Recep Altepe’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Cemalettin Torun’un AK Parti İl Başkanı olduğu dönemde, Nilüfer’de kentsel dönüşüm adı altında işlenen kent suçlarının en ağırlarından birisi şüphesiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’da 5 katın üzerine çıkmayan bir yatay mimari talebini dillendirdiği bir ortamda Balat’ta verilen 40 katlı Central Balat Projesi’ydi. İşin enteresan tarafı Nilüfer’de kurulan rant ittifakı kapsamında CHP ve diğer muhalefet partileri de bu duruma geçit verdi.
Geçen hafta duyurduğumuz 2015 yılından beri Central Balat ve Ataevler Umut Sitesi ile ilgili 6 defa mahkemenin iptal etmesine rağmen mahkemenin iptal gerekçeleri göz önünde tutulmayarak yeniden meclisten geçirilen planlarla ilgili o tarihten bugüne kadar olumlu oy veren meclis üyeleri ve belediye başkanları ile ilgili açılan dava, bir kez daha bu konunun gündeme gelmesini sağladı.
Tepeden tırnağa rant projesi ve şehir suçu. Savunulacak masum gösterilecek ya da hata ettik ama milli servet bir şekilde çözelim diyecek bir durum da yok. Her suçun bir bedeli olmalı ve olacakta. Zamanlamasından bağımsız olarak bu şehre kötülük edenlerin, bu kötülükten menfaat elde edenlerin günün birinde bunun hesabını vereceğine inancımız devam ediyor.
Şimdi Cemalettin Torun ve Recep Altepe’nin baş sorumlu bu konuda, Orhan Holding, Taşyakan İnşaat, Tiba Mimarlık, Büyükşehir ve Nilüfer Belediyesi yöneticileri başta olmak üzere bu şehre yaptıklarının hesabını vermelerinin zamanı geliyor. Göz göre göre saltanatları hiç bitmeyecek mantığıyla girişilen bu rant oyununun faturasını ödeyeceklerden bir kısmı meclis üyeleri. Oysa parti gruplarının aldığı kararlara uymak zorundalar.
Yani Altepe ve Torun’un baskısıyla verilen rant kararı, mecliste onaylanıyor. Sonrasında kanunları ve mahkeme kararlarını hiçe sayarak inşaatın devam etmesi ve tamamlanması sürecinde de benzer grup kararları ile meclis üyelerinin eli kolu bağlanıyor. Asıl sorumlular Büyükşehir ve Nilüfer Belediye başkanları (4 farklı isim görev yaptı bu süreçte ve şu an bu sayı 5’e çıktı) karar oylamalarına ne hikmetse pek katılmıyor.
Buraya kadar seçilmişler ve atanmışları ele aldık. Ya Orhan Holding ve Taşyakan İnşaat. Belli ki nüfuz kullandılar, birilerine iş verdiler, belki bağışta bulundular. Ama bunca insanın yargılanacağı ve kanunsuz bir inşaatı tamamladılar. Ben ruhsat aldım bana ne kimse diyemez. Ruhsat kanunsuz ise bunu bilmemeye imkan yok. Kanunsuzluğu satın almış oluyorsunuz.
Meclis üyeleri ve belediye başkanları yargılanacak. Belki başkaları da eklenecek. Ancak burada bir de cenaze var kaldırılması gereken. Bütün çirkinliği ve heybeti ile Balat Kavşağı’nda yükselen iki dev kule.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşümü teşvik etmek amacıyla çıkardığı yönetmeliklere aykırı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey döneminde kentsel dönüşüme sokulan Central Balat’ta AVM katları hariç yaşam başladı, devam ediyor. Ruhsatlandırılması adeta imkansız hale gelen AVM’nin arka bölümde üst katta olan dükkanları da iddiaya göre ruhsatsız bir şekilde işletiliyor.
Burada artık hem devlet hem de Orhan Holding elini taşın altına koymalı. Bu kanunsuzluğun bedeli fatura edilmeli. AVM olan ve ruhsatlandırılması mümkün olmayan bölümler devlete hibe ya da irat hangisi mümkünse geçerek burasının Bursa’nın da ihtiyacı olan Trafik Hastanesi’ne dönüşümü sağlanarak Bursa’nın hizmetine sunulmalı.
