Bu gençler “ayy inanmıyorum!” gibilerden başka kelimeleri bilmediklerinden bazılarını açıklamak gerekiyor. Müddei lafını örneğin duymamışlardır bile. Lisan ı Osmanidir ya o yüzden bilmek gerekmez. Onlar kendi kültürlerine iyice yabancılaştırılmış olduklarından, “wth” (what the hell yani her ne haltsa), “bro” (brother yani kardeş), “omg” (oh my god yani aman Allah’ım) gibi Amerikan gençliğinin ağzıyla konuşmasını bilirler ancak. Bu yozlaşmaya TV spikerleri de kullandıkları varoş ağzıyla, geliyo, gidiyo, yiyo, içiyo gibi hilkat garibelerini kullanarak ve de çok bilmiş, solcu eski TV’cilerin bar borçlarını ödeyebilmek için verdikleri entel TV sunuculuğu kurslarında bunun konuşma dili olduğunu iddia ederek varoş kültüründen gelen müşterilerine konuştukları dilin doğru olduğunu söylemeleri de ziyadesiyle katkı sağlıyor. (Bu uzun cümleyi hanginiz dikkatle okudu ve anladı çok merak ediyorum örneğin)

Neyse, biz esas amacımıza gelelim ve ihtiyaç duyduğumuzdan başlıktaki “müddei” kelimesini açıklayalım. Çok basit aslında biraz dikkat edilse sözlük falan gerekmez. O “inkilap tarihi” derslerinde bile duymuş olma ihtimaliniz var aslında. İddia anlamında yani.

Kısaca, müddei iddiayı yapan demektir. Şimdi anladınız mı?

Sayın Cumhurbaşkanımızın kullandığı bu kelimeyi açıkladıktan sonra ne dediğini buraya iktibas edelim (alıntı yapalım yani);

“Eğer ispata yönelik bir şeyin varsa hukukta kaide şudur, müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et!”

Bu sözleri müfteri (iftiracı yani) olduğu defalarca ispatlanmış bir zatın iddialarına karşılık söylüyor. O zat bu iddialarını ispat edecek mi? Elbette ki hayır! Peki ne yapacak? Her zamanki gibi kıvıracak tabii.

Sayın Cumhurbaşkanımız aynı konuşmasında bir de şunları söylüyor;

"Peki o FETÖ terör örgütünün o yargı içerisindeki mensuplarından şu anda içeride olanlar ki Milli İstihbarat Teşkilatı’na böyle bir şey yapamazsın, yaptılar ama şu anda bedel ödüyorlar ve oradan alınan evraklar kimlere gönderildi? İşte şu anda mahkûm edilen şahsa gönderildi. O nereye gönderdi? O da şu anda yurt dışına kaçmış olan bir başka gönüldaşına gönderdi. O kaçtı gitti. Bak şimdi farklı şeyler de dolaşıyor."

Bu sözler içindeki “bak şimdi farklı şeyler de dolaşıyor” bölümüne dikkat çekelim. Bu Kemal’in de söz konusu MİT TIR’ları konusunun servis edilişine dahil olduğu iddialarını ihsas ettirmektedir. Şimdilik bu kadarı yeter.

Bu Kemal’e birileri yine, “sen git yürü, ortalığı bir karıştır” talimatı verdi. Baktılar ki yetmiyor, kimse pek takmıyor, yürümekle yollar aşınmıyor işte o zaman ek talimatları bildirdiler. Bu sefer de “Sen kışkırtıcı laflar söyle. Sert konuş, kendini içeriye tıktırmaya bak. Biz o zaman ortalığı ayağa kaldırırız. Merak etme koskoca Ana Muhalefet Liderisin, seni içeride çok tutamazlar. Biz de kollarız, o zaman daha değişik girişimlerde bulunup bunları sarsarız. Hatta sen de kahraman olursun…” diye gaza getirdiler. Ondan böyle yapıyor. Amaç Kemal’i içeri tıktırıp onun üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırıp, “Bakın işte diktatör. Koskoca CHP Genel Başkanını bile içeri attı” saldırısında bulunmak. Kemal bir tutuklansa onlar yapacaklarını biliyorlar!

Bu ayrıntıya çok dikkat edilmesi gerekiyor. Hem yargı dikkatli olmalı hem de hükümet. Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkatli olacağından şüphem yok.

Şimdi diyeceksiniz ki “Eğer bu adam da kumpasa katılıp o masada yer aldıysa cezasız mı kalsın yani?”