Siyasi partilerde çok seslilik çoğu zaman iyidir. Doğrularla yanlışları ayırmaya olanak sağlar. Fikirler ve görüşler beyan edildikçe, işin doğruya yönelmesine vesile olur. Bu yazıda da doğruya yönelme ihtimali olan bir konuyu ele alacağız.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’in Kanal16’da Mustafa Özdal’a yaptığı açıklamalar oldukça önemli. Dikkatlerden kaçmaması gereken, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in ciddiye alması gereken eleştiriler yöneltiyor doğru bir üslupla.
Malum Makine Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Mart, Şadi Özdemir’in A kadrosunda olan ve NİLBEL AŞ’nin başında bir isim. MMO Başkanı olduğu dönemlerde asansör denetimlerinin MMO tarafından yapılması gerektiğini sıklıkla dile getiren de bir isimdi. Ancak bugün sorumluluk kadro olarak kendilerinde olmasına rağmen, özel bir şirkete bu denetimin verilmesine bir itirazı yok. En azından biz bilmiyoruz. Buna karşı CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, bu kararın doğru olmadığını ve denetim işinin MMO’ya verilmesi gerektiğini açık yüreklilikle söylüyor.
Özgür Şahin’in TV programında bu konuyla ilgili söyledikleri şöyle,
“Şahin, bu soruya CHP Nilüfer ilçe başkanı değil bir MMO üyesi olarak yanıt verdiğini belirterek, "Makine Mühendisleri Odası Çağdaş Grup üyesi olarak söylüyorum, son yıllarda akademik odalar inanılmaz zayıflatıldı. Akademik odalar, başta doğru olmayan yapılar olmak üzere tüm süreçlerde denetim yapan bir sivil toplum örgütü kimliğini taşır. Tıpkı eğitim gibi bazı işler de ticarileşti. Sayısı çok olan bir işin periyodik kontrolüyle ilgili bir pazar yaratırsanız, bu iş ticarileşir ve o pazardan da pay kapmaya çalışan kurumlar oluşur. Buradaki bakış açımızın biraz daha kamu kurumlarından yana olması gerekir. Genel Başkanımız Özgür Özel'in açıklamasının sonuna kadar arkasındayım. Bu tip denetim işlerinin akademik odalar dışında bir yere verilmesini doğru bulmuyorum. Bu konu çok konuşuldu ama alınan karar örgütsel veya siyasi değil, belediye yönetiminin tasarrufudur. Keşke öyle bir karar verilmeseydi. Bu konuda Genel Başkanımızın söylediği şey değerlidir. Sosyal demokrat belediye olduğumuzu iddia ediyorsak, bakış açımızın da böyle olması gerekir."
Gerek Şadi Özdemir gerekse eski tüfek solcu İbrahim Mart’ın bu konuyla ilgili kamuoyuna, en azından kendi kitlelerine bir açıklama yapması gerektiği ortada. Şadi Özdemir’in belediye başkanı seçilmesinin ardından gösterdiği net tavrı sürekli yumuşattığı ve flu alanlara kaydığını görüyoruz.
Özgür Şahin’in açıklamalarında yeni dönemde kaçak yapılaşmaya göz yumulmayacağını söylüyor. Oysa daha önceki ilçe başkanlığı sürecini de içine alan bir gerçek var ki Nilüfer’i 30 yıldır CHP yönetiyor ve yöneten isimler de partinin önemli isimleri. Belli ki rüzgardan etkilenen Şahin, tüm Nilüfer’in günahını Turgay Erdem’in sırtına yükleme modasına uymuş. Ancak bu doğru değil. Nilüfer’de kaçak ve hormonlu yapılaşmanın ana nedenlerinden birisi hiç kuşkusuz yönetimin CHP’de olması, müteahhitlerin CHP'li yönetim ile AK Partili müteahhitlerin uyum içinde olmasından kaynaklanıyor. Yani siyasi çekişme Nilüfer’de olmuyor. Her iki taraf da bu durumdan memnun.
Nilüfer’in mevcut durumdan kurtulabilmesi için öncelikle burada kurulan rant ittifakı ve rant havuzunun bozulması lazım. Ancak herkes birbirini gördüğü ve bildiği için kimse buna yanaşmıyor. Gelenle giden arasında da çok fark olamıyor bu nedenle.
Şimdi Özgür Şahin, Nilüfer’de kaçak yapılaşmaya bundan böyle müsaade edilmeyeceğini söylüyor. Ancak aynı konuşmasında Şadi Özdemir’le seçimden sonra akademik odalarla çalışma noktasında mutabık kalmalarına rağmen sonrasında asansör denetim işinin MMO yerine özel bir şirkete verildiğini söylüyor. Yani Özgür Şahin’in ifadeleri yönetimin kabulünü ve aksiyonuna muhtaç.
Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’e hatırlatayım buradan. Kendisi belki Şadi Özdemir ve kaçak yapıyla mücadeleyi savsaklayan ilgili birimlere iletir ve onları uyarır.
