Gemlik’in CHP’li Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, ocak ayı meclisinde iki hafta önce kamuoyunda tartışmalara neden olan kısıt günü yaptığı tekne gezisiyle ilgili konuştu.

CHP’li Sertaslan konunun gündeme gelmesinden büyük rahatsızlık duymuş, hatta bu eleştirileri Bana kısıt yok diye açıkladı. Daha da ileri gidip eleştirileri FETÖ taktiği diyerek sözüm ona kendisini savundu.

Oysa kendi ağzıyla sokak hayvanları besleme etkinliği diye Kaymakamlıktan izin aldıklarını söyledi. Adı üstünde etkinlik diye de sözüm ona balığa çıkmayı kedi köpek beslemenin bir parçasıymış gibi göstermeye kalktı.

Önce ne olduğunu bir kez daha hatırlayalım…

Kısıt olduğu önceki haftasonu gençleri alarak tekne tutan CHP’li Uğur Sertaslan, onlarla balığa çıktı. Ancak yeşil kartı olan balıkçılara bile balık tutmak için izin verilmiyor. Yani tamamen yasak deliniyor bir kamu kurumu yöneticisi tarafından.

Sonra gemi kaptanı etkinlikten paylaşım yapınca Vali Yakup Canbolat’ın talimatıyla katılanlara cezai müeyyide uygulanıyor. Yani balık keyfi pahalıya mal oluyor ve toplamda 144 bin liraya bulan bir ceza için tutanak tutuluyor. 

Gemlik Belediyesi bu kısıtı delme organizasyonunu bir de film yaparak paylaşıyor sosyal medyadan.

 Gençler üzerinden mecliste kendisini savunan ve doğru yaptığında ısrar eden Sertaslan, yine yapacağını söyleyerek meydan okuyor iyi mi?

Meydan okuduğu devletin kanunları onu hatırlatmakta yarar var.

Eleştirildim diye devlete meydan okunmaz.

Sertaslan, insanların denize açılmasını bir kesimin ve bürokrasinin istemediğini ileri sürüyor. Oysa kimse niye denize çıktın gençleri niye denize çıkardın niye balık tuttun demiyor kendisine.

Devlet yasak koymuşken, başka gün yokmuş gibi neden kısıt günü yasağı deldin diyor.

İkisi arasındaki farkı tabi ki biliyor Sertaslan. Ancak çıkıp özür dilemek yerine durumu sulandırmak geliyor işine.

Bakın kendi açıklamasından alıyorum ve gençlerin nasıl bu konuda kalkan yapıldığını ispat eden şu cümleye dikkatinizi çekmekte yarar görüyorum.

“Yapılan etkinlikte 10 çocuk vardı ve hiçbiri misina tutmamış, 8'i ise denize bile çıkmamıştı, bunda bu kadar tepki çekecek ne var ?"

Kısıt olmayan günlerde alkışlarız. Konu o gençlerin denize açılması değil bunun farkında Sertaslan ancak yaptığı hatayı kapatmanın telaşında.

Dahası “Bu kadar nefret uyandıracak ne yaptım?" siteminde bulunuyor. Eleştirmek nefret emek başkana göre. Çok ilginç.

Ve bir de kaymakamı da hedef gösteriyor iyi mi? Bakın Sertaslan ne diyor; “İzni ilçe kaymakamın verdiği bu olayda neden tepki alan bir tek ben oluyorum onu da merak ediyorum.”

Çünkü kaymakama doğru bilgi vermemişti Gemlik Belediyesi.

Sokak hayvanlarını beslemek için izin almıştı. Eğer balık tutma partisi yapacağız deseler izin alamayacaklardı. Etkinlik ismiyle gizlediler. Doğru bilgi verseydiler zaten bu sıkıntıyı çekmeyeceklerdi.

Ve başkan Kültür Müdürlüğü personelinin sokak hayvanlarını beslemek için sokağa çıktığında ceza yazıldığını söyledi. Yine algı. Onlara da balık tutma etkinliğine katıldıkları için ceza yazıldı. Kısıtta dışarı çıkma ancak izinle sınırlı olarak mümkün. Yani ekmek almaya çıkıp balığa gidersen cezayı yersin.

Ve başkan insanlar markete gidiyor benim personelin kedi köpek besledi diye ceza alıyor diyerek yine kamuyu yine Bursa Valisini suçluyor. Herkes suçlu Sertaslan haklı.

Sertaslan’a naçizane önerim. Kim bu organizasyonu yaptı ve seni bu sıkıntıya soktuysa ondan hesap sor. Yanlış olduğunu bile bile yanlışı savunmak Uğur Sertaslan’a hiç yakışmıyor emin olun. Kültür Müdürlüğü’ne dikkat!

Karaca istifa etmeli!

CHP Bursa haftalardır taciz skandalı ile çalkalanıyordu. Dün bu kez kamuoyu bir partilinin müstehcen görüntüleri ile bir kez daha sarsıldı.

Bu kez partinin 70’ini devirmiş bir deleceğiydi gündeme gelen. Bulgaristan’dan bir kadınla online görüşürken hoş olmayan görüntüleri ortaya çıktı. Aslında 1,5 yıldır ortada dolaşıyordu da basına ilk kez yansıdı.

CHP İl Başkanı İsmet Karaca, daha önce siyasi baş danışmanın diye tanıttığı Rafet Y. İsimli partilinin ki sık sık Karaca ile fotoğraf veriyor kendisi bu kez sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile danışmanı olmadığını söyledi.

Karaca, “Görüntülü yurtdışı telefon görüşmesinde skandala karıştığı öne sürülen partili kişi, il başkanlığı danışmanı değildir. Kişisel bir iddianın parti kurumsal kimliğini ve yönetimlerini itibarsızlaştırmak için kullanılması, trol medya için alçalmanın sınırı olmadığını gösteriyor” ifadelerini sosyal medya hesabından yayımladı.

Peki...

Rafet Y isimli şansın bu görüntüleri ilçe kongreleri sürecinde partililerin telefonlarında dolanıyordu. Buna rağmen onu yanınızda dolaştırdınız ve delege olmasına engel olmadınız.

Dahası göçmenlere yönelik sözleriniz nedeniyle bu kesimden gelen tepkileri aşmak için Rafet Y isimli partiliyi kalkan kullandınız.

Onun topladığı göçmen vatandaşların olduğu ortamlarda Rafet Bey benim siyasi başdanışmanın diye konuştunuz. Bunları partilileriniz biliyor. Siz de gayet iyi biliyorsunuz.

İsmet beyin bu saatten sonra yapacağı en büyük siyaset istifa etmek olur. Bu iddiaların ardı arkası kesilmeyecek gibi görünüyor.

Yenilerinin ortaya çıkması da an meselesi. Her şeyi bilip susmak sorumluluk almaktır. Şimdi aldığı risk gerçekleşmiş ve CHP ağır bir yükün altına girmişken, hala o koltukta oturması partiye zarar vermekten başka bir işe yaramaz.

Koltuk değil parti önemli diyorsa istifa etmeli, ancak koltuk daha önemli diyorsa CHP Genel Merkezi Bursa örgütünü toptan lav etmeli.

Bu ateş üfleyerek sönmez. 70 yaşındaki bir adımın görüntülerini alıp, dolaştırmak da ayrıca utanç verici bir durum ve bunu CHP’liler kendileri yapıyor. Bunun için de ciddi ciddi düşünmeleri ve ciddi ciddi şapkayı4 önlerine koymaları gerekir.