Muhtemelen kısa bir süre sonra gündemden düşecek ve yine tarım arazileri parsel parsel yok edilecek. Çünkü Bursa’nın değişmeyen kaderi parası olan her şeyi yapar ve bunun için kanunların göz ardı edilmesi de dahil. Yerel yönetimler ve kamu kurumları içindeki girift ilişkiler, vatandaşa gelince zalim davranırken, parası olana tüm kapılar yasal ya da gayri yasal olarak açılır.
Mudanya Belediyesi, kararlı bir mücadele yürütüyor Belediye Başkanı Deniz Dalgıç beyin baştan beri söylediği yönde. İlçede 122 Tiny House söküldü diğerleri de etap etap sökülecek. Çeklerle çakallarla değil icraatla tarım alanlarının korunması için bir mücadele var ve umuyoruz ki bu kararlı tavır sonuna kadar devam eder. Kimsenin bugünkü çıkarı, bugünkü kazancı için gelecek nesillere sirayet edecek saçmalıklar yapmasına kamu en azından göz yummamalı.
Bursa gündemine Tiny House meselesi zaman zaman geliyordu ancak son olarak Nilüfer’e bağlı Dağyenice Mahallesinde ruhsatsız ve kaçak kurulan Tiny House sitesi ile gündeme geldi. Aynı günlerde Emniyet Genel Müdürü olarak atanan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da bu tür yapılana asla izin verilmeyeceği yönünde iradesini ortaya koydu. Mesele o kadar büyük boyutlara varmış durumda ki Dağyenice’de ruhsatsız ve kaçak olarak birinci sınıf tarım arazisine yapılan Tiny Houseler yıkılmasın diye ilgili inşaat firması bir AK Partili bir solumsu yazarı bünyesine katıp medya kurdu. Mesele ortaya çıkınca da biz gazetecilik yapıyoruz başka bir şey yapmıyoruz zaten orasıyla ilgili iddialar da doğru değil falan filan gevelediler.
Nilüfer Belediyesi tarafından yıkım kararı alınan ve belgesini sehirmedya.com olarak yayımladığımız bu sitenin yıkımının yapılıp yapılmayacağı ise hala belirsizliğini koruyor. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in kaçak ve ruhsatsız yapılaşmayla ilgili hassasiyetini biliyoruz ve bunu kendisi de çok yerde söylüyor.
Mudanya Belediyesi, söylemden eyleme geçmişken Şadi Özdemir’in de başta kaçak Tiny House konusunda simgeleşen medya destekli site olmak üzere tarım arazilerini talan eden bu sistemleri durdurması ve yapılanları yıkmasını bekliyor kamuoyu. Üstelik bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de açık desteği var. Bozbey, ilçelere gereken desteğin yanı sıra araç ekipman desteği de sağlayabileceklerini kamuoyuna daha önce açıklamıştı. Hazır hava ve zemin şartları olmuşken Nilüfer Belediyesi’nin de artık harekete geçmesi gerekiyor.
Tiny House işi oldukça kazançlı ve iştah kabartan bir alan. Geçtiğimiz günlerde Gazeteci Mustafa Özdal bu işlerin nasıl yapıldığını özetleyen bir yazı kaleme aldı. İşte Özdal’ın yazısında Tiny House oyununun ayrıntıları şöyle;
“Milletin doğa sevgisini istismar eden Tiny House çetesi, işlerini şöyle yürütüyor: Önce büyük bir tarım arazisine gözlerine kestiriyorlar. Mesela dönümü 200 bin lira olan 10 dönümlük tarlayı toplamda 2 milyon liraya satın alıyorlar. Daha sonra satın aldıkları tarla üzerine Tiny House yapacaklarını söyleyip, 20 ‘kurban’ buluyorlar. Tuzağa düşürdükleri kurbanlarına hemen bir kooperatif kurdurup, tarlayı parsel parsel üyelere satıyorlar. Ancak 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu’na göre belli büyüklüğün altındaki tarım arazileri bölünemez. Yani yapılan iş yasa dışı olduğu için kooperatif kurulup, üyelere tarım arazileri bölünerek satılıyor. Ancak bu satışın kanunda yeri olmadığı için, tapu müdürlüklerinde de geçerliliği olmuyor. Yani kooperatif üyeleri, satın aldıkları hisseli arazilerine tapu alamıyorlar, sadece kooperatif üyesi sıfatıyla hisse sahibi oluyorlar. Bu işi organize eden Tiny House çetesi, daha sonra kooperatif üyelerine maliyeti 200, 300 bin lirayı geçmeyen Tiny House’ları da satıyor. 500 metrekarelik tarım arazisi ve maliyeti 300 bin lirayı geçmeyen Tiny House’lar her bir kooperatif üyesine en az 2 milyon liradan satılıyor. Böylece 2 milyon liraya satın aldıkları 10 dönümlük bir araziden toplamda 40 milyon liralık bir ciro elde ediyor Tiny House çetesi. Yani kabaca hesapla en fazla 6 milyon liraya mal ettikleri (arsa ve 20 Tiny House) tapusuz tesisi, 40 milyon liraya satıp, 34 milyon lira kazanç elde ediyorlar! Bu en küçük tesisten elde ettikleri kazanç…”
İşin ilginç yanı Emniyet Genel Müdürlüğü görevine atanan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın bunlara göz yumulmayacağına dair açıklaması, Nilüfer ve Mudanya Belediyesi'nin yıkım kararlarına ve Tarım İl Müdürlüğü’nün tutanaklarına rağmen halen sosyal medyada onlarca Tiny House projesi satışta. Bu düpedüz devlete kafa tutup vatandaşı dolandırmak. Yani olayın bir de polisiye yönü var ve bu dolandırıcılarla ilgili Emniyet Müdürlüğü’nün harekete geçmesi gerekiyor.
Burada önemli bir nokta daha var. Bursa’da kaçak inşaatla mücadele ettiğini gördüğümüz 4 belediye var. Nilüfer, Yıldırım, Osmangazi ve Mudanya… Bu belediyelerden her gün yapılan yıkımlarla ilgili haberler servis ediliyor. Ancak yetmez. Bunun topyekün bir mücadele şeklinde yürütülmesi gerekiyor. Dahası bu ilçeler dışındaki ilçelerde de yoğun bir şekilde Tiny House başta olmak üzere kaçak inşaatlar var ve bunların önüne geçilmesi gerekiyor.
Belki önümüzdeki günlerde Vali Erol Ayyıldız ve büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in ilçe belediye başkanları ve milletvekillerinin de katıldığı bir toplantı ile kaçakla mücadele konusunda ortak bir irade ortaya konularak, topyekün bir balyoz operasyonu başlatılabilir. Yani bu tartışmalar bir iki hafta daha sürer ve unutulur. Sonrasında Bursa’nın makuz talihi olan kaçak inşaat ve kaçak Tiny Houselar artarak devam eder. Hem Bursa hem tarım alanları talan edilmeye devam eder.
Dikkatle izliyoruz bakalım bu defa devlet gereğini yapacak mı?