İbrahim Mart’ın şoförü Mehmet Turna’nın Tahtalı’da yaptırdığı kaçak ve ruhsatsız depolar hala duruyor ve kirada. Görükle-İrfaniye arasında geçen dönem yıkılan oto yıkama servisi bu dönem yeniden yapılarak faaliyete geçirildi kaçak olarak. Güngören-Maksempınar arasında en az 12 kaçak depo hali hazırda faaliyette ve dokunan yok. Referans Yemek Sanayi’ye ait Görükle Tahtalı arasında kale duvarları gibi yükselen kaçak duvarları müdahale eden yok. Üstelik burada yeni bir inşaat yapılacağı söylentisi de devam ediyor. Kaçak bungalov ve Tiny House siteleri Nilüfer’in dört yanında tarım arazilerinin üzerinde mantar gibi bitmeye devam ediyor. Büyükbalıklı bölgesinde mantar gibi biten kaçak yapılar hızla devam ediyor. Taşrayı bırakın kentin merkezinde hala daha hormonlu büyüyen, yeşil alanlara taşan bir çok inşaat var.
Özgür Şahin’e bir de olayın belediye boyutuyla ilgili müdahale edilmesi gereken sadece bir konuyu hatırlatmakta yarar var. Bu kaçakların yapılması ve göz yumulmasında etkili olan yönetiminde de yer alan iki ismin hala faal olduğu gerçeği ortadayken Nilüfer’de kaçakla nasıl mücadele edilecek?
Devamında yazmamız gereken iki konu var. Nilüfer Belediyesi, daha önce Ertuğrul’daki beton santralini ekipman yok diye yıkamamış, sonrasında ilgili kurumların devreye girmesi ile santral kaldırılmıştı. Yine Tiny House ve bungalov siteleriyle ilgili de belediyenin teknik ekipmanının olmadığı gerekçesiyle bu ay yıkım ihalesi açılacağı ifade ediliyor. Bu durum daha da vahim bir konu. Belediyelerin araç parklarının yetersiz olması nedeniyle yıkım yapamaması skandal. Benzer bir örnek CHP’li başka bir belediyede de yaşanıyor onuda yazacağım. Nilüfer Belediyesi kısa sürede araç parkını yeterli düzeye çekmeli. Araç ekipman yok diye kaçak yapılaşmanın hızla yayılmasını izlemek ancak Nilüfer’e Bursa’ya ve insana ihanet olur.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
Özgür Şahin ve kaçak yapılaşma meselesi…
Siyasi partilerde çok seslilik çoğu zaman iyidir. Doğrularla yanlışları ayırmaya olanak sağlar. Fikirler ve görüşler beyan edildikçe, işin doğruya yönelmesine vesile olur. Bu yazıda da doğruya yönelme ihtimali olan bir konuyu ele alacağız.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’in Kanal16’da Mustafa Özdal’a yaptığı açıklamalar oldukça önemli. Dikkatlerden kaçmaması gereken, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in ciddiye alması gereken eleştiriler yöneltiyor doğru bir üslupla.
Malum Makine Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Mart, Şadi Özdemir’in A kadrosunda olan ve NİLBEL AŞ’nin başında bir isim. MMO Başkanı olduğu dönemlerde asansör denetimlerinin MMO tarafından yapılması gerektiğini sıklıkla dile getiren de bir isimdi. Ancak bugün sorumluluk kadro olarak kendilerinde olmasına rağmen, özel bir şirkete bu denetimin verilmesine bir itirazı yok. En azından biz bilmiyoruz. Buna karşı CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, bu kararın doğru olmadığını ve denetim işinin MMO’ya verilmesi gerektiğini açık yüreklilikle söylüyor.
Özgür Şahin’in TV programında bu konuyla ilgili söyledikleri şöyle,
“Şahin, bu soruya CHP Nilüfer ilçe başkanı değil bir MMO üyesi olarak yanıt verdiğini belirterek, "Makine Mühendisleri Odası Çağdaş Grup üyesi olarak söylüyorum, son yıllarda akademik odalar inanılmaz zayıflatıldı. Akademik odalar, başta doğru olmayan yapılar olmak üzere tüm süreçlerde denetim yapan bir sivil toplum örgütü kimliğini taşır. Tıpkı eğitim gibi bazı işler de ticarileşti. Sayısı çok olan bir işin periyodik kontrolüyle ilgili bir pazar yaratırsanız, bu iş ticarileşir ve o pazardan da pay kapmaya çalışan kurumlar oluşur. Buradaki bakış açımızın biraz daha kamu kurumlarından yana olması gerekir. Genel Başkanımız Özgür Özel'in açıklamasının sonuna kadar arkasındayım. Bu tip denetim işlerinin akademik odalar dışında bir yere verilmesini doğru bulmuyorum. Bu konu çok konuşuldu ama alınan karar örgütsel veya siyasi değil, belediye yönetiminin tasarrufudur. Keşke öyle bir karar verilmeseydi. Bu konuda Genel Başkanımızın söylediği şey değerlidir. Sosyal demokrat belediye olduğumuzu iddia ediyorsak, bakış açımızın da böyle olması gerekir."
