AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, siyaset figürü olmaktan çok ödeye Türk devletinin yetiştirdiği çok önemli isimlerden birisi ve devlet adamlığı vasıfları ile ülkenin yönetiminde sözü olan bir kişi. Sadece siyaset olarak bakarsanız yanılır, çok kritik anlarda yaptığı müdahalelerle devleti için kendisini nasıl siper ettiğini anlayamazsınız.
Buradan bir özet daha geçelim.
Efkan Bey siyasetçiden öte Türk devletinin yetiştirdiği önemli devlet adamlarından biri. Öyle günlük sığ siyaset havuzunda boy verecek biri olmadığı gibi basit siyasi oyunlarla da ilgilenmez. Efkan Bey yeri ve zamanı geldiğinde gereğini yapar.
Çok geçmedi üstünden. Türk devletine yapılan FETÖ’nün ilk darbe girişimi 17-25 Aralık 2013 tarihinde yapılmak istendi. Tarihimize yargı darbe girişimi olarak geçen bu olaylar sırasında Başbakanlık Müsteşarı olan Efkan Ala, darbecilere darbe yaptı ve adeta içlerinden geçti.
Hatırlayalım.
Türkiye 17 Aralık 2013 sabahına, bir süre sonra emniyet ve yargı ortaklığında bir darbe girişimi olduğu anlaşılacak gözaltı operasyonları ile uyandı. Savcı Celal Kara, aralarında 4 bakan, 3 bakan çocuğu, bürokratlar ile banka yöneticilerinin bulunduğu kişileri; rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık iddiasıyla tutuklamak istiyordu. Birbiri ile bağlantısı olmayan üç ayrı operasyon aynı güne denk getirilmişti. Ancak bunun bir FETÖ operasyonu olduğu hemen ortaya çıkmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisi sert olmuştu. Efkan Ala Bey’in önerisiyle Selami Altıok İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne atanırken, emniyette de FETÖ çetesine operasyonlar başladı. İstanbul’a 19 Aralık 2013’te atanan Selami Altınok, "bitirici darbe" olarak hesaplanan "25 Aralık girişimi"nin tam ortasına düştü. Aksaray Valisi iken İstanbul'a Emniyet Müdürü olarak atanan Altınok'u Ankara'dan getiren uçak Başbakan Erdoğan'ın "Ana" uçağıydı.
FETÖ’cü Savcı Zekariya Öz, emniyeti basarak sözüm ona soruşturmayla ilgili müdahalede bulundu. O görüntülerin hemen ardından yine Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'nın müdahalesiyle apar topar Mali Şube'den dışarı atılan Öz, soruşturmayı yürüten savcıların koordinasyonunu sağlama görevinden de alındı.
İkinci hamle: 25 Aralık!
Takvimler 25 Aralık'ı gösterdiğinde Türkiye aslında soruşturma dosyasında adları geçen 4 bakanın da yer aldığı kabinede yapılan köklü değişikliği konuşacakken, 17 Aralık'ta ilk adımı atılan darbe girişimin ikinci dalgası geldi. Bu seferki hedef; Bilal Erdoğan, Başbakan Erdoğan'ın danışmanları ve yakın çevresi ile bağlantılı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dı. Savcı Muammer Akkaş, Zekeriya Öz'ün 18 Aralık'ta örgüt şemasının başına adını yazdırmaya çalıştığı Başbakan Erdoğan'a dokunmak istiyordu. Akkaş'ın 25 Aralık günü çıkardığı arama ve gözaltı kararında 41 kişinin ismi geçiyordu.
İşte tam da burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı sorguya çağırarak hedeflerine ulaşmak isteyen FETÖ Terör örgütünün yargı ayağındaki yapısına bir müdahale daha geldi Efkan Ala’dan. Erdoğan'ın evine FETÖ kontrolündeki savcı ve hakimlerin yer aldığı mahkeme, arama, el koyma, yakalama, gözaltı kararı veriyor. Polisler Kısıklı’ya giderken, Başbakanlık koruma ekibi gelen polisleri durduruyor Efkan Ala’nın talimatıyla. Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, takviye gelen özel kuvvetler de dahil emniyet güçlerine “Eve yaklaşanı vurun” talimatı veriyor.
