Türk edebiyatçı, Türkolog, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve Dışişleri eski Bakanı Mehmet Fuat Köprülü’nün “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u da öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar” sözleri gerek Türk edebiyatı gerekse dünya edebiyatında nasıl eşsiz bir yere sahip olduğunu gösteriyor Dede Korkut Hikayeleri…
Geçen yıl temmuz ayında Bursa ve Türkiye kamuoyu Dede Korkut’un Bursa için nasıl da eşsiz bir anlam içerdiğini dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde düzenlenen lansmanda açıklamıştı. Bugüne kadar Dresden, Vatikan, Ankara ve İran nüshaları bilinen Kitab-ı Dedem Korkud Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan yani Oğuzların diliyle Dedem Korkut Kitabı’nın orijinal 5. Nüshası tesadüfen Bursa’da bulundu.
Medeniyetimizin gözbebeği Bursa’yı daha da eşsiz bir hale getiren bu keşif, her ne kadar o dönem beklediğimiz heyecanı oluşturmasa da, en azından edebiyat dünyasında büyük ilgi topladı. O gün Dede Korkut’un Bursa nüshasının tıpkı basımı da tanıtıldı.
Sonrasında ise bu olağanüstü eserler ilgili bir şey duymadık. Oysa Bursa’ya çok önemli bir apolet daha takmıştı bu büyük buluş. Araya yerel seçimler girdi sonrasında da yerel yönetimlerde değişim derken konu tam unutulmaya yüz tutmuşken bugün Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nden Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Bursa turizmi için ‘Kültürel Sürdürülebilirlik Çalıştayı” isimli toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey önemli bir açıklama ile konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Dede Korkut Bursa nüshasının sadece akademik boyutta kalması yazık olurdu. Bozbey’in açıklamasıyla bu konunun sadece akademik boyutta kalmayacağını da öğrenmiş oldu. Bozbey, “El Yazmaları Müzesi’ndeki 16. yüzyıla ait bir Dede Korkut nüshamızın orjinalliği, yaptırdığımız testler sonucunda tescillendi. Bu kıymetli eseri, tüm hikâyesiyle ve günümüzün dijital imkânlarını kullanarak nasıl halkımızla ve ziyaretçilerimizle buluşturacağız, bunun planlamasını yapıyoruz. İşte Bursa'nın kültürel zenginliği tam da bu. Böyle bir miras üzerine konuşmak, onu yaşatmak ve geleceğe taşımak bizler için büyük bir sorumluluk değil mi?” dedi.
Bu kısa açıklama oldukça önemliydi ancak bir önceki Dede Korkut Bursa nüshası mı yoksa yeni bir nüsha daha mı bulundu sorusunu aklımıza getirdi. Konunun başındaki ismi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç’ı aradım. Evet geçen yıl haberdar olduğumuz nüsha ile ilgiliydi açıklama. Nüsha keşfi yapıldıktan sonra tıpkı basımı yapılmıştı ancak nüshanın orijinalliği ile ilgili bir takım testlerin de yapılması gerekiyordu.
İşte bu eserle ilgili tüm testlerden geçerek orijinalliği tescillendi. Yani artık resmi olarak dünyada 5 Dede Korkut nüshası var ve onlardan birisi de Bursa nüshası. Güney Özkılınç, ciddi bir çalışma içinde olduklarını, Nisan ayı gibi lansman yapılacağını belirtirken, Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde özel ve görkemli bir alan oluşturularak, nühalının orijinalinin burada sergileneceğini, etkinlikler düzenleneceğini ve aynı zamanda bu alanın önemli bir turizm hareketliliğine imkan tanıyacağını söyledi. Dünya’da bu tür eserler için turizm oluştuğuna da dikkati çeken Özkılınç, Prof.Dr. Ferruh Ağca tarafından uzun süredir çalışması yürütülen nüshanın Osmanlı Türkçesi’nden günümüz Türkçesine çevrilmesi çalışmasının da tamamlandığını belirterek, latin harfleri ile basım aşamasına gelindiğini kaydetti. Hem tıpkı basımının hem de günümüz Türkçe basımının Nisan ayı itibariyle kamuoyuyla buluşacağını da belirten Özkılınç, görkemli bir lansman ve sonrasında Dede Korkut’a özel görkemli bir alanın Bursa’ya kazandırılmış olacağını kaydetti.
Güney Özkılınç’la görüşmemizde kamuoyunda çok da bilinmeyen ancak Bursa için çok önemli bir prestij ve tanıtım imkanı sunacak ikinci bir eserin de varlığını öğrenmiş olduk. Dünyaca ünlü Binbir gece masallarının orjinal Bursa nüshasının da Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi Müdürlüğü’nde olduğunu anlatan Özkılınç, her ne kadar kütüphane kendilerine bağlı olmasa da bu eserinde mutlaka Bursa’nın değerleri arasında görünür olması gerektiğini vurguladı.
