Bursa Müftülüğü, 2019 yılında Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde “Diyanet Mola” ismiyle bir hizmeti başlatmıştı. Mantığı, planlaması ve vizyonuyla gerçekten örnek bir proje olan Diyanet Mola, tam da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev ve ödevlerinin en güzel örneklerinden birisi olarak kamuoyuyla paylaşıldı.
Ancak bu tür projelerin ve çalışmaların sürdürülebilirliği, ciddiyetle ve kararlılıkla hizmet vermesi çok daha önemli. Yani bir yerde standı kurup üç bey ay sonra birkaç yıl sonra savsakladığınızda hem projenin hem kurumun güvenilirliliği ve ciddiyeti anlamında negatif görüntü oluşması da mümkün oluyor.
Malum son birkaç gündür Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin işletmecisi BURULAŞ’ın işlevsellik ve istenmeyen durumlar oluştuğu gerekçesiyle “Diyanet Mola” standını kaldırmak istemesi nedeniyle kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor. Üst üste yapılan açıklamalarla konu gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Burulaş’ın attığı adımın doğruluğu yanlışlığından öte bir durum tespiti yapılmasının çok daha doğru olacağını düşünüyorum.
Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı ve dolayısıyla ona bağlı hizmet veren Müftülüklerin görevi vatandaşların dini hizmetleri en iyi şekilde olmasının yanı sıra İslam dininin doğru bir şekilde anlatılması.
Bakın Bursa Müftülüğü Terminal’de açılan “Diyanet Mola” standıyla ilgili nasıl bir haber servisi yapmış o dönemde;
“Bursa İl Müftülüğü tarafından Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminalinde vatandaşlarımızın bekleme süreleri içerisinde dinlenip vakit geçirebilecekleri “Diyanet Mola” hizmete açılmıştır. Diyanet yayınlarından aylık dergiler, kaynak kitaplar, çocuk kitapları ve tanıtım broşürlerinin de vatandaşlarımızın istifadesine sunulduğu “Diyanet Mola”da, müftülüğümüze bağlı din görevlilerimiz de zaman zaman vatandaşlarımızda buluşup rehberlik etmektedirler. Vatandaşlarımızın terminallerde bir süre beklerken dinlenecekleri nezih bir alana kavuşturan platform içinde bulunan ve 24 saat yayın yapan ekranda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ve il, ilçe müftülüklerimizin yapmış olduğu faaliyetlerin tanıtımı da yapılmaktadır. Bursa İl Müftülüğü’nün örnek projesi olan ve farklı noktalarda yaygınlaştırılması planlanan “Diyanet Mola” ziyaretçilerini bekliyor.”
Ne kadar güzel ne kadar mantıklı ve ne kadar modern bir adım ve yaklaşım. Üstelik tam da dinimizin ışığında onun gösterdiği yönde bir hareket. Peki sonra, tartışmalar artınca hem Terminal hem de Şehir Hastanesi’ndeki bu standlarla ilgili bir çok görüşme yaptık.
Çoğu zaman standlarda bırakın din görevlisini normal bir sorumlu bile bulundurulmuyor olduğunu öğrendik. Zaten gerek Şehir Hastanesi gerekse Terminal’e gidenler çoğu zaman standlarda kimsenin olmadığını biliyor.
Sorduk soruşturduk. Bursa’da Diyanet İşleri Başkanlığı’nda kadrolu ve sözleşmeli çalışan sayısı 3 bin 700 civarında. Sadece doğru bir planlama ile nöbet çizelgesi oluşturulma, Bursa Müftülüğü’ne bağlı çalışan personele yılda sadece 2 saat nöbet düşüyor. Din adamı aynı zamanda tebliğ görevi olan, İslam dinini en güzel ve doğru şekilde insanlara anlatma görevi olan insanlar.
Bursa Müftülüğü adil bir şekilde bir nöbet çizelgesi yapıp görevlendirme yapma yılda sadece iki saatlik bir nöbete hiçbir Diyanet personelinin karşı çıkmayacağı gibi orada gönüllü görev almak isteyen yüzlerce personel bulması da mümkün.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlilerimizin oldukça önemli bir proje olan “Diyanet Mola” uygulamasını personel vermemek ya da planlama yapamamaktan dolayı tartışılır hale getirmesini kabul edemeyiz. Daha da önemlisi doğru ve yerinde hizmeti ciddiyetle sürdüren böylesi uygulamalara da kimse son verme cesaretinde bulunamaz. Evet, Terminal’de böyle bir hizmete ihtiyaç var ancak daha da önemlisi bu hizmetin ciddiyetle verilmesine daha çok ihtiyaç var.
Sonuç olarak iğneyi kendisine çuvaldızı başkasına batırmak önemli. Bursa Müftülüğü’nün bu konuda bir değerlendirme yapması da ayrıca önemli. Konuya hamasi ya da günlük siyaset penceresinden bakmak samimi müslümanlara da din insanlarına da yakışmaz. Başkan yanlış yapabilir ancak Din adamları doğrusunu yapmakla mükellef. Siyasi tartışmaları bir kenara bırakarak projeyi yenilemenin vaktidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
“Diyanet Mola” neden tartışılıyor?
