Bursa Çimento, Bursa’nın gözü önünde ÇED raporu almadan (ki alamadı daha önce yaptığı girişimde) koca bir fabrika daha inşa etti. Kapasitesini tam 3’e katlayacak tesis tamamlanmak üzere. Genel Müdürünü değiştirdi bu uğurda. Osman Nemli, bunun hesabını veremem diye görevini bıraktı. Yerine Barbaros Onulay diye enteresan birini getirdiler. Dünyanın kendi çevresinde döndüğünü sanıyor arkadaş.

Bursa Çimento konusu yıllardır Bursa’nın gündeminde aslında. Bırakın yeni tesis yapılmasını aslında Kestel’den çıkarılarak şehir dışına taşınması gereken bir tesis. Daha önce birkaç kez ÇED almak için girişimde bulundu. Ancak bunun mümkün olmadığı teyit edildi. Ancak Bursa Çimento siyasi güç ve parasal gücüyle bunun sağlama noktasında azmini hiç kaybetmedi.

Yeni tesisi kurmak için bu kez modernizasyon diye sihirli bir formül buldu arkadaşlar. Devlet kurumlarından ÇED alamayan işletme, modernizasyon adı altında inşaata başladı. Modernizasyon yani makinelerini yenileyecekti sözde. Ama koca bir tesis yaptı o çirkin ve devasa bacalarının hemen alt tarafına.

Neyse bu özetin hemen ardından tekrar gelelim bu bizim

enteresan CEO’ya. Konuyla ilgili ilk köşe yazısının ardından gelin anlatalım diye bir kızımız aradı. Gelmenize gerek yok sadece tek bir soruya yanıt vermeniz yeterli dedik. ÇED raporunuz var mı?... Çok anlatmak istiyorsanız siz buyurun gelin ama belgelerle gelin izinlerle gelin dedik.

Sorup döneceklerdi o gün bugün sesleri çıkmadı. Daha sonra noterden iki defa aynı metni gönderdiler tekzip diye. Sorulara yanıt yok şirketin tarihçesi, nasıl da itibarlı bir şirket olduklarının tekrarlandığı, bizim çimento alanında uzman olmadığımız için böyle haberler yapamayacağımızın da küstahça yer aldığı metinler.

CEO arkadaş, sektör raporlama ya da sektör değerlendirme uzmanı ile gazeteci arasındaki farkı bilmiyor olsa gerek, tüm küstahlığı ile aynı metin başka arkadaşlara da gönderdi. Aç kardeşim davayı. Bizde şu planları bir görelim. Kamuoyu görsün, ilgili uzmanlar görsün olmaz mı? Yok ona da gelmiyor CEO... Gönlü olsun çimentodan anlamam. Gerçekten de o alanda uzman değilim. Ancak benim anlattığım konu çimento bilimi üzerine ya da üretimi üzerine teknik bir konu değil birisi CEO arkadaşa bunu izah etsin. Güldürmesin insanları üstüne. CEO bey gerçekten çok komik oluyor bu noktada.

CEO arkadaş...

Soru aslında çok net. ÇED raporu almadan neden fabrikayı büyüttünüz? Kime güvenerek ÇED alamadığınız yere kanunun arkasından dolanma girişiminde bulunuyorsunuz? Size kim neye karşılık göz yumuyor? Çevre Şehircilik ve Kestel Belediyesi kaçak inşaatı neden mühürlemiyor?

Bunun bir tek izahı var. Ya Ankara'ya Bursa siyaseti ve bürokrasisinden güç alarak bu yola gidiliyor. Bir anlamda Bursa'daki hakim siyasetçilerin koruması altında Bursa Çimento ÇED raporu almadan tesis inşa ediyor. Kapasitesi 3'e katlanıyor. Balıkesir'de ÇED’e takıldığı için beton santrali kuramayan Bursa Çimento, Kestel'de fabrikasının nasıl büyütüyor ÇED olmadan? Balıkesir’de yeterli siyasi ve bürokratik desteği bulamadıkları ortada.
Ne yazık ki Bursa'da özellikle iktidar kanadı kapitalin ve rantın cazibesine öyle kapılmış durumda ki insanların zehirlenmesine, havanın suyun, insanın yok edilmesine gözleri kör kulakları sağır. Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, kanser vakaları artıyor diye feryat ediyor ancak bir yandan da Mimarlar Odası iki defa resmi yazıyla istemesine rağmen Bursa Çimento’nun yeni tesisinin planlarını vermiyor. Orada kanun dışı bir işlem yoksa, yarı kamu sayılan akademik odaya yani işin uzmanlarına planları vermekten neden çekinir ki belediye? Bunun belediyenin kararı değil siyasi patronun kararı olmadığına nasıl ikna olabiliriz?

