SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Putin kimdir?

Yazının Giriş Tarihi: 01.12.2015 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.12.2015 06:00
Yazarınız, gazeteciliğin yanı sıra sözlü ve yazılı tercümanlık da yapar. Bilenler biliyor ama bilmeyenler olduğunu düşündüğüm için arz edeyim, 2003 yılında Güneydoğu’da ve Kuzey Irak’ta Amerikan Ordusu’nda tercümandım. Yıllar sonra orada yaşananları kurgulayıp “Dost Bombalar” adlı kitabımı yazdım. İsteyenler internetteki kitap satış sitelerinden alabilir. O döneme ışık tutmaya çalışan bir kitaptır. Aslına bakarsanız o kitabı yeniden yazmak niyetindeyim. Bu günkü bilgi ve deneyimlerimi de ekleyerek, kitabı yazdığım sırada göremediğim çok önemli detayları artık iyi görüyorum. Paralelcilerin yaptıklarının işaretleri ta o zaman varmış demek. Neler olduğunu şimdi daha iyi anladım. Bakalım, kısmetse yazacağım.
Bu açıklamadan sonra tercümanlık mevzuuna dönelim. Birkaç sene önce Türkiye’de yatırım yapmak isteyen bir Rus işadamına tercümanlık yapmıştım. Adı etik anlayışım gereği bende saklı kalsın.
Uzun süren bu tercümanlığım sırasında kendisiyle epey konuşup tartışma imkânı oldu. Sözün kısası ahbap olduk onunla. Bu sırada kendisinin Putin ile aynı üniversitede okuduğunu da öğrendim. Öğrenir öğrenmez de gazeteci merakıyla Putin hakkında ne düşündüğünü sormuştum. Oturup uzun uzun anlatmıştı bana.
Anlattıklarını daha dünmüş gibi kelimesi kelimesine hatırlıyorum. Sizlerle de paylaşmak istedim. Bakın neler anlattı Putin’in okul arkadaşı;
“Putin Leningrad Üniversitesi’ndeyken hiç de parlak bir öğrenci değildi. Ama kendisine bir yol bulmuştu. Üniversite arkadaşlarını KGB’ye gammazlardı. KGB de bunu o yüzden okulda destekledi. O günden sonra okulda yükseldi. Hocalar da ispiyonlanmak korkusuyla ona başarılı notlar vermek zorunda kaldı. Kendisiyle ters düşene bir kulp takar ispiyonlardı. Yani işine gelmeyenleri KGB’ye bildiriyordu. Bundan dolayı hiç kimse ona bulaşmak istemezdi. Çok tehlikeli biriydi. Daha önce KGB’ye girmek istemiş ama reddedilmişti. Ajan olmak için yanıp tutuşuyordu. Daha sonra KGB onu ajan olarak işe aldı. Cidden inanılmaz, güvenilmez biridir. Herkes ondan çok korkardı. Amacına ulaşmak için insanlara kara çalmaktan kaçınmazdı.”
İlginç bilgilerdi bunlar. Bu güne kadar hiç yazmamıştım. Şimdi yeri geldi diye paylaşıyorum.
Ancak bir şey daha var. Putin Türkiye’den korkmalı. Hem de çok korkmalı. Çünkü burada kendisinden daha ispiyoncu, tezgâhçı tipler var. Üstelik bu tipler kendi vatanlarına ihanet etmekten de çekinmeyen tipler. Baksanıza, “Kim tutar seni Putin. Kurtar bizi Tayyip’ten” diyebilecek kadar alçalabiliyor bunlar.
Aslında bir yandan bu krizin çıkmasına seviniyorum. Yok, Rusya’ya gücümüzün, kararlılığımızın gösterilmesinden falan değil sevincim. Benim sevindiğim nokta vatan hainlerinin kendilerini iyice açığa çıkarmasını sağlamış olması.
Adeta bir ihanet yarışı başlattı bu olay. Kim daha hain olabilecek bakalım? Kim ihanette daha iğrenç, daha adice davranabilecek? Görelim ki tedbir alabilelim.
Bu arada Türk Dil Kurumunu da göreve davet ediyorum. “Vatan Haini” adı bile iğrenç bir kavram elbet. Ama memlekette bu hainliği kat be kat aşan iğrençlikte yapanlar da var. Bu güne kadar böylesi bir iğrençliğin yapılabileceği tahayyül dahi edilemediğinden bu yapılanların sözlüklerde bir adı yok. Bunlar için yeni bir kelime üretmek gerekiyor.
Diğer taraftan bu tip iğrenç hainlik gösterilerine açık açık girişen kişiler için de yasal takip yapılması gerektiğine inanıyorum. Umarım ki savcılarımız harekete geçmişlerdir ya da geçerler.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.