Yok öyle ben kanunsuz yaparım sonra siyasi nüfuz kullanarak istediğimi yaparım. Yapamazsın kardeşim gün gelir acı acı ödetirler bunun bedelini. Recep Altepe ve Cemalettin Torun bunun bedelini görevden alınarak siyaseten ödedi. Tabi hukukun da bir gün mutlaka bunun hesabını sormasını bekliyoruz. Belediye başkanları ve meclis üyeleri de kimin ne kadar dahli var bilmemekle beraber görevi kötüye kullanma suçundan yargılanacaklar.
Sadece yaşadıkları şehirde görevi kötüye kullanmaktan yargılanıyor olmak bile oldukça sert bir ceza. Orhan Holding ve nüfuz kullanan diğer şirketlerin de bir bedel ödemesi şart. AVM’yi sağladıkları haksız kazançlara karşılık millete vermeleri ve buranın Trafik Hastanesi yapılmasına ön ayak olmaları belki bir nebze olsun vicdanlarını rahatlatabilir. Malum kefenin cebi yok.
Bu yazının dip notu:
Central Balat Projesi 2016 yılında başladı. Taşyakan İnşaat hisse paylaşımı üzerinden yüzde 50 payla inşaat işini aldı. Ancak daha sonra mali sorunlar yaşayan Taşyakan, bugün Odunluk Mahallesi’nde yer alan Medicana Hastanesi olarak faaliyet gösteren binayı 2019 yılında arsası ile birlikte İbrahim Orhan’a devrederek Central Balat’ın tüm hisselerini aldı. Böylece ruhsatı çıkaran İbrahim Orhan, sorunlu projeden de terayağından kıl çeker gibi kurtulmuş. Taşyakan İnşaat ise bu projenin ardından yatırımlarının tamamını Hırvatistan’a aktarmış durumda. İbrahim Orhan ve Taşyakan, kamu dışındaki bu kent suçunun en önemli aktörleri anlayacağınız.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
O kazulet trafik hastanesi olsun!
Recep Altepe’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Cemalettin Torun’un AK Parti İl Başkanı olduğu dönemde, Nilüfer’de kentsel dönüşüm adı altında işlenen kent suçlarının en ağırlarından birisi şüphesiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’da 5 katın üzerine çıkmayan bir yatay mimari talebini dillendirdiği bir ortamda Balat’ta verilen 40 katlı Central Balat Projesi’ydi. İşin enteresan tarafı Nilüfer’de kurulan rant ittifakı kapsamında CHP ve diğer muhalefet partileri de bu duruma geçit verdi.
Geçen hafta duyurduğumuz 2015 yılından beri Central Balat ve Ataevler Umut Sitesi ile ilgili 6 defa mahkemenin iptal etmesine rağmen mahkemenin iptal gerekçeleri göz önünde tutulmayarak yeniden meclisten geçirilen planlarla ilgili o tarihten bugüne kadar olumlu oy veren meclis üyeleri ve belediye başkanları ile ilgili açılan dava, bir kez daha bu konunun gündeme gelmesini sağladı.
Tepeden tırnağa rant projesi ve şehir suçu. Savunulacak masum gösterilecek ya da hata ettik ama milli servet bir şekilde çözelim diyecek bir durum da yok. Her suçun bir bedeli olmalı ve olacakta. Zamanlamasından bağımsız olarak bu şehre kötülük edenlerin, bu kötülükten menfaat elde edenlerin günün birinde bunun hesabını vereceğine inancımız devam ediyor.
Şimdi Cemalettin Torun ve Recep Altepe’nin baş sorumlu bu konuda, Orhan Holding, Taşyakan İnşaat, Tiba Mimarlık, Büyükşehir ve Nilüfer Belediyesi yöneticileri başta olmak üzere bu şehre yaptıklarının hesabını vermelerinin zamanı geliyor. Göz göre göre saltanatları hiç bitmeyecek mantığıyla girişilen bu rant oyununun faturasını ödeyeceklerden bir kısmı meclis üyeleri. Oysa parti gruplarının aldığı kararlara uymak zorundalar.
