SON DAKİKA
Hava Durumu

Kemalistler Cumhuriyetçi midir?

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2023 13:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2023 13:08

Haziran seçimleri sonrasında seçmenin tercihini beğenmeyen Kemalistlerin cumhuru / çoğunluğu, seçmene adeta giydirirken, bazıları da Atatürk’e hitaben ve de özür dileyerek, ‘Yeterince çalışmadık. Halkı eğitemedik. Bundan kelli halkı eğitmeğe ağırlık verip ilkelerine sahip çıkacağız’ meyanında şeyler yazmışlardı.

Kemalizm’in Asr-ı saadet (Mutluluk asrı) döneminde tek parti dışında geçici olarak kurulan partilere halkın teveccühünden paniğe kapılınmış, halkın henüz mümeyyiz (Ayırdetme) kabiliyetine ulaşamadığı (Henüz tam olarak eğitilemediği) değerlendirilerek muhalefet partileri kapatılmış, tek parti olunca da halkın çoğunluğunun alternatifi yok olduğundan Cumhurun desteği alınmış sayılmıştır.
Ancak, bir süre sonra halkın cumhuru alternatif bulur bulmaz ezici bir çoğunlukla desteklemiş, Kendilerini kurucu irade ve devletin sahibi belleyen Kemalistlere oy vermemiştir.
Kemalist seçkinlerin buna tepkisi, bugünün tepkisinden farklı olmamıştır: “Ülkeyi Haso’lar- memolar mı yönetecek?”
Oysaki ilke ve inkılapların biri de Halkçılık idi. Gerekli bir şekilde ‘Eğitemedikleri’ halkın desteğini alamayınca aşağılama yönüne gitmişlerdir. Bununla da yetinmeyerek, yedeklerine aldıkları Ordu bürokrasisi ile darbe yaparak, Cumhurun / Haso- memo nun temsilcilerini idam etmekten geri durmamışlardır.

Cumhuriyeti, Haso’dan, Memo’dan, başka bir deyişle, Cumhurdan koruma süreci 100. Yılını kutladığımız bugüne kadar ordu bürokrasisinin darbe tehditleri ile devam etmiştir.
Sadece bazı dönemlerde halkın ne istediğini ciddiye alan, halka tepeden bakmayan, kısmen Seçkinci Kemalizm eleştirisi yapan Bülent Ecevit’in bazı dönemlerini istisna edebiliriz. Böyle zamanlarda da ‘Halkçı Ecevit’ ünvanına layık görülmüştür. Oysaki tüm Kemalistlerin halkçı olması gerekiyordu. Nihayet Halkçılık ilkesi 6 okun arasında durupduruyordu. Ancak, onlar Eğitemedikleri halka halk demiyorlardı. 
Eğitim dedikleri şey de, asgari düzeyde tek tip bir inkılap tarihi tedrisatından geçmek idi. Onu da Kemalizmi ideoloji olarak benimsemiş vaizlerin vermesi gerekiyordu. Bu eğitme süreci olanca tekçiliğiyle sürüyor, ancak bir türlü Haso ve Memo’nun oluşturduğu Cumhur onlara oy vermiyordu.

Cumhur oy vermedikçe de hırçınlaşıyorlar ve de hakaretlerin dozajı yükseliyor. Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan, cahiller her hal-ü şartta yeterince oy vermiyordu.
Ne yapmak lazımdı.

Dağdaki çobanın oyunun değerini düşürmek gerekiyordu, ancak, bu halkçılık ve cumhuriyetçilik ilkelerine aykırı idi.
Haso’yu, Memo’yu eğiteceğiz diyenlerinin dışındakilerin buldukları çözüm şu oldu:
Ülkede sadece belirli bir eğitimden geçmiş seçkinler oy kullanmalı, halkçılık ve cumhuriyetçilikten vazgeçilmelidir.

Yakın zamanda vaizlerinden bu öneriyi duyarsanız hiç şaşırmayın.
Peki Kemalistlerin, ‘Cumhuriyet’ güzellemelerini nasıl anlamak lazım?

Onlar Cumhuriyetin halkın çoğunluğunun egemenliği demek olduğu anlamını vurgulamaktan sakınıyorlar. Cumhuriyete ‘sekülarizm’ (Dinin dünya hayatından dışlanması) anlamını vererek top sektiriyorlar. (Laiklik demedim. Çünkü, Kemalizm laikliği tek yönlü olarak anlamaktadır. Devlet dini dönüştürecek, Kemalizmle çelişmeyecek hale sokacak, iplerini tutacak, ama din devlete karışmayacak)
Hele ki, Haso, Memo’nun temsilcisi saydıkları Tayyip Erdoğan, ittifakına, ‘Cumhur ittifakı’ adını koyunca, iyice cumhur/ çoğunluk alerjileri depreşmiş durumdadır.
Tavsiyem, Haso ve Memo’yu eğitme çalışmalarına hız vermeleri.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.