Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bugüne kadar yaptığı en olağanüstü hizmet nedir desiniz “Dede Korkut Hikayeleri Bursa nüshası”nın ortaya çıkması üzerine refleks göstererek, tıpkı basımını kısa sürede bilim adamlarının gözetiminde yaparak, Türk dünyasına ve bilim dünyasına hediye etmesidir derim. Kitab-ı Dedem Korkud Ala lisan-ı Taife-i Oğuzan yani Oğuzların diliyle Dedem Korkut’un Kitabı ya da bugün kullandığımız Dede Korkut Hikayeleri... Türk töresi, yaşayışı, gelenekleri, kahramanları,kuralları kısacası Türk tarihine ışık tutan muhteşem bir eser. Bilinen ya da ortaya çıkan 12 hikayeden oluşuyor. Bugüne kadar Dresden, Vatikan, Ankara ve İran nüshaları vardı. Bunlara tesadüfen bulunan Bursa e yazması nüshası eklendi. Dede Korkut Hikayeleri’nin doğru okunup aktarılması noktasında ve hataların düzeltilmesinde Bursa el yazması nüshasının bulunmuş olması gerçekten eşsiz bir şans. Fadıllı Köyü’nden 7-8 yıl önce KapalıÇarşı esnaflarından İbrahim Koca’ya el yazması eserlerle birlikte bu hüsha da geliyor. Koca, yazmanın Dede Korkut yazması olduğunu anlayınca Büyükşehir Belediyesi’ne bunu duyuruyor ve hediye ediyor. Bursa’nın tam da Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu bir süreçte adeta ilahi bir dokunuşla ortaya çıkan Dede Korkut Bursa nüshası, Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş ve bürokratlarının hassasiyeti ile çok kısa sürede Türk dünyası ve bilim dünyasına hediye edilebildi. Bursa yazması nüshanın ortaya çıkmasının ardındanAktaş’ın talimatı ile harekete geçen Büyükşehir Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Bayhan ve Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hüseyin Buran, Dede Korkut Uzmanı Akademisyen Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya ile iletişime geçerek kitabın yayına hazır hale getirilmesi için koordinasyonu üstlenmesini rica ediyorlar. İşi uzmanına teslim ederek doğru yolundan devam eden Büyükşehir Belediyesi, Osman Hoca’nın koordinasyonunda Dede Korkut Hikayeleri Bursa yazması nüshasının tıpkı basımını yaptı. Tıpkı basımın PDF’lerini interet sitesinden de araştırma yapacak uzmanlar için yayımlayan Büyükşehir, külliyat oluşturmak için de araştırma ve çalışma yapacaklardan bu çalışmaları kendileriyle paylaşmasını istedi. Hikaye baştan sona muazzam. Bursa nüshasının yayımlanması Dede Korkut hikayeleri üzerinden oluşturulan dezenformasyonlarında önlenmesinde önemli bir rol oynayacak. Hikayelerin diğer nüshalarda yanlış algılanan ya da yanlış çevrilen kelimelerinin de doğru olarak düzeltilmesinde de fayda sağlayacağı ümit ediliyor. Nüshanın bulunması ve tıpkı basımın yapılması yolun başı. Bundan sonra yapılacak çalışmalar ve incelemeler Dede Korkut Hikayeliri üzerinden daha geniş bir perspektife ulaşma imkanı sağlayacak.Ancak bu heyecan verici gelişme de hikayenin tamamlanmasını sağlamıyor açıkçası. Dede Korkut Hikayeleri’nin okullarda ders olarak okutulması,neslimizin geleceği için hayati önem taşıyor. Kültürümüzü,kahramanlarımızı, geleneklerimizi, yaşam şekillerimizi, geçmişimizi ve geleceğedair hayallerimizi tam olarak somutlaştırmakta Dede Korkut'un tüm evlatlarımıza sevdirilmesi, okutulması ve sahiplendirilmesi oldukça önemli. Bursa Yazması’nın Latin harflerine çevrilmesi üzerine Prof.Dr. Ferruh Ağca çalışma yürütüyor. Büyük bir heyecanla tanıtım toplantısında görüşlerini açıklayan Ferruh Hoca’nın bu çalışmasının tamamlanmasını ve tıpkıbasımdan sonra latin harfleriyle Bursa yazması nüshasının da yayınlanmasını bekliyoruz açıkçası. Sadece onu değil tabi. Bursa Yazması ile ilgili tüm çalışmalar ve oluşturulacak külliyatı da.... Benim diyeceklerim bu kadar şimdilik. Bursa yazması ile ilgili Büyükşehir Belediyesi tarafından geçilen bilgilendirme notunu da aşağıya bırakıyorum. Fikir edinmek açısından faydalı olacağını düşünerek.
