Cumhuriyet Halk Partisi belkide tarihinin en çalkantılı ve en kötü dönemlerinden birisini yaşıyor.
Pek tabiki son dönemde yaşananlar oldukça sarsıcı ama buraya hiç şüphesiz kısa bir zaman diliminde gelmedi. 1990’larda başlayan kendisine yabancılaşma süreci son 15 yılda ivme kazandı ve son bir iki yılda artık zirve yaptı.
Cumhuriyeti kuran ve Atatürk’ün iki büyük eserimden biri dediği partisi CHP, yıllar içinde 6 ok ilkelerini sadece logosunda bıraktı. Kuruluş felsefesinden de değerlerinden de o kadar çok uzaklaştı ki, partinin politikalarıyla Atatürk uzaktan yakından aynı yerde bulunamaz hale geldi. Şöyle bir düşünün Atatürk olsa neyi yapmazdı diye düşünseniz CHP bugün onu yapıyor.
CHP genel merrkezindeki ve yönetim kadrolarındaki çürüme ne yazık ki tabana da yayılıyor. Yani ilkesizlik ve kendine inkar zirveye tırmanıyor. Hani CHP’lilerin ağzında demokrasi cumhuriyet söylemleri saltanat yıkıldı bilmem ne hikayeleri varya, az aynaya baksalar utanırlar. Daha birkaç gün önce Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi yeniden aday olamayacağını anlayınca öfke kusarak istifa etti.
Battal İlgezdi 3 dönem belediye başkanlığı yaptı ve görevden alınmasına rağmen yeniden aday gösterildi. Eşi Gamze İlgezdi 4 dönemdir milletvekili ve parti de PM üyeliği genel başkan yardımcılığı yaptı. Halen milletvekili. Hani arkadaş saltanat bitmişti hani arkadan gençlerin önü açılacaktı? CHP’de bir koltuk ele geçiren bir daha bırakmıyor nerede fırsat eşitliği nerede liyakat?
7 dönemdir milletvekili olan var, 1994’ten beri belediye başkanı olan var, Bursa’da 4 dönem milletvekili var, 4 dönem belediye başkanlığı yapan bir isim ikidir Büyükşehir Belediye Başkan adayı. 3 dönemdir aynı ilçeye aday gösterilen 3 dönemlik milletvekili var. Demokrasi diye kendini parçalayan CHP tabanı ön seçim yaptıramıyor partiye. Hoş seçim yapıldığında da pahalı hediyeler, cep telefonları, para dolu çantalar havada uçuşuyor.
Şöyle bir Bursa’ya bakarsak. Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’la bir olup tüm ilçeleri dizayn etmeye, mevcut ilçe yönetimlerini ve örgütten gelen aday adaylarını taca atmak için mücadele veriyor. Bugün Yenişehir’de, Kestel’de, Osmangazi’de, Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da örgütler dağılmış durumda.
CHP l Başkanı hakkındaki ağır itham ve iddialara yanıt vermek yerine sadece yargı yoluna başvurdum demekle yetiniyor. Parti örgütleri ise iddiaların yanıtlanmasını bekliyor. Melese o kadar vahim hale gelmiş durumda ki önseçime girecek belediye meclis üyelikleri ile ilgili bile acayip pazarlıklar ve savolar yaşanıyor.
Partinin milletvekilleri her biri bir tarafa çekiyor. Kayıhan Pala kendi halinde devam ederken, Orhan Sarıbal, Bozbey’le ittifak edip daha fazla adamını yönetimlerde bulundurmanın hesabını yapıyor. Nurhayat Atlaca, birkaç ilçede belediye başkanı belirleme gayretinde. Bir tek Hasan Öztürk partisinin menfaatleri için mücadele ediyor ancak onunda gücü sınırlı. Hasan Öztürk siyaseten daha acimi olduğu için diğerleriyle aşık atması da zor oluyor.
Ana muhalefet partisinde aday gösterilenler aynı gösterilmeyenler ayrı telden çalıyor. Yavan yakar aday ettikleri Mustafakemalpaşa Belediye Başkan Adayı Şükrü Erdem, ilçe yönetimi görevden alınmaz, kampanya parası gelmezse çekilirim diyerek İl Yönetimini olağanüstü toplanıyor. İstediği kararı aldırıyor.
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, kurdurduğu internet siteleri aracılığıyla akşama kadar parti içi rakiplerini yıpratmaya ve özellikle Turgay Erdem’e karşı ciddi bir mücadeleye girişiyor. Hatta yanına İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ı alıp genel merkeze gidiyor. Eğer Turgay Erdem'i aday yaparsanız adaylıktan çekilirim blöfü yapıyor. Tabi CHP genel merkezi bu konuda tecrübeli. Geçen seçimde benzer taktikler uygulayan Bozbey’in blöflerini yemiyor.
