Bir çocuğun elinde tuttuğu fidan, aslında geleceğe dikilmiş bir umuttur. Doğaya değer veren, ağacı seven, ormanı koruyan bir nesil yetiştirmek; sadece çevreyi korumak değil, aynı zamanda insanlık değerlerini güçlendirmektir. Bugün biz yetişkinlerin en önemli sorumluluklarından biri de çocuklarımıza çevre bilinci kazandırmak ve doğa sevgisini içselleştirmelerini sağlamaktır.
Doğa, çocukların hem fiziksel hem ruhsal gelişimi için eşsiz bir öğretmendir. Bir ağacın gölgesinde oturmak, toprağa çıplak ayakla basmak, kuşların cıvıltısını dinlemek… Bunlar sadece birer doğa deneyimi değil; aynı zamanda sabrı, üretkenliği, paylaşmayı ve sorumluluğu da öğretir. Ne var ki, beton yığınları arasında büyüyen çocuklar, bu güzelliklerden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor.
Oysa bir çocuğa fidan dikmeyi öğretmek, sadece bir ağaç kazandırmak değildir. Aynı zamanda onun içine sevgi, sorumluluk ve duyarlılık da dikmiş oluruz. Çevre bilinci, okul kitaplarında kalmamalı; yaşanmalı, hissedilmeli. Ailece yapılan doğa yürüyüşleri, okulda düzenlenen fidan dikme kampanyaları, geri dönüşüm projeleri ve hayvan sevgisi üzerine konuşmalar bu konuda küçük ama etkili adımlardır.
Unutmayalım ki çocuklar gördüklerini taklit eder. Eğer biz doğayı hor görürsek, onlar da görür. Ama biz bir ağacı sevgiyle okşarsak, onlar da dokunmaktan çekinmez. Biz çöplerimizi ayrıştırırsak, onlar da geri dönüşümün değerini anlar. Biz doğayı korursak, onlar da koruyacaklarını bilir.
Bugün elimizi toprağa uzatmazsak, yarın nefes alacak bir gökyüzü bile bulamayabiliriz. Ama eğer şimdi başlarsak, her çocuğun yüreğinde yeşeren bir fidan, geleceğin ormanlarına dönüşebilir.
Çocuklarımıza doğayı sevdirmek; onlara sadece temiz bir çevre değil, daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Azize Yüksel
Bir çocuk, bir fidan, bir dünya
Bir çocuğun elinde tuttuğu fidan, aslında geleceğe dikilmiş bir umuttur. Doğaya değer veren, ağacı seven, ormanı koruyan bir nesil yetiştirmek; sadece çevreyi korumak değil, aynı zamanda insanlık değerlerini güçlendirmektir. Bugün biz yetişkinlerin en önemli sorumluluklarından biri de çocuklarımıza çevre bilinci kazandırmak ve doğa sevgisini içselleştirmelerini sağlamaktır.
Doğa, çocukların hem fiziksel hem ruhsal gelişimi için eşsiz bir öğretmendir. Bir ağacın gölgesinde oturmak, toprağa çıplak ayakla basmak, kuşların cıvıltısını dinlemek… Bunlar sadece birer doğa deneyimi değil; aynı zamanda sabrı, üretkenliği, paylaşmayı ve sorumluluğu da öğretir. Ne var ki, beton yığınları arasında büyüyen çocuklar, bu güzelliklerden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor.
Oysa bir çocuğa fidan dikmeyi öğretmek, sadece bir ağaç kazandırmak değildir. Aynı zamanda onun içine sevgi, sorumluluk ve duyarlılık da dikmiş oluruz. Çevre bilinci, okul kitaplarında kalmamalı; yaşanmalı, hissedilmeli. Ailece yapılan doğa yürüyüşleri, okulda düzenlenen fidan dikme kampanyaları, geri dönüşüm projeleri ve hayvan sevgisi üzerine konuşmalar bu konuda küçük ama etkili adımlardır.
Unutmayalım ki çocuklar gördüklerini taklit eder. Eğer biz doğayı hor görürsek, onlar da görür. Ama biz bir ağacı sevgiyle okşarsak, onlar da dokunmaktan çekinmez. Biz çöplerimizi ayrıştırırsak, onlar da geri dönüşümün değerini anlar. Biz doğayı korursak, onlar da koruyacaklarını bilir.
Bugün elimizi toprağa uzatmazsak, yarın nefes alacak bir gökyüzü bile bulamayabiliriz. Ama eğer şimdi başlarsak, her çocuğun yüreğinde yeşeren bir fidan, geleceğin ormanlarına dönüşebilir.
Çocuklarımıza doğayı sevdirmek; onlara sadece temiz bir çevre değil, daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır.