SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Patates Dini...

Yazının Giriş Tarihi: 24.11.2018 21:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.11.2018 21:30
Başlıkta kullandığım 'patates dini' tabiri rahmetli Erbakan'ın kullandığı ve o dönemde çok tepki çeken bir tabirdi. Son dönemdeki patates- soğan deposu basma furyası ile ilgili yazmayı düşünürken aklıma bu başlık geldi.  Gerçi Rahmetli bu tabiri başka şeyi anlatmak için kullanmıştır. Ama yine de Onu anmak bakımından ve aynı dinin birtakım mensupları yazı konusu olduğundan kullanmakta beis görmedim.

Çocukluğumdan lise yıllarıma gelinceye kadar emekli memur olan annemin amcasının sık sık 'evlat, devletin çeşmesine bir musluk takmaya bakın' telkinlerine maruz kaldım. Dinden imandan Müslümandan pek hoşlananmazdı, ama bizim imam hatip lisesi okuyup imam olmamıza destek veriyordu. Abilerimin kadrolu imamlık yaptıklarını öğrendiğinde 'oh oh... kendilerini kurtardılar' demişti. Bu sadece onun tutumu değildi. Devlet dairesinde bir şekilde, herhangi bir görev için giren herkes 'kendini kurtarmıştı' bizim köyde geçerli olan algıya göre. Şimdi bizim köyde olduğumuz dönemde ekilebilir olan araziler ve otlakların büyük çoğunluğu ormanla kaplanmış durumdadır. Çocukluğumuzda bir ineğin komşu bahçeye kaçması komşular arasında kavga konusu iken, aynı bahçelere girecek hayvan bulunamaz olmuştur. Bu sadece bizim köydeki manzara değildir. Anadolu'da, Karadeniz'de, terkedilmiş köylerden geçilmiyor. Bizim köyün de olacağı budur. Birkaç kahraman (birisi de annemdir) ın -sevabına- gayretleri de bitince köy tamamen ormanla kaplanacak. Bizim arazimiz azdı komşulara göre. Ama kendi patatesimizi kendimiz ekerdik. Patatesimizi kış için stoklardık. (Stokçuları savunmam sadece mesleki dayanışmadır) mısırımızı, fasulyemizi, kabağımızı, armudumuzu, elmamızı, fasulye turşumuzu... serenderimiz vardı. Turşun varsa, ahırda ineğin ve patatesin... korkma derlerdi. Ama memur olduk. O arazileri Allah bizim elimizden aldı. O patatesleri de. Ve turşuları... 'Türkiye'de ekilebilir arazilerin yüzde 60'ı ekilmiyor/ekilemiyor' diye okumuştum.

Biz ekmeyelim, biçmeyelim, hayvan bakmayalım, çocuklarımız çoban olmasın... Ama et de,  süt de, domates de, patates-soğan da... bol olsun, ucuz olsun, saman idhal etmeyelim... istiyoruz.  Böyle gidersek ilerleyen yıllarda bu bolluğu ve fiyatları da bulamayacağız. Daha çok serender basacağız. A haber çok daha fazla muhabir istihdam etmek zorunda kalacak. İki salak/ hadsiz muhabirle hangi serenderleri basabilirler ki? Daha 40.000 köy var basılacak. Hem gençlerimize yeni bir istihdam kapısı açılmış olur. Ayrıca sosyal medyada stokçulara giydiren/ saydıran arkadaşlarımız için de iyi bir deneyim olur. A haber muhabiresinin yapamadığı şey (stokçuların ağzına bir yumruk geçirmek) de eksik kalmamış olur. Öteden beri savunduğum şeyin devlet eliyle yapılması kesinlikle elzem olmuştur. Tarım arazisine sahip olan ve ekip biçmeyen insanların ellerinden bu arazileri düşük bir meblağla alıp ekip biçebilecek insanlara vermelidir. Terk edilmiş köylere başka insanlar yerleştirilmelidir.

Ezcümle,

Stokçulara söveceğine bir tohum ek.

Yoksa Allah elinden alır.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.