Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın sürpriz bir şekilde daha bir yılını tamamlamadan kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğüne atandığında hala hoş geldin beş gittin ve iade-i ziyaretler yapılıyordu. Her ne kadar gittiğinde arkasından yazılanları okuduğumuzda bir kesimde iz bıraktığını anlıyorsak da toplumun geniş kesimlerinde tanınma imkanı bile bulamadı açıkçası.
Oysa kamu görevlileri iş başına geldiğinde kamu hizmetlerine mesailerini harcamalı. Bursa’nın yapısı gereği gerek seçilmişler gerekse atanmışları çalıştırmamak üzere kurulu saçma sapan bir düzenimiz var. Eh çalışmalarına fırsat verilmediği için icraatlarını tartışmaya da zayıf ve kısık seslerle ancak imkan bulunabiliyor.
Sürpriz bir şekilde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atanan Mahmut Demirtaş’ın yerine Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız Bursa Valisi oldu. Atama üst düzey bir atama oldu. Hemen birkaç gün sonra da Bursa’ya gelerek görevine başladı Vali bey. Gelir gelmez de hayırlama ziyaretleri başlamadı. Vali beyin Bursa’ya bakabilmesi için bayağı zaman geçecek eğer farklı bir yöntem uygulamazsa. Erol Ayyıldız beye öncelikle Bursa’ya hoş geldiniz diyerek hayırlı olsun dileklerimizi, Bursa’da iz bırakan hizmetlere vesile olmasını dileyerek devam edeyim.
Ancak ana konumuza geçmeden yukarıdaki konuyu net bir şekilde özetleyecek bir anekdot anlatalım. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın seçilmesinin ardından ilk günlerde yoğun bir hayırlı olsun ziyaretine maruz kaldığını gördük diğerleri gibi. Başkanlık katında görev yapan bir arkadaşımızın anlatımıyla muhtarlık yapan bir isim ısrarlı randevu talebi üzerine muhtar arkadaşlarıyla Erkan beyi ziyaret ediyor. Ziyaret bittikten 10 dakika sonra vatandaş tekrar başkanlık katına geliyor ve randevu talebinde bulunuyor. Biraz önce ziyaret ettiniz ya deniyor kendisine ve el cevap, “O muhtarlarla olan ziyaret. Ben bilmem ne derneğinin yönetimi olarak randevu talep ediyorum”…
Tekrar Vali Erol Ayyıldız beye dönersek. Vali bey ziyaretlerden ve iadeyi ziyaret süreçleri ile bir süre daha Bursa’ya el atmakta güçlük çekebilir. Ancak Bursa’nın el atılması gereken önemli sorunları, önemli eksikleri ve meseleleri var. Eğitimden spora, sanayileşmeden tarıma kadar her alanda takip edilip müdahale edilmesi gereken konuları var.
Bunlardan daha önemlisi kendisini kontrol etmeye kalkacak bir çok lobinin salvolarıyla da karşılaşacak. Bursa huzurlu ve albenisi yüksek bir şehir ancak içinde derin paradoksları da bulunan bir şehir. Öncelikle siyaset platformunda kirli ittifakların olduğu ve her tarafının mayınlarla döşendiği bir iklim var.
Bursa’da kaçak yapılaşma, tarım alanlarının yok edilmesi, zehir kusan fabrikaların hem insanı hem doğayı zehirlemesine göz yuman oluşumlar var. Rant havuzları, raht çeteleri hükmünü her şekilde sürdürüyor. Bursa’da siyaset kamu yönetimini kontrol ederek, istediği gibi evirmeye pek heveslidir. Ne işe yaradıkları belli olmayan ve gerek siyaset gerekse kamunun sırtına sülük gibi yapışmış sözüm ona STK’lar var. Milletin değil ki kuruşuna göz diken asalaklar sürüsü var.
Tarım alanları talan edilirken, garibin çadırını yıkan ancak kaçak dikilen sitelere, kanunsuz binalara, kaçak yapılan fabrikalara gözünü kapayan bir sistem var. Bu şehirde kaymakamlar dahil tüm kamu bürokrasisi siyasetin oyuncağı olmuş durumda. Varlıklarıyla yoklukları belli olmuyor.
Vatandaş kamudan hizmet alma umudunu yitiriyor her geçen gün biraz daha. Kamu ile siyaset arasında çizgiyi korumak en büyük hizmet olacak Bursa’ya. Bursa’da her ne olursa olsun kamu kurumları iki satır açıklama yapmaya bile tenezzül etmiyor. Yapanın da yaptığı yanında kar kalıyor sayın Vali…
Sayın Vali sizi Bursa’nın meselelerinden uzak tutmak için lobiler ellerinden geleni ardlarına bırakmayacak. Araya ağabeyler girecek, güç odaklarının temsilcileri girecek, taşeronlar girecek. Ankara’ya kadar kurulan ilişkiler ağıyla sizi çevrelemek ve oyun dışı bırakmak isteyecekler. Hatta sistemin içine çekmeye uğraşacaklar. Kirli ittifakların baskısına maruz kalacaksınız. Gösterdiğiniz tavra göre hareket edecekler.
Umuyoruz ki Sayın Vali, gençlerin barınma sorunları, öğrencilerin sıkıntıları, okulların problemleri olur gündeminiz. Umuyoruz ki tarım alanlarını parsel parsel bölerek çöken çetelere, rant havuzlarına karşı mücadeleniz olur gündeminiz. Zehir kusan insanı ve doğayı zehirleyen zalimler olur hedefiniz. Kirli ittifakların kendileri için dikensiz gül bahçesine dönüştürmeye çalıştıkları kentimizde vurgun ve soyguncuların korkulu rüyası olursunuz diye umuyor ve diliyoruz.
Parklarda mesire alanlarında evlatlarımızı zehirleyen madde kullanımına karşı mücadelenizle, vatandaşı sokakta güvenle yaşamasını sağlayacak müdahalelerinizle hafızalarımıza kazınırsınız umarım. Çiftçinin üreticinin hamisi, kolaylaşanı olur, onları rant gruplarının insafına terk etmezsiniz. Umuyor ve bekliyoruz ki Bursa’yı talan etmek isteyen her kim olursa olsun karşısında Bursa Valisi’ni yani devleti bulacak.
Umuyoruz ki Bursa, yeni bir döneme devletin devletliğini gösterdiği bir sürece girecek. Bursalıyı da arkanıza alarak bunu başarmanızı diliyoruz. Bursa geçmişte etkili ve önemli vali deneyimleri yaşamış bir şehir. Yeni bir hikayeyi sizden beklemek ve o isimlerin arasında sizi de anmak nasıl da güzel olur. Milletin Valisi gibi hareket eden ve milleti önceleyen bir duruşa Bursa o kadar hasret ki!