İki muazzam eserin Bursa nüshalarının var olması ve bunların görünür olması Bursa için ne muazzam bir durum. Ve Bursa adına ne kadar gurur verici bir varlık. Dünden bugüne taşınan ve bugünden yarına Bursa nüshası olarak da beynelmilel hale gelen Dede Korkut Hikayeleri, sahip çıkıp kıyamete kadar korumamız gereken paha biçilemez bir eser. Belki Büyükşehir Belediyesi, gelecekte 12 hikayeden oluşan Bursa nüshasını tüm okullarımızda çocuklarımız ve gençlerimize bir başyapıt olarak hediye eder.
Tesadüfen bulunan bu eşsiz hazinenin kısa hikayesi şöyle;
Fadıllı Köyü’nden 7-8 yıl önce Kapalı Çarşı esnaflarından İbrahim Koca’ya el yazması eserlerle birlikte bu nüsha da geliyor. Koca, yazmanın Dede Korkut yazması olduğunu anlayınca Büyükşehir Belediyesi’ne bunu duyuruyor ve hediye ediyor. Sonrasında da zaten çalışmalar başlıyor ve geçtiğimiz yıl tıpkı basımı yapılıyor. Tıpkı basım ile birlikte Prof. Dr. Ferruh Ağca yönetiminde latin harfleri ile günümüz Türkçesine çevirme çalışmaları başlıyor ve hemen hemen iki yıla yakın bir sürede bu çalışma tamamlanıyor.
Son olarak Dede Korkut nüshaları ile ilgili kısa bilgilerle yazıyı tamamlayalım:
Dede Korkut Hikayelerinin bilinen nüshaları ve Bursa Yazması:
Vatikan yazması (= V. yazması) : 1950 yılında İtalya’nın Roma şehrinde İtalyan Türkolog Ettore Rossi tarafından Vatikan Kütüphanesi’nde bulunmuştur. Hikâye-i Oguznâme-i Kazan Beg ve gayrı başlığını taşıyan yazma harekelidir. Her sahifesinde 13 satır bulunmaktadır. Hicrî 918 (M. 1512- 1513)’de ölen Sultan II. Bâyezid’in oğlu Alemşâh’a sunulduğuna göre bu tarihten önce istinsah edilmiş olmalıdır. 102 sahifeden oluşan yazmada “Giriş” bölümünden sonra 6 boy yer almaktadır.
Dresden yazması (= D. Yazması) : Hangi tarihte ve kimin tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Kitâb-ı Dedem Korkud ‘alâ Lisân-ı Tâife-i Oguzân başlığını taşıyan yazma harekesizdir. Her sahifesinde 13 satır bulunan yazma 152 varak (304 sahife) tır. Henricus Orthobius Fleischer tarafından 1831 yılında Dresden Kütüphanesi’nin kataloğunda 86 numara altında tavsif edilmiştir. Yazma 1815’de Heinrich Friedrich von Diez, 1859’da Theodor Nöldeke tarafından da istinsah edilmiştir.
Ankara yazması /= A. Yazması) : Ankara, Türk Tarih Kurumu kütüphânesinde Y. I / 0261 (Y001523) numarada kayıtlı, baş ve son tarafından eksik, 22 sahifelik bir yazma parçası hâlindedir. Yazma parçası üç metin ihtiva etmektedir. 1/1-4/6 arasındaki ilk metin baştan ve sondan eksik bir Oğuznâme parçasıdır. Yazmanın 4/6-15/2 arasındaki ikinci bölüm Hikâyeti Korkud Ata başlıklı metin olup Dede Korkut Kitabı’nın Dresden yazmasının “Giriş” bölümünün bir varyantıdır. 15/3-22/14 arasındaki “elhikâyet- i evveli” başlıklı üçüncü bölüm ise “Derse Han” boyunun sonundan eksik bir bölümüdür.
Bursa yazması (= B. Yazması) : Yazma baştan bir sahife eksiktir. Herhangi bir tarih ile ketebe kaydı da yoktur. Her sahifesinde harekeli 13 satır ihtiva eden 119 varaklık (238 sahifelik) metnin ebadı 18 x 28 cm, yazı hacmi ise 11.3 x 20.3 cm’dir. Bazı başlıklar kırmızı mürekkep ile yazılmış, bazı satır sonlarına da kırmızı nokta konulmuştur. Yazma Bursalı antikacı İbrahim Koca tarafından 2018’de Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışlanmıştır. Dresden yazmasının harekeli nüshasıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
Büyükşehir’den Dede Korkut müjdesi!
