Türkiye 2010 ile 2020 arasında çok zor bir 10 yıl geçirdi. On yıllarca küresel teröristlerin ve yabancı istihbarat kuruluşlarının on yıllar boyu kurgulayıp devletin tüm hücrelerine kadar sızdırmayı başardığı FETÖ terör örgütü, MİT operasyonu, dershane kalkışması, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi ve nihayetinde 15 Temmuz alçak darbe girişimi ile mücadele etmek zorunda kaldı bu ülke. FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen ve ekibinin terör örgütü olduğu ortaya çıktıktan sonra bu yapıyla mücadeleyi ne yazık ki sadece AK Parti ve MHP güçlü bir şekilde verdi. Ve bir de samimi Kemalist kesimin bunlara olan mesafesi önceden olduğu gibi sonrasında da devam etti.
Ancak önce AK Parti’yi daha sonra da MHP’yi ele geçirmek isteyen bu uluslararası teröristler, maksatlarına ulaşamadı. Böyle olunca da muhalefete yöneldiler. Ve ne yazık ki bu teröristlerle mücadelenin her aşamasına özellikle CHP’yi ele geçiren ve partinin içindeki küçük bir azınlık hiçbir zaman olmadığı gibi zaman zaman mücadeleyi engellemek için de adımlar atamaya kalktı.
Teröristlerin yayın organları kapatıldığında önüne CHP’nin milletvekilleri gitti ve devlete karşı onları savunmaya kalktı. Teröristler darbe yapmaya kalkınca buna bile tiyatro demeye varan aymazlık, bunlarla mücadele etmek için ilan edilen OHAL tarihini darbe olarak nitelendirecek kadar pervasız hale geldi. Neyse, muhalefet etmek için ya da Erdoğan insin de isterse devlet elden gitsin noktasına gelen bir zihniyetin sardığı CHP ve MHP’yi ele geçiremeyince onu bölmeye yönelen ekibin kurduğu İP, FETÖ’nün varlığını sürdürebilmek ve gizlenebilmek için adeta can simidi olma noktasına geldi ne yazık ki.
Tekrar altını çizelim.
Bu ülkede AK Parti-MHP ittifakı FETÖ mücadelesi yaparken CHP-İP ittifakı asla bu mücadeleye yanaşmadı. Daha vahimi bu tavırları nedeniyle FETÖ’nün en başarılı olduğu alan olan sızma noktasında hazır sahaya dönüştüler.
İşte darbe girişiminden bir yıl kadar sonra CHP Nilüfer İlçe Gençlik Kolları'na sızan Ali Taşvuran isimli kişi yürütülen soruşturma kapsamında yakalanınca, samimi solcular ve Kemalistler oldukça şaşırmıştı. Dahası nasıl sızdığına anlam verememişlerdi. O dönem konuştuğumuz samimi solcu ya da Kemalist isimler şaşkınlıklarını ciddi anlamda ifade etmekten çekinmediler.
Neyse, devlet 17/25 aralık yargı darbe girişiminin ardından FETÖ’yü terör örgütü olarak kırmızı kitaba yazdı ve ilan etti.
Devlet bir yapılanmayı terör örgütü ilan ettikten sonra milletin yapacağı ona göre vaziyet almaktır. Terör örgütü ilan edilmiş bir yapılanmaya yanaşıp devleti hedef almakta onlarla birlikte olmak anlamına gelir.
Çok değil bir aydan biraz fazla zaman önce CHP Nilüfer Kadın Kolları Başkanı ve yönetimi istifa etti. Ve o dönem görevi bırakan kadın kolları ilçe başkanı ilçe sekreteri Zeynep K.’nın ilçe başkanı olmasını isteğini ifade etti.
İşin ilginç yanı Zeynep K., partiye 2019 yılında üye olmuş ve ilk kadın kolları seçiminde de yönetime girmiş bir isim.
Ve Zeynep K.'nın hala facebook hesabında 2014 yılında FETÖ’ye destek atıp Cumhurbaşkanı ve iktidara ağır hakaretler içeren mesajı duruyor.
Sordum CHP’li arkadaşlara nedir diye! Heyhat eski Nilüfer İlçe Başkanı bu hanımefendiyi TKP’li diye getirmiş partiye. Belli ki TKP’li değil. Belli ki AK Partili de değil. Çünkü o yıllarda bile AKP diye yazıyor partinin ismini. Oysa partililer AKP diye yazmazlar ve söylemezler. FETÖ bağlantısı var mı bilmiyorum ama sempatisi ortada.
Ve belli ki o dönemden beri CHP’ye FETÖ’nün sızmaları devam ediyor. Şimdi sözüm CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’a. Senin döneminde seçime giren yönetime hiç bakmadınız mı? Öyle GBT almaya gerek yok. Sadece partinize aldığınız ya da yönetime girecek insanların sosyal medyalarına baksanız bile bunu görmeniz mümkünken… Peki, başka var mı benzer durumlar. Bilmiyoruz. Ancak, CHP’nin Bursa’da da uyguladığı bazı yöntemler akıllara bu işleri yani algı, operasyon ve karalama yöntemlerinin ustaları olan FETÖ ve yancılarının CHP’ye olan ilgilerinin sürdüğü yönünde.
Fırat Yılmaz, var mı başka sızma yapan kişiler?
Bu arada CHP Nilüfer Kadın Kolları Başkanlığı görevinden istifa eden Ece Aktan’ın disipline verilmişti.
Bu gelişmenin ardından Ece hanım, CHP’den istifa etmiş.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
CHP Nilüfer’de FETÖ sızması devam mı ediyor?
