“Taraf olmayan bertaraf olur” demişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hepinizin hatırındadır. Ve herkesin açık tarafını belli etmesini istemişti. Zaten dürüst siyaset ancak taraf olmakla olacak bir şey.
Eğer kuracağınız televizyon Acun’unki gibi eller havaya dünya yansa umurumda değil tarzıysa pek tabii ki o televizyonun taraf olmasını beklemez kimse.
Ancak bir taraftan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınım deyip bir taraftan onu hedef alanlarla da ayın mesafedeyim demek ne kadar inandırıcı olabilir ki.
Son ayların medya açısından en önemli gündemi hiç şüphesiz Cavit Çağlar’ın geçen yıl ekim ayında ekranını kararttığı Olay Televizyonu üzerinden yürüyen tartışmalar. Akşam sattım diye yatıyoruz sabah satmadım ben yapacağım diye uyanıyoruz.
Cavit Bey 2 aydır oldukça kıvrak manevralarla devam ediyor.
İki ay önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çok hevesli olduğu Cumhurbaşkanlığı için kendi medyasını oluşturup bu hedefe yürümek için ilk adımı olarak Olay TV’yi yakın bir arkadaşı aracılığı ile satın aldığı iddiasıyla başladı her şey.
Sonrası malum son günlerde daha da tartışmalar büyüdü. Sonuç olarak tüm haberlerde mutlaka Cavit Çağlar’ın bir açıklaması var. Ancak Cavit bey her gün fikir değiştiriyor. Daha doğrusu her gün yeni bir manevra yapıyor.
Son olarak Habertürk Yazarı Fatih Altaylı’ya bir mülakat verdi Cavit Çağlar. Ve gerçekten çok ilginç şeyler söylemiş. Dikkatle değerlendirilmesi gereken. Bu aralar Cavit bey 30 yıllık hukuku olan gazetecilerle telefonda oldukça fazla sohbet eder oldu.
Kendisinin devam edeceğini ve NTV gibi yeni bir başarı hikayesi yazmak istediğini belirten Cavit Çağlar, sıkı solcuların transferleriyle ilgili de “Yorum yok, taraf tutmak yok; yorum yapanı kulağından tutar atarım, baskı olursa kapatır giderim” ifadelerini kullanmış.
Dahiyane bir açıklama gerçekten. Tam Süleyman Demirel ve DYP siyasetinin kıvraklığı ile verilen bir beyanat.
Olay Televizyonu tam da İmamoğlu’nun istediği isimleri birer birer bünyesine katıyor malum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi basın ekibinde bulunan Süleyman Sarılar ve gazeteci Nevşin Mengü ile Olay TV'nin başına geçen Nuri Çolakoğlu anlaşmalarını teyit ediyor ama isimlerin önemli olmadığını da ekliyor. Kanalın tavrının önemli olduğunu ekliyor mesela.
Transfer edilen isimlerin tamamı hayata bakışları ile bilinen ve muhalif tavırları ile öne çıkan isimler. Yani isimler önemli değil diyerek azımsanacak kişiler değiller. Ciddi anlamda hükümet karşısı ve bunu net olarak gösteren isimlerden bahsediyoruz.
Bu isimlerin Cavit Çağlar’ın söylediği gibi tarafsız kayıtsız ve yorumsuz bir çalışma sistemini geliştirmesi birazcık ütopya.
"Nuri iyidir ama solcudur işte. Solcuları topluyor herhalde" diyen Çağlar, "Tarafsız, bağımsız. Kanalın hiçbir konuda tavrı, bırak tavır almayı yorumu bile olmayacak. Tamamen haber yapacağız. Hiçbir tavır, tutum almayacağız. Tamamen yorumsuz olacağız. Buna uymayan gider. Yorum yapacak olan, taraf tutacak olan bizim orada olmaz. Hemen gider ya da biz yollarız. Yüzde yüz tarafsız, yüzde yüz yorumsuz olacağız." ifadelerini kullandı.
Nuri solcuları topluyor ve dünyaya bakışı Marksist seviyede olan bu solcular Türkiye’nin ortalamasında tarafsız ve yorumsuz haber yapacaklar öyle mi?
