Türk ekonomisi geleceğe yönelik kritik bir süreçten geçerken, ekonomiye yön veren sektörlerde de yeni döneme yönelik hazırlıklar ve heyecanlar yaşanıyor. Bu çerçevede iş dünyası yeni süreçte uluslararası alanda pazar payının genişlemesinin yanı sıra sürdürülebilir üretimin yükselerek devam etmesi için vaziyet alıyor.

Türk ev tekstili sektöründe seçim heyecanı iyiden iyiye hissedilmeye başladı. 22 Ekim’de yapılacak genel kurul aynı zamanda sektörün geleceği açısından da kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.

Seçim heyecanı ve süreçle ilgili konulara geçmeden önce TETSİAD nedir ne değildir ve neden bu kadar önemli onlara bakmakta yarar var. Yılların emeği, yatırımı sabır ve cesaretle büyüyen ev tekstili sektörü, üretim ve ticari deneyimiyle de ülke ekonomisinin temel taşlarından birisi haline gelebilmeyi başaran bir alan. Sektör bu noktaya gelene kadar ciddi bir efor sarf etti. 1991 yılında kurulan ve o günden bugüne sektörün ortak sesi olmayı başaran Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD), sektörün adım adım yükselişinin de en önemli kurumsal yapısı oldu. Derneğin bu kadar başarılı olması ve sektörün itici gücü haline gelmesinin altında sektör oyuncularını birlikte hareket etmenin, ortak akıl ve doğru zamanda doğru karar almasının farkındalığını sağlamış olması yatıyor kuşkusuz.

TETSİAD seçimlerine dönecek olursak. Sektör temsilcilerinin aktardığına göre bir önceki seçimlerde 2025 kongresinde başkanın Anadolu’dan olması ve sektörün en önemli merkezlerinden birisi olan Bursa’dan başlatılması konusunda duayen isimler başta olmak üzere tüm sektör temsilcilerinin hemfikir olduğu ifade ediliyor.

Bir önceki seçimde ortaya konan ilkesel karar doğrultusunda da 2019 yılında görevi devralan ve iki dönemdir TETSİAD başkanlığını yürüten Hasan Hüseyin Bayram, bu karar doğrultusunda 22 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilecek seçimli genel kurulda TETSİAD Yönetim Kurulu’nun ortak kararıyla Ufuk Ocak’ı yeni başkan adayı olarak ilan etti.

Genel kurulda Bursa’dan bir ismin TETSİAD başkanlığına getirilmesi Bursa için kritik bir adım olacak. Her ne kadar Bursa’daki birkaç kişi sağlanan birliktelik yerine kişisel menfaatlerinin peşinde olsa da İstanbul ve Anadolu üretim merkezlerinin desteğinin Ufuk Ocak’tan yana olduğu ifade ediliyor. Zaten Bursa, tarih boyunca tekstil sektörünün öncüsü olmuş bir şehir ve bugün ev tekstilinin en önemli üretim merkezlerinden biri durumunda. Dolayısıyla Bursa’dan bir ismin sektörüne en önemli kuruluşlarından birisi konumundaki TETSİAD başkanlığına aday olması, yalnızca bu şehir için değil, tüm sektör için stratejik bir kazanım niteliği taşıyor.

Gelelim TETSİAD’ın Bursa’dan çıkan adayı Ufuk Ocak’a. Kumaş ticaretiyle başlayan yolculuğunu 1985 yılında kurduğu Güleser Tekstil ile sanayiye taşıyan Ocak, hali hazırda 5 milyon metre üretim kapasitesine ulaşan fabrikasında 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Dünyaca bilinen markalarla iş birliği yapan Güleser Tekstil, Türkiye’nin dış ticarette güvenilir bir temsilcisi olarak yoluna devam ediyor..

Sivil toplum kuruluşlarındaki uzun yıllara dayanan görevleriyle de tanınan Ocak, 2013’ten bu yana TETSİAD yönetiminde aktif sorumluluk üstleniyor. İki dönemdir başkan yardımcısı olarak görev yaparken, derneğin büyüme yolculuğuna yön veren isimlerden biri olarak da gösteriliyor.

Hani hem siyasette hem ticarette çok söylenen bir söz vardır ya “Tarlada izi olmayanın harmanda sözü olmaz” işte tam bu noktadan devam edelim. Bursa'dan bir ismin başkan olması ısrarının altı sıradan bir isimle değil, geriye dönük emeği olan bir isim olarak gündeme geldi Ufuk Ocak’ın.

Geçtiğimiz yıllarda HOMETEX fuarının iptal edilme riskiyle karşı karşıya kalmış ve o dönemde mevcut yönetimdeki kararlı duruşu ve BTSO iştiraki KFA Fuarcılık ile yapılan işbirliği sayesinde fuar daha güçlü bir şekilde sektöre kazandırılmıştı. Bursa’da doğan ve bugün uluslararası bir fuar düzenleyicisi haline gelen KFA’nın da önünü açacak bu gelişmenin önemli oyuncularından birisi olarak Ufuk Ocak ismi öne çıkıyor. CNR’ın katılımcılara ödemediği yaklaşık 6 milyon dolar, TETSİAD’ın aldığı karar doğrultusunda KFA tarafından dört yılda dolar bazında katılımcı firmalara geri ödendi. Bu süreç, yönetimin güven verici kararlılığını ortaya koymuş oldu.

Özellikle son dönemde gerçek anlamda sektörün içerisinde olmayan, ev tekstilinin bugüne kadar yaşadığı sorunlarına çözüm üretmek için hiçbir çaba göstermemiş ve sadece kendi kişisel çıkarları doğrultusunda hareket eden küçük bir grubun, tüm sanayi bölgeleri ve ev tekstili sektöründeki duayen iş insanlarının aldığı ortak kararı ve Bursa’nın uzun zamandır üzerinde önemle durduğu birlikteliği gölgelemeye çalıştığını yönünde konuşmalara da şahit oluyoruz. Atılan adımın çok etkili olmadığı ancak zaman zaman siyaset ve ticaretteki kişisel ikbal kaygılarının öne çıkabileceğini de gözler önüne seriyor.

Oysa ki ev tekstili gibi çok önemli ve etkili bir sektörde küçük hesaplar değil, büyük hedefler konuşulmalı. Sektörün geleceğini inşa edenler, yıllardır bu alana yatırım yapan, istihdam sağlayan, ihracat yapan ve uluslararası pazarda ülkemizi temsil eden gerçek üreticiler ve tüccarlar olmalı.

Bursa’nın yanı sıra İstanbul, Denizli, Gaziantep, Kayseri ve Ankara gibi güçlü üretim merkezlerinin de desteğini arkasına alan Ocak, üretimi, nitelikli istihdamı ve ihracatı artıracak projeleriyle sektöre yeni bir ivme kazandırmaya hazırlanıyor. 22 Ekim’deki seçimlerde Bursa’nın ortak hedefler üzerinden bir duruş göstereceğini düşünüyoruz.