedir.
Bu adaletsiz durumun, toplumun en alt basamağında yer alan milyonlarca emekliyi nasıl etkileyeceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Ekonomik zorluklar içinde yaşayan ve genellikle sağlık sorunlarıyla uğraşan emekliler, daha fazla mağduriyet yaşayacakları bir döneme doğru ilerliyorlar. Bu durum, insanların yaşamlarının ikinci bir baharını yaşayabilmeleri için verdikleri mücadeleyi göz ardı etmek anlamına gelmektedir.
Adaletin sağlanması, toplumun huzurunu ve istikrarını korumanın temel bir unsuru olarak görev yapmalıdır. İşçi ve memurlara yapılan büyük zamlar, emeklilere yapılan küçük zamla tam bir tezat oluşturmuştur. Eşitlik ilkesi, sadece çalışan kesimi değil, emeklileri de kapsamalıdır. Emekli maaşlarındaki artışlar, geçim sıkıntısı yaşayan insanların hayat kalitesini iyileştirecek ve onlara hak ettikleri saygıyı gösterecektir.
Sayın Başkan seçimlerden önce verdiği sözleri hatırlamalıdır.
Eğer mantık “Yıl başında iyice bir zam yaparız, millet nasıl olsa bunu unutur ve yerel seçimlerde yine de oy verir.” Mantığıysa meşhur bir sözü hatırlatmakta yarar var;
“Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!”
Bu yazıyla, emekli zammı skandalını sert bir dille eleştirmek ve adalet duygusunu yeniden hatırlatmak istedim. İktidarın, emeklilerin haklarına saygı göstermesi ve onların yaşamlarını kolaylaştıracak adil çözümler üretmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun gelişmesi ve güçlenmesi, tüm bireylerin adaletli bir şekilde değerlendirildiği bir temele dayanır. Emeklilerimize yapılan adaletsizliği düzeltmek, hepimizin sorumluluğudur. Yerel seçimler gibi siyasi süreçlerin de bu adaletsizlik çerçevesinde dikkate alınacağına ve emeklilerin haklarını korumak için adımlar atacağına inanmak istiyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Alpan
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!
Günümüzde toplumsal adalet kavramı, insanların eşitlik ve hakkaniyet içinde yaşamalarını sağlama amacıyla önem kazanmıştır. Ancak son zamanlarda yaşanan emekli zammı skandalı, adalet duygusunu tamamen çiğneyen bir karara işaret ediyor. İşçi ve memurlara yapılan büyük zamlar yapılırken, emeklilere sadece küçük bir zam verilmesi, halk arasında büyük bir rahatsızlık yaratmıştır.
Özellikle iktidar partisi AKP'nin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir daha aday olamayacağı göz önüne alınsa da yerel seçimler gibi önemli siyasi süreçler gelecekteki politik dengeleri etkileyebilir. AKP'nin bu yerel seçimleri kaybetme riski de bulunmaktadır. Bu durumda, 15 milyonu aşkın emeklinin haklarına saygı gösterilmemiş ve onlar adeta yok sayılmıştır.
Emeklilik dönemi, çalışma hayatının sonunda hak ettiği dinlenme ve refah sürecidir. Birçok emekli, yıllarca emek verdiği işiyle özdeşleşmiş ve ülkesine hizmet etmiştir. Ancak bu insanların maaşlarındaki artış bile olmayacak olması, onların değerini inkâr etmek anlamına gelmektedir.
Bu adaletsiz durumun, toplumun en alt basamağında yer alan milyonlarca emekliyi nasıl etkileyeceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Ekonomik zorluklar içinde yaşayan ve genellikle sağlık sorunlarıyla uğraşan emekliler, daha fazla mağduriyet yaşayacakları bir döneme doğru ilerliyorlar. Bu durum, insanların yaşamlarının ikinci bir baharını yaşayabilmeleri için verdikleri mücadeleyi göz ardı etmek anlamına gelmektedir.
Adaletin sağlanması, toplumun huzurunu ve istikrarını korumanın temel bir unsuru olarak görev yapmalıdır. İşçi ve memurlara yapılan büyük zamlar, emeklilere yapılan küçük zamla tam bir tezat oluşturmuştur. Eşitlik ilkesi, sadece çalışan kesimi değil, emeklileri de kapsamalıdır. Emekli maaşlarındaki artışlar, geçim sıkıntısı yaşayan insanların hayat kalitesini iyileştirecek ve onlara hak ettikleri saygıyı gösterecektir.
Sayın Başkan seçimlerden önce verdiği sözleri hatırlamalıdır.
Eğer mantık “Yıl başında iyice bir zam yaparız, millet nasıl olsa bunu unutur ve yerel seçimlerde yine de oy verir.” Mantığıysa meşhur bir sözü hatırlatmakta yarar var;
“Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!”
Bu yazıyla, emekli zammı skandalını sert bir dille eleştirmek ve adalet duygusunu yeniden hatırlatmak istedim. İktidarın, emeklilerin haklarına saygı göstermesi ve onların yaşamlarını kolaylaştıracak adil çözümler üretmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun gelişmesi ve güçlenmesi, tüm bireylerin adaletli bir şekilde değerlendirildiği bir temele dayanır. Emeklilerimize yapılan adaletsizliği düzeltmek, hepimizin sorumluluğudur. Yerel seçimler gibi siyasi süreçlerin de bu adaletsizlik çerçevesinde dikkate alınacağına ve emeklilerin haklarını korumak için adımlar atacağına inanmak istiyoruz.