Yani Altepe ve Torun’un baskısıyla verilen rant kararı, mecliste onaylanıyor. Sonrasında kanunları ve mahkeme kararlarını hiçe sayarak inşaatın devam etmesi ve tamamlanması sürecinde de benzer grup kararları ile meclis üyelerinin eli kolu bağlanıyor. Asıl sorumlular Büyükşehir ve Nilüfer Belediye başkanları (4 farklı isim görev yaptı bu süreçte ve şu an bu sayı 5’e çıktı) karar oylamalarına ne hikmetse pek katılmıyor.
Buraya kadar seçilmişler ve atanmışları ele aldık. Ya Orhan Holding ve Taşyakan İnşaat. Belli ki nüfuz kullandılar, birilerine iş verdiler, belki bağışta bulundular. Ama bunca insanın yargılanacağı ve kanunsuz bir inşaatı tamamladılar. Ben ruhsat aldım bana ne kimse diyemez. Ruhsat kanunsuz ise bunu bilmemeye imkan yok. Kanunsuzluğu satın almış oluyorsunuz.
Meclis üyeleri ve belediye başkanları yargılanacak. Belki başkaları da eklenecek. Ancak burada bir de cenaze var kaldırılması gereken. Bütün çirkinliği ve heybeti ile Balat Kavşağı’nda yükselen iki dev kule.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşümü teşvik etmek amacıyla çıkardığı yönetmeliklere aykırı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey döneminde kentsel dönüşüme sokulan Central Balat’ta AVM katları hariç yaşam başladı, devam ediyor. Ruhsatlandırılması adeta imkansız hale gelen AVM’nin arka bölümde üst katta olan dükkanları da iddiaya göre ruhsatsız bir şekilde işletiliyor.
Burada artık hem devlet hem de Orhan Holding elini taşın altına koymalı. Bu kanunsuzluğun bedeli fatura edilmeli. AVM olan ve ruhsatlandırılması mümkün olmayan bölümler devlete hibe ya da irat hangisi mümkünse geçerek burasının Bursa’nın da ihtiyacı olan Trafik Hastanesi’ne dönüşümü sağlanarak Bursa’nın hizmetine sunulmalı.
Yok öyle ben kanunsuz yaparım sonra siyasi nüfuz kullanarak istediğimi yaparım. Yapamazsın kardeşim gün gelir acı acı ödetirler bunun bedelini. Recep Altepe ve Cemalettin Torun bunun bedelini görevden alınarak siyaseten ödedi. Tabi hukukun da bir gün mutlaka bunun hesabını sormasını bekliyoruz. Belediye başkanları ve meclis üyeleri de kimin ne kadar dahli var bilmemekle beraber görevi kötüye kullanma suçundan yargılanacaklar.
Sadece yaşadıkları şehirde görevi kötüye kullanmaktan yargılanıyor olmak bile oldukça sert bir ceza. Orhan Holding ve nüfuz kullanan diğer şirketlerin de bir bedel ödemesi şart. AVM’yi sağladıkları haksız kazançlara karşılık millete vermeleri ve buranın Trafik Hastanesi yapılmasına ön ayak olmaları belki bir nebze olsun vicdanlarını rahatlatabilir. Malum kefenin cebi yok.
Bu yazının dip notu:
Central Balat Projesi 2016 yılında başladı. Taşyakan İnşaat hisse paylaşımı üzerinden yüzde 50 payla inşaat işini aldı. Ancak daha sonra mali sorunlar yaşayan Taşyakan, bugün Odunluk Mahallesi’nde yer alan Medicana Hastanesi olarak faaliyet gösteren binayı 2019 yılında arsası ile birlikte İbrahim Orhan’a devrederek Central Balat’ın tüm hisselerini aldı. Böylece ruhsatı çıkaran İbrahim Orhan, sorunlu projeden de terayağından kıl çeker gibi kurtulmuş. Taşyakan İnşaat ise bu projenin ardından yatırımlarının tamamını Hırvatistan’a aktarmış durumda. İbrahim Orhan ve Taşyakan, kamu dışındaki bu kent suçunun en önemli aktörleri anlayacağınız.