Mustafa Kemal Atatürk, son devletimizin kurucu devlet başkanı ve milli mücadelemizin başkomutanıdır. Zaten bir faninin dünyada ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmış biridir. Bugün onun mücadelesinin ve isminin üzerinden içi boşatılarak oluşturulan kavramlarla devletimizin ve milletimizin baskılanmasına da Mustafa Kemal Atatürk’ün değersizleştirilmesine de müsaade edemeyiz.
Mustafa Kemal Atatürk ya da başka bir değer üzerinden disiplinsizliği legalleştirmek geleceği ateşe atmak anlamına da gelir. Askeri disiplini yok sayan, emir komutayı dinlemeyen bir askere, yarın savaşta ya da başka bir alanda nasıl güveneceksiniz?
Disiplin diyince akla ilk gelen şeydir askerlik. Sistemin tamamı disiplinden ibarettir zaten. Taviz verilmeyecek en önemli noktası da disiplindir. Ne yapmış teğmenler de ihraç edilmiş? Askerliğin ruhunu, TSK’nin varlığını yok saymış, baş kaldırmışlar o kadar net…
Türk devleti var olduğu Göktürk devletinden beri varlığını askeri disiplini ve güçlü ordusu ile sürdürmüş bir devlet ve Türk milleti de ordusuna sadakati ve ordusunu güçlü tutması ile var olmuş ve var olmayı sürdürmüş bir millettir.
Evet meseleye insani yönden bakan bir çevre var ve genç teğmenlerin ihracını kabullenemiyorlar. Ancak askeri alan yufka yürekle ya da siyasi alana çekerek düzenlenebilecek ve kontrol edilebilecek bir alan değil. Unutulmamalıdır ki Çanakkale’de ve daha bir çok cephede bize karşı savaşan askerlerin bir kısmı da “Allah Allah” diyerek Türk ordusuna ve Türk milletine, Türk vatanına kast ediyordu. Yine DEAŞ Allah’u ekber diyerek katliam yapıyordu? Allah’u ekber dediği için DEAŞ denen katil sürüsünü legalleştiremeyiz.
Devam edersek… Bütün darbeciler bugüne kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün daha doğrusu Kemalizm’in arkasına sığınarak silahları kendi milletine çevirdiler. Daha yakın zamanda terörist FETÖ bile darbe girişiminde TRT’de okuttuğu metinde Mustafa Kemal’in sözünü kullanıp, ülkeyi işgale yeltenirken Atatürk ve Kemalizm’i kullanmaya kalktı.
Şimdi komutanlarının defaten emir ve ikazlarına rağmen korumayı dinlemeyen ve korsan bir yemin töreni düzenleyen bu teğmenleri sadece “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı üzerinden konuyu ele alarak legalleştirirsek, yarın Mustafa Kemal’in askeriyim diyerek tüm askeri sistemi çökertmeye kalkabilecek yapılara umut ve cesaret sağlamış olmaz mıyız?
Daha da önemlisi açık ve net olarak emirlere itaat etmeyip (Ki bu darbe yapın, ihaneti vataniye yapın emri değil. Tamamen disiplin emri) kendi başına buyruk disiplini ve askeri sistemi yok etmeye yönelik eğlemi, bunca eğitimden geçmiş ve devlet aklı olmaya namzet bu teğmenlerin tamamen duygusal bir şekilde yaptığını nasıl düşüneceğiz ve nasıl buna ikna olacağız?
Mustafa Kemal, askeri disiplinsizliğe her ne olursa olsun zerre imkan tanımış mı? Türk devletinin yetiştirdiği en önemli askerlerden birisi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün buna asla taviz vermeyeceği ortadadır ve tam da orada durmaktadır.
Şunu deseydiler böyle olurdu bunu yapsaydılar şöyle olurduları bir kenara bırakarak doğrusu ne ona bakmak, devletimizin ve milletimizin geleceği açısından çok daha önemli. İktidarlar gelir geçer, siyaset değişir ama devletimiz ve milletimiz hep var olacak. Onu var etmek için de gerek töremizi, gerek inançlarımızı gerekse yeteneklerimizi korumak, değerlerimizi ve disiplinimizi geleceğe aktarmak zorundayız.