Gülmemek elde değil tabi. Cavit Çağlar’ın NTV’si de tarafsız ve bağımsız yayın yapıyordu malum. 28 Şubat süreci ve sonrasında ne zulümleri gördüler ne de tek bir başörtülü yayınlarına yansıdı. Cavit beyin tarafsız yayınıydı NTV. Ama ne hikmetse zalimlerle aynı çizgideydi o dönem.
Yani tarafsız yorumsuz vs işleri tamamen bugünden yarına konuyu taşımaktan başka bir şey değil.
Cavit Çağlar’ın bilmeden kurmadan ve tesadüfen bu sürecini yönettiğini düşünen bir tek kişi olur mu? Kimsenin o kadar ahmak olamayacağı ortada.
Yani bir plan dahilinde ve alternatifleriyle sürüyor bu süreç. Omay Televizyonu’nun el değiştirmesi bu kadar patırtı koparmasaydı bugün belki sahibi başka bir isimdi. Yani devirler yapılmış ve yeni sahibiyle yola çıkmıştı.
Ancak patırtı çok olunca ya da kasıtlı olarak bu yapılınca planın ikinci evresi başladı. Cavit Çağlar’ın bu yaştan sonra ki daha geçen yıl 600 bin lira zarar ediyor diye kapattığı televizyona para kazanmayacağını ve zarar edeceğini bile bile milyonlarını yatırması akıllıca değil.
O halde bu işin arkasında başka bir iş olabilir düşüncesi hemen kaplıyor kamuoyunu.
“İşim gücüm yoktu bende medya patronluğu yapayım dedim” diyerek de adeta kafa buluyor Cavit bey kamuoyuyla. İşsiz güçsüz kalan bu ülkede medya patronluğuna soyunuyor genellikle.
Cavit Çağlar gardını da almış durumda. Yine her ne olursa olsun o kazanacak. Tarafsız yayın yapacağım derken taraf olduğunda bir iki kişinin kellesi uçacak ama kanal yayınına aynen devam edecek.
Ya da “Ben yapmadım Nuri yaptı” deyip işin içinden çıkar mı Cavit Bey
Baktı ki iş sıkıntıya giriyor, “Büyük baskı altındayım. Kapatıyorum” diyerek yine mağduru oynayarak kanalı malum Trabzonluya belki de devredecek.
Bunların hepsi tahmin tabi. Ama bu iş öyle göründüğü gibi düz bir iş değil o da ortada.
Cavit Bey, malum 3-4 ay önce sahibi olduğu Olay Gazetesi’nden şarlatanların uyduruk internet sitelerindeki palavraları manşetlerine taşıtarak Bursa Şehir Gazetesi’ni ve sahibi Nezir Asaroğlu’nu hedef almıştı.
Dahası tüm yazarlarını sıraya dizerek talimatla yazdırmıştı. Peki, transfer edilen isimler Bursa’dakiler gibi aynı tavrı gösterir mi?
Bunların büyük kısmı dünyaya bakışları, düşünceleri ve muhalif yapıları nedeniyle işsiz kalan gazeteciler. Yani tarafsız kalıp maaş almaya razı olacaklar mı? Ya da nasıl bir tarafsızlık anlayışı içinde olacaklar.
Şahsi fikrimi sorarsanız 70’ini devirmiş Cavit Çağlar, bu denli riskli bir işin içine öyle canım sıkıldı işim yoktu falan diyerek girmez. Cavit Bey hesapsız kitapsız hiçbir iş yapmaz. Öyle tarafsız medya falan işleri de uzaktan yakından Cavit beyin ilgisini çekmez. Olay Gazetesi, Olay TV ve NTV hikayelerinden görüleceği üzere.
Peki, Cavit Bey nereye yürüyor? Yeni hedefi ne? Ve bu oyun daha nerelere evrilecek?
Tüm bu konudan bağımsız olarak ekleyelim. Türk siyasi tarihi için 2023 seçimleri gerçekten çok acayip bir savaşa sahne olacak. Herkes daha bugünden vaziyet alıyor ve almaya devam edecek.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
Cavit bey nereye yürüyor?
