İngiliz ekonomist Thomas Malthus 1789 senesinde “Essay On the Principles of Population” (Nüfus İlkeleri Üzerine Bir Deneme) adlı bir kitap yayınladı. Bu denemeye göre dünya nüfusu yirmi beş yılda bir iki katına çıkarken yani geometrik bir şekilde(2,4,8,16…) artarken; besin maddelerinin üretimi ancak aritmetik bir biçimde (2,3,4,…) artmaktadır. İşte bu artışlar arasındaki fark nedeniyle yüzyıl sonunda besin maddeleri üretimi beş kat artarken, dünya nüfusu tam 16 kat artacaktır. Arada oluşacak olan bu fark, bazı bireylerin ölümüne neden olarak bir denge yaratacaktır.
Bu Nüfus Teorisi, nüfus artışı ile besin maddelerinin üretimi arasındaki dengeyi baz alarak, dünyada nihai olarak bir açlık sorunun ortaya çıkacağını öne sürer. Bu durumu engellemek için bireyler olabildiğince geç evlenmeli ve az çocuk sahibi olmalıdır. Malthus, ekonomide yaşanan sefaletin en önemli nedenini alt sınıflar olarak görür. Bu nedenle bu alt sınıflara yönelik bir nüfus planlaması uygulanmalıdır.
Ben bu teoride bir iki değişiklik yaparak yeniden ortaya atıyorum!
Öncelikle alt sınıf meselesine gelelim. Nüfus planlaması alt sınıflara yönelik olmamalıdır. İkincisi, esas mesele açlık gibi görünse de aslında tamahkârlıktır. İşte tam da bu yüzden nüfus planlaması derhal yapılmalı ancak bu tamahkârlara yönelik olmalıdır, bir de paganlara! Paganlar zaten son derece tamahkâr olduklarından bu çok yerinde olacaktır.
İşin tam burasında mikro düzeyde bir düzenleme daha yapmak istiyorum ki bu elzem görünmektedir. Bu düzenlemeye göre başta BBC olmak üzere batılı yayın kuruluşları da bu planlamadan acilen nasibini almalıdır. Bunların sadece mostralık bir bölümü ibret için gösterilmek üzere müzelerde saklanıp kalanı derhal tenkisata tabi tutulmalıdır. Hülasa, maaşlarının kat’ine, rütbelerinin ref’ine, meslekten def’ine karar alınmalıdır.
Son argümanım için oldukça muteber bir delilim var;
Bu sabahtan itibaren BBC Radyolarını dinliyorum. Mütemadiyen ateşkesten bahsediyorlar. Bunu yaparken de aynen şu tabiri kullanıyorlar: “Suriye’nin kuzeyinde Türk ve Rus askerleri arasında yaşanan çatışmalarda ateşkes imzalandı.” Hoppala paşam! Türkiye ile Suriye savaşa girmiş de dünyanın haberi olmamış. Şükür ki ateşkes imzalamışlar. Benim dinlediğim süre içinde herifler bunu tam beş kere tekrarladı.
Bu CHP’nin bile aklına gelmez yahu!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ahmet Alpan
Malthus teorisi
İngiliz ekonomist Thomas Malthus 1789 senesinde “Essay On the Principles of Population” (Nüfus İlkeleri Üzerine Bir Deneme) adlı bir kitap yayınladı. Bu denemeye göre dünya nüfusu yirmi beş yılda bir iki katına çıkarken yani geometrik bir şekilde(2,4,8,16…) artarken; besin maddelerinin üretimi ancak aritmetik bir biçimde (2,3,4,…) artmaktadır. İşte bu artışlar arasındaki fark nedeniyle yüzyıl sonunda besin maddeleri üretimi beş kat artarken, dünya nüfusu tam 16 kat artacaktır. Arada oluşacak olan bu fark, bazı bireylerin ölümüne neden olarak bir denge yaratacaktır.
Bu Nüfus Teorisi, nüfus artışı ile besin maddelerinin üretimi arasındaki dengeyi baz alarak, dünyada nihai olarak bir açlık sorunun ortaya çıkacağını öne sürer. Bu durumu engellemek için bireyler olabildiğince geç evlenmeli ve az çocuk sahibi olmalıdır. Malthus, ekonomide yaşanan sefaletin en önemli nedenini alt sınıflar olarak görür. Bu nedenle bu alt sınıflara yönelik bir nüfus planlaması uygulanmalıdır.
Ben bu teoride bir iki değişiklik yaparak yeniden ortaya atıyorum!
Öncelikle alt sınıf meselesine gelelim. Nüfus planlaması alt sınıflara yönelik olmamalıdır. İkincisi, esas mesele açlık gibi görünse de aslında tamahkârlıktır. İşte tam da bu yüzden nüfus planlaması derhal yapılmalı ancak bu tamahkârlara yönelik olmalıdır, bir de paganlara! Paganlar zaten son derece tamahkâr olduklarından bu çok yerinde olacaktır.
İşin tam burasında mikro düzeyde bir düzenleme daha yapmak istiyorum ki bu elzem görünmektedir. Bu düzenlemeye göre başta BBC olmak üzere batılı yayın kuruluşları da bu planlamadan acilen nasibini almalıdır. Bunların sadece mostralık bir bölümü ibret için gösterilmek üzere müzelerde saklanıp kalanı derhal tenkisata tabi tutulmalıdır. Hülasa, maaşlarının kat’ine, rütbelerinin ref’ine, meslekten def’ine karar alınmalıdır.
Son argümanım için oldukça muteber bir delilim var;
Bu sabahtan itibaren BBC Radyolarını dinliyorum. Mütemadiyen ateşkesten bahsediyorlar. Bunu yaparken de aynen şu tabiri kullanıyorlar: “Suriye’nin kuzeyinde Türk ve Rus askerleri arasında yaşanan çatışmalarda ateşkes imzalandı.” Hoppala paşam! Türkiye ile Suriye savaşa girmiş de dünyanın haberi olmamış. Şükür ki ateşkes imzalamışlar. Benim dinlediğim süre içinde herifler bunu tam beş kere tekrarladı.
Bu CHP’nin bile aklına gelmez yahu!