Kamu da da özel sektörde de yöneticilik yapacakların vizyon sahibi ve liyakatli olmaları, yönettikleri kurumların başarı ve başarısızlığıyla direkt ilgili oluyor. Vizyonu olan, sadece kendi aklını değil ortak aklı da kullanan yöneticilerin kurumlara katkısı en üst düzeyde olmuyor.
Yerel yönetimlerde özellikle olumlu muhalefet kent yöneticilerinin de elini güçlendirirken, ortak fayda olan halkın tek kuruşunun bile doğru ve en verimli şekilde kullanılmasını sağlıyor. Dahası o yöreye katkı sağlıyor. Bunun en güzel örneklerinden birisi Mudanya’da yaşanıyor.
Ufku ve vizyonu olmayan 1970’lerin ideolojik saplantıları içinde, çağdışı ali kıran baş kesen zihniyetli bir kişi tarafından yani Hayri Türkyılmaz tarafından yönetilemeyen, kaynakları heba edilen, enerjisi tüketilen ve 30 yıl geriye götürülen Mudanya’da, bir isim değişti Mudanya’nın dünyası değişti adeta. Şehrin enerjisi geri gelirken, 10 yıllık fetret döneminin izleri de yavaş yavaş siliniyor.
Mudanya Gazetesi sahibi Gazeteci kardeşim Yavuz Gerçekçi’nin yayınladığı haber bu gelişmeyi ve şehre nasıl aklın hakim olmaya başladığına çok güzel bir örnek. Görev süresi boyunca konser ve dandik festivalleri hizmet diye satan Türkyılmaz zihniyetinin net bir şekilde bir kez daha görünmesine de imkan tanıdı.
Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Üyesi Adnan Gül, Çağrışan’da üzüm, Tirilye’de zeytin ve Mürsel’de incir festivallerinin birleştirilmesinin sanatçı ve organizasyon masraflarının belediyeye katkısı olacağını söyledi. Önemli bir tasarruf sağlanacağını kaydetti. Öneri gerçekten ciddiye alınması gereken bir yaklaşımdı ve olumlu cevap da gecikmedi.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç da öneriyi desteklediğini belirterek bu tür uyduruk ve günübirlik etkinliklere karşı olduğunu ifade ediyor. Öneriyi dinliyor ve makul olduğunu görüp destekliyor. Dahası geliştirilmesi için de fikir olarak da katkı sağlıyor.
Bir şehir böyle yöneticilere sahip olmalı. Dalgıç, daha önce Mudanya Belediyesi’nde Kültür Müdürlüğü de yapan Adnan Gül’ün önerisine, “Sizinde dediğiniz gibi birleştirilerek birkaç gün süren adam gibi adam gibi festival yapılması taraftarıyım” ifadelerini kullanıyor.
Aslında tüm konuyu da “Dostlar alışverişte görsün şenlikleri yapmayacağız” sözleri ile özetliyor Deniz Dalgıç. Tam bu noktada önümüzdeki günlerde yapılacak Kitap Fuarı’yla ilgili de birkaç söz etmeliyim. Daha öncesinde 5 kez düzenlenen ama ciddiyetsiz ve sadece ideolojik olduğu bilinen, bölücü yayınların dağıtımı nedeniyle de tepki çeken kitap etkinliği bu yıl gerçek bir kitap fuarına dönüşüyor. Ciddi yayınevlerinin katılacağı etkinlik her ne kadar 6. Kitap Fuarı olarak geçse de gerçek anlamda ilk kitap fuarı olacak.
Fuarın mesajı ise tam da Mudanya’nın yeni dönemini anlatır mahiyette, “Değişim”
Tam bu noktada Deniz Dalgıç’ın uyduruk tabirini destekleyecek bir olayı daha hatırlatalım. Türkyılmaz’ın ilk döneminde güldüren ve kamu kaynaklarını nasıl zebil ziyan edildiğini gösteren bir etkinlik düzenlenmişti. Kumyaka Köyü’nde bilmem kaç kişinin katılımıyla denizde barış işareti canlandırılmış onca para harcanıp birde rekorlar kitabına girdik diye reklam edilmişti.
Aradan birkaç ay geçtikten sonra dönemin Nilüfer Belediye Başkanı olan bugünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i ziyaret eden Hayri Türkyılmaz, etkinliği ballandıra ballandıra anlatıp Nilüfer’de de yapalım deyince Bozbey kendisine, “Bir etkinlik ya da organizasyonun o beldeye katkısı olması gerekir. Üstüne bir de sürdürülebilir olması gerekir. Sürdürülebilir olmayan bir etkinliğe kaynak harcamak israf” deyince Türkyılmaz bir daha rekor (!) denemesini ağzına almadığı gibi bir daha teşebbüs de etmedi.
Sonuç olarak şehirleri, kurumları, şirketleri vizyonu olan, aklını ve çevrenin aklını kullanan ileri görüşlü ve iş yapma kapasitesi olan liyakatli isimlere teslim etmek önemli. İletişim sıkıntısı yaşayan, kapalı, kendinden başkasını yok sayan, ben bilirim diyen basiretsiz ve liyakatsizlerin verdiği zararı yerine koymak oldukça zor oluyor…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
İşte ortak akıl bu!