“Taraf olmayan bertaraf olur” demişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hepinizin hatırındadır. Ve herkesin açık tarafını belli etmesini istemişti. Zaten dürüst siyaset ancak taraf olmakla olacak bir şey.
Eğer kuracağınız televizyon Acun’unki gibi eller havaya dünya yansa umurumda değil tarzıysa pek tabii ki o televizyonun taraf olmasını beklemez kimse.
Ancak bir taraftan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınım deyip bir taraftan onu hedef alanlarla da ayın mesafedeyim demek ne kadar inandırıcı olabilir ki.
Son ayların medya açısından en önemli gündemi hiç şüphesiz Cavit Çağlar’ın geçen yıl ekim ayında ekranını kararttığı Olay Televizyonu üzerinden yürüyen tartışmalar. Akşam sattım diye yatıyoruz sabah satmadım ben yapacağım diye uyanıyoruz.
Cavit Bey 2 aydır oldukça kıvrak manevralarla devam ediyor.
İki ay önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çok hevesli olduğu Cumhurbaşkanlığı için kendi medyasını oluşturup bu hedefe yürümek için ilk adımı olarak Olay TV’yi yakın bir arkadaşı aracılığı ile satın aldığı iddiasıyla başladı her şey.
Sonrası malum son günlerde daha da tartışmalar büyüdü. Sonuç olarak tüm haberlerde mutlaka Cavit Çağlar’ın bir açıklaması var. Ancak Cavit bey her gün fikir değiştiriyor. Daha doğrusu her gün yeni bir manevra yapıyor.
Son olarak Habertürk Yazarı Fatih Altaylı’ya bir mülakat verdi Cavit Çağlar. Ve gerçekten çok ilginç şeyler söylemiş. Dikkatle değerlendirilmesi gereken. Bu aralar Cavit bey 30 yıllık hukuku olan gazetecilerle telefonda oldukça fazla sohbet eder oldu.
Kendisinin devam edeceğini ve NTV gibi yeni bir başarı hikayesi yazmak istediğini belirten Cavit Çağlar, sıkı solcuların transferleriyle ilgili de “Yorum yok, taraf tutmak yok; yorum yapanı kulağından tutar atarım, baskı olursa kapatır giderim” ifadelerini kullanmış.
Dahiyane bir açıklama gerçekten. Tam Süleyman Demirel ve DYP siyasetinin kıvraklığı ile verilen bir beyanat.
Olay Televizyonu tam da İmamoğlu’nun istediği isimleri birer birer bünyesine katıyor malum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi basın ekibinde bulunan Süleyman Sarılar ve gazeteci Nevşin Mengü ile Olay TV'nin başına geçen Nuri Çolakoğlu anlaşmalarını teyit ediyor ama isimlerin önemli olmadığını da ekliyor. Kanalın tavrının önemli olduğunu ekliyor mesela.
Transfer edilen isimlerin tamamı hayata bakışları ile bilinen ve muhalif tavırları ile öne çıkan isimler. Yani isimler önemli değil diyerek azımsanacak kişiler değiller. Ciddi anlamda hükümet karşısı ve bunu net olarak gösteren isimlerden bahsediyoruz.
Bu isimlerin Cavit Çağlar’ın söylediği gibi tarafsız kayıtsız ve yorumsuz bir çalışma sistemini geliştirmesi birazcık ütopya.
"Nuri iyidir ama solcudur işte. Solcuları topluyor herhalde" diyen Çağlar, "Tarafsız, bağımsız. Kanalın hiçbir konuda tavrı, bırak tavır almayı yorumu bile olmayacak. Tamamen haber yapacağız. Hiçbir tavır, tutum almayacağız. Tamamen yorumsuz olacağız. Buna uymayan gider. Yorum yapacak olan, taraf tutacak olan bizim orada olmaz. Hemen gider ya da biz yollarız. Yüzde yüz tarafsız, yüzde yüz yorumsuz olacağız." ifadelerini kullandı.
Nuri solcuları topluyor ve dünyaya bakışı Marksist seviyede olan bu solcular Türkiye’nin ortalamasında tarafsız ve yorumsuz haber yapacaklar öyle mi?