Bu kez başka bir hamle yapıyordu FETÖ. Bilal Erdoğan’ı ifadeye davet çıkarıyor ve eğer Bilal Erdoğan 'davete icabet etmezse' 2 Ocak'ta Kısıklı'ya gitme kararı alıyorlardı. Başbakanın evini basmaya karar veriyordu FETÖ. Efkan Ala’nın talimatıyla, Başbakan Erdoğan ve ailesinin yaşadığı Üsküdar Kısıklı'daki evinin etrafında güvenlik önlemleri artırırken, gelen olursa alın talimatı da emniyet güçlerine yine bizzat Ala tarafından verildi.
Sonuç olarak Efkan Ala, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a kadar uzanan operasyonların durdurulmasında, polis şeflerinin görevinden alınmasında birinci rol aldı. Ala, emniyet içindeki cemaate yakın polisler ile vali ve bürokratların görevden alınması, paralel yapı soruşturmaları kapsamında tutuklanmasında da aktif rol oynadı. 17-25 Aralık yargı darbesini dağıtan ve FETÖ’nün oyununu bozan birinci isimlerden biri oldu.
Şimdi gelelim Bursa’ya.
Türkiye öyle bir süreçten geçiyor ki her şey gerçekten çok kısa zamanda unutulduğu gibi olayların kısa zaman üzerinden geçmesine rağmen nasıl çarpıtıldığına da hayretler içinde şahit oluyoruz. Tıpkı yukarıda anlattıklarımız gibi.
Mart 2019 seçimleri.
Türkiye açısında son 25 yıldaki en önemli yerel seçimlerdi çünkü bu kez yarış vardı. Nitekim Ankara-İstanbul gibi şehirler 25 yıl sonra muhalefete geçmiş oldu. En kritik ve aslında AK Parti’ye en büyük darbe vurulmak istenen şehir ise şüphesiz Bursa’ydı.
İstanbul ve Ankara yapıları itibariyle el değiştirmeleri durumunda çok büyük bir şaşkınlığı yol açmazdı ancak AK Parti’nin en sağlam en net kalesi Bursa el değiştirirse bunun genel siyasete de etkisi olacaktı. CHP ve muhalefet bloğunun en çok istediği şehir de hiç şüphesiz Bursa’ydı.
Bursa’da AK Parti adına seçimin patronu tartışmasız Bursa Milletvekili Efkan Ala’ydı. Bursa’ya geldiğinden beri her seçimi gayet başarılı bir şekilde yöneten Ala, herhangi bir sürprize mahal bırakmamıştı. Ancak Bursa’da yerel seçim sürecinde ilginç işler oluyordu.
Bir rant havuzu kuruluyor, bu havuzun organizatörleri arasında iktidar ve muhalefetin önemli isimleri yer alıyor ve CHP adayına destek sağlanıyordu. Hepimiz gördük yaşadık. Tabi çok etkileri yoktu ve Efkan Ala yönetiminde Bursa’da Cumhur ittifakının kaybetmeyeceği veriler üzerinden görülüyordu. Ancak seçime15 gün kala bu rant havuzu görüntüsü de halledilmeliydi.
İşte bu noktada Efkan Ala’nın müdahalesi geldi. Bursa’da kurulan kumpanya Efkan Ala tarafından tüm çıplaklığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletildi. Efkan Bey kendisi de müdahil oldu ve rant havuz sponsorluğunda kurulan siyasi organizasyonu en azından görüntü olarak ekameye uğratması açısından müdahalenin ardından AK Parti’de önemli makamlar almış isimler bir şekilde propaganda sürecinde en azından AK Parti tarafından görüntü vermek zorunda kaldı. Diyeceksiniz ki ne kadar etki etti. Binde bir etmez ancak görüntü açısından konu kapanırken, bir kenara yeni notlar da düşülmüş oldu.
Bu özetin ardından asıl konumuza gelelim.