Türkiye 2010 ile 2020 arasında çok zor bir 10 yıl geçirdi. On yıllarca küresel teröristlerin ve yabancı istihbarat kuruluşlarının on yıllar boyu kurgulayıp devletin tüm hücrelerine kadar sızdırmayı başardığı FETÖ terör örgütü, MİT operasyonu, dershane kalkışması, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi ve nihayetinde 15 Temmuz alçak darbe girişimi ile mücadele etmek zorunda kaldı bu ülke.
FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen ve ekibinin terör örgütü olduğu ortaya çıktıktan sonra bu yapıyla mücadeleyi ne yazık ki sadece AK Parti ve MHP güçlü bir şekilde verdi. Ve bir de samimi Kemalist kesimin bunlara olan mesafesi önceden olduğu gibi sonrasında da devam etti.
Ancak önce AK Parti’yi daha sonra da MHP’yi ele geçirmek isteyen bu uluslararası teröristler, maksatlarına ulaşamadı. Böyle olunca da muhalefete yöneldiler. Ve ne yazık ki bu teröristlerle mücadelenin her aşamasına özellikle CHP’yi ele geçiren ve partinin içindeki küçük bir azınlık hiçbir zaman olmadığı gibi zaman zaman mücadeleyi engellemek için de adımlar atamaya kalktı.
Teröristlerin yayın organları kapatıldığında önüne CHP’nin milletvekilleri gitti ve devlete karşı onları savunmaya kalktı. Teröristler darbe yapmaya kalkınca buna bile tiyatro demeye varan aymazlık, bunlarla mücadele etmek için ilan edilen OHAL tarihini darbe olarak nitelendirecek kadar pervasız hale geldi.
Neyse, muhalefet etmek için ya da Erdoğan insin de isterse devlet elden gitsin noktasına gelen bir zihniyetin sardığı CHP ve MHP’yi ele geçiremeyince onu bölmeye yönelen ekibin kurduğu İP, FETÖ’nün varlığını sürdürebilmek ve gizlenebilmek için adeta can simidi olma noktasına geldi ne yazık ki.
Tekrar altını çizelim.
Bu ülkede AK Parti-MHP ittifakı FETÖ mücadelesi yaparken CHP-İP ittifakı asla bu mücadeleye yanaşmadı. Daha vahimi bu tavırları nedeniyle FETÖ’nün en başarılı olduğu alan olan sızma noktasında hazır sahaya dönüştüler.
İşte darbe girişiminden bir yıl kadar sonra CHP Nilüfer İlçe Gençlik Kolları'na sızan Ali Taşvuran isimli kişi yürütülen soruşturma kapsamında yakalanınca, samimi solcular ve Kemalistler oldukça şaşırmıştı. Dahası nasıl sızdığına anlam verememişlerdi. O dönem konuştuğumuz samimi solcu ya da Kemalist isimler şaşkınlıklarını ciddi anlamda ifade etmekten çekinmediler.
Neyse, devlet 17/25 aralık yargı darbe girişiminin ardından FETÖ’yü terör örgütü olarak kırmızı kitaba yazdı ve ilan etti.
Devlet bir yapılanmayı terör örgütü ilan ettikten sonra milletin yapacağı ona göre vaziyet almaktır. Terör örgütü ilan edilmiş bir yapılanmaya yanaşıp devleti hedef almakta onlarla birlikte olmak anlamına gelir.
Çok değil bir aydan biraz fazla zaman önce CHP Nilüfer Kadın Kolları Başkanı ve yönetimi istifa etti. Ve o dönem görevi bırakan kadın kolları ilçe başkanı ilçe sekreteri Zeynep K.’nın ilçe başkanı olmasını isteğini ifade etti.
İşin ilginç yanı Zeynep K., partiye 2019 yılında üye olmuş ve ilk kadın kolları seçiminde de yönetime girmiş bir isim.
Ve Zeynep K.'nın hala facebook hesabında 2014 yılında FETÖ’ye destek atıp Cumhurbaşkanı ve iktidara ağır hakaretler içeren mesajı duruyor.
Sordum CHP’li arkadaşlara nedir diye! Heyhat eski Nilüfer İlçe Başkanı bu hanımefendiyi TKP’li diye getirmiş partiye. Belli ki TKP’li değil. Belli ki AK Partili de değil. Çünkü o yıllarda bile AKP diye yazıyor partinin ismini. Oysa partililer AKP diye yazmazlar ve söylemezler. FETÖ bağlantısı var mı bilmiyorum ama sempatisi ortada.
Ve belli ki o dönemden beri CHP’ye FETÖ’nün sızmaları devam ediyor. Şimdi sözüm CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’a. Senin döneminde seçime giren yönetime hiç bakmadınız mı? Öyle GBT almaya gerek yok. Sadece partinize aldığınız ya da yönetime girecek insanların sosyal medyalarına baksanız bile bunu görmeniz mümkünken…
Peki, başka var mı benzer durumlar. Bilmiyoruz. Ancak, CHP’nin Bursa’da da uyguladığı bazı yöntemler akıllara bu işleri yani algı, operasyon ve karalama yöntemlerinin ustaları olan FETÖ ve yancılarının CHP’ye olan ilgilerinin sürdüğü yönünde.
Fırat Yılmaz, var mı başka sızma yapan kişiler?
Bu arada CHP Nilüfer Kadın Kolları Başkanlığı görevinden istifa eden Ece Aktan’ın disipline verilmişti.
Bu gelişmenin ardından Ece hanım, CHP’den istifa etmiş.