Kovid19’la mücadelede gerek hastalıktan korunmak gerekse hastalığa yakalananların tedavi sonrasında sağlıklı bir yaşama hızla kavuşması için sık sık üzerinde durulan bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, genel sağlık durumunda da hayati önem taşımakta. Bu dönemde güçlü olunması gereken hastalıklardan biri de zatürre ve özellikle de bağışıklık sistemi düşük olan kanser tedavisi görenler, ileri yaştaki bireyler olmak üzere herkesin dikkatli olması gerekiyor.
Anestezi Uzmanı Dr. Mehmet Şirin Yıldırım, kovid19’la mücadele sürecinde de zatürrenin dikkate alınması gerektiğine dair bilgiler paylaşarak uyarılarda bulundu: “Zatürre (pnömoni) akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Esasen, akciğerin en uç yapısını oluşturan ve havadaki oksijenin vücuda girdiği bölge olan hava keseciklerinin yaygın olarak iltihaplanması hastalığıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir. Üşüme- titreme, 39- 40 °C'ye varan yüksek ateş, öksürük, kirli, iltihaplı (yeşil, sarı, pas rengi) balgam çıkarma ve yan ağrısı olabilir. Bazı pnömoni türlerinde ise sinsi başlangıç olur. Birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrılarını takiben kuru öksürük, ateş yükselmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler olabilir. Bu şikayeti olan hastalar mutlaka doktora başvurmalıdır.”
Zatürre aşısı olmanın bağışıklığı güçlendireceğine dikkat çeken Yıldırım, pandemi sürecinde de aşılama yapılabileceği bilgisin aktarıyor: “Bir kontrendikasyon olmadığı süreçte, zatürre aşısının yapılması, Covid-19 hastalığına maruz kalan hastalarda da faydalı olabilir. Covid-19 ağır seyir gösteren ve ciddi akciğer hasarına yol açan viral zatürre tipidir. Bu hastalarda viral pnomoni üzerine bakteriyel bir etken tarafından oluşturan iltihap, akciğer hasarını daha da kötüleştiriyor. Bu sebeple daha önce zatürre aşısı olan olgularda, Covid-19 pnömonisinin bakteriyel bir pnömoni ile komplike olması riski daha düşüktür.”
Zattüre gelişiminde kişinin vücut direncini kıran risk faktörlerinin ciddi rol oynadığına dikkat çeken Dr. Mehmet Şirin Yıldırım, “Bu nedenle bağışıklık sistemini destekleyen takviyeler, vitamin kompleksleri hastalığın önlenmesinde önemli yer almaktadır. Bunun dışında, ağız ve burun hijyenini sağlamak, sigara ve alkol kullanımını sıfıra indirmek, yutma güçlüğü olan, demansif ve hava yolunu koruma refleksleri yetersiz olan bakım hastalarında mide içeriğinin aspire edilmesini (yani hava yoluna kaçmasını) engellemek zatürrenin önlenmesinde önemlidir. Bakteriyel ve viral zatürrenin önlenmesinde, özellikle immunsupresif olgularda ve çocuklarda, grip aşısı ve pnömokok aşısı olarak tanınan aşıların profilaktik amaçlı yapılması tavsiye edilir.” diyor.
Kendimiz ve sevdiklerimiz için daha güçlü, hastalıklara karşı daha mücadeleci olmamız gereken günlerde bu bilgileri de dikkate alalım, tedbirli tavranalım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ayşe Candan
Güçlü bağışıklık hayati önemde
Kovid19’la mücadelede gerek hastalıktan korunmak gerekse hastalığa yakalananların tedavi sonrasında sağlıklı bir yaşama hızla kavuşması için sık sık üzerinde durulan bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, genel sağlık durumunda da hayati önem taşımakta. Bu dönemde güçlü olunması gereken hastalıklardan biri de zatürre ve özellikle de bağışıklık sistemi düşük olan kanser tedavisi görenler, ileri yaştaki bireyler olmak üzere herkesin dikkatli olması gerekiyor.
Anestezi Uzmanı Dr. Mehmet Şirin Yıldırım, kovid19’la mücadele sürecinde de zatürrenin dikkate alınması gerektiğine dair bilgiler paylaşarak uyarılarda bulundu: “Zatürre (pnömoni) akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Esasen, akciğerin en uç yapısını oluşturan ve havadaki oksijenin vücuda girdiği bölge olan hava keseciklerinin yaygın olarak iltihaplanması hastalığıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir. Üşüme- titreme, 39- 40 °C'ye varan yüksek ateş, öksürük, kirli, iltihaplı (yeşil, sarı, pas rengi) balgam çıkarma ve yan ağrısı olabilir. Bazı pnömoni türlerinde ise sinsi başlangıç olur. Birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrılarını takiben kuru öksürük, ateş yükselmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler olabilir. Bu şikayeti olan hastalar mutlaka doktora başvurmalıdır.”
Zatürre aşısı olmanın bağışıklığı güçlendireceğine dikkat çeken Yıldırım, pandemi sürecinde de aşılama yapılabileceği bilgisin aktarıyor: “Bir kontrendikasyon olmadığı süreçte, zatürre aşısının yapılması, Covid-19 hastalığına maruz kalan hastalarda da faydalı olabilir. Covid-19 ağır seyir gösteren ve ciddi akciğer hasarına yol açan viral zatürre tipidir. Bu hastalarda viral pnomoni üzerine bakteriyel bir etken tarafından oluşturan iltihap, akciğer hasarını daha da kötüleştiriyor. Bu sebeple daha önce zatürre aşısı olan olgularda, Covid-19 pnömonisinin bakteriyel bir pnömoni ile komplike olması riski daha düşüktür.”
Zattüre gelişiminde kişinin vücut direncini kıran risk faktörlerinin ciddi rol oynadığına dikkat çeken Dr. Mehmet Şirin Yıldırım, “Bu nedenle bağışıklık sistemini destekleyen takviyeler, vitamin kompleksleri hastalığın önlenmesinde önemli yer almaktadır. Bunun dışında, ağız ve burun hijyenini sağlamak, sigara ve alkol kullanımını sıfıra indirmek, yutma güçlüğü olan, demansif ve hava yolunu koruma refleksleri yetersiz olan bakım hastalarında mide içeriğinin aspire edilmesini (yani hava yoluna kaçmasını) engellemek zatürrenin önlenmesinde önemlidir. Bakteriyel ve viral zatürrenin önlenmesinde, özellikle immunsupresif olgularda ve çocuklarda, grip aşısı ve pnömokok aşısı olarak tanınan aşıların profilaktik amaçlı yapılması tavsiye edilir.” diyor.
Kendimiz ve sevdiklerimiz için daha güçlü, hastalıklara karşı daha mücadeleci olmamız gereken günlerde bu bilgileri de dikkate alalım, tedbirli tavranalım.