Dede Korkut Kitabı ve Bursa Yazması Hakkında Bilgi Notu
Dede Korkut Hikayeleri, Türk hikaye geleneğinde bugüne kadar ortaya konulmuş en kıymetli ve güzel eserlerin başında gelmektedir. Milli bir karakter özelliği taşıması, Türk milletinin yaşamı, alışkanlıkları ve zevkleri hakkında bize çok önemli bilgiler sunması bu eserin değerini çok yüksek kılmaktadır.
15.yüzyılda yazıya geçirilen Dede Korkut Hikayeleri, Türk edebiyatında destan geleneğinden halk hikayesi geleneğine geçiş eseri olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle Dede Korkut Hikayeleri, hem destan hem de halk hikayesi özelliklerini bir arada taşımaktadır.
Anadolu’nun çeşitli yörelerinde değişik versiyonlarına rastlanan hikayelerin 15. yüzyılın sonlarına doğru yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Hikayelerde anlatılan o dönem Türk halkının hem İslamiyet’in kabulünün öncesi hem de İslamiyet sonrası kültürel özelliklerini taşıdığı görülür. Bu da hikayelerin oluşum sürecinin İslamiyet öncesine kadar gittiğini gösterir. Hikayelerin İslamiyet’in kabulünün öncesinde Türklerin Orta Asya’dan henüz göç etmediği dönemlere kadar gittiği tahmin edilir.
Halkın ortak malı olan ve halkın bizzat kendi özelliklerini yansıttığı 12 hikayeden oluşan Dede Korkut hikayelerinin yazarı belli değildir. Hikayeler Dede Korkut, Korkut Ata veya Korkut Dede adı verilen biri tarafından anlatılır. Bu nedenle hikayeler genel olarak “Dede Korkut” adıyla anılır.
Dede Korkut Hikayelerinin bilinen nüshaları ve Bursa Yazması:
Vatikan yazması (= V. yazması) : 1950 yılında İtalya’nın Roma şehrinde İtalyan Türkolog Ettore Rossi tarafından Vatikan Kütüphanesi’nde bulunmuştur. Hikâye-i Oguznâme-i Kazan Beg ve gayrı başlığını taşıyan yazma harekelidir. Her sahifesinde 13 satır bulunmaktadır. Hicrî 918 (M. 1512- 1513)’de ölen Sultan II. Bâyezid’in oğlu Alemşâh’a sunulduğuna göre bu tarihten önce istinsah edilmiş olmalıdır. 102 sahifeden oluşan yazmada “Giriş” bölümünden sonra 6 boy yer almaktadır.
Dresden yazması (= D. Yazması) : Hangi tarihte ve kimin tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Kitâb-ı Dedem Korkud ‘alâ Lisân-ı Tâife-i Oguzân başlığını taşıyan yazma harekesizdir. Her sahifesinde 13 satır bulunan yazma 152 varak (304 sahife) tır. Henricus Orthobius Fleischer tarafından 1831 yılında Dresden Kütüphanesi’nin kataloğunda 86 numara altında tavsif edilmiştir. Yazma 1815’de Heinrich Friedrich von Diez, 1859’da da Theodor Nöldeke tarafından da istinsah edilmiştir.
