SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir Ramazan-ı Şerifi daha uğurlarken...

Yazının Giriş Tarihi: 27.03.2025 22:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.03.2025 00:53

Ramazan ayı, yıl boyunca özlemle beklenen, manevi atmosferiyle ruhlarımızı arındıran müstesna bir zaman dilimi. Sofralarımıza bereket, gönüllerimize huzur, hanelerimize sekinet getiren bu ayda oruç, sabır ve paylaşma duygusunu en derinden hissederiz. Fakat Ramazan’ın son günlerinde aklımıza takılan bir soru var: Biz Ramazan’dan memnun kaldık ama acaba Ramazan bizden memnun kaldı mı?

Ramazan, sadece oruç tutup açlıkla sınandığımız bir ay değildir. Bu ay, aynı zamanda nefsimizi terbiye ettiğimiz, dilimize, gözümüze, gönlümüze dikkat ettiğimiz bir sabır ve teslimiyet sürecidir. Oruç yalnızca mideyi aç bırakmak değil, kötü sözden sakınmak, kalbi kırmamak, elimize ve dilimize sahip çıkmak demektir. Bu açıdan bakınca, Ramazan bizden ne gördü?

İftar sofraları şenlendi, çeşit çeşit yemekler masaları süsledi. Ancak sofralarımız ne kadar dolu olursa olsun, komşumuz açken tok yatmamayı hatırladık mı? Sokakta üşüyen bir çocuğun gözlerinde kendi evlatlarımızı görebildik mi? Ramazan, paylaşmanın ayıdır ama biz bu ayda yalnızca ailemizle mi paylaştık, yoksa ihtiyaç sahiplerine de elimizi uzatabildik mi?

Ramazan ayında oruçla sadece midemizi değil, dilimizi de susturmamız gerekir. Dedikodudan, yalandan, kırıcı sözlerden uzak durmak, gönül yıkmaktan kaçınmak orucun ruhunu tamamlar. Peki bu Ramazan'da dilimiz ne kadar sustu? Kırdığımız bir kalbin telafisini yapabildik mi? Öfkemize sabırla karşı koyabildik mi?

Oruç, sabrın en güzel tezahürüdür. Açlıkla sınanırken sabretmek, her lokmanın kıymetini idrak etmek bize şükrü öğretir. Ama sabrımız sadece iftar vaktine kadar mı sürdü? Hayatın diğer sınavlarına karşı aynı sabrı gösterebildik mi? Nimete şükretmekle kalmayıp elimizdeki imkânları başkalarıyla paylaşarak bu şükrü taçlandırabildik mi?

Ramazan ayı boyunca kazandığımız güzel alışkanlıkları bayramdan sonra da sürdürebilecek miyiz? Namazımıza, dualarımıza, sadakalarımıza aynı gönül bağlılığıyla devam edebilecek miyiz? Ramazan’ın ruhunu, hayatımızın geri kalanında bir yol arkadaşı yapabilecek miyiz?

Ramazan bir misafir gibidir; gelir, gönülleri şenlendirir ve bir ay sonra vedaya hazırlanır. Ancak bu misafir, ardında güzel izler bırakmamızı ister. Eğer Ramazan’ın bizden memnun kalmasını istiyorsak, bu güzel günlerin ruhunu bayramdan sonra da yaşatmalıyız. Zira Ramazan, vedasında geride bıraktığı izlerle bizim ona ne kadar sahip çıktığımızı anlatır.

Bu Ramazan’da gönülleri doyurabildik mi? Dilimizi kötü sözden koruyabildik mi? Sabır ve şükürle sınavı geçebildik mi? Eğer bu sorulara gönül rahatlığıyla “evet” diyebiliyorsak, Ramazan bizden memnun ayrılıyor demektir. Yok, eğer hâlâ eksik kalan yanlarımız varsa, bu da bize gelecek Ramazan için bir fırsattır. Çünkü Ramazan yalnızca bir ay değil, aslında bir hayat biçimidir.

Ramazan’ın bizden memnun kalması dileğiyle…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.