Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in eski başkanların alacakları ile ilgili yaptığı açıklamalar bir haftadır Bursa kamuoyunun gündeminden düşmüyor. Bir belediye başkanı ve kulübün eski bir başkanını içinde barındıran hikaye ise adeta tahmin totoya dönmüş durumda.

Bursaspor Kulübünün mali yapısıyla ilgili ayrıntıları bilmiyoruz. Zaten o konu Bursaspor yönetimini ilgilendiriyor daha çok ancak Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in açıklamalarına çok yönlü bakmakta fayda var. Kimse gecesini gündüzüne katarak kazandığı parayı öyle kolay kolay spor kulübüne falan vermez. Daha da önemlisi örneğin Bursaspor’a başkan ya da yönetici olduktan sonra yaşam konforu artan, maddi durumu ileriye giden var ancak daha yaşam standardı düşen yok. (Burada bir iki örnek var başkanlıktan sonra sıkıntı yaşayan ancak onun kulüp yöneticiliği sürecinde alınan verilenle alakası yok)

Öncelikle Enes Çelik, bu süreçte sadece tanınırlığını artırmakla bir nevi lansmanı yapılmakla kalmadı babası Faruk Çelik’in gücünden de güç alarak geleceğe yönelik önemli bir aktör olma yoluna da girmiş oldu. Her ne kadar Bursaspor’daki gelişmelerin mutlak suretle Faruk Çelik’in etkisiyle geliştiği kabul ediliyor olsa da Enes Çelik’in gelecekte olması istenen rol için hazırlandığı da çok net ortada.

Son dönemde çıkışları ile yeni bir aşamaya gelindiği görülüyor. Enes Çelik, çıkıp öyle bir flu konuşma yaptı ki, bir anlamda bu oturun oturduğunuz yerde zıplamayın mesajıydı. Bursaspor eski başkanlarının koyduğu temliklere tepki gösteren Enes Çelik, bu temlikleri kaldırmayıp alacaklarını bağışlamayan yöneticileri rezil edeceğini söyledi. Kritik mesaj ise siyasete gitti. Bir belediye başkanının kendisine verdiği parayı bir başkanın kendisine alacak yazdığını söylediğini ifade etti.

Bu tam bir 40 katır mı 40 satır mı durumu oldu. Gözler hem kulüp başkanlarına hem de belediye başkanlarına çevrildi. Alacaklıların hepsi bağışa bir nevi zorlanırken, siyaset alanına da sakın karışmayın yoksa o alana da gereken müdahale gelir mesajıydı.

Faruk Çelik’in tecrübesi ile geleceğe hazırlanan Enes Çelik, belki de son yıllarda ortaya çıkan en parlak projelerden birisi. Bunda Bursa’nın özel durumu da göz önünde bulundurulmalı tabi. Sine sine korka korka siyaset yapan ya da ticaret yapan isimlerin aman bana ne tavrı Enes Çelik için aslında ortamın tam olarak hazırlandığının da bir göstergesi.

Şimdi gelelim hikayenin can alıcı noktalarına. Malum Bursa’da Faruk Çelik her kesimle ilişkileri olan ilişki kurabilen bir isim. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile de İYİ Partililerle de MHP yönetimi ve etkili isimleriyle de dostlukları biliniyor. Son dönemde atılan adımlarla Faruk Çelik daha ortaya doğru yönelen ve her kesimi kontrol edebilme gayreti içinde. Büyük oranda da bunda etkili oluyor. Siyasette hamle yapabilme kabiliyetini de eklediğinizde aslında Bursa’da gücünün zirvesine doğru yürüyor görüntüsü var.

Yakın zaman önce İstanbul’dan bir işadamına aldırılan ve başına Sedat Kızılcıklı ve Ercan Yenice’nin getirilmesiyle yeni bir sürece giren Bursa Hakimiyet ve AS TV için Faruk Çelik, geçtiğimiz haftalarda katıldığı AK Parti İl Yönetim toplantısında AK Parti’nin medyası olsun diye aldık sözleri biliniyor. Ancak hem gazetenin hem internet sitesinin hem de televizyonun daha çok ortaya yöneldiği hatta muhalif görüşün daha baskın olduğu bir görüntü sergiliyor. Bu haliyle de etkin bir AK Parti medyası yerine medyayı uyutmaya ve dengede tutmaya yönelik bir adım olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Bursaspor hamlesi riskli olsa da Enes Çelik adına beklenenden daha iyi bir hamle olmuş gibi görünüyor. Az zamanda oldukça etkili bir yapıya büründü. Her geçen gün sesinin daha net ve gür çıktığını da görüyoruz. Bu Enes Çelik için düşünülen kariyer planının ilk basamağıydı ve gün itibariyle başarıya ulaştı. Tabi planlama burası için değil. Daha önemli hedefler olduğu ortada. Belki gelecekte Faruk Çelik'in en azından bugüne kadar sonuçlandıramadığı Büyükşehir hayali Enes Çelik ile devam edecek.

Sonuç olarak Faruk Çelik, siyaseti kullanarak ama o siyasetin üstünde bir oyun kurarak Bursa’yı yeniden dizayn etmek için hamleler yapıyor. Bu hamlelerin gün geçtikçe artacağı aşikar. Hem Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile olan dostluğu hem de MHP ve İYİ Parti ile olan ilişkileri, elini kolaylaştırıyor. Bursa adına pek de kimsenin sesi çıkmayınca ve hiçbir itiraz gelmeyince hedef yürüyüş de şimdilik sorunsuz gidiyor gibi. Bu sürecin işleyişine gerek gücünün yetmemesi gerekse korkaklık nedeniyle ses çıkarmak isteyen ama çıkaramayanlar da ortada.

Gerek Mustafa Bozbey’in son mecliste elinde faturalarla yaptığı çıkış, gerek Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in son bir haftaya damga vuran açıklamaları, Bursa’da yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Bakalım bunun karşısında durabilecek bir siyasi yapı ya da muhalefet ortaya çıkabilecek mi?

Kulüp başkanlığının bugüne kadar Türk siyasetinde kimseye siyaset alanı açtığına şahit olmadık belki bu ilk olur… Çünkü 3 maç üst üste kaybedilince Ali Koç dahil herkes galiz küfürlere muhatap oluyor.