Ankara yazması /= A. Yazması) : Ankara, Türk Tarih Kurumu kütüphânesinde Y. I / 0261 (Y001523) numarada kayıtlı, baş ve son tarafından eksik, 22 sahifelik bir yazma parçası hâlindedir. Yazma parçası üç metin ihtiva etmektedir. 1/1-4/6 arasındaki ilk metin baştan ve sondan eksik bir Oğuznâme parçasıdır. Yazmanın 4/6-15/2 arasındaki ikinci bölüm Hikâyeti Korkud Ata başlıklı metin olup Dede Korkut Kitabı’nın Dresden yazmasının “Giriş” bölümünün bir varyantıdır. 15/3-22/14 arasındaki “elhikâyet- i evveli” başlıklı üçüncü bölüm ise “Derse Han” boyunun sonundan eksik bir bölümüdür.
Bursa yazması (= B. Yazması) : Yazma baştan bir sahife eksiktir. Herhangi bir tarih ile ketebe kaydı da yoktur. Her sahifesinde harekeli 13 satır ihtiva eden 119 varaklık (238 sahifelik) metnin ebadı 18 x 28 cm, yazı hacmi ise 11.3 x 20.3 cm’dir. Bazı başlıklar kırmızı mürekkep ile yazılmış, bazı satır sonlarına da kırmızı nokta konulmuştur. Yazma Bursalı antikacı İbrahim Koca tarafından 2018’de Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışlanmıştır. Dresden yazmasının harekeli nüshasıdır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından tıpkıbasımı gerçekleştirilen “Bursa Yazması” Dede Korkut Hikayelerinin zengin dünyasına yeni kapılar açacaktır. Bursa Yazmasının varlığı ile diğer yazmalar karşılaştırılarak gerek dil, gerek edebi alanda yeni bulguların araştırmacılar ve akademisyenler tarafından ortaya konulacak olması büyük bir heyecan oluşturmaktadır.
Eser, Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde sergilenmektedir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
Dede Korkut ve Bursa nüshası...
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bugüne kadar yaptığı en olağanüstü hizmet nedir desiniz “Dede Korkut Hikayeleri Bursa nüshası”nın ortaya çıkması üzerine refleks göstererek, tıpkı basımını kısa sürede bilim adamlarının gözetiminde yaparak, Türk dünyasına ve bilim dünyasına hediye etmesidir derim. Kitab-ı Dedem Korkud Ala lisan-ı Taife-i Oğuzan yani Oğuzların diliyle Dedem Korkut’un Kitabı ya da bugün kullandığımız Dede Korkut Hikayeleri... Türk töresi, yaşayışı, gelenekleri, kahramanları,kuralları kısacası Türk tarihine ışık tutan muhteşem bir eser. Bilinen ya da ortaya çıkan 12 hikayeden oluşuyor. Bugüne kadar Dresden, Vatikan, Ankara ve İran nüshaları vardı. Bunlara tesadüfen bulunan Bursa e yazması nüshası eklendi. Dede Korkut Hikayeleri’nin doğru okunup aktarılması noktasında ve hataların düzeltilmesinde Bursa el yazması nüshasının bulunmuş olması gerçekten eşsiz bir şans. Fadıllı Köyü’nden 7-8 yıl önce KapalıÇarşı esnaflarından İbrahim Koca’ya el yazması eserlerle birlikte bu hüsha da geliyor. Koca, yazmanın Dede Korkut yazması olduğunu anlayınca Büyükşehir Belediyesi’ne bunu duyuruyor ve hediye ediyor. Bursa’nın tam da Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu bir süreçte adeta ilahi bir dokunuşla ortaya çıkan Dede Korkut Bursa nüshası, Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş ve bürokratlarının hassasiyeti ile çok kısa sürede Türk dünyası ve bilim dünyasına hediye edilebildi. Bursa yazması nüshanın ortaya çıkmasının ardındanAktaş’ın talimatı ile harekete geçen Büyükşehir Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Bayhan ve Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hüseyin