Bu kez ittifaksız seçimde daha zorlu bir mücadele olacak olmasına rağmen partinin ortadan ikiye yarılması ve özellikle örgütlerin sahadan çekiliyor olması, bu seçimde de sandık başına adam bulma sıkıntısını beraberinde getirecek. Henüz kendisinde olan belediyelerle ilgili aday kararını vermeden ortalık toz duman olmuşken diğer ilçe adaylarıyla birlikte sıkıntı daha da büyüyecek gibi görünüyor.
Oysa konjonktürel olarak çok daha güçlü bir şekilde seçime asılma şansları varken bunların hepsini kendi elleri ile yok ettiler. Örneğin Mudanya’da başkan değişikliği ile birlikte mevcut belediye başkanının bir başka partiden aday gösterilmesi söz konusu. Gemlik ve Nilüfer’de aday değişikliği beklenmiyor bu da Bozbey ve ekibini geriyor. Yani değiştirsen dert değiştirmesen dert.
Oysa CHP geleneklerine olduğu gibi demokratik ortamı sağlayıp, ön seçim koşulları oluşturacak adımları atabilseydi bugün bu kavgalara gerek kalmayabilirdi. CHP tarihinin en kötü günlerini yaşarken, parti içindeki ağalık ve aşiret sistemi, büyük çekişmeleri büyük kavgaları ve büyük bölünmeleri besliyor. Yakın bir gelecekte CHP’de ciddi bir değişim beklenmiyor. Ancak seçimden sonra bir taht kavgasının yanı sıra bir bölünme olması yüksek ihtimal.
Bu seçimin ardından Türkiye’de CHP’nin yeni yerinin neresi olacağı tartışılacak. Kemalist seçkinci ve ulusalcı bir yapıya mı bürünecek, yoksa olması gerektiği gibi evrensel sol ilkeler ışığında emekten, halktan yana tavır koyup ona göre hareket eden bir parti mi olacak? Sol çizgiye gerçek anlamda hem fikir hem de uygulama olarak gelmediği sürece CHP’den iktidara alternatif olmasını beklemek hayalcilik olur.
Bugün tam dip yapmışken ve Trü türkiye’de baronların ağaların ve köşe tutanların bayoları dökülmüşken CHP yeni bir yol bulabilir mi kendisine? Çok zor? Öyle bir kemikleşmiş şapı var ki değiştirmek oldukça zor. Gelecekte Ekrem İmamoğlu’nun genel başkan olacağı süreçte hiç olmazsa tabanından başlayan bir hareket belki değişimi getirir. Başka da şu an için tünelin ucunda ışık yok.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
CHP’de boyalar dökülüyor!
Cumhuriyet Halk Partisi belkide tarihinin en çalkantılı ve en kötü dönemlerinden birisini yaşıyor.
Pek tabiki son dönemde yaşananlar oldukça sarsıcı ama buraya hiç şüphesiz kısa bir zaman diliminde gelmedi. 1990’larda başlayan kendisine yabancılaşma süreci son 15 yılda ivme kazandı ve son bir iki yılda artık zirve yaptı.
Cumhuriyeti kuran ve Atatürk’ün iki büyük eserimden biri dediği partisi CHP, yıllar içinde 6 ok ilkelerini sadece logosunda bıraktı. Kuruluş felsefesinden de değerlerinden de o kadar çok uzaklaştı ki, partinin politikalarıyla Atatürk uzaktan yakından aynı yerde bulunamaz hale geldi. Şöyle bir düşünün Atatürk olsa neyi yapmazdı diye düşünseniz CHP bugün onu yapıyor.
CHP genel merrkezindeki ve yönetim kadrolarındaki çürüme ne yazık ki tabana da yayılıyor. Yani ilkesizlik ve kendine inkar zirveye tırmanıyor. Hani CHP’lilerin ağzında demokrasi cumhuriyet söylemleri saltanat yıkıldı bilmem ne hikayeleri varya, az aynaya baksalar utanırlar. Daha birkaç gün önce Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi yeniden aday olamayacağını anlayınca öfke kusarak istifa etti.
Battal İlgezdi 3 dönem belediye başkanlığı yaptı ve görevden alınmasına rağmen yeniden aday gösterildi. Eşi Gamze İlgezdi 4 dönemdir milletvekili ve parti de PM üyeliği genel başkan yardımcılığı yaptı. Halen milletvekili. Hani arkadaş saltanat bitmişti hani arkadan gençlerin önü açılacaktı? CHP’de bir koltuk ele geçiren bir daha bırakmıyor nerede fırsat eşitliği nerede liyakat?
7 dönemdir milletvekili olan var, 1994’ten beri belediye başkanı olan var, Bursa’da 4 dönem milletvekili var, 4 dönem belediye başkanlığı yapan bir isim ikidir Büyükşehir Belediye Başkan adayı. 3 dönemdir aynı ilçeye aday gösterilen 3 dönemlik milletvekili var. Demokrasi diye kendini parçalayan CHP tabanı ön seçim yaptıramıyor partiye. Hoş seçim yapıldığında da pahalı hediyeler, cep telefonları, para dolu çantalar havada uçuşuyor.
