SON DAKİKA
Hava Durumu

Cevap ver yeşil külahlı Mustafa?

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2020 19:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2020 19:02

Aslında Bursa Şehir Gazetesi olarak ipliğini ta 2016’da pazara çıkarmıştık. Bursa’nın en özel yerleşkelerinden birdi Karabaşı-Veli Tekkesi’ne (Kültür Merkezi) çökmüş, şahane bir yaşam sürüyordu Mustafa Özbağ.

Kendisini Mevlevi Üstad’ı diye çok güzel algılatmış, bir miktar da mürit edinmiş kendisine. Üstat denince ego tavan yapmış, kendisini gerçekten şeyh din adamı olduğuna inandırmış.

Ancak din adamı imanla itikatla olacak bir şey. Din adamı dünyevi işler için alengirli mevzulara girmez, asla kul hakkına yetim hakkına girecek milyonda bir şüphe olsa milim yanaşmaz.

Naylon fatura düzenlemekten 60 ay hapis cezası alıyor sahte şeyh. Atatürk Havaalanı’ndan kaçmak isterken de bir güzel paketlenip cezaevine konuluyor.

Gerçek bir din adamı için dünyada kahır edecek daha büyük bir kepazelik var mı? Tınlamıyor bile bizim yeşil külahlı sahte şeyh.

Osmangazi Belediyesi’nin Mevlevi kültürünün yaşatılması için tahsis ettiği o eşsiz tekkede kaynağı belli olmayan lüks bir yaşama devam ediyor.

Mevleviliğin ilk kurallarından biri haddini bilmekken şeyh aşıyor kendini. Haşa yaradan yerine koyuyor. Utanmıyor. Peygambere iftira ediyor utanmıyor. Hadis uyduruyor utanmıyor. Yalandan hikayeler uydurup hikmet kasıyor kendine.

Mevzuyu o kadar abartıyor ki ulusal basın yayın organlarının bile dikkatini çekiyor bizim sahte şeyh. Son olarak Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ı bile çileden çıkarıyor.

Ahmet Hakan, “Şarlatan” diyor. Kendisini (Haşa) Allah yerine koyuyor diyor, Peygambere ahlaksızca iftira atıyor diyor. İki gün üst üste yeşil külahlı sahte şeyhi yazıyor.

Ar duyacak ve bin kere tövbe edecek yere tutup kendisini eleştirenlere iftira edip sopa gösteriyor sahte şeyh.

Mesele bir sohbetinden çıkıyor sahte şeyhin. Yani kendi yaptığını yazıyor gazeteciler ekleme çıkarma yapmıyorlar.

Bir toplantıda müridi, gördüğü bir rüyayı şöyle anlatıyor o kayıtta:

“Rüyamda Allah’ı gördüm. Üstünde sizin giydiğiniz hırka vardı. Sırtı bana dönüktü. Yüzünü bana dönünce baktım, Allah sizdiniz.”

Bu durumda bir din adamının vereceği tepki çok sert bir şekilde o müridin ağzının payını vermek olur diye beklersiniz?

“O nasıl laf öyle; derhal tövbe edip burayı terk et. Senin gibiler bizden uzak dursun” demesini beklersiniz.

Ihhh demiyor şeyh efendi.

Tövbe et demek ne kelime tam aksine müridi destekleyen birkaç imalı sözle kabul buyuruyor o şirki.

Mevzunun Ahmet Hakan’ın kaleme almasının ardından Külliye’ye ulaştığı ortada. Osmangazi Belediyesi, harekete geçerek sahte şeyhi artık o eşsiz binadan çıkarıyor.  Geçte olsa Mustafa Dündar doğru adımı atarak milletin malını sahte bir şeyhten geri alıyor.

Tarihi tekke ve o lüks yaşamın elinden kayıp gitmesi Mustafa Özbağ’ın adeta gözünün dönmesine yol açıyor iyi mi?

Sosyal medya hesabından kendisin savunmak yerine Tekke’nin elinden alınmasının sorumlusu olarak gördüğü Bursa Şehir Gazetesi ve sahibi Nezir Asaroğlu’na saldırmaya başladı.

Bir din adamının asla yapmayacağı işleri yapmaya başlıyor. İftira atıyor, yalan dolana başvuruyor. İnsanları hele ki bu millete hizmet eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı, Bursa’nın sorumluluğunu sırtlanan AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’a ateş ediyor.