Yine seçimler yaklaşıyor ve Bursa’da belli kesimler yine dezenformasyon peşinde. Direkt olmasa da endirekt hedefleri yine AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala Bey.
Efkan Ala buradayken istedikleri gibi oyun kuramadıkları istediklerini elde edemediklerini çok iyi bildikleri gibi, günlük sığ ve polemik siyasetlerinin içine de çekemiyorlar. Sanıyorlar ki Efkan Bey bu dolduruşlara gelecek, eninde sonunda sinirleri bozulacak ve basit siyasi kavgaların içinde olacak.
Bursa’daki dedikodu siyasetine dönersek!
Devleti ve milleti için gözünü kırpmadan bu işleri yapan bir ismi, isteseniz de sığ siyasetinize alet edemeyeceğiniz gibi, onun istemediği hiçbir şeyin olamayacağını idrak etmeniz lazım. Bursa’da dedikodu yaparak ya da algı oluşturarak kimse bir şey elde edemeyecek. Kimse de Bursa’daki korkaklar el pençe duruyor diye kimseyi bir şey yapmaz.
Son bir not olarak bunu herkes bilmeli ki Efkan Ala Bey bakanlıktan istifa ettikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisiyle ilgili sorulan soruya şu cevabı vermişti; "Ne Efkan Ala kardeşimizde bir sıkıntı söz konusudur, ne de ona yönelik herhangi bir olumsuzluğu söylemeye ne sayın Başbakan'ın ne de benim söylemek haddimize değildir. Bunlar bizim dava arkadaşımızdır."
Efkan Ala her zaman Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşlarından biri en çok güvendiği isimlerin başında yer aldı. Bursa’daki sığ kafalar bunu anlamak zorunda yoksa daha çok mevsim bekler hayal kurarlar.
Son bir not daha düşelim. 2023 seçimleri sadece Türkiye değil dünyanın nefesini keserek izleyeceği bir süreç olacak. Ve AK Parti’nin seçim kampanyasının başındaki isimlerden birisi Efkan Ala Bey. Sanırım bu kadarı yeterli fikir verir herkese.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
Efkan Ala’yı hesaba katmak!
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, siyaset figürü olmaktan çok ödeye Türk devletinin yetiştirdiği çok önemli isimlerden birisi ve devlet adamlığı vasıfları ile ülkenin yönetiminde sözü olan bir kişi. Sadece siyaset olarak bakarsanız yanılır, çok kritik anlarda yaptığı müdahalelerle devleti için kendisini nasıl siper ettiğini anlayamazsınız.
Buradan bir özet daha geçelim.
Efkan Bey siyasetçiden öte Türk devletinin yetiştirdiği önemli devlet adamlarından biri. Öyle günlük sığ siyaset havuzunda boy verecek biri olmadığı gibi basit siyasi oyunlarla da ilgilenmez. Efkan Bey yeri ve zamanı geldiğinde gereğini yapar.
Çok geçmedi üstünden. Türk devletine yapılan FETÖ’nün ilk darbe girişimi 17-25 Aralık 2013 tarihinde yapılmak istendi. Tarihimize yargı darbe girişimi olarak geçen bu olaylar sırasında Başbakanlık Müsteşarı olan Efkan Ala, darbecilere darbe yaptı ve adeta içlerinden geçti.
Hatırlayalım.
Türkiye 17 Aralık 2013 sabahına, bir süre sonra emniyet ve yargı ortaklığında bir darbe girişimi olduğu anlaşılacak gözaltı operasyonları ile uyandı. Savcı Celal Kara, aralarında 4 bakan, 3 bakan çocuğu, bürokratlar ile banka yöneticilerinin bulunduğu kişileri; rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık iddiasıyla tutuklamak istiyordu. Birbiri ile bağlantısı olmayan üç ayrı operasyon aynı güne denk getirilmişti. Ancak bunun bir FETÖ operasyonu olduğu hemen ortaya çıkmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisi sert olmuştu. Efkan Ala Bey’in önerisiyle Selami Altıok İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne atanırken, emniyette de FETÖ çetesine operasyonlar başladı. İstanbul’a 19 Aralık 2013’te atanan Selami Altınok, "bitirici darbe" olarak hesaplanan "25 Aralık girişimi"nin tam ortasına düştü. Aksaray Valisi iken İstanbul'a Emniyet Müdürü olarak atanan Altınok'u Ankara'dan getiren uçak Başbakan Erdoğan'ın "Ana" uçağıydı.
