SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Futbolla ülkede kaos planı!

Yazının Giriş Tarihi: 24.06.2024 14:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2024 14:26

Milli takımlarımız, bizim çocuklarımız ya da şöyle diyelim Ayyıldızın ve milletimizin simgesinin olduğu her yer bizim için o kadar kıymetli ki zaman zaman bu hassasiyetimiz istismar edilmeye de çok açık hale gelebiliyor.

Özellikle futbol siyaseten istismar edilmeye başlandığında geniş kitlelerin etki altına alınmasına müsait olduğu için ağır sonuçlar doğurabilecek bir alan. Milli duygularımızın, aklımızın ve gerçekliğin ötesine geçmesi durumunda elde edebileceğimiz sonucun tamamen zararımıza neden olacağını hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerekir.

Türkiye’de zaman zaman futbol siyasete derinlemesine alet ediliyor ve istismar çoğu zaman da sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor. Özellikle FETÖ terör örgütünün futbola sirayet etmesinin ardından son 10-15 yılda bu alandaki yozlaşma ve deformasyon inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda.

Ancak son bir yılda yaşananlar akıl alır gibi değil. Süper Kupa finali gerekçe gösterilerek toplumdaki ayrışmanın uluslararası arenaya taşınması, bunun üzerinden içeride siyasi istismar alanları oluşturulması, sahalarda yaşanan ve anlamlandırmanın mümkün olmadığı olaylar…

Bunlar sadece futbol olarak ve futbol içinde gelişen olaylar olarak kabul edilemez, izah da edilemez. Türkiye’de futbol futbol dışında bir çok dengenin aynı anda idare edilmek zorunda olduğu bir alan haline gelmiş durumda.

Evet Türk futbolunun yeniden baştan aşağıya dizayn edilmesi acil ve zorunlu bir durum. Neredeyse tamamı kanser olmuş bir sistem üzerinden ancak kaos planları, çatışma ve karışıklık üretilebilir ki son dönemde yaşananlar da bunun göstergesi adeta.

Futbol da alınacak futbolcudan, getirilecek teknik direktöre, kulüp yapılarından, buradaki yöneticilerin hedeflerine, siyaseten fayda zararlarına, finansal sistemine kadar çok karmaşık bir yapı var. Öyle ki bu dengeler kulüplerin çaycısına kadar tüm sistemini etkileyen, zaman zaman kitleleri harekete geçiren, olumlu ya da olumsuz birçok sorunu beraberinde getiren bir mekanizma.

Futbol’da hiçbir şey asla tesadüf olarak gerçekleşmediği gibi stabil durumda bile birçok yeni oyun kurulan, plan yapılan, organize hareket edilen, tuzak alanlar geliştirilen, güç gösterilerinin, meydan okumaların arenası haline de gelen bir alan.

Gelelim Arda Güler meselesi ve bunun üzerinden oluşturulmak istenen kaos girişimine. Arda, Türk futbol tarihinin en özel oyuncularından birisi. Henüz 18 yaşında Türkiye’de forma giyen bir Türk çocuğunu Real Madrid öyle kolay kolay almaz. Daha önemlisi Barcelona ve Real Madrid iki dünya devi olan kulübün ikisinin de aynı anda teklifine kolay kolay rastlamak mümkün olmaz. O nedenle de Türk milleti olarak Arda’yı kalplerimize kazıyıp ayağına taş değmesin istiyoruz.

Türk futbolu üzerinden bağımsız olarak futbolun etkisini kullanarak bir kaos planı ne yazık ki uzun süredir Türkiye’de zaman zaman gündeme geliyor. İşte son bir yılda bu alanda açık açık kaos planlarının farklı yöntemlerle masaya sürüldüğünü de birlikte izliyoruz. Arda Güler meselesinin de bu gözle yeniden değerlendirilmesinde fayda var.

Arda Güler üzerinden yapılmak istenen kaos planıyla ilgili de oldukça ilginç durumlar yaşanıyor. Taraftarları sokağa döküp yürüyüş yapmaktan, Gezi ihanetine benzer bir sokak havası oluşturmaktan bahsedenler var. Öyle ki kurulan baskılar katlanılamaz hale geldiği için Türkiye Futbol Federasyonu, 18 Temmuz’da olağanüstü genel kurul toplamaya karar verdi.

Aslına bakarsanız futbolun kendisi bu kadar değerli birşey değil. Ancak oluşturduğu iklim ülkenin gündemini haftalarca, aylarca hatta yıllarca meşgul edebiliyor. Geniş kitlelere etki sağladığı için her dönem istismara ve kullanıma hazır bir tehdit olarak da bir kenarda duruyor.

Evet Arda bizim kıymetli çocuğumuz. Kimsenin de ona olumsuz bir tavır sergilemesine tahammül edemeyiz. Ancak, Arda’nın bir kaos operasyonuna malzeme yapılmasına, algı ve istismar malzemesi olmasına da izin veremeyiz. Bugün Arda üzerinden TFF’yi ele geçirme, buradan siyasal bir rant oluşturma çabasını da çok açık görmekte fayda var. Dün Gezi olaylarının provokatörlerinin bugün Arda üzerinden benzer bir provokasyon yaptığını da çok iyi görmemiz, idrak etmemiz şart.

Futbolla yakınlığı olmayan, şarkıcı filmci ismiyle dolanan ancak başka bir ülkede bu işleri bile yapamayacak tiplerin bir anda otomat gibi bu alana yönelmelerini kuşku ile karşılamak gerekiyor elbette. Gezi’de yapamadıklarını bugün Milli Takım ve gözbebeğimiz Arda üzerinden yapmaya çalıştıkları çok açık.

Milli takım ve Arda Güler üzerinden Türk milletinin ve taraftarın sinir uçları ile oynayıp, buradan oluşacak istismar alanı ile siyasi bir kampanya yürütmek isteyenlere izin veremeyiz. Şampiyonanın ardından Arda Güler meselesini masaya yatırır, hesabını sorarız. Ancak tam da milli duyguların zirve yaptığı bir dönemde evladımızı istismar malzemesi yapılmasına izin veremeyiz.

Yönetimler, teknik direktörler gelir gider. Daha önce kimler geldi kimler gitti. Geriye umudumuz olan Arda gibi evlatlarımızla milletimiz ve devletimiz kalır. Devletimizi ve ülkemizi kaosa sürüklemek isteyenlere müsade edemeyiz ve etmemeliyiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.