SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Devlet için millet, millet için devlet

Yazının Giriş Tarihi: 02.02.2025 17:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.02.2025 17:51

Devlet ve millet kavramları, tarih boyunca birbirinden ayrılmaz iki temel yapı taşı olmuştur. Ancak günümüzde, bu iki kavramın birbiriyle olan ilişkisini ve dengesini zaman zaman sorgulamak gerekiyor. Devlet mi millet için vardır, yoksa millet mi devlet için? Aslında bu soru, ideal bir yönetim anlayışında gereksizdir. Çünkü devletin varlık sebebi, milletin refahını ve güvenliğini sağlamak olmalıdır. Millet ise, devletin temel taşı olup onu var eden güçtür.

Bir devletin en temel görevi, halkının huzurunu, güvenliğini ve refahını sağlamaktır. Tarih boyunca başarılı devletler, halkının ihtiyaçlarını gözetmiş, adaletli bir yönetim anlayışı benimsemiş ve milletiyle bütünleşmiştir. Osmanlı Devleti’nde "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı tam da bu noktaya işaret eder. Devlet, gücünü milletten alır; milletin desteğini kaybettiğinde zayıflamaya başlar. Bugün baktığımızda, devletin işlevini en iyi yerine getirdiği ülkelerde refah seviyesi yüksek, bireyler ise özgürdür. Çünkü güçlü bir millet, güçlü bir devletin temelidir. Hukukun üstünlüğü, adaletin sağlanması ve temel hak ve özgürlüklerin korunması, devletin millete olan sorumluluklarının başında gelir.

Öte yandan, bir devletin güçlü olabilmesi için milletin de bilinçli ve sorumluluk sahibi olması gerekir. Millet, devletine sahip çıkmazsa, devleti yönetenlerin yanlışlarını görmezden gelirse, hesap sormazsa, zamanla devletin çöküşü kaçınılmaz olur. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde halkın en büyük gücü sandıktır; ancak sadece seçim zamanlarında değil, her zaman bilinçli bir vatandaş olarak hareket etmek gerekir. Vergi vermek, yasalara uymak, toplumsal değerlere sahip çıkmak ve gerektiğinde devleti korumak da milletin sorumlulukları arasındadır. "Devlet malı deniz" anlayışı yerine, "Devletin malı, milletin geleceğidir" bilinciyle hareket edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir devlet ancak bilinçli bir milletle mümkündür.

Güçlü bir devlet ile bilinçli bir millet arasında kurulan denge, o ülkenin geleceğini belirler. Eğer devlet, halkını baskı altına alır ve milletin sesini kısmaya çalışırsa, uzun vadede huzursuzluk ve güvensizlik ortaya çıkar. Öte yandan, millet devlete karşı sorumsuz bir tutum sergilerse, devlet zayıflar ve dış etkenlere karşı korunmasız hale gelir. Bu nedenle, devletin milletine güven vermesi, şeffaf bir yönetim sergilemesi ve halkın taleplerine duyarlı olması gerekir. Milletin ise devletine güvenmesi, hakkını ararken şiddetten uzak durması ve toplumsal değerlere sahip çıkması büyük önem taşır.

Ne devlet milletsiz ayakta kalabilir ne de millet devletsiz güçlü olabilir. Güçlü bir Türkiye için, hem devletin halkına sahip çıkması hem de milletin devletine destek vermesi gerekir...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.