FETÖ’cü Savcı Zekariya Öz, emniyeti basarak sözüm ona soruşturmayla ilgili müdahalede bulundu. O görüntülerin hemen ardından yine Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'nın müdahalesiyle apar topar Mali Şube'den dışarı atılan Öz, soruşturmayı yürüten savcıların koordinasyonunu sağlama görevinden de alındı.
İkinci hamle: 25 Aralık!
Takvimler 25 Aralık'ı gösterdiğinde Türkiye aslında soruşturma dosyasında adları geçen 4 bakanın da yer aldığı kabinede yapılan köklü değişikliği konuşacakken, 17 Aralık'ta ilk adımı atılan darbe girişimin ikinci dalgası geldi. Bu seferki hedef; Bilal Erdoğan, Başbakan Erdoğan'ın danışmanları ve yakın çevresi ile bağlantılı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dı. Savcı Muammer Akkaş, Zekeriya Öz'ün 18 Aralık'ta örgüt şemasının başına adını yazdırmaya çalıştığı Başbakan Erdoğan'a dokunmak istiyordu. Akkaş'ın 25 Aralık günü çıkardığı arama ve gözaltı kararında 41 kişinin ismi geçiyordu.
İşte tam da burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı sorguya çağırarak hedeflerine ulaşmak isteyen FETÖ Terör örgütünün yargı ayağındaki yapısına bir müdahale daha geldi Efkan Ala’dan. Erdoğan'ın evine FETÖ kontrolündeki savcı ve hakimlerin yer aldığı mahkeme, arama, el koyma, yakalama, gözaltı kararı veriyor. Polisler Kısıklı’ya giderken, Başbakanlık koruma ekibi gelen polisleri durduruyor Efkan Ala’nın talimatıyla. Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, takviye gelen özel kuvvetler de dahil emniyet güçlerine “Eve yaklaşanı vurun” talimatı veriyor.
Bu kez başka bir hamle yapıyordu FETÖ. Bilal Erdoğan’ı ifadeye davet çıkarıyor ve eğer Bilal Erdoğan 'davete icabet etmezse' 2 Ocak'ta Kısıklı'ya gitme kararı alıyorlardı. Başbakanın evini basmaya karar veriyordu FETÖ. Efkan Ala’nın talimatıyla, Başbakan Erdoğan ve ailesinin yaşadığı Üsküdar Kısıklı'daki evinin etrafında güvenlik önlemleri artırırken, gelen olursa alın talimatı da emniyet güçlerine yine bizzat Ala tarafından verildi.
Sonuç olarak Efkan Ala, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a kadar uzanan operasyonların durdurulmasında, polis şeflerinin görevinden alınmasında birinci rol aldı. Ala, emniyet içindeki cemaate yakın polisler ile vali ve bürokratların görevden alınması, paralel yapı soruşturmaları kapsamında tutuklanmasında da aktif rol oynadı. 17-25 Aralık yargı darbesini dağıtan ve FETÖ’nün oyununu bozan birinci isimlerden biri oldu.
Şimdi gelelim Bursa’ya.
Türkiye öyle bir süreçten geçiyor ki her şey gerçekten çok kısa zamanda unutulduğu gibi olayların kısa zaman üzerinden geçmesine rağmen nasıl çarpıtıldığına da hayretler içinde şahit oluyoruz. Tıpkı yukarıda anlattıklarımız gibi.
Mart 2019 seçimleri.
Türkiye açısında son 25 yıldaki en önemli yerel seçimlerdi çünkü bu kez yarış vardı. Nitekim Ankara-İstanbul gibi şehirler 25 yıl sonra muhalefete geçmiş oldu. En kritik ve aslında AK Parti’ye en büyük darbe vurulmak istenen şehir ise şüphesiz Bursa’ydı.