Buran, Dede Korkut Uzmanı Akademisyen Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya ile iletişime geçerek kitabın yayına hazır hale getirilmesi için koordinasyonu üstlenmesini rica ediyorlar. İşi uzmanına teslim ederek doğru yolundan devam eden Büyükşehir Belediyesi, Osman Hoca’nın koordinasyonunda Dede Korkut Hikayeleri Bursa yazması nüshasının tıpkı basımını yaptı. Tıpkı basımın PDF’lerini interet sitesinden de araştırma yapacak uzmanlar için yayımlayan Büyükşehir, külliyat oluşturmak için de araştırma ve çalışma yapacaklardan bu çalışmaları kendileriyle paylaşmasını istedi. Hikaye baştan sona muazzam. Bursa nüshasının yayımlanması Dede Korkut hikayeleri üzerinden oluşturulan dezenformasyonlarında önlenmesinde önemli bir rol oynayacak. Hikayelerin diğer nüshalarda yanlış algılanan ya da yanlış çevrilen kelimelerinin de doğru olarak düzeltilmesinde de fayda sağlayacağı ümit ediliyor. Nüshanın bulunması ve tıpkı basımın yapılması yolun başı. Bundan sonra yapılacak çalışmalar ve incelemeler Dede Korkut Hikayeliri üzerinden daha geniş bir perspektife ulaşma imkanı sağlayacak.Ancak bu heyecan verici gelişme de hikayenin tamamlanmasını sağlamıyor açıkçası. Dede Korkut Hikayeleri’nin okullarda ders olarak okutulması,neslimizin geleceği için hayati önem taşıyor. Kültürümüzü,kahramanlarımızı, geleneklerimizi, yaşam şekillerimizi, geçmişimizi ve geleceğedair hayallerimizi tam olarak somutlaştırmakta Dede Korkut'un tüm evlatlarımıza sevdirilmesi, okutulması ve sahiplendirilmesi oldukça önemli. Bursa Yazması’nın Latin harflerine çevrilmesi üzerine Prof.Dr. Ferruh Ağca çalışma yürütüyor. Büyük bir heyecanla tanıtım toplantısında görüşlerini açıklayan Ferruh Hoca’nın bu çalışmasının tamamlanmasını ve tıpkıbasımdan sonra latin harfleriyle Bursa yazması nüshasının da yayınlanmasını bekliyoruz açıkçası. Sadece onu değil tabi. Bursa Yazması ile ilgili tüm çalışmalar ve oluşturulacak külliyatı da.... Benim diyeceklerim bu kadar şimdilik. Bursa yazması ile ilgili Büyükşehir Belediyesi tarafından geçilen bilgilendirme notunu da aşağıya bırakıyorum. Fikir edinmek açısından faydalı olacağını düşünerek.
Dede Korkut Kitabı ve Bursa Yazması Hakkında Bilgi Notu
Dede Korkut Hikayeleri, Türk hikaye geleneğinde bugüne kadar ortaya konulmuş en kıymetli ve güzel eserlerin başında gelmektedir. Milli bir karakter özelliği taşıması, Türk milletinin yaşamı, alışkanlıkları ve zevkleri hakkında bize çok önemli bilgiler sunması bu eserin değerini çok yüksek kılmaktadır.
15.yüzyılda yazıya geçirilen Dede Korkut Hikayeleri, Türk edebiyatında destan geleneğinden halk hikayesi geleneğine geçiş eseri olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle Dede Korkut Hikayeleri, hem destan hem de halk hikayesi özelliklerini bir arada taşımaktadır.
Anadolu’nun çeşitli yörelerinde değişik versiyonlarına rastlanan hikayelerin 15. yüzyılın sonlarına doğru yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Hikayelerde anlatılan o dönem Türk halkının hem İslamiyet’in kabulünün öncesi hem de İslamiyet sonrası kültürel özelliklerini taşıdığı görülür. Bu da hikayelerin oluşum sürecinin İslamiyet öncesine kadar gittiğini gösterir. Hikayelerin İslamiyet’in kabulünün öncesinde Türklerin Orta Asya’dan henüz göç etmediği dönemlere kadar gittiği tahmin edilir.