İsyanlar da hep masum gerekçelerle başlayıp sonra devletlerin ve milletlerin sonunu getirmiştir. Bahse konu teğmenlerin her ne slogan atarlarsa atsınlar yaptıkları bir isyan ve disiplini, TSK emir komuta zincirini, TSK geleneklerini ve Türk töresini yok saymak, yok etmeye yönelik bir başkaldırıdır çok açık.
Yani diyeceğim son devletimizin kurucusu ve milli mücadelemizi gerçekleştiren ordumuzun komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ismi üzerinden ordu düzenini bozmaya yönelik bir kuralsızlığı yapanları legalleştirmek en başta Gazi Mustafa Kemal’e saygısızlık olur. Vatanı uğruna ömrünü harcayan ilk devlet başkanımızı bu tür olumsuzluklara malzeme yapanların sadece ihracı değil yargılanması da gerekir.
Bu arada şahsi görüşüm bu teğmenleri yetiştiren komutanlarının ve teğmenlerin başkaldırısına katılan diğer teğmenlerin de sorgulanması gerektiği yönünde. Özellikle TSK, diğer yapılanmalarımızın dışında asla esnemesine, disiplin dışına çıkmasına, siyasi ve farklı mekanizmaların manipülasyon yapabileceği bir iklime müsaade edilemeyecek en önemli organizasyon ve yapılanmamızdır.
Asla siyasi bakamayacağımız gibi siyasallaşmasına da imkan tanıyamayız. Türk ordusu geçmiş bugün ve gelecekteki Türk milletinin ve Türk vatanının en önemli güvencesi ve dayanağıdır. Her isteyenin her istediği gibi at koşturduğu bi yapı asla olmamalı, olamaz da!
Son olarak Türk Ordusu ve Türk subayı kılıcını kendi milletine ve insanına göz dağı vermek için değil, düşmana fırsat vermemek ve vatanını korumak için çeker.
Bitirelim... Mustafa Kemal kimin askeriydi? Hiç şüphesiz Türk milletinin ve Türk devletinin... Hep bu şuurla bakmak durumundayız...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
Teğmenler aslında ne yaptı?
Mustafa Kemal Atatürk, son devletimizin kurucu devlet başkanı ve milli mücadelemizin başkomutanıdır. Zaten bir faninin dünyada ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmış biridir. Bugün onun mücadelesinin ve isminin üzerinden içi boşatılarak oluşturulan kavramlarla devletimizin ve milletimizin baskılanmasına da Mustafa Kemal Atatürk’ün değersizleştirilmesine de müsaade edemeyiz.
Mustafa Kemal Atatürk ya da başka bir değer üzerinden disiplinsizliği legalleştirmek geleceği ateşe atmak anlamına da gelir. Askeri disiplini yok sayan, emir komutayı dinlemeyen bir askere, yarın savaşta ya da başka bir alanda nasıl güveneceksiniz?
Disiplin diyince akla ilk gelen şeydir askerlik. Sistemin tamamı disiplinden ibarettir zaten. Taviz verilmeyecek en önemli noktası da disiplindir. Ne yapmış teğmenler de ihraç edilmiş? Askerliğin ruhunu, TSK’nin varlığını yok saymış, baş kaldırmışlar o kadar net…
Türk devleti var olduğu Göktürk devletinden beri varlığını askeri disiplini ve güçlü ordusu ile sürdürmüş bir devlet ve Türk milleti de ordusuna sadakati ve ordusunu güçlü tutması ile var olmuş ve var olmayı sürdürmüş bir millettir.
Evet meseleye insani yönden bakan bir çevre var ve genç teğmenlerin ihracını kabullenemiyorlar. Ancak askeri alan yufka yürekle ya da siyasi alana çekerek düzenlenebilecek ve kontrol edilebilecek bir alan değil. Unutulmamalıdır ki Çanakkale’de ve daha bir çok cephede bize karşı savaşan askerlerin bir kısmı da “Allah Allah” diyerek Türk ordusuna ve Türk milletine, Türk vatanına kast ediyordu. Yine DEAŞ Allah’u ekber diyerek katliam yapıyordu? Allah’u ekber dediği için DEAŞ denen katil sürüsünü legalleştiremeyiz.