İstanbul ve Ankara yapıları itibariyle el değiştirmeleri durumunda çok büyük bir şaşkınlığı yol açmazdı ancak AK Parti’nin en sağlam en net kalesi Bursa el değiştirirse bunun genel siyasete de etkisi olacaktı. CHP ve muhalefet bloğunun en çok istediği şehir de hiç şüphesiz Bursa’ydı.
Bursa’da AK Parti adına seçimin patronu tartışmasız Bursa Milletvekili Efkan Ala’ydı. Bursa’ya geldiğinden beri her seçimi gayet başarılı bir şekilde yöneten Ala, herhangi bir sürprize mahal bırakmamıştı. Ancak Bursa’da yerel seçim sürecinde ilginç işler oluyordu.
Bir rant havuzu kuruluyor, bu havuzun organizatörleri arasında iktidar ve muhalefetin önemli isimleri yer alıyor ve CHP adayına destek sağlanıyordu. Hepimiz gördük yaşadık. Tabi çok etkileri yoktu ve Efkan Ala yönetiminde Bursa’da Cumhur ittifakının kaybetmeyeceği veriler üzerinden görülüyordu. Ancak seçime15 gün kala bu rant havuzu görüntüsü de halledilmeliydi.
İşte bu noktada Efkan Ala’nın müdahalesi geldi. Bursa’da kurulan kumpanya Efkan Ala tarafından tüm çıplaklığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletildi. Efkan Bey kendisi de müdahil oldu ve rant havuz sponsorluğunda kurulan siyasi organizasyonu en azından görüntü olarak ekameye uğratması açısından müdahalenin ardından AK Parti’de önemli makamlar almış isimler bir şekilde propaganda sürecinde en azından AK Parti tarafından görüntü vermek zorunda kaldı. Diyeceksiniz ki ne kadar etki etti. Binde bir etmez ancak görüntü açısından konu kapanırken, bir kenara yeni notlar da düşülmüş oldu.
Bu özetin ardından asıl konumuza gelelim.
Yine seçimler yaklaşıyor ve Bursa’da belli kesimler yine dezenformasyon peşinde. Direkt olmasa da endirekt hedefleri yine AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala Bey.
Efkan Ala buradayken istedikleri gibi oyun kuramadıkları istediklerini elde edemediklerini çok iyi bildikleri gibi, günlük sığ ve polemik siyasetlerinin içine de çekemiyorlar. Sanıyorlar ki Efkan Bey bu dolduruşlara gelecek, eninde sonunda sinirleri bozulacak ve basit siyasi kavgaların içinde olacak.
Bursa’daki dedikodu siyasetine dönersek!
Devleti ve milleti için gözünü kırpmadan bu işleri yapan bir ismi, isteseniz de sığ siyasetinize alet edemeyeceğiniz gibi, onun istemediği hiçbir şeyin olamayacağını idrak etmeniz lazım. Bursa’da dedikodu yaparak ya da algı oluşturarak kimse bir şey elde edemeyecek. Kimse de Bursa’daki korkaklar el pençe duruyor diye kimseyi bir şey yapmaz.
Son bir not olarak bunu herkes bilmeli ki Efkan Ala Bey bakanlıktan istifa ettikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisiyle ilgili sorulan soruya şu cevabı vermişti; "Ne Efkan Ala kardeşimizde bir sıkıntı söz konusudur, ne de ona yönelik herhangi bir olumsuzluğu söylemeye ne sayın Başbakan'ın ne de benim söylemek haddimize değildir. Bunlar bizim dava arkadaşımızdır."
Efkan Ala her zaman Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşlarından biri en çok güvendiği isimlerin başında yer aldı. Bursa’daki sığ kafalar bunu anlamak zorunda yoksa daha çok mevsim bekler hayal kurarlar.
Son bir not daha düşelim. 2023 seçimleri sadece Türkiye değil dünyanın nefesini keserek izleyeceği bir süreç olacak. Ve AK Parti’nin seçim kampanyasının başındaki isimlerden birisi Efkan Ala Bey. Sanırım bu kadarı yeterli fikir verir herkese.