Gülmemek elde değil tabi. Cavit Çağlar’ın NTV’si de tarafsız ve bağımsız yayın yapıyordu malum. 28 Şubat süreci ve sonrasında ne zulümleri gördüler ne de tek bir başörtülü yayınlarına yansıdı. Cavit beyin tarafsız yayınıydı NTV. Ama ne hikmetse zalimlerle aynı çizgideydi o dönem.
Yani tarafsız yorumsuz vs işleri tamamen bugünden yarına konuyu taşımaktan başka bir şey değil.
Cavit Çağlar’ın bilmeden kurmadan ve tesadüfen bu sürecini yönettiğini düşünen bir tek kişi olur mu? Kimsenin o kadar ahmak olamayacağı ortada.
Yani bir plan dahilinde ve alternatifleriyle sürüyor bu süreç. Omay Televizyonu’nun el değiştirmesi bu kadar patırtı koparmasaydı bugün belki sahibi başka bir isimdi. Yani devirler yapılmış ve yeni sahibiyle yola çıkmıştı.
Ancak patırtı çok olunca ya da kasıtlı olarak bu yapılınca planın ikinci evresi başladı. Cavit Çağlar’ın bu yaştan sonra ki daha geçen yıl 600 bin lira zarar ediyor diye kapattığı televizyona para kazanmayacağını ve zarar edeceğini bile bile milyonlarını yatırması akıllıca değil.
O halde bu işin arkasında başka bir iş olabilir düşüncesi hemen kaplıyor kamuoyunu.
“İşim gücüm yoktu bende medya patronluğu yapayım dedim” diyerek de adeta kafa buluyor Cavit bey kamuoyuyla. İşsiz güçsüz kalan bu ülkede medya patronluğuna soyunuyor genellikle.
Cavit Çağlar gardını da almış durumda. Yine her ne olursa olsun o kazanacak. Tarafsız yayın yapacağım derken taraf olduğunda bir iki kişinin kellesi uçacak ama kanal yayınına aynen devam edecek.
Ya da “Ben yapmadım Nuri yaptı” deyip işin içinden çıkar mı Cavit Bey
Baktı ki iş sıkıntıya giriyor, “Büyük baskı altındayım. Kapatıyorum” diyerek yine mağduru oynayarak kanalı malum Trabzonluya belki de devredecek.
Bunların hepsi tahmin tabi. Ama bu iş öyle göründüğü gibi düz bir iş değil o da ortada.
Cavit Bey, malum 3-4 ay önce sahibi olduğu Olay Gazetesi’nden şarlatanların uyduruk internet sitelerindeki palavraları manşetlerine taşıtarak Bursa Şehir Gazetesi’ni ve sahibi Nezir Asaroğlu’nu hedef almıştı.
Dahası tüm yazarlarını sıraya dizerek talimatla yazdırmıştı. Peki, transfer edilen isimler Bursa’dakiler gibi aynı tavrı gösterir mi?
Bunların büyük kısmı dünyaya bakışları, düşünceleri ve muhalif yapıları nedeniyle işsiz kalan gazeteciler. Yani tarafsız kalıp maaş almaya razı olacaklar mı? Ya da nasıl bir tarafsızlık anlayışı içinde olacaklar.
Şahsi fikrimi sorarsanız 70’ini devirmiş Cavit Çağlar, bu denli riskli bir işin içine öyle canım sıkıldı işim yoktu falan diyerek girmez. Cavit Bey hesapsız kitapsız hiçbir iş yapmaz. Öyle tarafsız medya falan işleri de uzaktan yakından Cavit beyin ilgisini çekmez. Olay Gazetesi, Olay TV ve NTV hikayelerinden görüleceği üzere.
Peki, Cavit Bey nereye yürüyor? Yeni hedefi ne? Ve bu oyun daha nerelere evrilecek?
Tüm bu konudan bağımsız olarak ekleyelim. Türk siyasi tarihi için 2023 seçimleri gerçekten çok acayip bir savaşa sahne olacak. Herkes daha bugünden vaziyet alıyor ve almaya devam edecek.