SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uludağ hassasiyeti değil memleket düşmanlığı!

Yazının Giriş Tarihi: 21.09.2023 13:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.09.2023 13:49

Türkiye ne çekiyorsa istemezükçü zihniyetlerden, karanlık odakların taşeronu olan yapılardan, ülkesine yapılan bir hizmetten gurur duyacağına üzüntü duyan tiplerden çekiyor. Yeşil ve çevre tabiki vazgeçilmezimiz ancak çayır çimen üzerinden ülkeye değer katacak proje ve yatırımları hedef almak ancak memleket düşmanlığı olur.

Son günlerde özellikle sol basının üstüne atladığı bir karalama ve algı operasyonu aldı başını gidiyor. Hikaye aslında Uludağ Turizm bölgesinde sorunların çözülebilmesi için yapılan statü değişikliği ile başladı. Uludağ Alan Başkanlığı kurulması kararına karşı Uludağ imara açılacak talan edilecek algı operasyonu tutmadı.

Bu kez dikkatlerini Uludağ’a büyük değer katacak çok önemli bir projeyi ve eseri karalamaya odakladılar. Önce Uludağ Araplara satılıyor algısı ardından da BTSO’nun Kirazlıyayla Sanatoryum Binası’nı ayağa kaldırma projesini hedef alıp, çok önemli bir projeyi Uludağ talan ediliyor algısı ile hedef almaya başladılar.

Peki olay nedir?

Cumhuriyet tarihinin en önemli mimari eserlerinden birisi olan ve yıllardır atıl durumda kaderine terk edilen Kirazlıyayla Sanatoryum binası, BTSO tarafından uzun süren özenli bir restorasyonla yeniden ayağa kaldırıldı. Müştemilatı İle birlikte yıllardır hayali kurulan Uludağ Davos alacak projesinin önemli bir ayağı haline geldi.

Bursa çok kıymetli bir eser kazanırken, BTSO Bursa adına prestij kaynağı olacak ve gerçek anlamda Uludağ’ı dünyaya da tanıtacak ilk adımı attı.  Uludağ’daki bu gelişim bazı kesimleri rahatsız etti. Malum çevreler kara propaganda ve algı oluşturmaya, çayır çimen üzerinden kirli siyasete başvurdu.

Başını CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'ın çektiği, çevrecilik adı altında aşırı sol siyaset yapan DOĞADER ve yine aşırı sol gruplarla, sol medya bir kez daha ülkeye ve Bursa'ya değer katacak, vizyon kazandıracak bir proje hedef aldı almaya devam ediyor.

Bursa’da 60 yıldır kangrene dönen Uludağ Oteller Bölgesi ve günlük turizm alanlarıyla ilgili sorunların çözümü için Alan Başkanlığı Kurulması karşısında her zaman olduğu gibi istemezük bloku oluşturan kesimler, şimdi de BTSO tarafından Kirazlıyayla Sanatoryum Binası’nın ihya edilmesini engellemeye yönelik çaba içine girdi.

Ve olmazsa olmaz aktörler sahneye çıktı. DOĞADER önce basın toplantısı düzenleyerek Uludağ’ın talan edildiği algısını yaymaya başladı hemen ardından CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal devreye girerek, şehrin yöneticilerine ayar vermeye yönelik açıklamalarda bulundu.  

Gerçekleri gözden kaçırarak, oluşturdukları doğru olmayan bilgilerle algıyı yönetmeye çalışan çevreler, bir kez daha ülke gündeminde kirli siyaseti sahnelemeye başladı.

Bakın ne oluyor Uludağ’da!

Uludağ'da zaten ihtiyaç duyulan bir helikopter pisti var. Milli Parklar Müdürlüğünün yapması gerekiyor ancak BTSO Başkanı İbrahim Burkay’dan rica ediliyor. Burkay’da Bursa adına yapılan her olumlu işte olduğu gibi burada da hay hay diyerek, gerek iş makinası gerek kamyon ve malzeme desteğini de sağlayarak, buraya dikkat lütfen beton dökmeden maçı ve stabilize malzeme ile helikopter pistinin yapımına destek veriyor.

Ancak provokatif eylemleri ile gündeme gelen DOĞADER ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, BTSO tarafından yeniden ayağa kaldırılan ve bir bölümü de otel olarak kullanıacak tesislerin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gelecek olması nedeniyle bu pistin yapıldığı iddiasıyla bu kez Erdoğan’ı hedef almaya kalktı.

Biraz daha detay verelim konunun nasıl siyasi arenaya çekilmeye ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını göstermesi açısından.

Milli Parklar Müdürlüğü tarafından merkezin dışında yer alan piknik alanında ambulans ve yangın söndürme helikopterlerinin acil inişi için bir helikopter pisti projelendiriliyor. Üstelik burası Uludağ Alan Başkanlığı’nın yetkisi dışında bir alan. Toplam 700 metrekarelik alandaki helikopter pisti, Bakanlık ve Milli parklar tarafından plana işleniyor ve projesi onaylanıyor. Yan orada korsan kaçak ya da kanun dışı tek bir işlem yok. Yeşil ve çevre üzerinden istismar edebiyatı yapılmasına rağmen bu alanda yalnızca çimen ve çalılar var. İşte bu alana mıcır dökülürken herhangi bir beton dökme işlemi ise gerçekleştirilmiyor.

