SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu toplum hangi ara bu hale geldi?

Yazının Giriş Tarihi: 25.05.2025 23:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.05.2025 23:06

Sosyal medyada yine bir video dolaşıyor. Bir adam, markette çalışan kasiyere bağırıyor. Neden mi? Çünkü kasiyer, kampanyalı ürünün sonunun geldiğini söylüyor. Adam ikna olmuyor, kabalaşıyor, hakaret ediyor. Arkadaki müşteri olaya müdahale edince işler daha da büyüyor.

Bir süre önce bu tür sahneler nadirdi. Şimdi neredeyse her gün karşımıza çıkıyor.

Şunu açıkça söylemek lazım: Bu toplum, hızlı bir şekilde öfkeye teslim oldu. Küçücük bir anlaşmazlıkta bile insanlar patlamaya hazır bomba gibi. Trafikte yol vermedi diye birini döven, otobüste yer vermedi diye bağıran, lokantada garsonu aşağılayan bir güruha dönüştük.

Bu sadece bireysel bir ahlak sorunu değil. Daha derine inmek gerek.

Yıllardır süren ekonomik baskılar, işsizlik, güvencesizlik, eğitimin değersizleşmesi ve adalete olan inancın zayıflaması toplumun sinir uçlarını yaktı. İnsanlar yıllarca sustu, dişini sıktı, umut etti. Ama şimdi patlama noktasındalar. Kimi sesini yükselterek, kimi susarak, kimi de her şeyden vazgeçerek tepki veriyor.

Sokakta yürürken insanların yüzüne bakın. Gülümseyen kaç kişi görüyorsunuz? Otobüste, metroda herkesin bakışları donuk. Herkesin kafasında bir borç, bir dert, bir endişe var.

Eğitim deseniz, sadece sınav sonuçlarına indirgenmiş durumda. Öğrenciler okumuyor, düşünmüyor; sadece test çözüyor. Okullar artık merak uyandıran, soru sorduran yerler değil. Çocukların hayalleri yok, çünkü gerçekler fazla sert.

Aile içi ilişkiler bile farklılaştı. Eskiden akşamları birlikte yemek yenir, sohbet edilirdi. Şimdi herkes kendi ekranına gömülmüş durumda. Anneler-babalar, çocuklarıyla zaman geçirmek yerine onlara tablet verip susturmayı tercih ediyor.

Peki bu hale ne zaman geldik?

Bir anda olmadı. Adım adım, parça parça çözülerek geldik. Dayanışmayı unuttuk, güvensizliğe alıştık, şiddeti kanıksadık. Ve en önemlisi, bu olan biteni sıradanlaştırdık.

Ama fark etmek bir başlangıç olabilir.

Belki her şeyi hemen düzeltemeyiz. Ama en azından “böyle olmak zorunda değil” diyerek bir duruş sergileyebiliriz. Herkes kendi alanında, kendi çevresinde bir şeyleri değiştirmeye başlayabilir. Çünkü toplum dediğimiz şey, yukarıdan inen bir sistem değil, yan yana duran insanların toplamıdır.

Ve biz neye razı olursak, o hale geliriz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.