Mesela bunca yazı bunca eylem ve bunca bilgi ortadayken, AK Parti'den ne milletvekiline il başkanı ne de yöneticilerinden tek bir kelam yok. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü mesela her konuya olduğu gibi bu konuya da hem kör hem sağır. Sorumluluğun devlet adına sahibi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kaçak yapılaşmaya müdahale etmemesi kabul edilebilir mi?

O dönemki adıyla Bayındırlık İl Müdürlüğü’nün Ovaakça’dan Atas köye ilçelerdeki bir çok balyoz operasyonuna takip etmiş bir gazeteci olarak söylemeliyim ki, bugün daha geniş yetkilere sahip olan Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü işlevselliğini yitirmiş bir kurum ve Bursa'ya katkısı olmadığı gibi sessizliği ile zarar veren bir kurum haline gelmiş durumda.

Bursa adına soralım kentin idari sorumlusu Vali beye, kentin siyasi sorumlusu olan AK Parti İl Başkanına, Bursa Milletvekillerine, ilgili belediyelere ve ilgili kamu kurumlarına.... Bursa Çimento başta olmak üzere havayı suyu, denizi gölü, dereleri, başta da insanı zehirleyen kuruluşlara, toprağı yok eden kaçak yapılaşmaya karşı topyekün bir mücadele edin ne bekleniyor?

Mesela Mimarlar Odası’nın Bursa Çimento ile ilgili yaptığı suç duyurusuna sahip çıkmak ve takip etmek AK Parti İl Başkanlığının Kestel Belediyesi’nin Büyükşehir Belediyesi’nin görevi değil mi? Çevre Şehircilik’in kendisinin suç duyurusunda bulunması gerekmez mi?

Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol çalışkan bir isim. Burada gücünün yetmeyeceğini tahmin etmek güç değil. Çimentoya ceza uyguladı biliyoruz kendisi de söylüyor zaten 44 milyon lira girdi belediyenin kasasına. Ancak burada Kestel Belediyesi’nin “Cezalı ruhsat” uygulaması gerçekten duyanı güldüren bir şey. Bir yer ya kaçaktır ya değildir. Cezalı ruhsat kestim diyerek bunu yasallaştırmak oldukça ironik bir durum. Kaçaksa yıkılmalı. Değilse zaten ne cezası uyguluyorsun. Oradaki uygulama hepimizin de tahmin edileceği gibi kaçak yapı cezası. Kamuoyuna ise cezalı ruhsat diye yeni bir kavram ile algı yapılıyor sadece.

Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, Mimarlar Odası’nın başvurusuna olumlu yanıt vererek, planları bu kuruma vermeli. Mimarlar Odası incelesin eğer yanlış yoksa saten sorun ortadan kalkar ve hem Erol, hem çimento hem de Ak Parti yıpranmaz. Ama planlarda sıkıntı varsa onunda gereğini yapmak için bu kurumların elinde bir de bilimsel veri olmuş olur. Şeffaf olmayan her süreçte söylentiler ve iddialar ardı ardına gelir. İnsanlar şeffaf şekilde bilgi ve belge verilmemesinin, açıklama yapılmamasının nedenini merak eder.

CEO bey, artık şu ÇED raporunu ya da yasal izinlerle nasıl kapasite artırdığınızı anlatın Bursa'ya. Bilmek hakkı Bursa'nın. Malum Bursa kimsenin babasının tarlası olmadığı gibi babanızın tarlasına bile istediğiniz her şeyi yapamazsınız. Kanun var gün gelir uygulanır.. Uygulayan yürekli insanlar bulunur.
Bu hamur daha çok su kaldırır…