Devam edersek… Bütün darbeciler bugüne kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün daha doğrusu Kemalizm’in arkasına sığınarak silahları kendi milletine çevirdiler. Daha yakın zamanda terörist FETÖ bile darbe girişiminde TRT’de okuttuğu metinde Mustafa Kemal’in sözünü kullanıp, ülkeyi işgale yeltenirken Atatürk ve Kemalizm’i kullanmaya kalktı.
Şimdi komutanlarının defaten emir ve ikazlarına rağmen korumayı dinlemeyen ve korsan bir yemin töreni düzenleyen bu teğmenleri sadece “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı üzerinden konuyu ele alarak legalleştirirsek, yarın Mustafa Kemal’in askeriyim diyerek tüm askeri sistemi çökertmeye kalkabilecek yapılara umut ve cesaret sağlamış olmaz mıyız?
Daha da önemlisi açık ve net olarak emirlere itaat etmeyip (Ki bu darbe yapın, ihaneti vataniye yapın emri değil. Tamamen disiplin emri) kendi başına buyruk disiplini ve askeri sistemi yok etmeye yönelik eğlemi, bunca eğitimden geçmiş ve devlet aklı olmaya namzet bu teğmenlerin tamamen duygusal bir şekilde yaptığını nasıl düşüneceğiz ve nasıl buna ikna olacağız?
Mustafa Kemal, askeri disiplinsizliğe her ne olursa olsun zerre imkan tanımış mı? Türk devletinin yetiştirdiği en önemli askerlerden birisi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün buna asla taviz vermeyeceği ortadadır ve tam da orada durmaktadır.
Şunu deseydiler böyle olurdu bunu yapsaydılar şöyle olurduları bir kenara bırakarak doğrusu ne ona bakmak, devletimizin ve milletimizin geleceği açısından çok daha önemli. İktidarlar gelir geçer, siyaset değişir ama devletimiz ve milletimiz hep var olacak. Onu var etmek için de gerek töremizi, gerek inançlarımızı gerekse yeteneklerimizi korumak, değerlerimizi ve disiplinimizi geleceğe aktarmak zorundayız.
İsyanlar da hep masum gerekçelerle başlayıp sonra devletlerin ve milletlerin sonunu getirmiştir. Bahse konu teğmenlerin her ne slogan atarlarsa atsınlar yaptıkları bir isyan ve disiplini, TSK emir komuta zincirini, TSK geleneklerini ve Türk töresini yok saymak, yok etmeye yönelik bir başkaldırıdır çok açık.
Yani diyeceğim son devletimizin kurucusu ve milli mücadelemizi gerçekleştiren ordumuzun komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ismi üzerinden ordu düzenini bozmaya yönelik bir kuralsızlığı yapanları legalleştirmek en başta Gazi Mustafa Kemal’e saygısızlık olur. Vatanı uğruna ömrünü harcayan ilk devlet başkanımızı bu tür olumsuzluklara malzeme yapanların sadece ihracı değil yargılanması da gerekir.
Bu arada şahsi görüşüm bu teğmenleri yetiştiren komutanlarının ve teğmenlerin başkaldırısına katılan diğer teğmenlerin de sorgulanması gerektiği yönünde. Özellikle TSK, diğer yapılanmalarımızın dışında asla esnemesine, disiplin dışına çıkmasına, siyasi ve farklı mekanizmaların manipülasyon yapabileceği bir iklime müsaade edilemeyecek en önemli organizasyon ve yapılanmamızdır.
Asla siyasi bakamayacağımız gibi siyasallaşmasına da imkan tanıyamayız. Türk ordusu geçmiş bugün ve gelecekteki Türk milletinin ve Türk vatanının en önemli güvencesi ve dayanağıdır. Her isteyenin her istediği gibi at koşturduğu bi yapı asla olmamalı, olamaz da!
Son olarak Türk Ordusu ve Türk subayı kılıcını kendi milletine ve insanına göz dağı vermek için değil, düşmana fırsat vermemek ve vatanını korumak için çeker.
Bitirelim... Mustafa Kemal kimin askeriydi? Hiç şüphesiz Türk milletinin ve Türk devletinin... Hep bu şuurla bakmak durumundayız...