Türk edebiyatçı, Türkolog, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve Dışişleri eski Bakanı Mehmet Fuat Köprülü’nün “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u da öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar” sözleri gerek Türk edebiyatı gerekse dünya edebiyatında nasıl eşsiz bir yere sahip olduğunu gösteriyor Dede Korkut Hikayeleri…
Geçen yıl temmuz ayında Bursa ve Türkiye kamuoyu Dede Korkut’un Bursa için nasıl da eşsiz bir anlam içerdiğini dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde düzenlenen lansmanda açıklamıştı. Bugüne kadar Dresden, Vatikan, Ankara ve İran nüshaları bilinen Kitab-ı Dedem Korkud Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan yani Oğuzların diliyle Dedem Korkut Kitabı’nın orijinal 5. Nüshası tesadüfen Bursa’da bulundu.
Medeniyetimizin gözbebeği Bursa’yı daha da eşsiz bir hale getiren bu keşif, her ne kadar o dönem beklediğimiz heyecanı oluşturmasa da, en azından edebiyat dünyasında büyük ilgi topladı. O gün Dede Korkut’un Bursa nüshasının tıpkı basımı da tanıtıldı.
Sonrasında ise bu olağanüstü eserler ilgili bir şey duymadık. Oysa Bursa’ya çok önemli bir apolet daha takmıştı bu büyük buluş. Araya yerel seçimler girdi sonrasında da yerel yönetimlerde değişim derken konu tam unutulmaya yüz tutmuşken bugün Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nden Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Bursa turizmi için ‘Kültürel Sürdürülebilirlik Çalıştayı” isimli toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey önemli bir açıklama ile konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Dede Korkut Bursa nüshasının sadece akademik boyutta kalması yazık olurdu. Bozbey’in açıklamasıyla bu konunun sadece akademik boyutta kalmayacağını da öğrenmiş oldu. Bozbey, “El Yazmaları Müzesi’ndeki 16. yüzyıla ait bir Dede Korkut nüshamızın orjinalliği, yaptırdığımız testler sonucunda tescillendi. Bu kıymetli eseri, tüm hikâyesiyle ve günümüzün dijital imkânlarını kullanarak nasıl halkımızla ve ziyaretçilerimizle buluşturacağız, bunun planlamasını yapıyoruz. İşte Bursa'nın kültürel zenginliği tam da bu. Böyle bir miras üzerine konuşmak, onu yaşatmak ve geleceğe taşımak bizler için büyük bir sorumluluk değil mi?” dedi.
Bu kısa açıklama oldukça önemliydi ancak bir önceki Dede Korkut Bursa nüshası mı yoksa yeni bir nüsha daha mı bulundu sorusunu aklımıza getirdi. Konunun başındaki ismi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç’ı aradım. Evet geçen yıl haberdar olduğumuz nüsha ile ilgiliydi açıklama. Nüsha keşfi yapıldıktan sonra tıpkı basımı yapılmıştı ancak nüshanın orijinalliği ile ilgili bir takım testlerin de yapılması gerekiyordu.
İşte bu eserle ilgili tüm testlerden geçerek orijinalliği tescillendi. Yani artık resmi olarak dünyada 5 Dede Korkut nüshası var ve onlardan birisi de Bursa nüshası. Güney Özkılınç, ciddi bir çalışma içinde olduklarını, Nisan ayı gibi lansman yapılacağını belirtirken, Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde özel ve görkemli bir alan oluşturularak, nühalının orijinalinin burada sergileneceğini, etkinlikler düzenleneceğini ve aynı zamanda bu alanın önemli bir turizm hareketliliğine imkan tanıyacağını söyledi. Dünya’da bu tür eserler için turizm oluştuğuna da dikkati çeken Özkılınç, Prof.Dr. Ferruh Ağca tarafından uzun süredir çalışması yürütülen nüshanın Osmanlı Türkçesi’nden günümüz Türkçesine çevrilmesi çalışmasının da tamamlandığını belirterek, latin harfleri ile basım aşamasına gelindiğini kaydetti. Hem tıpkı basımının hem de günümüz Türkçe basımının Nisan ayı itibariyle kamuoyuyla buluşacağını da belirten Özkılınç, görkemli bir lansman ve sonrasında Dede Korkut’a özel görkemli bir alanın Bursa’ya kazandırılmış olacağını kaydetti.
Güney Özkılınç’la görüşmemizde kamuoyunda çok da bilinmeyen ancak Bursa için çok önemli bir prestij ve tanıtım imkanı sunacak ikinci bir eserin de varlığını öğrenmiş olduk. Dünyaca ünlü Binbir gece masallarının orjinal Bursa nüshasının da Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi Müdürlüğü’nde olduğunu anlatan Özkılınç, her ne kadar kütüphane kendilerine bağlı olmasa da bu eserinde mutlaka Bursa’nın değerleri arasında görünür olması gerektiğini vurguladı.