Bursa Müftülüğü, 2019 yılında Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde “Diyanet Mola” ismiyle bir hizmeti başlatmıştı. Mantığı, planlaması ve vizyonuyla gerçekten örnek bir proje olan Diyanet Mola, tam da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev ve ödevlerinin en güzel örneklerinden birisi olarak kamuoyuyla paylaşıldı.
Ancak bu tür projelerin ve çalışmaların sürdürülebilirliği, ciddiyetle ve kararlılıkla hizmet vermesi çok daha önemli. Yani bir yerde standı kurup üç bey ay sonra birkaç yıl sonra savsakladığınızda hem projenin hem kurumun güvenilirliliği ve ciddiyeti anlamında negatif görüntü oluşması da mümkün oluyor.
Malum son birkaç gündür Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin işletmecisi BURULAŞ’ın işlevsellik ve istenmeyen durumlar oluştuğu gerekçesiyle “Diyanet Mola” standını kaldırmak istemesi nedeniyle kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor. Üst üste yapılan açıklamalarla konu gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Burulaş’ın attığı adımın doğruluğu yanlışlığından öte bir durum tespiti yapılmasının çok daha doğru olacağını düşünüyorum.
Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı ve dolayısıyla ona bağlı hizmet veren Müftülüklerin görevi vatandaşların dini hizmetleri en iyi şekilde olmasının yanı sıra İslam dininin doğru bir şekilde anlatılması.
Bakın Bursa Müftülüğü Terminal’de açılan “Diyanet Mola” standıyla ilgili nasıl bir haber servisi yapmış o dönemde;
“Bursa İl Müftülüğü tarafından Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminalinde vatandaşlarımızın bekleme süreleri içerisinde dinlenip vakit geçirebilecekleri “Diyanet Mola” hizmete açılmıştır. Diyanet yayınlarından aylık dergiler, kaynak kitaplar, çocuk kitapları ve tanıtım broşürlerinin de vatandaşlarımızın istifadesine sunulduğu “Diyanet Mola”da, müftülüğümüze bağlı din görevlilerimiz de zaman zaman vatandaşlarımızda buluşup rehberlik etmektedirler. Vatandaşlarımızın terminallerde bir süre beklerken dinlenecekleri nezih bir alana kavuşturan platform içinde bulunan ve 24 saat yayın yapan ekranda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ve il, ilçe müftülüklerimizin yapmış olduğu faaliyetlerin tanıtımı da yapılmaktadır. Bursa İl Müftülüğü’nün örnek projesi olan ve farklı noktalarda yaygınlaştırılması planlanan “Diyanet Mola” ziyaretçilerini bekliyor.”
Ne kadar güzel ne kadar mantıklı ve ne kadar modern bir adım ve yaklaşım. Üstelik tam da dinimizin ışığında onun gösterdiği yönde bir hareket. Peki sonra, tartışmalar artınca hem Terminal hem de Şehir Hastanesi’ndeki bu standlarla ilgili bir çok görüşme yaptık.
Çoğu zaman standlarda bırakın din görevlisini normal bir sorumlu bile bulundurulmuyor olduğunu öğrendik. Zaten gerek Şehir Hastanesi gerekse Terminal’e gidenler çoğu zaman standlarda kimsenin olmadığını biliyor.
Sorduk soruşturduk. Bursa’da Diyanet İşleri Başkanlığı’nda kadrolu ve sözleşmeli çalışan sayısı 3 bin 700 civarında. Sadece doğru bir planlama ile nöbet çizelgesi oluşturulma, Bursa Müftülüğü’ne bağlı çalışan personele yılda sadece 2 saat nöbet düşüyor. Din adamı aynı zamanda tebliğ görevi olan, İslam dinini en güzel ve doğru şekilde insanlara anlatma görevi olan insanlar.
Bursa Müftülüğü adil bir şekilde bir nöbet çizelgesi yapıp görevlendirme yapma yılda sadece iki saatlik bir nöbete hiçbir Diyanet personelinin karşı çıkmayacağı gibi orada gönüllü görev almak isteyen yüzlerce personel bulması da mümkün.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlilerimizin oldukça önemli bir proje olan “Diyanet Mola” uygulamasını personel vermemek ya da planlama yapamamaktan dolayı tartışılır hale getirmesini kabul edemeyiz. Daha da önemlisi doğru ve yerinde hizmeti ciddiyetle sürdüren böylesi uygulamalara da kimse son verme cesaretinde bulunamaz. Evet, Terminal’de böyle bir hizmete ihtiyaç var ancak daha da önemlisi bu hizmetin ciddiyetle verilmesine daha çok ihtiyaç var.
Sonuç olarak iğneyi kendisine çuvaldızı başkasına batırmak önemli. Bursa Müftülüğü’nün bu konuda bir değerlendirme yapması da ayrıca önemli. Konuya hamasi ya da günlük siyaset penceresinden bakmak samimi müslümanlara da din insanlarına da yakışmaz. Başkan yanlış yapabilir ancak Din adamları doğrusunu yapmakla mükellef. Siyasi tartışmaları bir kenara bırakarak projeyi yenilemenin vaktidir.