Yetmiyor Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a aba altından sopa gösteriyor. Çakma hesaplarla müritlerine Osmangazi Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti İl Başkanlığı’nı bazıları tehdit içeren mail ve çağrı bombardımanına tutuyor.

AK Parti Genel Merkezi’ne Aktaş ve Salman’ı hedef gösterip akıl veriyor. Malum Üstad (!) ya engin siyasi tecrübeleriyle AK Parti’ye ne yapmaları gerektiğini anlatıyor.

Nezir Asaroğlu sosyal medya hesabından yeşil külahlı sahte şeyhin 17-25 yargı darbe girişiminin ardından hesabından Terörist Fetullah Gülen güzellemelerini yayımlayınca o panikle hemen 15 Temmuz darbe girişiminde ilk sokağa çıkanların kendileri olduğunu söylüyor. At yalanını sevsinler inanını sözü tam da burada lazım oluyor. Video paylaşıyor Üstat (!) Darbe girişiminden 5 gün sonra meydana gelmiş. Yayın tarihi 20 Temmuz 2016 iyi mi. Orada anlatıyor zaten darbe akşamı Bursa’da olmadığını. Ama Bursa meydanında konuşmasını sanki ilk gece oradaymış gibi sunuyor.

Şimdi Üstat (!)

Öncelikle 5 bin kişiye ücretsiz yemek, çay kahve vs dağıttığını kimseden beş kuruş almadığını anlatıyorsun ya… Müslüman açık olur. Mert olur. Doğruyu söyler. Hadi bir de o işleri hangi kaynakla yaptığını açıkla da kamuoyu öğrensin.

Hani bir sohbetinde Dikkaldırım’dan Altıparmak’a gelecek bir otobüs biletin bile olmadığını kar altında iman kuvveti ile yürüdüğünü ballandıra ballandıra anlatıyorsun ya, o günden bugüne nasıl oldu da lüks bir yaşama ve zenginliğe nasıl ulaştığını anlat da millet de bilsin olmaz mı?

Üstat (!)

Din adamıyım Kur-an sünnet yolundayım diyorsun ya! Bunca hakkında iddialar ortaya atılmışken bir tek Allah kulu din adamı, itibar edilen bir zat da çıkıp senin için bir kelam etmedi. Mustafa Özbağ mübarek adamdır doğru biridir demedi neden?

Şeyh efendi hz… (!)

Bak sosyal medya hesabından hiç de din adamının üslubu olmayan rezil bir dille yaptıkların Tekke’nin neden elinden alınması gerektiğinin en güzel ispatı. Bu nasıl bir üslup acaba?

“Haydi yavrum Nezir hoplaya hoplaya gel,

Fistanını eteğini avaneni yiyicileri topla gel,

Çok bulaşıksın, Bulaşıklarını yıka temizle de gel,

Bir parsel yetmez Derbent'e imar alda gel...”

Bak Üstat (!)

Şimdi iftira atmaya, yalan dolanla ortalığı bulandırıp kaybettiğin rantı geri alabilir miyim diye çırpınışlarına devam ederken, Kur’an’dan sünnetten bir haber olduğunu da net gösteriyorsun. Şu aşağıda yazdığın iftiraları ispat etmelisin. İslam’ı kültürümüzün bir değeri olan Mevleviliği kullanarak iftira atıyorsun. Kimin namusuna kim dil uzatmış açıkla bakalım… Utanmadan hala din adamıyım diyerek ayet paylaşıyorsun. O ayetlerin arasını şu iftiraları yazmaya utanmıyor musun?

“Mustafa Özbağ @mozbag

Ak Parti Genel Merkezi her tarafından her türlü şaiya akan Herkesin Namusuna Şerefine dil uzatan Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanan aşağılıkça belden aşağı vuranlarla mı yola gidecek yoksa Vatana Millete hizmet eden Sivil Toplum Örgütleri ilemi yoluna devam edecek, KARAR GÜNÜ.!”

Ne mutlu ki bize senin gibi birinin gerçek yüzünü herkese göstermeye vesile olduk. Ne mutlu ki çöktüğün tekke senden alındı.

Ve son olarak Mustafa Kemal Atatürk bir daha rüyana gelirse bizi bir de ona şikayet et. İsmet İnönü’nün kulağını çekmiş bakarsın gelip bizim kulağımızı da çeker J

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.