Halkın ortak malı olan ve halkın bizzat kendi özelliklerini yansıttığı 12 hikayeden oluşan Dede Korkut hikayelerinin yazarı belli değildir. Hikayeler Dede Korkut, Korkut Ata veya Korkut Dede adı verilen biri tarafından anlatılır. Bu nedenle hikayeler genel olarak “Dede Korkut” adıyla anılır.
Dede Korkut Hikayelerinin bilinen nüshaları ve Bursa Yazması:
Vatikan yazması (= V. yazması) : 1950 yılında İtalya’nın Roma şehrinde İtalyan Türkolog Ettore Rossi tarafından Vatikan Kütüphanesi’nde bulunmuştur. Hikâye-i Oguznâme-i Kazan Beg ve gayrı başlığını taşıyan yazma harekelidir. Her sahifesinde 13 satır bulunmaktadır. Hicrî 918 (M. 1512- 1513)’de ölen Sultan II. Bâyezid’in oğlu Alemşâh’a sunulduğuna göre bu tarihten önce istinsah edilmiş olmalıdır. 102 sahifeden oluşan yazmada “Giriş” bölümünden sonra 6 boy yer almaktadır.
Dresden yazması (= D. Yazması) : Hangi tarihte ve kimin tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Kitâb-ı Dedem Korkud ‘alâ Lisân-ı Tâife-i Oguzân başlığını taşıyan yazma harekesizdir. Her sahifesinde 13 satır bulunan yazma 152 varak (304 sahife) tır. Henricus Orthobius Fleischer tarafından 1831 yılında Dresden Kütüphanesi’nin kataloğunda 86 numara altında tavsif edilmiştir. Yazma 1815’de Heinrich Friedrich von Diez, 1859’da da Theodor Nöldeke tarafından da istinsah edilmiştir.
Ankara yazması /= A. Yazması) : Ankara, Türk Tarih Kurumu kütüphânesinde Y. I / 0261 (Y001523) numarada kayıtlı, baş ve son tarafından eksik, 22 sahifelik bir yazma parçası hâlindedir. Yazma parçası üç metin ihtiva etmektedir. 1/1-4/6 arasındaki ilk metin baştan ve sondan eksik bir Oğuznâme parçasıdır. Yazmanın 4/6-15/2 arasındaki ikinci bölüm Hikâyeti Korkud Ata başlıklı metin olup Dede Korkut Kitabı’nın Dresden yazmasının “Giriş” bölümünün bir varyantıdır. 15/3-22/14 arasındaki “elhikâyet- i evveli” başlıklı üçüncü bölüm ise “Derse Han” boyunun sonundan eksik bir bölümüdür.
Bursa yazması (= B. Yazması) : Yazma baştan bir sahife eksiktir. Herhangi bir tarih ile ketebe kaydı da yoktur. Her sahifesinde harekeli 13 satır ihtiva eden 119 varaklık (238 sahifelik) metnin ebadı 18 x 28 cm, yazı hacmi ise 11.3 x 20.3 cm’dir. Bazı başlıklar kırmızı mürekkep ile yazılmış, bazı satır sonlarına da kırmızı nokta konulmuştur. Yazma Bursalı antikacı İbrahim Koca tarafından 2018’de Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışlanmıştır. Dresden yazmasının harekeli nüshasıdır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından tıpkıbasımı gerçekleştirilen “Bursa Yazması” Dede Korkut Hikayelerinin zengin dünyasına yeni kapılar açacaktır. Bursa Yazmasının varlığı ile diğer yazmalar karşılaştırılarak gerek dil, gerek edebi alanda yeni bulguların araştırmacılar ve akademisyenler tarafından ortaya konulacak olması büyük bir heyecan oluşturmaktadır.
Eser, Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde sergilenmektedir.