Hayat, çoğu zaman küçük ayrıntılarda saklı. Bir dilim kekin içinde ne olduğunu sormak, arkadaşına giderken çantasına ilaç koymak ya da markette uzun uzun etiket okumak… Eğer alerjisi olan bir çocuğun annesiyseniz, bu detaylar sizin için birer alışkanlığa dönüşmüştür.

Çocukluk dediğimiz dönem; özgürce koşmak, dilediğince oynamak ve bazen çikolata soslu bir pastayla mutlu olmak değil midir? Ama alerjili bir çocuk için bu kadar basit değil ne yazık ki. Çünkü onun dünyasında “bir lokma” bazen bir hastane odasında son bulan bir hikâyeye dönüşebilir.

Alerji dediğimiz şey, dışarıdan bakan biri için sadece bir kaşıntı ya da burun akıntısı gibi görünebilir. Ama biz ebeveynler için alerji, bazen gece boyu nöbet tutmak, bazen okula yazılı bir not bırakmak ve en çok da çocuğumuza "hayır" demeyi öğrenmek demektir. Ve inanın, bazen “hayır” demek, çocuğunuzun kalbini kırma pahasına olsa da onun sağlığını korumak için tek çaredir.

Eğer çocuğunuzun bir alerjisi varsa, bu sadece evde alınacak önlemlerle sınırlı kalmaz. Okulda, parkta, doğum günü partilerinde, arkadaş ziyaretlerinde de dikkatli olmanız gerekir. Alerjisi olmayan çocukların ailelerine de burada büyük bir görev düşüyor. Alerjisi olan bir çocuğun yanında, farkında olmadan ikram edilen bir atıştırmalık, onun sağlığı için büyük bir tehdit olabilir. O yüzden paylaşmak kadar farkında olmak da önemlidir.

Ben bu yazıyı bir anne olarak yazıyorum. Alerji sadece çocuğun değil, tüm ailenin yaşam şeklidir. Ama korku değil, farkındalıkla yaşanırsa her şey daha kolay olur.

Lütfen çocuklarımızı gözlemleyin. Küçük tepkileri önemseyin. Doktora danışmaktan çekinmeyin. Ve en önemlisi, alerjili bir çocuğun yanında olduğunuzda duyarlı olun. Çünkü bir çocuğun gülümsemesini korumak, hepimizin ortak görevi.