Bursaspor, kurulduğu günden beri bu şehrin en kıymetlisi, en değerli markası. Halkın ve taraftarın sevgilisi olan Bursaspor, siyasetçilerin ve rantseverlerin de gözdesi aynı zamanda. Bursalıların Bursaspor’a olan sevgileri ve kayıtsız şartsız destekleri her dönem istismar edilmiş, ve edilmeye devam eden bir alan. Bursa’nın da Bursaspor taraftarının da öncelikle çok sevdikleri kulüplerinin rant ve illegal işlerin merkezi yapılmasına artık yeter demeleri şart.
Bursaspor üzerine bu şehirde herkesin hayalleri var. Süper Lig, şampiyonluk Avrupa zaferleri… Oysa son 10 yılda her geçen yıl daha fazla sıkıntı ve her geçen yıl daha hızlı bir irtifa kaybı ile karşı karşıyayız. Kulübe gelen yönetimler kendi şirketlerini yönetir gibi değil darül harp* memleketi yönetir gibi davranıyor Bursaspor’a kusura bakmasın kimse. Kulübe bir yandan istisnalar uygulanarak gelir kaynakları sağlanırken, her gelen yönetim bir önceki yönetim tarafından sağlanan bu mülkleri elden çıkarıyor. Bu sürdürülemez bir sistem. Daha önemlisi millete hizmet götürme görevi olan belediye ve kamu kaynaklarının futbola aktarılması ve bunun bir baskı aracı olarak kullanılması da kabul edilemez.
Gelelim asıl konumuza. Bursaspor yönetimlerinin tamamına yakını bugüne kadar yapılan değişikliklerle kulübün geleceğini teminat altına almak yerine günlük popülizm ve tavşana bak zihniyetiyle var oldular ne yazık ki. Yasalardaki eksikler ve bu alanda devletin yumuşak davranması nedeniyle yönetimler har vurup harman savurup, ardından gelene aldığından daha büyük bir enkaz bıraktı durdu. Bu şehir de Bursaspor için kaç kere kampanyalar düzenlendi, gerek kamu gerek iş dünyasından paralar toplandı. Borçlar birkaç kez ödendikten sonra yine aynı noktaya geldik. Bir çok külk, özel imar ve benzinlik imarı verildi Bursaspor’a, bugün elinde tek bir tane yok.
Bugünkü yönetim de önemli miktarda bağış topladı örneğin 290 milyar lira en son açıklanan rakam. Kendilerinin de tahammülü vardı zaten 400 milyon lira. Bu rakamlar bile Bursaspor’un borcunun neredeyse yarısı etmiyor. Bu anlayış böyle devam ederse gelecekte hiç ödenmeyecek bir borç batağının içinde olacak Bursaspor. O nedenle taraftarı ve özellikle Teksas’ın Bursaspor’a olan sonsuz sevgisini ve bağlılığını kullanarak bu alanda istismara olanak sağlayan alışkanlıklarından bir an önce kurtulmak lazım. Pek tabiki Bursaspor taraftarı başta Teksas olmak üzere Bursaspor’un başarısına bakar, nerede olduğuna bakar. Borcu var yok ona bakmaz. Taraftarın gündemi kulübün maddi durumu değil sportif durumudur.
Ama artık birilerinin kral çıplak demesi, hakikati dile getirmesi gerekiyor. Bursaspor her yönetim yanlışını, istismarını, kötü yönetimin faturasını kamuya ve bu şehirde iş gören insanlara fatura edemez etmemelidir. Bugünkü yönetimin de birinci önceliği yarın icrayla ya da başka nedenlerle yine el değiştirebilecek istisnalar üzerinden hareket etmek değil, bir daha kim gelirse gelsin Bursaspor’un elinden bu mülklerin ve gelirlerin alınmasına imkan tanınmayacak adımları atmaktır. Bursaspor’a tanına istisnaların ya bir vakıf kurularak onun üzerine verilmesi ya da satılamaz devredilemez tahditi konularak tahsis yoluyla bu gelirleri sağlama almak olmalıdır.
