Burnunun önünü göremeyecek kadar içtikten sonra lüks aracının direksiyonuna geçmiş… Otoyolda zikzaklar çizerek yüksek hızla giderken arkadan bir otomobile çarpıyor alkollü iş insanı. O otomobilde seyahat eden 8 yaşındaki Kutay’ın canını almıştı ama parası vardı. 

Kutay’ın avukatı Özgür Yağmur’un bir yavrunun ölümüne neden olan kişinin yargılandığı davanın kararına  tepki olarak dilinden dökülen, “Bu dava zenginle fakirin, güçlüyle güçsüzün davasıydı” sözlerinin tam da karşılığı oldu. 

Tarihler Mart 2014’ü gösteriyordu. Lüks aracıyla otoyolda zikzaklar çizerek ilerleyen iş insanı Mehmet Kamil Özkan, bir otomobile arkadan çarptı. Özkan’ın çarptığı otomobilde seyahat eden 8 yaşındaki Kutay Zengingönül hayatını kaybetti, annesi, babası ve kardeşi ağır yaralandı. 

O çocuğu hayattan koparan Mehmet Kamil Özkan’ın, kazadan sonra yapılan alkol muayenesinde 248 promil alkollü olduğu tespit edildi. Yasal sınırın tam 5 katı fazla alkollü olan Özkan, bir gün bile gözaltında kalmadı. 

Ve bu davada alkolle araç kullanıp bir çocuğun ölümüne neden olan işadamını avukatlığını o gün AK Parti İl Başkanı olan Cemalettin Torun üstlendi iyi mi?

 Erdemliler hareketi olarak yola çıkan ve mazlumların umudu olan AK Parti’nin il başkanı olarak o gün o davaya vekalet belgesi koyabilmişti Cemalettin Torun. 
Oysa AK Parti’nin il başkanı bu davanın takipçisi olup, kafayı çekip bir sabinin ölümüne neden olan  o şahsın hak ettiği cezayı alabilmesi için mücadele etmeliydi AK Parti il başkanı. Ancak para o kadar tatlıydı ki, Cemalettin Torun Ak Parti antetli kağıtlarla Adliye’ye yazı yazma cesaretini bile gösteriyordu il başkanı olduğu dönemde. 

Cemalettin Torun’un avukat olarak yer aldığı davada yargılamanın sonunda Özkan’a “taksirle ölüme sebep olma” suçundan önce 8 yıl hapis cezası verildi ardından iyi hal indirimi uygulanarak cezası 6 yıl 8 aya düşürüldü. Tabi alkol alıp bir canı alırsın, sonra kravat takar indirimi kaparsın. 

Bursa Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mesut Turan, o karara itiraz etmişti. Hazırladığı dilekçeye de Cemalettin Torun utanır mı bilemeyiz ama Mehmet Kamil Özkan’ın 248 promil alkolle araç kullandığı için Kutay Zengingönül’ün hayatını kaybetmesine, çok sayıda kişinin de yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle “olası kastla ölüme sebep olma” suçundan cezalandırılması gerektiğini yazdı. 

Boru değil AK Parti il başkanının avukatı olduğu davada her şey gün gibi açıktı ve süreç ne kadar uzarsa o kadar iyiydi. Neyse sonuç olarak 1 ay hapis yattı sadece 248 promil alkolle bir çocuğu öldüren paralı abi. 

Lafı uzatmayalım. Vicdanın rahat mı Cemalettin Torun!

 O yavrunun yüzü gelmiyor mu hiç rüyalarına. Bu dünyada paranın gücün yanında belki keyfin yerinde, işlerin tıkırında! 

O çocukla mahşerde nasıl yüzleşeceksin. Ben avukatım diyerek hesaptan kurtulabilecek misin?   O evlat senin evladın olsaydı aynı şekilde davranır mıydın? Aynı durumda sen olsan o anne babanın yerinde bu acıyla yaşayabilir miydin? 

Milyonlarca inanmış insanın başlatıp bugünlere getirdiği AK Parti’nin isminin arkasına sığınıp, bu işleri nasıl yaptın? Kul affetse Allah affeder mi? Haklının yanında durmak gerekirken güçlünün yanında durmanın hesabını vicdanına, ailene, çevrene insanlığa nasıl vereceksin? Allah herkese hak ettiğini versin demekten başka söz gelmiyor dilimize. 

 Konuyu Avukat Özgür Yağmur’un insanın kanını donduran o sözlerle tamamlayalım: “Kutay yaşasa şimdi 16 yaşında bir delikanlı olacaktı. Aşırı hız ve aşırı alkol sebebiyle Kutay’ı hayattan koparan Mehmet Kamil Özkan’ın aldığı 6 yıl 8 aylık ceza karşısında cezaevinde geçireceği süre sadece 30 gündü. O da bu süreyi kapalı cezaevinde geçirip pandemi izniyle evine döndü. Bu dava güçlüyle güçsüzün, zenginle fakirin, kısacası kısa çöple uzun çöpün davasıydı. 8 yıl süresince 1 günü dahi cezaevinde geçirmeyen Mehmet Kamil Özkan’ın nihayet, sadece 30 gün de olsa cezaevi yüzünü görmesi hangi duyguları ne kadar tatmin eder ya da soğutur, onu da kamuoyunun bırakmak gerekir.”

Allah kimseyi vicdanı körelecek kadar parayla sınamasın…