Kamu da da özel sektörde de yöneticilik yapacakların vizyon sahibi ve liyakatli olmaları, yönettikleri kurumların başarı ve başarısızlığıyla direkt ilgili oluyor. Vizyonu olan, sadece kendi aklını değil ortak aklı da kullanan yöneticilerin kurumlara katkısı en üst düzeyde olmuyor.
Yerel yönetimlerde özellikle olumlu muhalefet kent yöneticilerinin de elini güçlendirirken, ortak fayda olan halkın tek kuruşunun bile doğru ve en verimli şekilde kullanılmasını sağlıyor. Dahası o yöreye katkı sağlıyor. Bunun en güzel örneklerinden birisi Mudanya’da yaşanıyor.
Ufku ve vizyonu olmayan 1970’lerin ideolojik saplantıları içinde, çağdışı ali kıran baş kesen zihniyetli bir kişi tarafından yani Hayri Türkyılmaz tarafından yönetilemeyen, kaynakları heba edilen, enerjisi tüketilen ve 30 yıl geriye götürülen Mudanya’da, bir isim değişti Mudanya’nın dünyası değişti adeta. Şehrin enerjisi geri gelirken, 10 yıllık fetret döneminin izleri de yavaş yavaş siliniyor.
Mudanya Gazetesi sahibi Gazeteci kardeşim Yavuz Gerçekçi’nin yayınladığı haber bu gelişmeyi ve şehre nasıl aklın hakim olmaya başladığına çok güzel bir örnek. Görev süresi boyunca konser ve dandik festivalleri hizmet diye satan Türkyılmaz zihniyetinin net bir şekilde bir kez daha görünmesine de imkan tanıdı.
Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Üyesi Adnan Gül, Çağrışan’da üzüm, Tirilye’de zeytin ve Mürsel’de incir festivallerinin birleştirilmesinin sanatçı ve organizasyon masraflarının belediyeye katkısı olacağını söyledi. Önemli bir tasarruf sağlanacağını kaydetti. Öneri gerçekten ciddiye alınması gereken bir yaklaşımdı ve olumlu cevap da gecikmedi.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç da öneriyi desteklediğini belirterek bu tür uyduruk ve günübirlik etkinliklere karşı olduğunu ifade ediyor. Öneriyi dinliyor ve makul olduğunu görüp destekliyor. Dahası geliştirilmesi için de fikir olarak da katkı sağlıyor.
Bir şehir böyle yöneticilere sahip olmalı. Dalgıç, daha önce Mudanya Belediyesi’nde Kültür Müdürlüğü de yapan Adnan Gül’ün önerisine, “Sizinde dediğiniz gibi birleştirilerek birkaç gün süren adam gibi adam gibi festival yapılması taraftarıyım” ifadelerini kullanıyor.
Aslında tüm konuyu da “Dostlar alışverişte görsün şenlikleri yapmayacağız” sözleri ile özetliyor Deniz Dalgıç. Tam bu noktada önümüzdeki günlerde yapılacak Kitap Fuarı’yla ilgili de birkaç söz etmeliyim. Daha öncesinde 5 kez düzenlenen ama ciddiyetsiz ve sadece ideolojik olduğu bilinen, bölücü yayınların dağıtımı nedeniyle de tepki çeken kitap etkinliği bu yıl gerçek bir kitap fuarına dönüşüyor. Ciddi yayınevlerinin katılacağı etkinlik her ne kadar 6. Kitap Fuarı olarak geçse de gerçek anlamda ilk kitap fuarı olacak.
Fuarın mesajı ise tam da Mudanya’nın yeni dönemini anlatır mahiyette, “Değişim”
Tam bu noktada Deniz Dalgıç’ın uyduruk tabirini destekleyecek bir olayı daha hatırlatalım. Türkyılmaz’ın ilk döneminde güldüren ve kamu kaynaklarını nasıl zebil ziyan edildiğini gösteren bir etkinlik düzenlenmişti. Kumyaka Köyü’nde bilmem kaç kişinin katılımıyla denizde barış işareti canlandırılmış onca para harcanıp birde rekorlar kitabına girdik diye reklam edilmişti.
Aradan birkaç ay geçtikten sonra dönemin Nilüfer Belediye Başkanı olan bugünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i ziyaret eden Hayri Türkyılmaz, etkinliği ballandıra ballandıra anlatıp Nilüfer’de de yapalım deyince Bozbey kendisine, “Bir etkinlik ya da organizasyonun o beldeye katkısı olması gerekir. Üstüne bir de sürdürülebilir olması gerekir. Sürdürülebilir olmayan bir etkinliğe kaynak harcamak israf” deyince Türkyılmaz bir daha rekor (!) denemesini ağzına almadığı gibi bir daha teşebbüs de etmedi.
Sonuç olarak şehirleri, kurumları, şirketleri vizyonu olan, aklını ve çevrenin aklını kullanan ileri görüşlü ve iş yapma kapasitesi olan liyakatli isimlere teslim etmek önemli. İletişim sıkıntısı yaşayan, kapalı, kendinden başkasını yok sayan, ben bilirim diyen basiretsiz ve liyakatsizlerin verdiği zararı yerine koymak oldukça zor oluyor…