Daha birkaç ay öncesinde yüzyılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ikinci yüzyılına adım attığı aylarda ikinci yüzyılın ilk seçimi olma özelliğini de taşıyan 2024 yerel seçimlerine artık bir hafta var. Haftaya Pazar günü sandık başına giderek, yerel yöneticilerini seçecek vatandaşlar.

Yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti önemli bir aşama kaydetti ancak ne yazık ki siyasetimiz ve özellikle yerel siyasetimiz bir türlü kasaba mantığından bir adım ileriye gidemedi. Orantısız ve altyapısı olmayan boy palavra dolu vaatler, hesap kitaptan uzak projeler, yaşam kalitesini yükseltmeye, insanca bir yaşam için gerekli altyapının kurulmasına dair çok da bir şey duymuyoruz ama bol bol hamaset kokan, gerçekçi olmayan saçma sapan propagandalarla geçiyor süreç.

Ancak asıl konumuz bu değil. Siyaset üretemeyenlerin ucuz polemik üretme yöntemleri. Aslında fitili sahada siyaset yapıp iddiasını ortaya koymak yerine zorla aday yapıldığı partisi yerine CHP adayı Mustafa Bozbey’e atmanın yolunu arayan İYİ Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayımsısı Selçuk Türkoğlu yaktı.

Siyasi ikbalini Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş düşmanlığı üzerine kuran, adeta Aktaş’a saldırmak için fırsat kollayan, her yaptığı eylemde popüler olan ama devamında rezil olan Türkoğlu, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi hizmetlerinin tanıtıldığı bilboardlara eylem yapıyorum kisvesiyle sprey boyalı saldırıda bulundu.

Amaç ne ruhuna işleyen Alinur Aktaş düşmanlığını bir kez daha ortaya koyarak, aslında aday olduğunu ve seçimde oy istemesi gereken bir isimken nasıl yan yatıp çamura batıp Alinur Aktaş’ı hırpalayarak Mustafa Bozbey’e yol veririm kaygısı.

Yaptığı eylem kendisini ve kamuoyunu tatmin etmemiş hissine kapıldığı için ertesi gün Şehreküstü Meydanı’na seçim otobüsünü çekerek “Otobüsümüze sprey boyayla saldırıldı” diye protesto eylemine girişti. Türkoğlu uzun zamandır bunu yapıyor ve AK Parti İl Binası önünde vatandaşları da bu parti mensuplarını da provoke edecek birçok yöntem deniyor. Benzin bidonu atıp polislere saldırdığı görüntüler hala hafızalarda.

İmam cemaat söyleminde olduğu gibi yol gösteren Türkoğlu’nun bu adımları tazeliğini korurken, Bugün CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkan adayı Şadi Özdemir, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin kameraların karşısına geçerek, Ata Bulvarı’nda iki bilboarda sprey boyalı saldırı yapıldığını açıkladılar.

Bu arada sprey boyayla boyanan bilboardlar arasında yancı İYİ Parti Büyükşehir Adayımsısınınkinin olması da dikkatlerden kaçmadı. Ne acayip değil mi kamuoyu yoklama anketlerinde yüzde 2 civarında dolaşan bir ismin billboardlarını kim boyar acaba? Siyaset yapmak yerine tiyatroculuk yapmaya kalkınca komik duruma düşmekten kurtulamıyorsunuz netice itibariyle.

CHP’lilerin basın toplantısında hedef Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti’ydi tabiki. Ancak seçime bir hafta kala siyasete değil bu tür ceviz kabuğunu doldurmayacak ve her partinin fanatikleri tarafından zaman zaman cahilce yapılan bu tür eylemleri çok büyük olaymış gibi sunmak da aslında siyaset üretememenin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu tür açıklamaların bir fayda sağlamadığı gibi konunun gündemde tutulması benzer soytarılıklara da çanak tutması açısından anlamsız.

Basın toplantısından elimizde kalan ise CHP Nilüfer Adayı Şadi Özdemir'in açıklamaları. Şadi Özdemir, sahada çok etkin bir kampanya yürütmüyor. Öyle gündem olacak açıklamalar, parmak sırıtacak projeler de ortaya koymuyor. Bursa’da en rahat seçim süreci geçiren aday diyebiliriz. Nilüfer'in demografik yapısı nedeniyle bir iki programa şeklen katılıp nasıl olsa seçileceğim rahatlığı ile davranıyor.

İlk kez Şadi bey'in en azından tartışabileceğimiz bir açıklamasını gördüğümü söyleyebilirim. Bu da bir gelişme olarak burada kalsın. Ne demiş Şadi Özdemir bir de ona bakalım. "Dün gece barış içinde geçen Nilüfer'deki kampanyaya kara leke düşmüştür. Çok sayıda billboard ve panomuza, çadırlarımıza saldırılar olmuştur. Beni şaşırtmadı, çünkü bu arkadaşlar seçim kaybetmenin paniğini yaşıyor. Hem Büyükşehir hem Nilüfer'de kaybetme durumunu görünce germeye çalışıyorlar. Nereye çekerlerse çeksinler sonuç olarak biz daha sakin davranacağız. Daha çok çalışarak, daha fazla insana temas ederek, gerekirse uyumayarak bu seçimi alabileceğimizi bir kez daha göstermek gerekiyor. Nilüferimizin bu davranışlara gerekli refleksi gösterecektir. Olayları kavga noktasına getirmek isteyenlere cevabı sandıkta verecektir. Bir gün bunların hesabını verecekler. Dayanışmamızı sürdürerek yürüyeceğiz. Bütün çiçekleri koparabilirsiniz fakat baharın gelişini engelleyemezsiniz".

Yolun solundan gelen Şadi beyin, üzerinde bile durulmasına gerek olmayan bu çocuksu, avam ve amaçsız sprey boya eylemlerine bu kadar çok anlam yüklemesine hem şaşırdık hem de şaşırmadık. Şadi bey'in geldiği gelenek seviyor bu duvara afişe boya hikayelerini. Ancak önerimiz Şadi bey'in önce belediye seçimlerine odaklanması, olası seçilme ihtimaline karşı da belediyeye odaklanması yönünde.

Netice olarak kimse bilboardla, afişle seçim kazanmıyor, kimse de kimseye vay anasına adayın bilbordlarını boyamışlar madem öyle bende onlara oy veririm demiyor. Yok sayıp afişleri yenilersiniz olur biter. Bunu siyasetin merkezine çekmeye gerek yok. Zaten Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, aynı toplantıda yaptığı açıklamada siyaset yapmayı tercih etmiş. Bozbey biliyor bu işlerden bir avantaj sağlanamayacağını ve asıl vermesi gereken mesajları veriyor. Şadi beyin de Bozbey’den öğrenecek oldukça fazla konu olduğu ortada. Oraya doğru yönelirse daha faydalı olur.