Peki neden yapılmasın ne zararı var bu hizmetin.Ormana zararı yok, doğal şamaya zararı yok ama insana yararı var.

Burada bir parantez açmamızda yarar olacak. Bu karar propaganda ve algı operasyonuna ne yazık ki Orman Bölge Müdürlüğü ve Milli Parklar Müdürlüğü içinden bazı memurlarında katkı sağladığı ve içerden destek verdiği bilgisi var. Kamu çalışanların görevi provokasyonlara alet olup onlara zemin sağlamak değil, kanun kural ve yönetmelikler ne diyorsa o yönde hareket etmek, itirazlarını devlet terbiyesi ve yöntemleri kapsamında ortaya koymaktır. Projeyle ilgili itirazlarını üst birimlerine aktarmak yerine eksik bilgilerle algı operasyonu çeken gruplara aktarmak memleket sevgisi değil memlekete düşmanlık olur.

İşin aslı nedir, ne yapıyor BTSO orada? Gerçekten Uludağ talan mı ediliyor yoksa ihya mı? Sorularına cevap arayalım buradan itibaren.

Önce binanın tarihine bir göz atalım. Cumhuriyet tarihinin önemli eserlerinden biri olarak gösterilen bine iki büyük Türk mimarı tarafından tasarlanması nedeniyle de oldukça kıymetli.

Yapımına 1946 yılında başlanan Kirazlıyayla Sanatoryum Binası, 20 Haziran 1949 tarihinde tamamlanarak işletmeye açılıyor. Mimarlık tarihinin iki büyük ismi Anıtkabir’in mimarı Ordinaryus Prof. Dr. Emin Onat ve cumhuriyetimizin ilk kadın mimarlarından Prof. Dr. Leman Cevat Tomsu tarafından ortak tasarlanan bina, aslında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere ve eğitim teşkilatı mensuplarına otel olarak hizmet etmesi planıyla kurgulandı.

Ancak tasarım sürecinde hasta sayılarının artması ve binanın konumunun sanatoryum için elverişli olması nedeni ile doğru bir adımla binanın işlevi verem sanatoryumu olarak değiştirildi. Uludağ Verem Sanatoryumu Anonim Ortaklığı tarafından işletilen tesis, 1975 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne devredildi. Yapı, Üniversitenin Tıp Fakültesi tarafından "Göğüs Hastalıkları ve Cildiye Kliniği" olarak kullanıldı. 1989 yılında üniversite tarafından tadilattan geçirildikten sonra 2010 yılına kadar iki farklı otel işletmecisine kiraya verildi. Yani otel olarak tasarlanıp sonrasında da belli zamanlarda otel olarak kullanılmış bir bina burası.

Bu süreçte otel olarak işletilmeye çalışılan bina 2010 yılından itibaren kaderine terk edilerek özensiz müdahalelerle ciddi tahribatlara uğradı. Bir ara Büyükşehir Belediyesi de ilgilendi binayla ama sonrası gelmedi.

Kaderine terk edildikten sonra madde bağımlılarının da uğrak mekanı olan Cumhuriyet tarihinin en önemli eserlerinden birisi olan yapı, 11 yılda harabeye döndü.

Ta ki BTSO’nun Bursa’nın bir değeri olarak binayı yeniden bu şehre kazandırmaya karar vermesine kadar.

Kirazlıyayla Sanatoryum Binası 2015 yılında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan kiralanarak yaşam boyu eğitim merkezi kurulması için kapsamlı bir restorasyona alındı. BTSO’nun uzun süredir özenle sürdürdüğü restorasyon çalışmalarının ardından adeta tekrar hayata dönen tarihi bina Bursa Business School projesi ile yeniden Bursa’nın sembol eserleri arasında yer almaya başladı.

Bir bölümü Swiss Otel markasıyla otelcilik hizmeti verecek “Bursa Business School Projesi” bünyesinde, iş dünyası için tez odaları, grup çalışma odaları, kütüphane, konferans salonları, konaklama, kafeterya, restoranlar, yüzme havuzları, spor merkezi ve SPA merkezini bünyesinde barındıran bir Yaşam Boyu Eğitim Merkezi haline getirildi ve hizmete açılma aşamasına geldi.  

Önümüzdeki günlerde daha fazla detayı da paylaşacağız. Ancak BTSO Bursa’da değer katacak, Uludağ’ın lig atlamasına katkı sağlayacak bir eseri Bursa’ya ve ülkemize kazandırıyor o çok net. Bakmayın kara propagandaya Uludağ’ın talan edildiği ya da betonlaştırıldığı da doğru değil. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.