Çok değil bir hafta kadar önce Bursa AK Parti’de kongreler süreci ile ilgili bir köşe yazısı kaleme almıştım. Sehirmedya.com sitesinde yayınladığımız makale büyük ilgi gördü. AK Parti’deki bir rutini ve adaylarla ilgili gelişmeleri aktardığımız bu makaleyle ilgili AK Parti’den bir tepki gelmezken, bir takım otomatların yalanlama gayretine girmeleri de oldukça komik bir durum ortaya çıkarmıştı.

Dün gece bir kez daha AK Parti Bursa için siyaset ısındı. Tam da o yazımızda kamuoyu gündemine taşıdığımız gibi AK Parti’de kongreler öncesi ilçe başkanlarının ve yönetimlerin istifaları peşinen alınır, bu kez de öyle oldu. İlçe başkanlarına devam edip etmek istemedikleri soruldu. Sonrasında hazırlanan rapor Ankara’ya gitti bir değerlendirmeden geçti.

Tekrar edelim. 17 ilçe başkanından sadece affını isteyen Mudanya İlçe Başkanı Osman Şeker ile Gürsu ve Harmancık ilçe başkanlarının değişmesine karar verildi. Mudanya İlçe Başkanı Osman Şeker’in tüm ısrarlara rağmen bir süre siyaset dışında kalmak istediğini beyan etmesi nedeniyle yeni bir aday belirlenmesi söz konusu olacak.

Geri kalan 14 ilçe başkanı ile yola devam edecek AK Parti. Bu durum İl Başkanı Davut Gürkan’ın da çok büyük bir sürpriz olmazsa yola devam edeceğini gösteriyor. AK Parti’de büyük bir değişim ve baştan aşağıya isim basında bir yenilenme beklentisi oluşmuştu. Ancak siyasetin de şehirlerin de bir dengesi var. Yani öyle topyekün bir operasyon da beklenen sonucu vermeyebileceği gibi çok daha olumsuz bir ortam sağlayabilir.

İl Başkanı Davut Gürkan ile ilgili de bir beklenti doğal olarak oluştu. Ancak Bursa’daki seçim yenilgisinin Davut Gürkan’a fatura edilmesi haksızlık olurdu ve bunu genel merkez gördü. Tüm seçim sürecinde aday belirlemelerinde Bursa değil Ankara etkili oldu. Bursa’dan giden raporlar merkeze alınmadı ve partinin genel merkezindeki parti içi siyaset aday belirlemelerde en büyük etken oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belli Büyükşehir Belediye Başkanlarını arayıp adaysın dediği süreçte hemde 3 dönem kuralı esnetilerek Osmangazi’de Mustafa Dündar aday yapıldı. Doğal sonuç olarak da seçimi kaybetti. Oysa Mustafa Dündar ile seçimin kazanılamayacağı AK Parti İl Başkanlığı tarafından hazırlanarak genel merkeze gönderilen raporlarda net bir şekilde yer alıyordu.

Gemlik, Mustafakemalpaşa, Harmancık için de keza aynı raporlar genel merkeze gitti. Ancak Büyükşehir başta olmak üzere bu ilçelerde aday belirlemede Bursa teşkilatlarının yaptıkları çalışmalar göz önünde bulundurulmadı. Buna bir de birbiriyle mücadele eden adayların sahada da bu kibirlerini ortaya koymaları kaçınılmaz sonu getirdi.

İşte genel merkez kaynaklarından edindiğimiz bilgiler İl Başkanı Davut Gürkan’da görevine devam etmesi yönünde bir kararın bildirildiği. Genel Merkez, raporlara rağmen aday belirlendiğini bildirerek, seçim sonucunun faturasının teşkilatlara kesilmeyeceğini de bildirdi. Bu tabi Davut Gürkan ve ekibinin yani teşkilatların tamamen başarısızlıktan mesul olmadıklarını göstermiyor tabiki. Bursa teşkilatlarının da süreç içinde gördük ki başarısızlıkta payı var.

Planlama koordinasyon, tüm sahayı kontrol etme, dengeli bir propaganda mekanizması oluşturulması gibi birçok alanda eksikleri olduğu ortada. Daha da önemlisi seçmeni ikna edip sandığa götürme noktasında nasıl etkisiz kalındığı da ortada. Bu saatten sonra AK Parti Bursa’nın ağabeyin kızı, bilmem kimin oğlu, bilmem kimin gelini damadı vs yapılanmasından vazgeçmesi, oluşturulan siyaset tanrılarından korkmayacak, kendine değil millete çalışacak, adı kirlenmemiş, güven veren isimlerin daha çok öne çıkarılması gereken bir sürece giriyor. Başarabilirler mi? İmkan var ancak irade ve cesaret var mı bilmiyoruz.

Ancak son Büyükşehir Meclisi ve öncesinde Nilüfer Meclisi’nde yaşananlar gösteriyor ki rant kaygısı ve siyaset tanrıları korkusu AK Parti’nin önündeki en büyük engel. Davut Gürkan ve ekibi bunu tersine çevirebilir mi? Bilemiyoruz. Ancak Gürkan’ın yeniden il başkanı olmaması için de bir çalışma yürüdüğünü biliyoruz.

AK Parti siyasetinde önemli güçlerden birisi olan ve Bursa’da ve Ankara’da etkili olduğu bilinen Mustafa Bayraktar’ın durduk yere Birlik Vakfı Başkanlığı’nı bırakması, acaba il başkanlığına mı soyunuyor sorularını da beraberinde getiriyor. Bayraktar’ın ismini Külliye’ye fısıldatma gücü var. Bu durum aynı Büyükşehir Belediye Başkanı belirleme sürecinde yaşanan kaotik ortamı Bursa’da yeni baştan ortaya çıkarabilir.

Bursa açısında çok önemli bir başka durum ise rant ittifakının son dönemde gözünü karartarak, bütün düğmelere basıyor olması. Bursa ciddi bir kaosa doğru yol alıyor. Kirli ittifakların il geneline hakim olma çabasının bir sonucu olarak ortaya çıkan bu kaotik durumu AK Parti’nin nereye kadar kontrol edebileceği de bir muamma. Özellikle belediye meclislerinde yaşananların ve buraya yapılan müdahalelerin göz önüne alındığı durumda, Bursa’dan Ankara’ya kadar ciddi sıkıntılar oluşturacak bir sürecinde ayak seslerinin duyulduğunu belirtmeliyim. Dikkatle izliyoruz ancak bu sürecin siyasete de Bursa’ya da iyi geleceğini düşünmüyoruz. Filler tepişirken Bursa, zamanını ve enerjisini kaybedebilir, ileri gitmek yerine geri vitese takabilir.