Bilmem dikkat ettiniz mi? Etmediyseniz bundan sonra edin. Yürümeye başladığımız anda istemsizce kollarımızı bacaklarımıza zıt olacak biçimde sallamaya başlarız. Kollarınızı hareketsiz tutmaya konsantre olduğunuz zaman bunu oldukça kolay biçimde yapabilirsiniz. Ancak bilinç ortadan kalkınca kendinizi tekrar kol sallama rutininin içinde bulacaksınızdır.
Yürürken kollarımızı sallamak aslında pek de mantıklı değildir. Sonuçta ayaklarımızı hareket ettirmek için kollarımızı da hareket ettirmemize gerek yok. Öyleyse bunu neden yapıyoruz? Bizi bu kol sallama hareketini yapmaya zorlayan şey nedir?
Bu kol sallama rutinimizin arka planındaki neden bilim insanlarının uzun süre merak ettiği bir konuydu. Öncül çalışmalar yürürken kollarımızı sallama hareketinin evrimsel süreçle bağlantısı olduğunu öne sürüyordu.
Ancak sonrasında yapılan bir çalışma konuya ışık tuttu. Çalışma sonucu deneyciler kollarımızı sallamanın yürüme sürecinin aslında bir parçası olduğunu keşfettiler. Kollarınızı sallayarak yürümeniz vücudun kullandığı enerjiyi en alt seviyeye çekiyordu. Sürpriz bir şekilde, yürürken kollarını sabit tutan insanların kollarını normal şekilde sallayan insanlardan daha fazla enerji kullandıklarını keşfedildi. Daha da şaşırtıcı olanı, insanları kollarıyla bacakları senkronize halde yürüttüklerinde (sol bacakla ileri adım atarken sol kol öne doğru sallanma biçimi), bu insanlar normal yürüyüşe göre %26 daha fazla enerji kullandılar. Kolları sallamak enerji tasarrufu sağlar çünkü kol kaslarınız, kollarınız sallanırken çok fazla iş yapmak zorunda değildir. Kollarınızı basit bir sarkaç olarak düşünün. Bacaklarınız hareket ettiğinde, vücudunuz da hareket eder.
Bu hareket, kollarınızı bir sarkaç gibi sallanmaya zorlar. Bu hareket sonucunda kollarınız istemsizce hareket eder. Bu şekilde hareketi kontrol altında tutmak için kaslar tarafından önemsiz miktarda enerji harcanır. Ancak bunun tersini yapmaya kendinizi zorlarsanız harcayacağınız enerji miktarı artacaktır.
Aslında, yürürken kollarımızı hareket ettirmek bacaklarımızın da işini kolaylaştırır. Kollarımız hareket halinde ise yere uyguladığımız basınç artar. Ayrıca sallanan kollar, bir kişinin bacaklarının momentumunu dengeler. Bu da yürüyen bir kişinin daha dengeli adım atmasını sağlar. Bu, sıradan bir yürüyüş sırasında harcadığımız çabayı önemli ölçüde azaltır. Tüm fizik kuralları bir yana sallanan kollar estetik açıdan daha güzel gözükür.
Daha hızlı yürümek için kollarımızdan destek almamız mümkün mü?
Bu soruda nedense aklıma ilk gelen şey Kemal SUNAL oldu. Hatırlarsınız belki postacı şaban…
Daha hızlı yürümek istediğinizde, doğru kol hareketini kullanmak büyük bir fark yaratabilir. Bize önerdikleri yürüyüş esnasında ellerimizin boş olmasıdır. Ayrıca ellerimizi yumruk biçiminde sıkmak ve kollarımızı dirseklerde 90 derece açı ile kıvırmak, yani kollarımızı dümdüz sallamamak özellikle koşu esnasında önerilmektedir.
