SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Soluyoruz ama ne?...

Yazının Giriş Tarihi: 12.12.2025 16:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.12.2025 16:37

Bursa’da bir sabah penceremizi açtığımızda içimize çektiğimiz havanın gerçekten “hava” olduğundan ne kadar eminiz? Yeşilin kenti, Osmanlı’nın başkenti, sanayinin lokomotifi… Ne kadar övünsek az ama ne yazık ki bugün Bursa başka bir unvanı daha sessizce omuzlarında taşıyor: kirli havayı solumaya mahkûm kent.

Artık neredeyse herkes aynı cümleyi kuruyor: “Sabahları boğazım yanıyor”, “Sis mi bu, duman mı?”, “Dağlar görünmüyor.” Oysaki bu şehirde Uludağ yalnızca bir kartpostal süsü değildir; havasını, suyunu, yaşam kalitesini belirleyen dev bir ekosistemdir. Fakat bugün şehrin üzerindeki örtü, kar bulutlarının beyazlığı değil; egzozun, fabrika bacalarının, yanlış şehirleşmenin bırakıp gittiği gri bir perdenin gölgesidir.

Bursa yıllardır hızlı büyüyen bir şehir. Bunda yanlış bir şey yok. Sorun şu ki: büyürken nefes almayı unuttuk.

Sanayi alanları konut bölgelerine yaklaştı, toplu ulaşım yerine özel araç kullanımında patlama yaşandı, yeşil alanlar “daha verimli kullanım” bahanesiyle birer birer yok edildi. Bir yandan belediye ve ilgili kurumlar çeşitli projeler açıklıyor, öte yandan kentin üzerindeki kirlilik haritası her kış koyulaşmaya devam ediyor.

Ve biz?
Biz soluyoruz. Ama ne soluyoruz?

Havanın içindeki parçacıkların isimlerini bilmek zorunda değiliz; zaten onları hissetmemek mümkün değil. Çocukların artan alerjileri, yaşlıların nefes darlığı, kış aylarında kronikleşen öksürükler… Bunlar tesadüf değil, kentin vücudundaki çürümüşlüğün belirtileri.

Bursa’nın bu görünmeyen krizden çıkması imkânsız değil. Ancak bunun için üç şeye ihtiyaç var:

Şeffaflık – Hava kalitesi verilerinin açık, anlaşılır ve sürekli paylaşılması.

Cesaret – Sanayi ve ulaşım politikalarında radikal değişikliklere gitme kararlılığı.

Halk Bilinci – “Ben ne yapabilirim ki?” demekten vazgeçip toplu bir talep oluşturmak.

...Bursa, bugün bir yol ayrımında. Ya gelişimini çevresel sürdürülebilirlik eksenine oturtacak ve geleceğin yaşanabilir kentleri arasındaki yerini koruyacak; ya da bugün görmezden gelenlerin yarın seyretmek zorunda kalacağı daha büyük bir çevresel çöküşle karşı karşıya kalacak. Bursa’nın tarih boyunca taşıdığı o “yeşil şehir” kimliği, ancak bugünün kararlı iradesiyle korunabilir.

Bursa, tarihinin hiçbir döneminde bugünkü kadar kırılgan olmamıştı. Ancak aynı ölçüde, hiçbir döneminde dönüşüm potansiyeli de bu kadar yüksek değildi. Yeter ki kentin geleceğini şekillendirecek irade, kısa vadeli hesaplara sıkışmasın. Çünkü Bursa’nın havası yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de yaşam hakkıdır.

Bursa sahip olduğu potansiyelin çok daha fazlasını hak eden bir şehir...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.