Gerek Şadi Özdemir gerekse eski tüfek solcu İbrahim Mart’ın bu konuyla ilgili kamuoyuna, en azından kendi kitlelerine bir açıklama yapması gerektiği ortada. Şadi Özdemir’in belediye başkanı seçilmesinin ardından gösterdiği net tavrı sürekli yumuşattığı ve flu alanlara kaydığını görüyoruz.
Özgür Şahin’in açıklamalarında yeni dönemde kaçak yapılaşmaya göz yumulmayacağını söylüyor. Oysa daha önceki ilçe başkanlığı sürecini de içine alan bir gerçek var ki Nilüfer’i 30 yıldır CHP yönetiyor ve yöneten isimler de partinin önemli isimleri. Belli ki rüzgardan etkilenen Şahin, tüm Nilüfer’in günahını Turgay Erdem’in sırtına yükleme modasına uymuş. Ancak bu doğru değil. Nilüfer’de kaçak ve hormonlu yapılaşmanın ana nedenlerinden birisi hiç kuşkusuz yönetimin CHP’de olması, müteahhitlerin CHP'li yönetim ile AK Partili müteahhitlerin uyum içinde olmasından kaynaklanıyor. Yani siyasi çekişme Nilüfer’de olmuyor. Her iki taraf da bu durumdan memnun.
Nilüfer’in mevcut durumdan kurtulabilmesi için öncelikle burada kurulan rant ittifakı ve rant havuzunun bozulması lazım. Ancak herkes birbirini gördüğü ve bildiği için kimse buna yanaşmıyor. Gelenle giden arasında da çok fark olamıyor bu nedenle.
Şimdi Özgür Şahin, Nilüfer’de kaçak yapılaşmaya bundan böyle müsaade edilmeyeceğini söylüyor. Ancak aynı konuşmasında Şadi Özdemir’le seçimden sonra akademik odalarla çalışma noktasında mutabık kalmalarına rağmen sonrasında asansör denetim işinin MMO yerine özel bir şirkete verildiğini söylüyor. Yani Özgür Şahin’in ifadeleri yönetimin kabulünü ve aksiyonuna muhtaç.
Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’e hatırlatayım buradan. Kendisi belki Şadi Özdemir ve kaçak yapıyla mücadeleyi savsaklayan ilgili birimlere iletir ve onları uyarır.
İbrahim Mart’ın şoförü Mehmet Turna’nın Tahtalı’da yaptırdığı kaçak ve ruhsatsız depolar hala duruyor ve kirada. Görükle-İrfaniye arasında geçen dönem yıkılan oto yıkama servisi bu dönem yeniden yapılarak faaliyete geçirildi kaçak olarak. Güngören-Maksempınar arasında en az 12 kaçak depo hali hazırda faaliyette ve dokunan yok. Referans Yemek Sanayi’ye ait Görükle Tahtalı arasında kale duvarları gibi yükselen kaçak duvarları müdahale eden yok. Üstelik burada yeni bir inşaat yapılacağı söylentisi de devam ediyor. Kaçak bungalov ve Tiny House siteleri Nilüfer’in dört yanında tarım arazilerinin üzerinde mantar gibi bitmeye devam ediyor. Büyükbalıklı bölgesinde mantar gibi biten kaçak yapılar hızla devam ediyor. Taşrayı bırakın kentin merkezinde hala daha hormonlu büyüyen, yeşil alanlara taşan bir çok inşaat var.
Özgür Şahin’e bir de olayın belediye boyutuyla ilgili müdahale edilmesi gereken sadece bir konuyu hatırlatmakta yarar var. Bu kaçakların yapılması ve göz yumulmasında etkili olan yönetiminde de yer alan iki ismin hala faal olduğu gerçeği ortadayken Nilüfer’de kaçakla nasıl mücadele edilecek?
Devamında yazmamız gereken iki konu var. Nilüfer Belediyesi, daha önce Ertuğrul’daki beton santralini ekipman yok diye yıkamamış, sonrasında ilgili kurumların devreye girmesi ile santral kaldırılmıştı. Yine Tiny House ve bungalov siteleriyle ilgili de belediyenin teknik ekipmanının olmadığı gerekçesiyle bu ay yıkım ihalesi açılacağı ifade ediliyor. Bu durum daha da vahim bir konu. Belediyelerin araç parklarının yetersiz olması nedeniyle yıkım yapamaması skandal. Benzer bir örnek CHP’li başka bir belediyede de yaşanıyor onuda yazacağım. Nilüfer Belediyesi kısa sürede araç parkını yeterli düzeye çekmeli. Araç ekipman yok diye kaçak yapılaşmanın hızla yayılmasını izlemek ancak Nilüfer’e Bursa’ya ve insana ihanet olur.