Yürürken doğal hareket biçimine sadık kalmak bizlere daha yararlı olacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ayşe YILDIRIM
Başına Buyruk Hareket Eden Kollar
Bilmem dikkat ettiniz mi? Etmediyseniz bundan sonra edin. Yürümeye başladığımız anda istemsizce kollarımızı bacaklarımıza zıt olacak biçimde sallamaya başlarız. Kollarınızı hareketsiz tutmaya konsantre olduğunuz zaman bunu oldukça kolay biçimde yapabilirsiniz. Ancak bilinç ortadan kalkınca kendinizi tekrar kol sallama rutininin içinde bulacaksınızdır.
Yürürken kollarımızı sallamak aslında pek de mantıklı değildir. Sonuçta ayaklarımızı hareket ettirmek için kollarımızı da hareket ettirmemize gerek yok. Öyleyse bunu neden yapıyoruz? Bizi bu kol sallama hareketini yapmaya zorlayan şey nedir?
Bu kol sallama rutinimizin arka planındaki neden bilim insanlarının uzun süre merak ettiği bir konuydu. Öncül çalışmalar yürürken kollarımızı sallama hareketinin evrimsel süreçle bağlantısı olduğunu öne sürüyordu.
Ancak sonrasında yapılan bir çalışma konuya ışık tuttu. Çalışma sonucu deneyciler kollarımızı sallamanın yürüme sürecinin aslında bir parçası olduğunu keşfettiler. Kollarınızı sallayarak yürümeniz vücudun kullandığı enerjiyi en alt seviyeye çekiyordu. Sürpriz bir şekilde, yürürken kollarını sabit tutan insanların kollarını normal şekilde sallayan insanlardan daha fazla enerji kullandıklarını keşfedildi. Daha da şaşırtıcı olanı, insanları kollarıyla bacakları senkronize halde yürüttüklerinde (sol bacakla ileri adım atarken sol kol öne doğru sallanma biçimi), bu insanlar normal yürüyüşe göre %26 daha fazla enerji kullandılar. Kolları sallamak enerji tasarrufu sağlar çünkü kol kaslarınız, kollarınız sallanırken çok fazla iş yapmak zorunda değildir. Kollarınızı basit bir sarkaç olarak düşünün. Bacaklarınız hareket ettiğinde, vücudunuz da hareket eder.
Bu hareket, kollarınızı bir sarkaç gibi sallanmaya zorlar. Bu hareket sonucunda kollarınız istemsizce hareket eder. Bu şekilde hareketi kontrol altında tutmak için kaslar tarafından önemsiz miktarda enerji harcanır. Ancak bunun tersini yapmaya kendinizi zorlarsanız harcayacağınız enerji miktarı artacaktır.
Aslında, yürürken kollarımızı hareket ettirmek bacaklarımızın da işini kolaylaştırır. Kollarımız hareket halinde ise yere uyguladığımız basınç artar. Ayrıca sallanan kollar, bir kişinin bacaklarının momentumunu dengeler. Bu da yürüyen bir kişinin daha dengeli adım atmasını sağlar. Bu, sıradan bir yürüyüş sırasında harcadığımız çabayı önemli ölçüde azaltır. Tüm fizik kuralları bir yana sallanan kollar estetik açıdan daha güzel gözükür.
Daha hızlı yürümek için kollarımızdan destek almamız mümkün mü?
Bu soruda nedense aklıma ilk gelen şey Kemal SUNAL oldu. Hatırlarsınız belki postacı şaban…
Daha hızlı yürümek istediğinizde, doğru kol hareketini kullanmak büyük bir fark yaratabilir. Bize önerdikleri yürüyüş esnasında ellerimizin boş olmasıdır. Ayrıca ellerimizi yumruk biçiminde sıkmak ve kollarımızı dirseklerde 90 derece açı ile kıvırmak, yani kollarımızı dümdüz sallamamak özellikle koşu esnasında önerilmektedir.
Yürürken doğal hareket biçimine sadık kalmak bizlere daha yararlı olacaktır.