İki muazzam eserin Bursa nüshalarının var olması ve bunların görünür olması Bursa için ne muazzam bir durum. Ve Bursa adına ne kadar gurur verici bir varlık. Dünden bugüne taşınan ve bugünden yarına Bursa nüshası olarak da beynelmilel hale gelen Dede Korkut Hikayeleri, sahip çıkıp kıyamete kadar korumamız gereken paha biçilemez bir eser. Belki Büyükşehir Belediyesi, gelecekte 12 hikayeden oluşan Bursa nüshasını tüm okullarımızda çocuklarımız ve gençlerimize bir başyapıt olarak hediye eder.
Tesadüfen bulunan bu eşsiz hazinenin kısa hikayesi şöyle;
Fadıllı Köyü’nden 7-8 yıl önce Kapalı Çarşı esnaflarından İbrahim Koca’ya el yazması eserlerle birlikte bu nüsha da geliyor. Koca, yazmanın Dede Korkut yazması olduğunu anlayınca Büyükşehir Belediyesi’ne bunu duyuruyor ve hediye ediyor. Sonrasında da zaten çalışmalar başlıyor ve geçtiğimiz yıl tıpkı basımı yapılıyor. Tıpkı basım ile birlikte Prof. Dr. Ferruh Ağca yönetiminde latin harfleri ile günümüz Türkçesine çevirme çalışmaları başlıyor ve hemen hemen iki yıla yakın bir sürede bu çalışma tamamlanıyor.
Son olarak Dede Korkut nüshaları ile ilgili kısa bilgilerle yazıyı tamamlayalım:
Dede Korkut Hikayelerinin bilinen nüshaları ve Bursa Yazması:
Vatikan yazması (= V. yazması) : 1950 yılında İtalya’nın Roma şehrinde İtalyan Türkolog Ettore Rossi tarafından Vatikan Kütüphanesi’nde bulunmuştur. Hikâye-i Oguznâme-i Kazan Beg ve gayrı başlığını taşıyan yazma harekelidir. Her sahifesinde 13 satır bulunmaktadır. Hicrî 918 (M. 1512- 1513)’de ölen Sultan II. Bâyezid’in oğlu Alemşâh’a sunulduğuna göre bu tarihten önce istinsah edilmiş olmalıdır. 102 sahifeden oluşan yazmada “Giriş” bölümünden sonra 6 boy yer almaktadır.
Dresden yazması (= D. Yazması) : Hangi tarihte ve kimin tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Kitâb-ı Dedem Korkud ‘alâ Lisân-ı Tâife-i Oguzân başlığını taşıyan yazma harekesizdir. Her sahifesinde 13 satır bulunan yazma 152 varak (304 sahife) tır. Henricus Orthobius Fleischer tarafından 1831 yılında Dresden Kütüphanesi’nin kataloğunda 86 numara altında tavsif edilmiştir. Yazma 1815’de Heinrich Friedrich von Diez, 1859’da Theodor Nöldeke tarafından da istinsah edilmiştir.
Ankara yazması /= A. Yazması) : Ankara, Türk Tarih Kurumu kütüphânesinde Y. I / 0261 (Y001523) numarada kayıtlı, baş ve son tarafından eksik, 22 sahifelik bir yazma parçası hâlindedir. Yazma parçası üç metin ihtiva etmektedir. 1/1-4/6 arasındaki ilk metin baştan ve sondan eksik bir Oğuznâme parçasıdır. Yazmanın 4/6-15/2 arasındaki ikinci bölüm Hikâyeti Korkud Ata başlıklı metin olup Dede Korkut Kitabı’nın Dresden yazmasının “Giriş” bölümünün bir varyantıdır. 15/3-22/14 arasındaki “elhikâyet- i evveli” başlıklı üçüncü bölüm ise “Derse Han” boyunun sonundan eksik bir bölümüdür.
Bursa yazması (= B. Yazması) : Yazma baştan bir sahife eksiktir. Herhangi bir tarih ile ketebe kaydı da yoktur. Her sahifesinde harekeli 13 satır ihtiva eden 119 varaklık (238 sahifelik) metnin ebadı 18 x 28 cm, yazı hacmi ise 11.3 x 20.3 cm’dir. Bazı başlıklar kırmızı mürekkep ile yazılmış, bazı satır sonlarına da kırmızı nokta konulmuştur. Yazma Bursalı antikacı İbrahim Koca tarafından 2018’de Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışlanmıştır. Dresden yazmasının harekeli nüshasıdır.