Şöyle bir Bursa’ya bakarsak. Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’la bir olup tüm ilçeleri dizayn etmeye, mevcut ilçe yönetimlerini ve örgütten gelen aday adaylarını taca atmak için mücadele veriyor. Bugün Yenişehir’de, Kestel’de, Osmangazi’de, Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da örgütler dağılmış durumda.
CHP l Başkanı hakkındaki ağır itham ve iddialara yanıt vermek yerine sadece yargı yoluna başvurdum demekle yetiniyor. Parti örgütleri ise iddiaların yanıtlanmasını bekliyor. Melese o kadar vahim hale gelmiş durumda ki önseçime girecek belediye meclis üyelikleri ile ilgili bile acayip pazarlıklar ve savolar yaşanıyor.
Partinin milletvekilleri her biri bir tarafa çekiyor. Kayıhan Pala kendi halinde devam ederken, Orhan Sarıbal, Bozbey’le ittifak edip daha fazla adamını yönetimlerde bulundurmanın hesabını yapıyor. Nurhayat Atlaca, birkaç ilçede belediye başkanı belirleme gayretinde. Bir tek Hasan Öztürk partisinin menfaatleri için mücadele ediyor ancak onunda gücü sınırlı. Hasan Öztürk siyaseten daha acimi olduğu için diğerleriyle aşık atması da zor oluyor.
Ana muhalefet partisinde aday gösterilenler aynı gösterilmeyenler ayrı telden çalıyor. Yavan yakar aday ettikleri Mustafakemalpaşa Belediye Başkan Adayı Şükrü Erdem, ilçe yönetimi görevden alınmaz, kampanya parası gelmezse çekilirim diyerek İl Yönetimini olağanüstü toplanıyor. İstediği kararı aldırıyor.
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, kurdurduğu internet siteleri aracılığıyla akşama kadar parti içi rakiplerini yıpratmaya ve özellikle Turgay Erdem’e karşı ciddi bir mücadeleye girişiyor. Hatta yanına İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ı alıp genel merkeze gidiyor. Eğer Turgay Erdem'i aday yaparsanız adaylıktan çekilirim blöfü yapıyor. Tabi CHP genel merkezi bu konuda tecrübeli. Geçen seçimde benzer taktikler uygulayan Bozbey’in blöflerini yemiyor.
Bu kez ittifaksız seçimde daha zorlu bir mücadele olacak olmasına rağmen partinin ortadan ikiye yarılması ve özellikle örgütlerin sahadan çekiliyor olması, bu seçimde de sandık başına adam bulma sıkıntısını beraberinde getirecek. Henüz kendisinde olan belediyelerle ilgili aday kararını vermeden ortalık toz duman olmuşken diğer ilçe adaylarıyla birlikte sıkıntı daha da büyüyecek gibi görünüyor.
Oysa konjonktürel olarak çok daha güçlü bir şekilde seçime asılma şansları varken bunların hepsini kendi elleri ile yok ettiler. Örneğin Mudanya’da başkan değişikliği ile birlikte mevcut belediye başkanının bir başka partiden aday gösterilmesi söz konusu. Gemlik ve Nilüfer’de aday değişikliği beklenmiyor bu da Bozbey ve ekibini geriyor. Yani değiştirsen dert değiştirmesen dert.
Oysa CHP geleneklerine olduğu gibi demokratik ortamı sağlayıp, ön seçim koşulları oluşturacak adımları atabilseydi bugün bu kavgalara gerek kalmayabilirdi. CHP tarihinin en kötü günlerini yaşarken, parti içindeki ağalık ve aşiret sistemi, büyük çekişmeleri büyük kavgaları ve büyük bölünmeleri besliyor. Yakın bir gelecekte CHP’de ciddi bir değişim beklenmiyor. Ancak seçimden sonra bir taht kavgasının yanı sıra bir bölünme olması yüksek ihtimal.
Bu seçimin ardından Türkiye’de CHP’nin yeni yerinin neresi olacağı tartışılacak. Kemalist seçkinci ve ulusalcı bir yapıya mı bürünecek, yoksa olması gerektiği gibi evrensel sol ilkeler ışığında emekten, halktan yana tavır koyup ona göre hareket eden bir parti mi olacak? Sol çizgiye gerçek anlamda hem fikir hem de uygulama olarak gelmediği sürece CHP’den iktidara alternatif olmasını beklemek hayalcilik olur.
Bugün tam dip yapmışken ve Trü türkiye’de baronların ağaların ve köşe tutanların bayoları dökülmüşken CHP yeni bir yol bulabilir mi kendisine? Çok zor? Öyle bir kemikleşmiş şapı var ki değiştirmek oldukça zor. Gelecekte Ekrem İmamoğlu’nun genel başkan olacağı süreçte hiç olmazsa tabanından başlayan bir hareket belki değişimi getirir. Başka da şu an için tünelin ucunda ışık yok.