Geçen ay Özlüce’deki avm ve benzinlik arazisi ile ilgili Büyükşehir gündemine gelen konu Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve CHP Grubu’nun itirazlarına sahne olmuştu. İtiraz tabiki Bursaspor’a gelir sağlamaya değil bunun yöntemine oldu. Bugün Bursaspor’un başında eski bakanlardan Faruk Çelik’in oğlu Enes Çelik var. Muhterem bakan beyin gayreti ve hemen hemen herkesi arayarak destek talebi sayesinde ciddi bir rakam toplandı. Yine bakan beyin ricasıyla Özlüce’deki plan değişikliği Mustafa Bozbey ve AK Parti oylarıyla geçti. Ancak altını çizelim kişisel rica ve efor sayesinde. İyi de Bursaspor kişilerle var değil. Onun bir sistemi ve yapısal garantilere ihtiyacı var. Baükan bey ve oğlu bir süre sonra olmayabilir. Sonrasında ne olacak? Bursaspor popülizmi yaparak, taraftarın ağzına bir parmak bal çalıp umut vererek, ama hiçbir kalıcı radikal çözüm üretmeden gidilecek tek nokta başladığınız noktanın gerisi olur.
Bursa’da bir internet sitesine mülakat veren Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın bu konuyla ilgili bir soruya verdiği cevap oldukça önemli. Bursaspor taraftarının da Bursa’nın da gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya seren bu sözleri doğru değerlendirmesi önemli. Hatırlanacağı gibi Bursaspor Başkanı Enes Çelik, belediye başkanlarına destek olmaları yönünde üst perdeden bir çağrı yapmıştı. Bunun sorulması üzerine Deniz Dalgıç, “Bursaspor taraftarı haricinde karşımızda kimse yok. Bursaspor benim konum değil, ben Mudanya Belediye Başkanıyım” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor, “Mudanya’da Bursaspor’dan çok daha acil öncelikli halletmem gereken konular var.”
Her kelimesi özenle seçilmiş açıklamada, önemli bir noktaya daha işaret ediyor Dalgıç, “Bursaspor ile ilgili destek isteyenler kulübü bu hale getirenlere gidecekler. Biz yine yardım etmeye çalışıyoruz, mecliste kararlar alıyoruz”dedi.
Ve çok önemli ve çıplak gerçekleri söylemekten de gari durmuyor Deniz Dalgıç, “Bursaspor’a yıllardır verdik yediler. Yiyenlere gitsinler. Ben 3 yaşından beri babamla tüm maçlara gittim. Ben Bursasporluyum. Ancak benim Bursasporlu olmam yanlışlara yanlış dememe engel değil” ifadelerini kullandı.
Deniz beyin profesyonel sporların yerel yönetimleri esir almasına da tepkisi oldukça net. Profesyonel sporlara çok para harcandığını ve belediyelerin profesyonel sporla işi olmaması gerektiğini anlatan Deniz Dalgıç, “Belediyelerin profesyonel spor içerisinde olmaması gerekir. Nokta. Biz altyapıda onları sporla tanıştırmak, üst yapıda nereye gitmek istiyorlarsa gitmelerini sağlamakla yükümlü olmalıyız. Biz gidip de profesyonel sporun kölesi, sağdığı bir inek olmamalıyız. Akçeli işlerde biz yokuz. Ama kadın su topu takımı kuracağız. Başarı elde edeceğiz. Kadın voleybol takımı da kurmak istiyoruz. Bir müjde vereyim. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Bozbey söz verdi. Kapalı spor salonu ve Mudanya futbol sahasını yeniden yıkıp sıfırdan yapmak için projeleri hazırladık. Sözü var, hemen yapar zaten” dedi.
Bursa şehri olarak valisinden milletvekillerine, finansçılarından belediye başkanlarına, meclis üyelerinden üniversite hocalarına kadar toplumun her kesimini bir araya getirerek Bursaspor başta olmak üzere spor alanında ciddi bir çalıştay düzenlemek şart. Özellikle Bursaspor konusunda radikal değişiklikler ve kurumsal bir yapının oluşması için sadece Bursa ile sınırlı kalmadan konunun uzmanlarının şehre getirilip bu çalıştayda röntgenin çekilip, gereken adımların atılması için bu konsensüs oluşması şart. Bursaspor, muhterem bakan beyin ya da bir başkasının kişisel dostluklarını ve ricalarını kullanarak geleceğe yürüyemez. Bursaspor’u bir istismar ve kişilerin rant alanı olmaktan bir an önce kurtarmak büyük önem taşıyor hem Bursaspor için hem de Bursa için… Bursaspor’u sevmek ona iyi bir gelecek hazırlayacak şartları oluşturmaktır.