SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dijital platformlarda kaos günleri

Yazının Giriş Tarihi: 30.01.2025 14:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.01.2025 14:17

Dijital çağın getirdiği en büyük dönüşümlerden biri, sosyal medya ve dijital platformların hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline gelmesi oldu. Ancak son yıllarda bu platformlar, yalnızca bilgi paylaşımı ve sosyalleşme amacıyla değil, aynı zamanda kaosun, dezenformasyonun ve manipülasyonun merkezi olarak da anılmaya başlandı. Sosyal medya platformları, kullanıcıların ilgisini en uzun süre nasıl çekeriz sorusunun cevabını ararken, algoritmalarını sürekli güncelliyor. Ancak bu algoritmalar, ne yazık ki en fazla etkileşim alan içerikleri öne çıkarmaya programlanmış durumda. Yani, doğru bilgi yerine daha sansasyonel, daha kutuplaştırıcı ve daha duygusal tepkilere yol açan içerikler ön plana çıkıyor.

Özellikle seçim dönemlerinde, ekonomik kriz zamanlarında veya küresel krizler sırasında dijital platformların adeta bir savaş alanına dönüştüğünü görüyoruz. Sahte haberler, manipülatif içerikler ve hedeflenmiş dezenformasyon kampanyaları, kullanıcıların algısını yönlendirmeye çalışıyor. Bunun en büyük örneklerinden biri, yapay zeka destekli ‘deepfake’ teknolojileri ile oluşturulan sahte videolar. Artık bir kişinin konuşmasını değiştirmek ya da tamamen yapay bir lider yaratmak birkaç dakika içinde mümkün. Dijital platformlar artık sadece bireylerin iletişim kurduğu mecralar değil, aynı zamanda küresel güçlerin ve şirketlerin en büyük propaganda araçları hâline geldi. Örneğin, büyük teknoloji firmaları veya siyasi güçler, sosyal medya üzerindeki trendlere yön vererek toplumları belirli bir düşünceye sürükleyebiliyor. Kullanıcıların neyi göreceği, neyin popüler olacağı ve hangi konunun tartışılacağı, aslında büyük ölçüde bu güçlerin kontrolünde. Bu durum, toplumlar arasında güvensizlik yaratırken, bireylerin zihinsel sağlığını da olumsuz etkiliyor. Sürekli maruz kalınan olumsuz haberler, kriz senaryoları ve kutuplaştırıcı içerikler, insanları hem psikolojik olarak hem de sosyal açıdan yıpratıyor.

Dijital kaostan çıkmanın en büyük yolu, bireysel farkındalığı artırmaktan geçiyor. Bilinçli medya kullanımı, dijital okuryazarlığın artırılması ve eleştirel düşünme becerisinin geliştirilmesi, bu manipülasyon çemberinden kurtulmanın en etkili yolları arasında. Ayrıca, devletler ve uluslararası kuruluşlar, dijital platformlara daha sıkı düzenlemeler getirmek zorunda. Avrupa Birliği’nin getirdiği Dijital Hizmetler Yasası gibi girişimler, sosyal medya platformlarının daha şeffaf olmasını sağlamaya yönelik önemli adımlar içeriyor. Ancak, bu düzenlemelerin ifade özgürlüğünü tehdit etmeyecek şekilde yapılması da kritik bir nokta.

Sonuç olarak değinmem gerekirse dijital dünyada yaşanan kaosun ana kaynağı, bilgiye erişimin kontrolsüzlüğü değil, bilginin nasıl yönlendirildiği meselesidir…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.